KÜLTÜR SANAT - 09 Haziran 2021 Çarşamba 13:00

Sinemaların açılışı öncesi tüm personeliyle kamp yaptı

A
A
A
Sinemaların açılışı öncesi tüm personeliyle kamp yaptı

27 yıl önce Bodrum’da doğup Türkiye’ye yayılan Cinemarine Sinemaları, 15 aylık hasretin bitmesine günler kala ülke sathına yayılmış 30 kişilik yönetim kadrosunu, Bodrum’da düzenlediği kamp ile bir araya getirdi.

27 yıl önce Bodrum’da doğup Türkiye’ye yayılan Cinemarine Sinemaları, 15 aylık hasretin bitmesine günler kala ülke sathına yayılmış 30 kişilik yönetim kadrosunu, Bodrum’da düzenlediği kamp ile bir araya getirdi.


Bodrum’da 3 gün süren kampta 150 çalışanı ve 11 sineması ile ülkenin önde gelen sinema zincirlerinden olan Cinemarine, Karaincir Club Marma Beach’de 3 gün boyunca hızlı normale dönüş için hedeflerini belirledi.


Yönetim Kurulu başkanı Cenk Sezgin önderliğinde profesyonel uzmanlar ile gerçekleşen, ekip motivasyonu, yeni döneme yönelik proje ve hedeflerin belirlendiği kampta, açılış sonrası seyircideki olası çekincelerin aşılması konusunda çözüm planları ve yeni döneme dair hedefler tartışıldı.


15 ayı bulan kapanma sürecini revizyon ve kendini yenileme fırsatı olarak gördüklerini belirten yönetim kurulu üyesi Orhan Altun, bu dönemde daha esnek ve verimli çalışma modeline geçmenin yanında izleyicilerin film izleme konforuna yönelik yepyeni fikirleri hayata geçirme şansı bulduklarının altını çizdi. Altun, dijital platformların başlangıçtaki yükselişinin son dönemde hız kaybettiğinin gözlemlendiği günümüzde, sinemaların yeniden doğuşu için tüm sektörün hazırlık içinde olduğunu vurguladı.


Cinemarine yönetiminin, buluşma yeri olarak markanın doğduğu kent olan Bodrum’u seçmelerinin, ekipler için başlı başına motivasyon kaynağı olduğunu belirttiler. Çalışmaya katılan ekipler, çalışmalar dışında kalan zamanları aileleri ile birlikte Bodrum’un deniz ve güneşi ile enerji depolayarak geçirdiler.


İçişleri Bakanlığı’nın sinemaların kapalı kalma kararını 1 Temmuz’da kaldıracak olmasının ardından, 2 Temmuz Cuma günü başlayacak gösterimlerde bir yılı aşkın süredir seyirci ile buluşmayı bekleyen pek çok film artarda vizyona girecek.


Basın mensuplarına açıklama yapan Cinemarine Sinemaları Kurucusu Cenk Sezgin, şunları dile getirdi: “Seyircimizle buluşacak olmanın büyük heyecanını yaşıyoruz. Seyircilerimizi sürpriz bir açılışla karşılayabilmek için yapmamız gereken değişiklikleri planladık. 11 sinemamızda görev alan 30’un üzerinde çalışanımızı bir araya topladık. Onların da görüşleriyle bizim Cinemarine olarak aldığımız görüşleri harmanlayıp Cinemarine’nin bundan sonraki vizyonunu oluşturmaya, bundan sonraki hedeflerini koymaya karar verdik.”


Kapalı kaldıkları 15 ay boyunca fikir ürettiklerini ve sonuçlarını görmek istediklerini sözlerine ekleyen Sezgin, şöyle devam etti:


“Yapım tarafı film üretmeye devam ederse Türk sinemasını yeniden eski günlerine taşıyabilme imkanımız var. Aksi takdirde sinemamız tamamen yabancı filmlere teslim olacak. Yerli filmlerimiz de dijital platformlar çerçevesinde kısıtlı kalacak demektir. Biz bunu Türk sineması için büyük kayıp ve risk olarak görüyoruz. Türk sinemasının önünde gidecek çok yollar var. Çünkü sinema sadece bir kültür paylaşımı değil, aynı zamanda Türk yaşam stilinin dünyaya empozesidir. Arkasından Türk turizminin teşvik edilmesi, desteklenmesi, tanıtılması, hatta Türk ürünlerinin dünya pazarında daha kolay alıcı bulması gibi ekonomik sonuçlar da getiren bir süreç. Bunu Hollywood tecrübesinden biliyoruz. Türk sinemasının tekrar dünya sinemasının önlerinde yer alan konumuna kavuşmasını temenni ediyoruz.


Cinemarine olarak pandemi sonrasındaki süreçte izleyicilere sunacağımız bir takım yeniliklerle çıkacağız. Özellikle hijyen anlamında, sonrasında operasyonel anlamda, operasyon karlılığı anlamında bu süreçten avantajlı ve fırsatlar yakalamış olarak çıkmak istiyoruz. Bunun için projeler geliştirdik. Bunlardan bir tanesi misafirlerimizin memnuniyeti konusunda bir kriter oluşturmak. Bir diğeri çalışanlarımızla ilgili iç müşteri olarak revizyonlar yapıp standartlarımız değiştirmek. Fiyat revizyonları konusunda seyirciyi ürkütmeyecek, küstürmeyecek formüller üretmek. Bunlar, 3 günlük toplantımızın ana temaları başında geliyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da yaşanan balık ölümlerinin nedeni araştırılıyor Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri, Özalp ve Saray ilçesinde bulunan göletlerdeki balık ölümlerine ilişkin çalışma başlattı. Özalp ilçesinde bulunan Yumruklu ve Saray ilçesindeki Beyarslan (Çeçen) göletlerinde balık ölümlerinin olduğu ihbarı üzerine ekipler harekete geçti. Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri tarafından bölgeye gidilerek yerinde incelemeler yapıldı. Yapılan ilk incelemelerde göletlerin çevresinde ölmüş sazan balıklarının iskeletlerinin olduğu görüldü. Yumruklu ve Beyarslan (Çeçen) göletlerinde yerinde yapılan analizlerde (PH, çözünmüş oksijen, sıcaklık, iletkenlik, tuzluluk) herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ayrıca göletlerde su numunesi alınarak incelenmek üzere Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsüne gönderildi. Konuya ilişkin yapılan açıklamada; yerinde ölçülen parametre (PH, Ç.O., sıcaklık, tuzluluk, E.İ.) değerleri sazangiller için uygun olduğu, kışın göletlerin yüzeyinin buzla kaplı olmasından dolayı havayla temasının kesildiği ve göletlere kış aylarında su girişi olmadığından dolayı göletlerin içerisinde su sirkülasyonu meydana gelmediği, bu nedenle sazan balıklarının çözünmüş oksijen yetersizliğinden ölmüş olabileceği, ancak kesin ölüm nedeninin enstitüde yapılacak diğer su analiz sonuçlarından sonra belli olacağı belirtildi. Ayrıca ekipler, laboratuvar sonuçları belli oluncaya kadar göletteki balıkların tüketilmemesi ve hayvanlara gölet suyunun içirilmemesi uyarısında da bulundu.
Aydın İncirliova’da tarım makineleri operatörleri belgelerine kavuştu Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu ile İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar operatörlük belgelerine kavuştu. Aydın’da Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu, belediyeler ve ziraat odaları ile birlikte hayata geçirdiği protokollerle verdiği eğitimlerin sonunda tarım sektöründeki kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Bu çerçevede İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar da belgelerini almaya hak kazandı. Yoğun katılımla gerçekleştirilen eğitimlerin ardından belge almaya hak kazanan adaylara belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın ve Belgesem’in kurucularından ve eğitmenlerinden olan Yüksek Öğretmen Okan Sezgin tarafından teslim edildi. Konu ile ilgili Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu’ndan yapılan açıklamada “İncirliova Ziraat Odası ile gerçekleştirmiş olduğumuz Tarım makineleri operatörlük protokolüne istinaden, eğitimi tamamlanıp belge almaya hak kazanan adaylarımızın belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın tarafından teslim edildi. Sektöre dair destekleri sebebiyle kendilerine teşekkürlerimizi iletiyor, adaylarımıza iş hayatlarında başarılar diliyoruz” ifadeleri yer aldı.
Bitlis Bitlis’te zorlu yayla muzu mesaisi başladı Bitlisliler, bahar mevmisinde yetişen "yayla muzu” bitkisini toplamak için engebeli ve yüksek rakımlı dağların yolunu tutmaya başladı. Bahar mevsimiyle birlikte Bitlis’in yüksek rakımlı yaylaları insanlarla dolup taşmaya başladı. Çetin ve uzun geçen kış mevsiminin ardından karların erimesiyle birlikte vatandaşlar, dağlarda pazarlarda kilogram fiyatı 200 liraya kadar çıkan yayla muzu topluyor. Besin değeri çok yüksek olan yayla muzunun yöre halkı tarafından bazı hastalıklara da iyi geldiği belirtiliyor. Işkın, uşkun, uçkun olarak da adlandırılan yayla muzu için vatandaşlar sabahın erken saatlerinde dağa tırmanmaya başlıyor. Toplanması oldukça meşakkatli olan yayla muzu için tehlikeye aldırış etmeden dağların zirvesindeki kayalıklara tırmanan vatandaşlar, yanlarında götürdükleri poşet ve çuvalları doldurduktan sonra yorgun bir şekilde evlerinin yolunu tutuyor. Yayla muzu toplamak için arkadaşlarıyla birlikte Bitlis merkeze bağlı Karaboy köyünde yüksek rakımlı dağlara çıkan Veysel Tüzün, yorucu ve bir o kadar da keyifli bir yolculuğun ardından yayla muzu topladıklarını söyledi. Yayla muzunun daha çok yüksek rakımlı dağların zirve noktasında yetiştiğini anlatan Tüzün, toplamak için kilometrelerce yol kat etmek zorunda olduklarını ifade etti. Menduh Arık ise, “Yayla muzunun tezgahtaki fiyatı bu yıl ithal muzun fiyatını bile üçe katlamış durumda. Tadı çok güzel ama fiyatı tadını kaçırmaya başladı. Bu yüzden bizler de arkadaşlarla birlikte hem doğa yürüyüşü yapmak hem de yayla muzu toplamak için yola koyulduk. Şu an tamamen doğal yetişen bu bitkiden bolca topladık. Tadı oldukça güzel, herkese bu bitkiyi tatmayı tavsiye ediyorum” dedi. Yayla muzunun bölgeye has ender şifalı bitkilerden sadece biri olduğunu anlatan Halim Kaya, bitkiyi toplamak için yüksek dağların zirvelerine kadar tırmanmak gerektiğini anlattı. Karlı olan bölgelerde bitkinin yeni yeni çıkmaya başladığını, güneş gören daha açık alanlarda ise toplamaya hazır hale geldiğini kaydeden Kaya, bitkinin sağlık yönünde de çok faydalı olduğuna dikkat çekti.