GENEL - 06 Kasım 2017 Pazartesi 14:25

Yağışları fırsat bilen çiftçiler tohum ekmeye başladı

A
A
A
Yağışları fırsat bilen çiftçiler tohum ekmeye başladı

Muş’ta yağışlarla birlikte çiftçiler tohumlarını toprakla buluşturmaya başladı.

Muş’ta yağışlarla birlikte çiftçiler tohumlarını toprakla buluşturmaya başladı.


Yaklaşık bir ay geciken yağışlar, çiftçileri telaşa düşürdü. Muş’ta geçimlerini çiftçilik yaparak sağlayan vatandaşlar, geçen hafta etkili olan yağışlarla birlikte yumuşayan ve nemlenen arazilerini ekmek için yoğun çalışma başlattı. Çiftçiler, önceki hasat döneminden sakladıkları ya da satın aldıkları tohumu, sabahın erken saatiyle birlikte mibzerle toprağa ekmeye başladı.


Çiftçi ekimleri hakkında gazetecilere açıklamalarda bulunan Muş Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ergün Çolakoğlu, uzun zamandan beri yağış olmadığı için Muş’ta çiftçilerin tahıl ekimi yapamadığını söyledi. Kentte de yağışların gecikmesi ile beraber çiftçilerin ekecekleri ürünlerde bir gecikme yaşandığını hatırlatan Çolakoğlu, "Ancak geçen hafta yağan yağmurla birlikte toprakta bir nemlilik oluştu. Bu nemle beraber bir kısım çiftçilerimiz tohumlarını ekmeye başladı. Daha önce kuru ekenlerde vardı. Geçen hafta etkili olan yağmurun buna faydası oldu. Şu an havalar iyi gidiyor. Kışa tam girmediğimiz için çiftçilerimiz halen tohum ekimine devam ediyor. Şu an ilimizde büyük bir kuraklık söz konusu değil" dedi.


Tarımsal işlerin iklimle alakalı olduğunu ifade eden Çolakoğlu, "Ekimlerimiz iklimle alakalı olduğu için şu an iklim yumuşak gidiyor. Tam sertleşmediği için, don başlamadığından dolayı tohumların ekilmesinden veya kışa girişte bir sıkıntı yoktur. Geçen yıl yağışlar biraz daha erken başladı. Ancak geçen yıla kıyasladığımızda bir gecikme var. Halende kuraklık konusunda bir tedirginlik söz konusu değil. Çiftçimiz 120 bin hektar alanda buğday ekimi, 15 bin hektar alanda ise arpa üretimi yapakta. Burada yıllık 230 bin ton ürün elde edilmektedir” ifadelerini kullandı.


Yağışların gecikmesi nedeniyle tohumu kasım ayı başında ekmek için çalışma başlattıklarını kaydeden çiftçi Haluk Dizdaroğlu ise, "Ekim ayının son günlerinde yağışlar başladı. Burada geçen yıla göre yaklaşık 45 günlük bir gecikme söz konusu. Tarlalarımız kuru olduğu için ekim yapamadık. Şu anda ekime başlandı. Temennimiz kar olmazsa ekimi zamanında bitiririz. Çünkü burada gecikme gibi bir durum söz konusu. Muş Ovasında birçok çiftçi tohum ekememiştir. İlk yağmurun yağmasıyla birlikte biz de ekim telaşının içerisine girdik. Şu anda arazilerimizin yarısından fazlasına tohumu attık. Yaklaşık bin dönüm alanda buğday ekimini gerçekleştirmem gerekiyor. Traktörlerimiz şu anda tarlalarda çalışıyor. Geri kalanını da birkaç gün içinde ekeceğiz. İnşallah iyi bir verim alacağız" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van İranlı turizmciler Akdamar Adası’na hayran kaldı VAN (İHA) – Van’daki turizm acenteleri tarafından düzenlenen bilgilendirme programı çerçevesinde Van’a gelen İranlı turizmciler, Akdamar Adası’na hayran kaldı. Turizm acenteleri, seçim sürecinde yaşanan olaylardan dolayı tedirginlik yaşayan İranlı acentelere yönelik bilgilendirme programı düzenledi. 3 günlük info çerçevesinde Van’a davet edilen İranlı acente ve tur operatörlerine kentin tarihi güzellikleri tanıtıldı. Van Kalesi, Van Müzesi ve Akdamar Adası başta olmak üzere birçok tarihi yeri ziyaret eden İranlı acente temsilcileri, ayrıca şehir merkezi ve otellerini de gezdi. İnfo ile ilgili açıklamada bulunan turizmci Ebubekir Zirek, “Özellikle son zamanlarda Van’da yaşanan olumsuz olaylardan dolayı ilimize gelen turist sayısında azalma oldu ve bu pazar payının başka illere yöneldiğini gördük. Bizde bu kapsamda bir hafta arayla ikinci infomuzu yaptık. Bu infoda İran’ın bütün şehirlerinden gelen acenteleri buraya getirip, Van’ın ören yerlerini, otellerini ve Van’ın güzellilerini tekrar anlattık. Burada herhangi bir olayın olmadığını ve turizmin çok güzel geçtiğini göstermek için böyle bir çalışma yaptık” dedi. Üç gün boyunca Van’ı gezen İranlı acente yetkilileri ise özellikle ilk defa gördükleri Akdamar Adası’na hayran kaldıklarını belirttiler. Akdamar Adası’nın ismini duyduklarını ancak bu kadar güzel olduğunu bilmediklerini belirten İranlı acente temsilcileri, iki ülke arasında turizmin daha da gelişmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını söylediler.
Denizli Tapusuz köyde 57 yıl sonra gelen mülkiyet sevinci Denizli’nin Buldan ilçesinde 1967 yılında baraj yapılacağı gerekçesiyle taşınan 400 nüfuslu 90 haneli Derbent Mahallesi sakinleri, aradan geçen 57 yıl sonra tapularına kavuşmanın sevincini yaşadı. 1967 yılında dönemin Adalet Partisi (AP) iktidarında Derbent köyüne sulama barajı yapılması kararı alındı. Baraj yapılacak olmasından dolayı Derbent Mahallesi baraj alanı içerisinde yani su altında kaldı. Dönemin bakanlar kurulu kararı ile mahallenin baraj alanı dışına taşınması kararı alındı ve uygulandı. Mahalle alınan kararla birlikte baraj alanının yaklaşık 10 kilometre dışından yeniden kuruldu. Mahalle, Fatıma Bağcı isimli şahıstan alınan 46 dönüm arazi üzerine yeniden kuruldu. Fakat farklı gerekçelerden tapunun devir teslim işlemi gerçekleşmedi ve arazi sahibi Bağcı İzmir’e taşındı. Aradan geçen süre içerisinde Bağcı ve eşi vefat edince belli bir süre sonra da arazi hak sahibi olmadığı için hazine arazisi olarak tapulandırıldı. Aradan seneler geçmesine rağmen mahalledeki 90 yapı ve tarım arazilerinin tapuları çıkarılamadı. 2020 yılında yıllardır devam eden tapu sorununu kamuoyu gündemine getiren dönemin mahalle muhtarı Yaşar Öz, “Devir etmek isteyen vatandaşlarımız var. Devir teslim işlemlerini tapu olmadığı için yapamıyorlar. Bu mağduriyetin bir an evvel çözülmesini devlet büyüklerimizden talep ediyorum. Köyümüzde camimiz, sağlık ocağımız, okulumuz hepsi var. Devlet kurumu olarak kurumlarımız var ama bir türlü tapumuz yok. Köyün tapusunu bir an evvel alınmasını talep ediyorum” derken; köyün eski yerleşim yerinden bu yana olan süreci anlatan Mustafa Akten ise “Bu derbent köyümüz 1967 yılında inşaatı biten derbent barajı sonrasında köyümüz buraya geldi. Köyümüz buraya gelmeden önce köy muhtarlığı aracılığıyla üzerinde bulunduğumuz tarla köy muhtarlığı tarafından Buldan’da ki bir şahıstan alındı. Tarlanın tapu işlemleri çeşitli gerekçelerden alınamadı. Daha sonraki yıllar içerisinde diğer muhtarlarda bu sorunu çözemediler. Ancak köyümüzde gerekli olan tüm devlet hizmetleri müracaatlar sonucu olarak geld. Köyümüz var olduğu halde seçimlerde de oy kullandığımız, vergilerimizi de verdiğimiz halde bir türlü köyümüzün tapusu verilmedi. Şu anda da yeni muhtarımız tapuların alınması için gerekli müracaatlarını yapıyor. Bu işlemlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 53 yıldır köyümüzdeki insanlar mağdur durumdadır. Tapular 53 yıldır alınamadı. Bir türlü köyümüzün tapuları verilmedi. Hazineye geçirildi. Geçmiş dönem muhtarlara kolaylık olur diye ‘hazineye geçsin’ demişler. Tüm ilgililerin bu konuyu göz önünde bulundurarak köyümüzün mağduriyetini gidermek için tapuları bir an öncesi vermeleri gerekmektedir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Tapu sorunu 57 yıl sonra çözüldü Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı, oy kullanılan, vergi verilen hatta okul, sağlık ocağı ve cami gibi devlet kurumlarının bulunduğu köydeki tapu sorunu nihayet mutlu sonla noktalandı. Yaklaşık 88 hak sahibi vatandaş, 57 yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulmasının ardından tapularını almaya hak kazandı. Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Tapu Müdürlüğünde hak sahibi vatandaşların tapularını almalarının sevincine ortak oldu. Yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların sona ermesinden dolayı büyük sevinç yaşadığını dile getiren Başkan Orpak, “Yılların tapu sorunu artık çözüme kavuşmuştur. Bende vatandaşlarımız gibi bu sorununun çözülmesinden dolayı mutluyum. Artık vatandaşımız kendi evinde barkında, daha mutlu ve daha refah içinde yaşayacaktır. Tapularımız Buldan’ımıza ve Derbent Mahallemize hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Siirt Siirt’te yapılıyor, İstanbul, İzmir, Mersin’de yoğun talep görüyor Siirt’te peynir sezonunun başlamasıyla birlikte yayla peynirine talep arttı. Vatandaşlar kilolarca koyun peynirini alarak kış hazırlığı yapmaya başladı. Siirt’te yapılan yayla peynirinin İstanbul, İzmir ve Mersin’de yoğun talep gördüğü belirtildi. Her yıl ilkbahar mevsimiyle birlikte göçerler tarafından yaylalarda üretilen Siirt’in yöresel peyniri, bu yıl da tezgahlardaki yerini aldı. Peynir sezonunun başlamasıyla birlikte satışların arttığını belirten peynirci Ahmet Toprakçı, "Peynir göçer peyniridir. Kışlık peyniri burada satıyoruz ve herkes kış için peynir alıyor. Kimi 50, 100, 150, 200 kilogram peynir alıyor. Bizim Siirt peyniri meşhurdur. Hepsi koyun peyniridir, göçerlerindir. Çemikari Pervari tarafından geliyor. Tabi şimdi havalar daha sıcak olmamış ama 20 gün 1 aya kadar bütün peynir satılıp biter" dedi. "İl dışından çok yoğun talep var" İl dışından da peynire yoğun talep olduğunu söyleyen Toprakçı, "İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya, Mersin’e her yere gidiyor bu peynir. Bizim peynir bir numara çok kalitelidir. Kışlık herkes alıyor bunu. Biz de burada satıyoruz. Yayladan gelen peyniri biz buradan satıyoruz. Kışlık peyniri bazıları yer altına koyuyorlar, bazıları ise soğuk hava deposuna koyuyorlar. Şu anda kilosu 130 TL ama yaz ilerledikçe 200 TL’ye kadar da çıkabilir’’ şeklinde konuştu. Peynir almaya gelen Yasin Toprak, "Peyniri her sene alıyoruz. Market peyniri yenmiyor. Yazın alıp kışın yiyoruz. Fiyatı da 130 TL uygundur. Bu taze peynirdir. 20 veya 25 kilo alıyoruz. Yazın alıyoruz, kışın tüketiyoruz’’ diye konuştu.