SAĞLIK - 08 Aralık 2025 Pazartesi 15:43

MUSKİ, Ortaca, Bahçelievler ve Okçular Mahallelerinin yağmur suyu hatlarını yeniliyor

A
A
A
MUSKİ, Ortaca, Bahçelievler ve Okçular Mahallelerinin yağmur suyu hatlarını yeniliyor

MUSKİ Genel Müdürlüğü, Ortaca ilçesi Bahçelievler Mahallesi 235. Sokak ve Okçular Mahallesi 1143. Sokak’ta yağmur suyu altyapısını güçlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Farklı mahallelerde yürütülen projelerle hem ana taşıyıcı yağmur suyu hatları yenileniyor, hem de yetersiz kalan eski hatlar modern ve yüksek kapasiteli sistemlerle değiştirilerek baskınların önüne geçiliyor.


Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın talimatları doğrultusunda, içme suyu sistemlerinin güçlendirilmesine yönelik yatırımlarına devam eden Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) ekipleri çalışmalarına Ortaca ilçesinin Bahçelievler ve Okçular mahallelerinde devam ediyor.


Yağışlardan sonra artık taşkın yaşanmayacak


MUSKİ Genel Müdürlüğü ekipleri tarafından, Ortaca ilçesi Bahçelievler Mahallesi 235. Sokak’ta ve Okçular Mahallesi 1143. Sokak’ta yağmur suyu altyapısını güçlendirme çalışmalarını sürdürülüyor. Çalışmalar kapsamında, ilçenin ana taşıyıcı hattı üzerinde yer alan ve daha önce özel mülkiyetten geçen eski hat, modern standartlarda yeniden inşa edilerek yoğun yağış sonrası yaşanan baskın ve taşkınların önüne geçilecek.


MUSKİ Ortaca Dalaman Köyceğiz İşletmeler Şube Müdürü Zeynep Öztürk, "Yağmur suyu sorunlarını çözmüş olacağız"


Muğla Ortaca ilçesinde yoğun yağışların ardından Okçular ve Bahçelievler mahallelerinde meydana gelen ve taşkınları engellemek amacıyla yoğun çalışmalara devam ettiklerini belirten MUSKİ Ortaca Dalaman Köyceğiz İşletmeler Şube Müdürü Zeynep Öztürk, "Ortaca’nın Okçular ve Bahçelievler mahallelerinde, yağmur suyu baskınlarını önlemek amacıyla kapsamlı çalışmalar sürdürüyoruz. Okçular Mahallesi’nde eski ve yetersiz yağmur suyu hatları yerine, 500’lük beton büzler ile yeni hatlar inşa ediyoruz. Bu çalışmayla bölgedeki yağmur suyu sorunlarını çözmüş olacağız. Bahçelievler Mahallesi’nde ise, ana taşıyıcı hattın bir kısmı yenilenerek 180 metre uzunluğunda kutu menfez imalatı yapıyoruz. Ayrıca, Özgür Sokak’tan gelen hatlarla bağlantı sağlanarak yağmur suyu sorununa bir müdahale daha gerçekleştiriyoruz. Çalışmalar tamamlanmasıyla sadece Okçular ve Bahçelievler mahallelerini değil, Ortaca’nın diğer mahallelerinin de yağmur suyu altyapısını rahatlatarak tüm Ortaca’daki vatandaşlarımızın bu yenilikten faydalanacağı hale getirmiş olacağız." dedi.


Okçular Mahalle Muhtarı Sedat Erken, "Yeni bir proje hattı oluşturuldu"


Yapılan çalışmaların kendi mahallelerinin yanında diğer mahalleleri de rahatlatacağını vurgulayan Okçular Mahalle Muhtarı Sedat Erken, "Daha önce yedi mahallenin yağmur suyu drenaj hattı, şahıs arazisinden geçen dar bir kanaletle taşınıyor ve yoğun yağışlarda bölgede sık sık sel ve taşkınlar yaşanıyordu. Bu sorunu çözmek için 235 Sokak üzerinden yeni bir proje hattı oluşturuldu ve çalışmalar devam ediyor. Yeni hat geniş kapasitede inşa edilerek hem bu mahalleyi hem çevredeki diğer mahalleleri önemli ölçüde rahatlatacak şekilde düzenleniyor. Yaklaşık 20 gündür sürdürülen çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte, önümüzdeki yağışlı dönemlerde bölgede yaşanan taşkın sorunlarının büyük oranda önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu süreçte bizlerden desteğini esirgemeyen Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’a ve MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül’e teşekkürü mahallem ve şahsım adına borç bilirim." dedi.


Bahçelievler Mahalle Muhtarı Aziz Türk, "Sorunumuzu ilettik, hemen gelip çalışmaya başladılar"


Çukur bir bölgede yer aldıklarını ve su dolmasının yaşattığı sıkıntıların artık çözüleceğine yönelik mutluluğunu dile getiren Bahçelievler Mahalle Muhtarı Aziz Türk, " Burası çukur bir bölge. Yoğun yağmur yağdığında hem bulunduğumuz alan hem de arka tarafta gördüğümüz kısım tamamen suyla doluyordu. Bazı evlere su giriyor, yollar çamurdan yürünmez oluyordu. Bu durum hem yaşam kalitesini düşürüyor hem de vatandaşlarımızı mağdur ediyordu. Durumu hem yazılı hem sözlü olarak Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’a, MUSKİ Genel Müdürümüze ve bölge müdürlerimize ilettik. Sağ olsunlar, hemen gelip yerinde incelemelerde bulundular ve çalışmaya başladılar. Yaklaşık 20 gündür süren çalışmalar sırasında MUSKİ ekipleri, bölge müdürlerimiz ve sahadaki emekçi kardeşlerim gerçekten disiplinli ve özverili bir şekilde çalıştılar. Yağmurlu havada bile sahadan ayrılmadıklar. Bu süreçte bizim yanımızda duran Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’a, MUSKİ Genel Müdürümüze, bölge müdürlerimize ve tüm çalışanlara mahallem adına gönülden teşekkür ediyorum" diye belirtti.



MUSKİ, Ortaca, Bahçelievler ve Okçular Mahallelerinin yağmur suyu hatlarını yeniliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Corendon Airlines iki ödül aldı Corendon Airlines, Turquality programının 20. yılında iki ayrı kategoride şampiyonluk ödülü kazandı. Corendon Airlines, 2025 yılında 20. yılını kutlarken Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen Turquality Destek Programı kapsamındaki başarısını yeni ödüllerle taçlandırdı. Turquality’nin 20. yılı vesilesiyle düzenlenen Turquality Vizyon Buluşması ve Markalaşma Konferansında Corendon Airlines, iki ayrı kategoride şampiyonluk ödülüne layık görüldü. Corendon Airlines, "En Çok Hizmet İhracatı Yapan Turquality Şampiyonu", "Uzak Ülkelere En Çok Hizmet İhracatı Yapan Turquality Şampiyonu" ödüllerini aldı. Ödüller, 5 Aralık 2025’te Türkiye İhracatçılar Meclisi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda düzenlenen Turquality Vizyon Buluşması ve Markalaşma Konferansı kapsamında takdim edildi. Aldıkları ödüllerle ilgili değerlendirmede bulunan Corendon Turizm Grubu Finans Danışmanı Batuğhan Karaer, şunları söyledi: "Turquality programına kabul edilmemizin ardından, bu yıl iki ayrı kategoride şampiyonluk ödülüne layık görülmek bizim için büyük bir gurur kaynağı oldu. Uluslararası pazarda sürdürülebilir bir başarı yakalamak, güçlü bir operasyon kabiliyetini ve markalaşma vizyonunu gerektiriyor. Corendon Airlines olarak yıllardır hem hizmet ihracatında öncü bir rol üstleniyor hem de uçtuğumuz her noktada Türkiye’nin değerlerini dünyaya taşıyoruz. Turquality desteğiyle birlikte, global pazardaki rekabet gücümüzü daha da artırarak yolcularımıza sunduğumuz deneyimi zenginleştirmeyi ve ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz."
Iğdır Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz" Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre 1 Aralık’ta Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili olarak kaydedilen Iğdır’da hava kirliliği hem yaz hem de kış aylarında kritik seviyelerde seyrediyor. Rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması nedeniyle kentte havada asılı kalan partikül madde yoğunluğu özellikle kasım ayında tehlikeli seviyelere ulaşıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır’ın Türkiye ve Avrupa’nın en kirli kenti olmasından dolayı şehirde yaşayanlar durumdan rahatsız. Partikül madde yoğunluğunun kasım ayında tehlikeli seviyeye çıkma durumunun halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, Iğdır’daki 25 aşiretin liderleri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına bir açıklama yaptı. "Iğdır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip" Açıklamada, kentte uzun süredir devam eden hava kirliliğinin yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Armağan, şu ifadeleri kullandı: "Son dönemde Iğdır’da hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Kentimiz Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en kirli, zehirli havasına maalesef sahiptir. Bu durum toplumda hastalıkların artmasına neden oluyor. Yanı başımızda Ermenistan’ın Metzamor nükleer santrali var. Iğdır’da bazen 20-25 gün boyunca yoğun bir sis ve kirli tabaka oluşuyor, güneş dahi görülmüyor." Nüfusun daha yüksek ve havadar bölgelere taşınması önerisi Armağan, kentin hem deprem bölgesinde yer alması hem de hava sirkülasyonunun yetersizliği sebebiyle Iğdır’ın gelecekteki nüfus planlamasının daha yüksekte bulunan, temiz havaya sahip bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade etti. "Büyüklerimizden, Iğdır’ın nüfusunun daha havadar ve güvenli alanlara taşınmasını talep ediyoruz. Bu, hem deprem riski hem de hava kirliliğinin azaltılması açısından önemlidir." "Yağmur yağdığında çamur yağıyor" Armağan, kentte yağmur sonrası havadaki yoğun partiküller nedeniyle "çamur yağışı" görüldüğünü söyleyerek durumun aciliyetine dikkat çekti: "Iğdır’da yağmur yağdığında havadaki yoğun kirli partiküller nedeniyle adeta çamur yağıyor. Bu, çok acil bir durumdur." Doğalgaz eksikliği ve kömür kullanımı kirliliği artırıyor Hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden birinin doğalgaz altyapısının yetersizliği olduğunu belirten Armağan, yakın köylere ve mahallelere doğalgazın hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca kömür ve hayvansal atık yakımının da kirliliği artırdığı belirtildi. Cumhurbaşkanına çağrı: "Iğdır’a acil tedbir alınsın" Açıklamanın sonunda Armağan, tüm yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır’daki hava kirliliği sorununun acilen ele alınmasını istedi: "Iğdır’ın bu zehirli havası hem Türkiye’nin hem Avrupa’nın en kötü hava kalitesine sahip. Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz; Iğdır için acil ve özel tedbirler alınmalıdır." dedi.
Adana Ailesini katleden sanık cinayetleri kabul etmedi Adana’da evde uyuyan annesi, babası ve anneannesini tabancayla öldürdüğü için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen tutuklu sanığın yargılanmasına başlandı. Sanık cinayetleri işlemediğini öne sürdü. Olay, 22 Ekim 2024’te Sarıçam ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde meydana gelmişti. Annesi Minteha (61) ve babası İlyaz Aydın (53) ile anneannesi Ülfet Köse’yi (80) evlerinde uyudukları sırada tabancayla öldüren S.A. tutuklanmıştı. Sanık hakkında "kadın ve üst soya karşı kasten öldürme" suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu sanık S.A. (27) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da avukatının yer aldığı müdafiler katıldı. Sanık savunmasında, cinayetleri kendisinin işlemediğini öne sürdü. Olay gecesi silah seslerine uyandığını iddia eden sanık, "Silah seslerini duyunca hemen acil sağlık ekipleri ve polisi aramaya çalıştım ama meşguldü. Sonradan tekrar aradım. Tabancam yan taraftaki yatak odasındaydı. Eylemi gerçekleştiren kişilerin gittiğini anlayınca maktullerin olduğu odaya gittim, yerde yatıyorlardı. Annem, babam ve anneannemi öldürmedim. 9 yıl önce bacağım kırılmıştı. Gittiğim hastanede bacağıma dinleme cihazı takıldı. Bir süre sonra bu cihazdan kulağıma ’ölürsen şehit olursun’ yönünde sesler gelmeye başladı" dedi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, zanlının mevcut tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın akıl hastalığı ve cezai ehliyet bakımından değerlendirilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na sevk edilmesine ve tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
Elazığ Başkan Dumandağ: ’’Ticaret Borsası olarak üreticimizin sesini en doğru şekilde duyurmaya devam edeceğiz’’ Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, "Ticaret Borsası olarak üreticimizin sesini en doğru şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Sorunları çözüme kavuşturmak için konuların bizzat takipçisi olacağız’’ dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ile Deniz Ticaret Odaları Ankara’da Müşterek Konsey Toplantısında bir araya geldi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konsey üyeleri ve 7 bakan yardımcısının katılımıyla düzenlenen toplantıda söz alan Başkan Dumandağ, tarımda yaşanan bölgesel sıkıntıları aktardı. ’’Küresel büyüme ile ticaret eski ivmesini kaybetti’’ Dünyada ticaret savaşları ve korumacılığın yaygınlaştığını aktaran TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu "Ekonomide zor günler yaşandı. Küresel büyüme ile ticaret eski ivmesini kaybetti ve ülke ekonomisi bu gelişmelerden olumsuz etkilendi. Bizler enseyi karartmıyor, mücadeleden de vazgeçmiyoruz. İş dünyası olarak her şartta üretmeye, istihdam sağlamaya, ihracat yapmaya kararlıyız. Bugünkü gibi, devletimizi hep yanımızda görmeyi arzu ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki özel sektör güçlü olursa, Türkiye güçlü olur. Tarımsal üretimdeki gelişmeler de kaygı verici boyuta ulaştı. Bir tarafta iklim değişikliği, kuraklık ve su sıkıntısı, diğer tarafta kırsal nüfusun azalması ve elbette üretim ve lojistik maliyetlerindeki artışlar. Tüm bunlar, gıda enflasyonu, hayat pahalılığı, sanayi ve ihracatta yüksek girdi maliyeti demek. Bu alanlarda çözümler aramalı, tarımı tekrar nasıl cazip hale getirebileceğimizi tartışmalıyız. Tarımda ve sanayide su verimliliğini ön planda tutmalı, tarımsal üretim desenimizi buna uygun şekilde yeniden düzenlemeliyiz. İşte tüm bu sorunları ve çözüm önerilerini konsey toplantımızda ele aldık. Bakan Yardımcıları, ilgili bürokratlar ve konsey üyelerimizin katıldığı toplantıda piyasalarda ve sektörlerde yaşanan sıkıntıları, iş dünyasının talep ve önerilerini aktardık. Beklentimiz, el birliği ve akıl birliği ile piyasalarda, sektörlerde yaşanan sıkıntıların çözülmesi. Reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi. Üyelerimizin sorunlarını takip etmeye, dile getirmeye ve çözüm üretmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. ’’Üreticilerimizin sorunlarını çözmeden ülke ekonomisini büyütmek mümkün değildir’’ Elazığ’da üreticilerin yaşadığı maliyet baskısı, arpa fiyatlarındaki artış, pazarlama sorunları, su kaynaklı verim kayıpları ve kırmızı et piyasasındaki dalgalanmaları detaylarıyla aktaran Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, "Özellikle küçük ve orta ölçekli üreticilerin destek mekanizmalarına erişimde yaşadığı zorluklara dikkat çekmek lazım. Elazığ’ın tarım potansiyeli doğru planlama ve desteklerle çok daha ileri taşınabilir. Üreticilerimizin sorunlarını çözmeden ülke ekonomisini büyütmek mümkün değildir. Elazığ’ın tarımsal kalkınması için Ankara nezdinde yürütülen girişimlerimiz devam edecektir. Çok önemli ve anlamlı bir toplantıya katıldık. Toplantıda Konsey üyelerimiz ile birlikte tarımda yaşanan bölgesel sıkıntıları dile getirme fırsatımız oldu. Burada üreticilerimizin ve çiftçilerimizin sorunlarını en üst mercilere aktardık. Zirai don olaylarında olduğu gibi şap hastalığından etkilenen üreticilere destek verilmesi, besicilere arpa desteğinin artırılması, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fabrikalara ham madde desteği sağlaması ve nakliye maliyetlerini düşünerek bu desteğin en yakın noktadan verilmesi, tarımsal üretim çeşitliliğinin artırılması adına Kuzova ve Uluova sulama projelerinin bir an önce tamamlanması gibi sorunlar ve çözüm önerilerini anlatma fırsatımız oldu. Biz Elazığ Ticaret Borsası olarak üreticimizin sesini en doğru şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Sorunları çözüme kavuşturmak için bizzat takipçisiyiz" diye konuştu.