EKONOMİ - 10 Mayıs 2021 Pazartesi 15:14

Muğla’da tütün fideleri toprakla buluşuyor

A
A
A
Muğla’da tütün fideleri toprakla buluşuyor

Covid-19 salgın sürecinde üreten çiftçilerin kısıtlamadan muaf tutulması ile tarlalarda hummalı üretim çalışmaları sürüyor.

Covid-19 salgın sürecinde üreten çiftçilerin kısıtlamadan muaf tutulması ile tarlalarda hummalı üretim çalışmaları sürüyor. Geçmiş yıllarda Türkiye’nin önemli tütün üretim merkezlerinden Menteşe ilçesinde tütün fideleri toprak ile buluşmaya başladı.


Her geçen yıl tütün ekim alanları genişlerken, boş olan araziler tekrar tütün ekimi yapılarak çiftçiler tarafından değerlendiriliyor. Şubat ayında tohumların ekimi ile başlayan tütün süreci yaklaşık bir yıl sürüyor. Şubat’ta tohumların toprakla buluşması ile başlayan süreçte Nisan ayında fideler toprakla buluşuyor. Haziran ayı sonu Temmuz başlarında kırımı başlarken, 5 defa kırım yapılıyor. Kırım sonrası tütün balyalama işlemi sonrası satışa hazır hale geliyor.



“Tütüncülük zahmetli iş”


30 yıldır tütün dikimi yaptığını belirten Muğlalı çiftçi Nuri Şahan, “Şubat’ta fideler ekiliyor, Nisan ayının 10’unda dikim başlıyor tarlaya. Dikim bir buçuk iki ay devam ediyor. Dikim bittikten sonra tütünün çapası başlıyor. Çapa bitti mi kırım başlıyor. Tütün 5 sefer kırılır. Tohum ekiminden kırımına kadar 6-6,5 ay sürüyor. İki ay da tütünün basması sürüyor. Tütüncülük zahmetli bir iş. Gübresi var, ilacı var, işçi parası var, kirası ve mazot ücreti var. Zahmeti çok, belki de çiftçilikte en zahmetlisi tütüncülüktür” dedi.



“Tarım Bakanımıza teşekkür ediyoruz”


Covid-19 salgın sürecinde çiftçinin üretime devam ettiğini belirten Menteşe Ziraat Odası Başkanı Mehmet Baştuğ, üreten çiftçileri ziyaret ederek çalışanlara maske dağıtımı yapıyor. Aynı zamanda Muğla İl Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı olan Menteşe Ziraat Odası Başkanı Baştuğ, “Malum bir salgın döneminden geçiyoruz. Ama Tarım Bakanımız Türk çiftçisini kısıtlamadan muaf tutarak üretimin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Kendisine tüm üreten çiftçilerimiz adına teşekkür ediyorum. Çiftçimiz şu anda tarlada. Çiftçi olmazsa zaten hayat biter. Çiftçi tütünü ekiyor, ekonomiye katkı sağlıyor. Ama keşke devletimizden de bir destek alabilseydi. Şimdi tütün üreticisi firmalar bağlı kaldı. Firma ne verirse o fiyattan alıyor. Keşke devletimiz tütün çiftçimize de destek verseydi” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.