EKONOMİ - 16 Ocak 2021 Cumartesi 12:50

Büyükşehir-Kooperatif işbirliği

A
A
A
Büyükşehir-Kooperatif işbirliği

Tarımsal kalkınma ve üretime destek olmak için kooperatifleşmeye büyük önem veren Muğla Büyükşehir Belediyesi Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Koku Vadisi Lavanta Projesi için işbirliği anlaşması imzaladı.

Tarımsal kalkınma ve üretime destek olmak için kooperatifleşmeye büyük önem veren Muğla Büyükşehir Belediyesi Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Koku Vadisi Lavanta Projesi için işbirliği anlaşması imzaladı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ve Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Feyzullah Ören’in birlikte imzaladığı protokolle Koku Vadisi Lavanta Projesi’nde işbirliği yapılacak.


Kooperatif Başkanı Feyzullaha Ören; “Büyükşehir işbirliği ile güzel işler yapacağız”


Muğla’nın Menteşe ilçesi Yerkesik Mahallesi’nde 1972 yılından beri faaliyet gösteren bir kooperatif olduklarını söyleyen Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Feyzullah Ören 90 ortaklı bir kooperatif olduklarını, Büyükşehir işbirliği ile birlikte güzel işler yapmak istediklerini belirtti. Feyzullah Ören; “Kooperatifimizin bugünlere gelmesinde çok büyük emek var. Bugüne kadar kooperatifimizi kuranlar petek üretimi, bal paketleme ve satış, Ankara tavşanı üretimi, akaryakıt istasyon işletmesi ve süt toplama gibi faaliyetlerde bulunmuşlar. Geçen yıldan itibaren kooperatif ortaklarımızla 87 bin adet lavanta fidanı dikimi gerçekleştirdik. Büyükşehir Belediye’mizin Yerkesik Yeniköy’de Lavanta bahçelerini, oraları nasıl güzelleştirdiğini biliyoruz ve bizim dikimlerimizde de Büyükşehir’imizin desteklerini hep yanımızda hissettik. Bu imzayla birlikte Muğlamız için birlikte güzel işler yapacağız.” dedi.


Başkan Gürün; “Tarımsal kalkınma için kooperatiflerimizle güçlerimizi birleştiriyoruz”


Milli ekonominin temeli olan tarımsal üretimin, kalkınmanın kooperatiflerle güç birliği yaparak sağlanabileceğini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, birlikten güç ve kuvvetin doğacağını, Muğla’nın bereketli topraklarının katma değeri yüksek ürünlerle buluşacağını belirtti. Başkan Gürün; “Verimli topraklara, başat ürünlere sahip Muğlamız sanılanın aksine sadece bir turizm kenti değil aynı zamanda çok önemli bir tarım kenti. Büyükşehir Belediyesi olarak milli ekonominin temeli tarımımıza kurulduğumuz günden bu yana ayrı bir önem verdik. Tarımsal üretimin eksikliklerini, sorunlarını, tarımda bilimsel yöntemleri, Muğlamızın toprağının özelliklerini ve en önemlisi de üreten köylümüzün ihtiyaçlarını belirleyerek projeler ve hizmetler ürettik. 2015 yılında Tarım Laboratuvarı’nı, daha sonra Türkiye’nin en kapsamlı Yerel Tohum Merkezi’ni, meyve sebze kurutma tesisini, lavanta bahçelerini, sakız ağacı projesini, ipekböcekçiliği desteklemelerini, kıl keçisi projesini ve daha birçok yenilikçi hizmetleri hayata geçirdik. Tüm bu hizmetler birbirini tamamlayan ve üreticilerimizin elini kuvvetlendiren projeler. Bunları yaparken Muğla genelinde faaliyette bulunan tüm kooperatiflerimizle de toplanarak neler yapabileceğimizi konuştuk. Daha sonra da kooperatiflerimizle işbirliği için imzaları atmaya, güçlerimizi birleştirmeye başladık. Bugün de Yerkesik Tarımsal kalkınma kooperatifimizle imzaları attık. 90 üyesi olan kooperatifimiz, üreten emekçi ellerle daha güçlüyüz. Muğlamız için birlikte üretecek, topraklarımızın kıymetini bileceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “ Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Astım ve KOAH hastaları çöl tozuna dikkat etmeli” Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden rüzgar ile taşınan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir” dedi. Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Afrika çöl tozları hakkında uyarılarda bulundu. Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden kalkan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine değinen Prof. Dr. Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir. Bu hastaların hava kirliliğinin arttığı dönemlerde acile başvuru ve ölüm oranlarının arttığına dair daha önce yaşanmış büyük hava kirliliği epizotlardan bildirilen veriler vardır” diye konuştu. “Astım ve KOAH hastalarında şikâyetler ortaya çıkabilir” Bu dönemde astım ve KOAH hastalarının şikâyetlerinin artabileceğini dile getiren Prof. Dr. Özlü, “Hastalarımızın şikâyetleri ortaya çıkabilir, var olan yakınmaları artabilir, mevcut tedavileri yetersiz kalabilir. Nefes darlığı, öksürük, balgam, hırıltılı solunum gibi yakınmalarınız ortaya çıkmışsa veya bu yakınmalarının şiddet ve sıklığında artma varsa, genel durumunuzda bir bozulma hissediyorsanız, uykudan uyandıran şikâyetleriniz oluyorsa hemen hekiminize başvurulmalıdır” şeklinde konuştu. “Tozun yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmamalı” Tozun yoğun olduğu saatlerde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Özellikle tozun yoğun olarak hissedildiği saatlerde dışarıya çıkmayınız, pencerelerinizi kapalı tutunuz. Dışarıya çıkmanız mutlaka gerekli ise maske kullanınız” dedi. “Çöl tozu gözlerde kurumaya neden olabilir” Çöl tozlarının bireyi olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Çöl tozları gözlerde ve ciltte kurumaya, tahrişe, kaşıntı ve kızarıklık gibi yakınmalara neden olabilir. Eşya ve yüzeylerde çizilmelere, tahriplere, boyalarda deformasyona da yol açabilir. Çöl tozları ile taşınan mantarlar solunabilir ve duyarlı konakçılarda akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.