GÜNDEM - 14 Ekim 2025 Salı 15:41

Sıtkı Koçman, vefatının 20’nci yılında MSKÜ’de anıldı

A
A
A
Sıtkı Koçman, vefatının 20’nci yılında MSKÜ’de anıldı

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin hamisi, hayırsever işadamı Sıtkı Davut Koçman isminin verildiği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde Üniversite ve Sıtkı Koçman Vakfı işbirliğinde düzenlenen tören ile anıldı.


Üniversite Atatürk Kültür Merkezi 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri salonunda düzenlenen Sıtkı Davut Koçman’ı anma töreni hayırsever işadamının yaşamından kesitlerin yer aldığı belgesel gösterimi ile başladı. Törende Sıtkı Davut Koçman 4. Ulusal Resim Yarışması Sergisi ve Sıtkı Davut Koçman fotoğraf sergisi de yer aldı. Yarışmada dereceye girenlerin ödülleri düzenlenen anma töreninde verildi.


Törene Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, Sıtkı Davut Koçman’ın torunu Sıtkı Koçman Vakfı Başkanı Alan Perese, Menteşe Belediye Başkan Vekili Seda Uslu, Rektör Yardımcıları Vakfı Yönetimi, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.


Törende konuşan Muğla Sıtkı Koçman Vakfı Başkan Mustafa Acar, "Vakfımızın kurucusu, hayırsever işadamı Sıtkı Davut Koman’ı ölümünün 20. yıl döneminde saygıyla, minnetle, şükranla anarken, çağdaş eğitime, üniversitemize ve Muğla’mıza yaptığı hizmetler hiçbir zaman unutulmayacak. Bizler de onun bıraktığı yoldan aynı şevk ve heyecanla hizmet vermeye devam edeceğiz. Öncelikle sevdalısı olduğu Muğla’ya ve kuruluşundan itibaren Muğla Üniversitemize büyük katkı sağlamış, 100 bin metrekare bir kapalı alan kazandırmıştır. Bu destek devam etmektedir. Merhum Sıtkı Davut Koçman bir Muğla sevdalısıdır. ‘Ben burada kazandım, Muğla’ya, Üniversiteye ve çağdaş eğitime destek olacağım’ diyerek bu duygusunu paylaşmıştır" dedi.


Sıtkı Davut Koçman, yalnızca kazancını paylaşan bir hayırsever değil; aynı zamanda eğitimin, emeğin ve insan sevgisinin gücüne inanan örnek bir insandı. Cumhuriyetin ilk yıllarında aldığı mühendislik eğitimiyle başladığı yolculuğunu, ülkesinin kalkınmasına adadığı uzun bir ömürle taçlandırmıştır. Sıtkı Davut Koçman, eğitime inanan, gençlere umut olan ve geleceğe inşa ettiği değerlerle örnek alınacak bir insandı. Elde ettiği her kazanımı toplumun faydasına dönüştürmeyi, bilgi ve iyiliği kalıcı kılmanın en anlamlı yolu olarak görmüştü. Sıtkı Davut Koçman’ın bizlere bıraktığı en büyük miras, yalnızca binalarda ya da kampüslerde değil; düşünme biçimimizdedir. O, eğitimin gücüyle toplumu dönüştürmeyi, bilginin ve iyiliğin kalıcı olmasını hedeflemiştir. Bu anlayış, üniversitemizi yalnızca bir eğitim kurumu olmaktan çıkarıp, insana, bilgiye ve sanata değer veren bir yaşam alanına dönüştürmüştür. Bugün burada, onun hayal ettiği o vizyonun içinde yaşıyor, üretiyor ve geleceği şekillendiriyoruz. Bu vizyonun bir yansıması olarak, üniversitemiz yalnızca bilim üretmekle kalmıyor; aynı zamanda bilimi, kültürü ve sanatı bir bütün olarak ele alıyor. Merhum Sıtkı Davut Koçman’ı bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; sergilenen çalışmaların üniversitemizin kültür ve sanat hayatına kalıcı katkılar sunmasını diliyorum" dedi.


Törende Sıtkı Davut Koçman 4. Ulusal Resim Yarışmasında dereceye girenlerin ödülleri Rektör Prof. Dr. Turhan kaçar, Merhum Sıtkı Davut Koçman’ın torunu Alan Perese ve Sıtkı Koçman Vakfı Başkanı Yardımcısı Mustafa Acar tarafından verildi.



Sıtkı Koçman, vefatının 20’nci yılında MSKÜ’de anıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da 37 yıl önce köylülerin diktiği fidanlar ormana dönüştü ADANA (İHA) – Adana’nın Feke ilçesinde 37 yıl önce bölgede oluşan heyelan sonrası ağaç dikim seferberliğine katılan köylüler, yıllar sonra diktiği ağaçları ve oluşan sonbahar manzarasını görünce duygu dolu anlar yaşadı. Feke ilçesinde yaklaşık 37 yıl önce meydana gelen büyük heyelan nedeniyle birçok ev tahliye edilmiş, afetzede ailelere afet konutları teslim edilmişti. Afetten birkaç yıl sonra köylülerin seferber olup devlet desteğiyle diktikleri sedir ve kızılçam fidanları, yıllar içinde büyüyerek ormana dönüştü. Köylüler, yıllar sonra yeniden gördükleri yeşil örtüye hayran kalırken duygu dolu anlar da yaşadı. "’Biz görür müyüz acaba’ derdik ama gördüm" Mansurlu, Musalar, Ormancık ve Gaffaruşağı mahalleleri çevresinde yükselen ormanın fidan dikiminde yer alan köylülerden Atike Solmuşgül, "Yıllar sonra buraya gezmek için geldim, sonbahar manzarası ve büyüyen orman beni çok mutlu etti. Buralar annemin vatanı. 1988-1989 yıllarında diktik bu fidanları. ’Biz görür müyüz acaba’ derdik ama gördüm, çocuklarım ve torunlarım da gördü. Ormanın mantarını bile yedik" dedi. "Görünce çok duygulandım" Solmuşgül, afet sonrası bölgenin bomboş dağ görünümünde olduğunu söyleyerek, "Mansurlu, Musalar, Ormancık, Gaffaruşağı köylüleri el birliğiyle diktik. Zarar vermesin diye hayvanlarımızı bile ormana bırakmazdık. Şimdi görünce çok duygulandım, ilkbaharda daha da güzel olur" diye konuştu. Köylüler, yıllar önce kendi elleriyle toprakla buluşturdukları fidanların oluşturduğu ormanı görünce doğaya emek vermenin gururunu yaşadıklarını ifade etti.
Konya Karatay’da oyuncak ve kitap paylaşım kumbaraları hizmette Konya’nın merkez Karatay ilçe Belediyesi Gençlik Meclisi, kullanılmayan oyuncak ve çocuk kitaplarının ihtiyaç sahibi miniklere ulaştırılması amacıyla "Oyuncak ve Kitap Paylaşım Kumbarası" projesini başlattı. Karatay Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi, ihtiyaç sahibi çocuklara destek olmak ve toplumsal dayanışmayı artırmak amacıyla projeyi hayata geçirdi. Proje kapsamında; çocuk kitapları ve oyuncaklar, ilçenin belirlenen noktalarındaki kumbaralara bırakıldı. Adalet Parkı, Hoş Kubbe Kütüphanesi ve Trafik Eğitim Parkı’na yerleştirilen paylaşım kumbaralarına bırakılan oyuncak ve kitaplar, düzenli olarak kontrol edilerek temiz, güvenli ve kullanıma uygun şekilde Gençlik Meclisi gönüllüleri tarafından çocuklara ulaştırılacak. Başkan Kılca Karataylıları projeye destek vermeye davet etti Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, projenin toplumda paylaşma kültürünü yaygınlaştırmayı hedeflediğini belirterek tüm Karataylıları projeye destek olmaya davet etti. Karatay’ın dayanışma geleneğine dikkat çeken Başkan Kılca, paylaşım kumbaralarının şehirdeki sosyal yardımlaşma anlayışına yeni bir bakış kazandıracağını ifade etti. Kullanılmayan oyuncak ve kitapların, ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırılmasıyla hem israfın önüne geçildiğini hem de çocukların eğitim ve oyun ihtiyaçlarının karşılandığını söyleyen Kılca; ekonomik imkanları kısıtlı ailelerin yükünü hafifleten bu çalışmayı çok önemsediklerinin altını çizdi. "Her bir çocuğumuzun dünyasına tebessüm ekleyelim" Kısa vadede çocukların mutluluğunu artıran bu tür projelerin uzun vadede empati ve yardımlaşma farkındalığını güçlendirdiğini belirten Başkan Hasan Kılca, ’iyiliği çoğaltan’ bir belediyecilik anlayışıyla hizmetlerine devam ettiklerini dile getirdi. Çocukların hayal gücünün bir oyuncak ya da kitapla daha da zenginleşebileceğini belirten Kılca, "Küçük bir iyilik, bazen bir ömür unutulmayacak bir mutluluğun başlangıcı olabilir" ifadelerini kullandı. "Biz, paylaşmayı medeniyetimizin merkezine koymuş bir toplumun mensuplarıyız" diyen Kılca, projeye katkı sunan her vatandaşın bir çocuğun dünyasına mutlu bir tebessüm ekleyeceğini vurguladı.
Mersin 4. Uluslararası Tarsus Festivali renkli görüntülerle tamamlandı Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Uluslararası Tarsus Festivali, 3 gün süren dolu dolu etkinliklerin ardından renkli görüntülerle sona erdi. Tarihi ve kültürel dokusuyla öne çıkan Tarsus, festival süresince kültür, sanat, gastronomi ve eğlence dolu anlara ev sahipliği yaptı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirilen festival, her yaştan vatandaşın katılımıyla büyük bir coşku içinde tamamlandı. Tarsus’un farklı noktalarında kurulan sahneler ve etkinlik alanlarında dans gösterileri, konserler, tiyatrolar, atölyeler ve söyleşiler yoğun ilgi gördü. Tarsus bu yıl da festivale doydu Festival kapsamında gastronomiden dans gösterilerine, söyleşilerden konserlere, atölyelerden üretici stantlarına kadar birçok etkinlik gerçekleştirildi. Kent meydanlarında ve tarihi sokaklarda sahne alan yerli ve yabancı dans grupları, geleneksel müzikler eşliğinde izleyenlere görsel bir şölen sundu. Yüzlerce dansçının sergilediği gösteriler Tarsus’u adeta bir karnaval alanına dönüştürdü. Yaş gruplarına göre düzenlenen atölye çalışmaları çocuklar ve gençlerden büyük ilgi gördü. Gastronomi etkinliklerinde Tarsus’un kendine özgü lezzetleri tanıtılırken, kültür, sanat, sağlık ve edebiyat söyleşilerinde katılımcılar alanında uzman isimlerle bir araya geldi. Vatandaşlar ve üreticiler festivalden memnun kaldı Festivalin kentte büyük bir hareketlilik oluşturduğunu söyleyen vatandaşlardan Duran Eren, "Çocuklar için güzel olduğunu düşünüyorum. Bizim için de değişiklik oldu. Şehre renk kattı" dedi. Yürü Uçan ise "Festivalin uluslararası olması Tarsus’un tanıtımına büyük katkı sağladı. İlçede karnaval havası esti, çok mutluyuz" ifadelerini kullandı. Üretici Kadın Stantlarında yer alan Handan Sorgucu, "Festival çok dolu dolu geçti. Satışlarımız arttı. Vahap Seçer başkanımıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu Çocuklar da festivalin tadını çıkardı Festivalin en mutlu katılımcılarından minikler de etkinliklerden keyif aldı. Neva Çimen, "Birçok atölyeye katıldım, çok eğlendim. Seneye yine olsun" derken, Deniz Taylan Ateş ise "Tarsusluyum, festivalimiz çok güzel geçti. Çocuklar için birçok aktivite vardı, çok mutluyuz" dedi.
Adana 37 yıl önce köylülerin diktiği fidanlar ormana dönüştü Adana’nın Feke ilçesinde 37 yıl önce bölgede oluşan heyelan sonrası ağaç dikim seferberliğine katılan köylüler, yıllar sonra diktiği ağaçları ve oluşan sonbahar manzarasını görünce duygu dolu anlar yaşadı. Adana’nın Feke ilçesinde yaklaşık 37 yıl önce meydana gelen büyük heyelan nedeniyle birçok ev tahliye edilmiş, afetzede ailelere afet konutları teslim edilmişti. Afetten birkaç yıl sonra köylülerin seferber olup devlet desteğiyle diktikleri sedir ve kızılçam fidanları, yıllar içinde büyüyerek ormana dönüştü. Köylüler, yıllar sonra yeniden gördükleri yeşil örtüye hayran kalırken duygu dolu anlar da yaşadı. "Biz görür müyüz acaba? derdik ama gördüm" Mansurlu, Musalar, Ormancık ve Gaffaruşağı mahalleleri çevresinde yükselen ormanın fidan dikiminde yer alan köylülerden Atike Solmuşgül, "Yıllar sonra buraya gezmek için geldim, sonbahar manzarası ve büyüyen orman beni çok mutlu etti. Buralar annemin vatanı. 1988-1989 yıllarında diktik bu fidanları. ‘Biz görür müyüz acaba?’ derdik ama gördüm, çocuklarım ve torunlarım da gördü. Ormanın mantarını bile yedik" dedi. "Görünce çok duygulandım" Solmuşgül, afet sonrası bölgenin bomboş dağ görünümünde olduğunu söyleyerek, "Mansurlu, Musalar, Ormancık, Gaffaruşağı köylüleri el birliğiyle diktik. Hayvanlarımızı bile ormana bırakmazdık, zarar vermesin diye. Şimdi görünce çok duygulandım, ilkbaharda daha da güzel olur" diye konuştu. Köylüler, yıllar önce kendi elleriyle toprakla buluşturdukları fidanların oluşturduğu ormanı görünce doğaya emek vermenin gururunu yaşadıklarını ifade etti.