EKONOMİ - 11 Aralık 2025 Perşembe 16:45

MUSKİ’den Muğla’ya 75 Milyar TL’lik altyapı planlaması

A
A
A
MUSKİ’den Muğla’ya 75 Milyar TL’lik altyapı planlaması

MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül Milas’ın Ören Mahallesi’nde tamamlanan atıksu arıtma tesisini ve tamamlanma aşamasında olan kanalizasyon hat projesini inceledi. Şengül, yıllardır çözüm bekleyen Ören’in kanalizasyon sorununu artık geride bıraktıklarını belirterek, MUSKİ’nin projeleri ve yatırımlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.


Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın talimatları doğrultusunda, altyapıyı güçlendirerek doğayla barışık bir kent hedefiyle projelerini sürdüren Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdürü Yılmaz Şengül, tamamlanan projeleri yerinde inceledi.


Ören Mahallesi’nde atıksu arıtma tesisi ve kanalizasyon altyapısı çalışmalarını yakından takip eden Şengül, gelecekteki projeler hakkında da önemli açıklamalar yaptı.


2029 yılsonuna kadar 75 Milyar TL’lik yatırım


MUSKİ’nin altyapı çalışmaları kapsamında 2026 yılı bütçesinin 14,5 milyar TL olarak Belediye Meclisinden geçtiğini hatırlatan Şengül, "Milas ilçemiz, Ören mahallemizin en büyük problemi olan kanalizasyon problemini çözme aşamasına gelmiş bulunmaktayız. Şu an 43 km’lik kanalizasyon hattımız bitmiş durumda. İki adet terfi istasyonumuzun da devreye alınmasıyla beraber artık Ören’imiz kanalizasyona kavuşmuş olacak. Artık bundan sonra sezona kadar da parsel bağlantılarını alacağız. Kanalizasyonla ilgili, devreye alınmayla ilgili. Vatandaşlara duyurumuzu yapacağız. Bundan sonra da sitelerden, konutlardan bağlantılarımızı da yapmaya başlayınca artık hiçbir sıkıntımız kalmayacak. MUSKİ Genel Müdürlüğü’nün 2026 bütçesi 14,5 milyar TL olarak belediye meclisimizden geçti. Bunun 6,5 milyar TL’si yatırım bütçesidir. Bu çok çok önemli bir rakam. Bizim Muğla’da dokunmadığımız mahallemiz, dokunmadığımız ilçemiz kalmayacak. 2029 yılı sonuna kadar da yaklaşık 75 milyar TL’lik yatırımı Muğla’mıza kazandırmış olacağız. Muğla’mıza hayırlı uğurlu olsun" dedi.



MUSKİ’den Muğla’ya 75 Milyar TL’lik altyapı planlaması

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Karabük’te 35 çocuk koruyucu aile yanında Karabük Üniversitesi (KBÜ) Personel Daire Başkanlığı ile Karabük Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Gönül Elçileri: Koruyucu Aile Tanıtım Programı" gerçekleştirildi. KBÜ 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’ndaki programa, Karabük Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdurrahman Bilgiç, KBÜ Genel Sekreteri Lütfü Köm, Genel Sekreter Yardımcısı Ali Balkis, Personel Daire Başkanı Şaban Özkan ve Strateji Geliştirme Daire Başkanı Kemal Özeken ile akademik ve idari personel katıldı. Seminere Koruyucu Aile Biriminde görev yapan Psikolog Büşra Aydın Sarı ile bir çocuğa koruyucu ailelik yapan Olcay Börekçi konuşmacı olarak katıldı. Psikolog Büşra Aydın Sarı, yaptığı sunumda koruyucu aileliğin, çeşitli nedenlerle biyolojik ailesinden ayrı kalmak zorunda olan çocukların, devlet güvencesinde aile ortamında yetişmesini sağlayan bir koruma modeli olduğunu vurguladı. Sarı, Türkiye’de 2024 yılının Cumhurbaşkanı tarafından "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Çocukların sevgi dolu bir aile ortamında büyümesi gelişimsel açıdan hayati. Koruyucu aile olmak için evli olma şartı yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 25-65 yaş aralığında ve düzenli gelire sahip herkes sisteme başvurabilir" dedi. Koruyucu aile modellerinin süreli, akraba veya yakın çevre, geçici ve uzmanlaşmış koruyucu aile olmak üzere dört başlıkta toplandığını aktaran Sarı, geçici koruyucu aile modelinin yalnızca pilot illerde uygulandığını belirtti. Psikolog Sarı, kentteki koruyucu aile dağılımına ilişkin güncel verileri paylaşarak, "Merkez ilçede 28 koruyucu ailenin yanında 35 çocuk bulunmaktadır. Safranbolu’da 5 koruyucu aile 7 çocuğa ev sahipliği yapmaktadır. Eflani, Ovacık ve Eskipazar ilçelerinde ise şu an koruyucu aile bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı. Programın en dikkat çeken bölümü, koruyucu aile olarak deneyimlerini paylaşan Olcay Börekçi’nin konuşması oldu. Börekçi, uzun bir tedavi sürecinin ardından koruyucu aile olmaya karar verdiklerini belirterek, şunları kaydetti: "En büyük engel insanın kendi kaygıları. Çevrenin söylemleri ya da biyolojik ailenin ortaya çıkma ihtimali gibi konular, çoğu aileyi düşündürüyor. Ama süreç başladığında bu kaygıların hepsi yerini sevgiye bırakıyor."