- 23 Ağustos 2017 Çarşamba 19:41

Muş Belediyesi Malazgirt için toplandı

A
A
A
Muş Belediyesi Malazgirt için toplandı

Muş’un Malazgirt Zaferi etkinlikleri kapsamında birim amirleri ile toplantı yapan Belediye Başkanı Feyat Asya, “Etkinliklere katılan ve konaklama ihtiyacı olan misafirlerimizi evlerimizde ağırlayacağız” dedi.

Muş’un Malazgirt Zaferi etkinlikleri kapsamında birim amirleri ile toplantı yapan Belediye Başkanı Feyat Asya, “Etkinliklere katılan ve konaklama ihtiyacı olan misafirlerimizi evlerimizde ağırlayacağız” dedi.


Belediye Başkanı Feyat Asya, belediyenin birim amirleri ile toplantı yaptı. Meclis salonunda gerçekleştirilen toplantıda, Malazgirt Zaferi’nin 946. yıldönümü dolayısıyla 26 Ağustos’ta düzenlenecek olan kutlamalar ile ilgili konular ele alındı. Başkan Asya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı etkinliklerin sorunsuz bir şekilde yapılması için gerekli tedbirlerin alınması konusunda birim amirlerini uyardı. Belediyenin zabıta ekipleri ve güvenlik personellerinin etkinliğin yapılacağı alanda görevlendirilmesi için hazırlıkların yapılmasını söyleyen Başkan Asya, diğer personellerin de vatandaşların ihtiyaçlarını karşılama noktasında teyakkuzda olması gerektiğini vurguladı. Vatandaşların servis ihtiyaçlarının karşılandığını ve araçların koordineli bir şekilde hizmet vereceğini kaydeden Başkan Asya, il dışından gelen ve konaklama ihtiyacı olan misafirleri evlerinde ağırlamak için personellere talimat verdi.


Başkan Asya, birim amirlerine yaptığı konuşmada, “Anadolu’nun kapılarının ardına kadar açılmasına vesile olan ve tarihte büyük bir öneme sahip olan 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nin 946. yıldönümü 26 Ağustos’ta kutlayacağız. Dünya Lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da etkinliklere katılarak bizleri şereflendirecek. Aynı şekilde görevde olan veya daha önce çeşitli kademelerde görev yapmış devlet büyüklerimizin yanı sıra binlerce misafir ilimize gelecek. Her zaman olduğu gibi bunda da bize yakışır bir ev sahipliği yapmamız lazım. 7’den 70’e gelen bütün misafirlerimizin ihtiyaçlarını karşılama noktasında seferber olacağız. Allah’ın izniyle yüzümüzün akıyla bu sınavımızı vereceğiz” dedi.


Binlerce insanın Malazgirt Zaferi etkinliğine katılacağına dikkat çeken Başkan Asya, “Otellerimiz ve misafirhanelerimiz tıka basa dolu durumda. Dolayısıyla etkinliğe katılan ve yer bulamayan misafirlerimize yuvamızı, gönlümüzü sonuna kadar açacağız. Bu durumda olan vatandaşlarımız Alo 153 istek ve şikâyet hattımıza bilgilerini vermeleri halinde ihtiyaçlarını karşılayacağız. Aynı şekilde Havalimanına, şehirlerarası terminale ve kentin çeşitli yerlerine bununla ilgili pankartlarımızı astık. Konaklama ihtiyacı olan misafirlerimizin bize ulaşmaları halinde gerekeni yapmaya hazırız. Bunun dışında Cumartesi günü sabah saat 07:30 ile 09:00 arası Malazgirt ilçemize servislerimiz olacak. Kamu kurumlarımız ve parti teşkilatımız ile birlikte belirlediğimiz noktalarda vatandaşlarımızı alarak etkinlik alanına götüreceğiz. Etkinlik alanında da vatandaşlarımıza gün boyu ikramlarımız devam edecektir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.