GENEL - 16 Ekim 2021 Cumartesi 15:03

Marmaris Yerel Medya Çalıştayı başladı

A
A
A
Marmaris Yerel Medya Çalıştayı başladı

Yerel basının sorunlarının ve çözüm yollarının konuşulduğu ‘Anadolu Buluşması-Marmaris Yerel Medya Çalıştayı’ başladı.

Yerel basının sorunlarının ve çözüm yollarının konuşulduğu ‘Anadolu Buluşması-Marmaris Yerel Medya Çalıştayı’ başladı. Çalıştayın sabah oturumunda açılış konuşmalarının ardından yerel medyanın sorunları ve çözüm önerileri yuvarlak masa toplantıları gerçekleştirildi.


Marmaris Belediyesi’nin basın meslek örgütlerinin katkılarıyla düzenlediği ‘Anadolu Buluşması - Marmaris Yerel Medya Çalıştayı bugün başladı. Türkiye’nin 60 şehrinden 300’e yakın gazeteciyi bir araya getiren çalıştayda basının yaşadığı sorunlar ve çözüm yolları konuşuluyor. Çalıştayın sabah oturumunda açılış konuşmalarının ardından yerel medyanın sorunları ve çözüm önerileri yuvarlak masa toplantıları gerçekleştirildi.


Çalıştayın açılış konuşmasını Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay yaptı. Marmaris’in iki senedir pandemi, bu yaz da yangınlar nedeniyle zor zamanlar geçirdiğini söyleyen Belediye Başkanı Oktay, “Ben bu süreçte Marmaris’te bulunan gazeteci arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Marmarisimizin sesini duyurmak, yangının vahametini gözler önüne serebilmek için gece gündüz demeden bizlerle birlikte canla başla çalıştılar. Kendilerine teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.


Marmaris olarak hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadıklarını ifade eden Oktay, yangının ardından maddi yaraların hızla sarıldığını, Marmaris’te yaşamın normale dönmesi için büyük gayret gösterdiklerini söyledi. Oktay, yanan ormanlık alanların tekrar eski haline gelmesi için zamana ihtiyaç olduğunu belirterek, buraların hiçbir şekilde turizm, maden veya farklı bir yapılaşmaya izin vermeyeceklerine de vurgu yaptı.


Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ın ardından CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan kürsüye geldi. Gazetecilerle buluşmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Özkan, “Sorunlarımızı, çözüm önerilerini ele alacağımız bu çalıştayda sizlerle birlikte bulunmaktan şeref duyuyoruz. Bu bir imecedir. Hep beraber gerçekleştirdiğimiz ve özgür günlerin yaratılmasına katkı sunmak amacıyla oluşturduğumuz çalıştayın hepimize hayırlı olmasını, sizlerin memleketine çözüm önerilerini de beraberinde götürmesini temenni ediyorum” diye konuştu.


Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ise “Gazetecilik zor zamanlardan geçiyor sözünün gölgesinde bir aradayız. Toplantının adı yerel medya çalıştayı olsa da burada konuşulan her sorunun evrensel gazetecilik sorunları olduğunu biliyoruz” ifadesini kullandı. Türkiye’de gazeteciliğin en zor mesleklerden biri olduğunu söyleyen Güneş, “Gazeteciliğin işsizlik, basın iş yasası ile çalıştırılmamak, sendikasızlık, sansür ve otosansür, can güvenliği, iddianamesiz uzun tutukluluk sorunları, yayın yasakları, bizi basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün gerçekleşmediği ülkeler arasında önlere taşımaktadır. İçinde bulunduğumuz durum diğer ülkelerdeki gazeteciler tarafından maalesef kıskanılacak bir durum değildir” açıklamasını yaptı.


Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca ise Anadolu’daki gazetecilerin büyük sorunları olduğunu ifade ederek, medya kurumu sahibi veya çalışanlarının özellikle ekonomik olarak darboğazda olduğunu söyledi. İnternet sitelerinin haberciliği etkilediğini iddia eden Karaca, “300-500 liraya bir site açanlar siyasetçiyi, belediye başkanını tehdit ediyor. Bunun önüne geçilmesi için, yasasının çıkması için meclise müracaat ediyoruz. CHP milletvekilleri birçok kez önerge verdi ama bir türlü çıkarılmak istenmiyor” diye konuştu.


Daha sonra kürsüye gelen Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü ise “Bazı konular vardır ki anlatılması hem kolay hem de zordur. Kolaydır; çünkü sorun açık, ortada ve kapsayıcıdır; dolayısıyla da herkes soruna ilişkin belli bir düzeyde bilgiye sahiptir. Zordur; çünkü yaşananların kapsayıcılığından kaynaklı kanıksanma tehlikesi, diğer bir ifadeyle sıradanlaşması söz konusudur. Halk adına kamu otoritelerini denetleme görevini üstlenen gazeteciliğin sorunları ve sorunlara çözüm geliştirme zorluğu ne yazık ki bu tehlikeyle karşı karşıyadır. Gazeteciliğe, gazetecilere yönelik bugün yaşanan sayısız baskı, aralarında da gazetecilerin de yer aldığı halkın çok geniş bir kesimi tarafından suskunlukla karşılanır hale gelmiştir” şeklinde konuştu.


“Biz yerel medyanın temsilcileri birçok konuyla boğuşuyoruz” diyen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi de şunları söyledi; “Yerel basın zaten zor durumdayken iki ay önce tasarruf genelgesi yayınlandı. Araç, lojman savurganlığı ile gazete alınması aynı kefede sayıldı. Abone olmayacaksın, doğrudan çalışmalarını anlatmayan ilan vermeyeceksin dendi. Bugün Türkiye’nin yerel gazeteleri yaşam savaşı veriyor denilse yeridir. Herkes yerel gazeteler bitiyor mu diyor ya ben farklı düşünüyorum. Belki de yerel medya en güçlü olacağı zamanları yaşayacak. Evet yeter ki baskı değil, destek görelim.”


Açılışın son konuşmasını ise CHP İzmir Milletvekili Atila Serter yaptı. Sertel, “Sizlerle bir arada olmanın mutluluğu içindeyiz. Çalıştayın önümüzdeki dönemde yapacağımız çalışmalara ışık tutacak” dedi. Açılış konuşmalarının ardından yerel medyanın sorunları ve çözüm önerileri yuvarlak masa toplantıları gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.