Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Muş’ta Memur-Sen’in iftar programında yaptığı konuşmada Amerika, Almanya, Fransa ve Hollanda’ya tepki göstererek, "17-25 Aralık’ta ben Türkiye’nin ihracatını sadece İran’a 3,5 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkardım. Eğer bu suçsa şeref duyuyorum suç işlemekten" dedi.
Memur-Sen’in Şato Park Düğün ve Konferans Salonu’nda düzenlediği "10. Yıl Yetkide İstikrar Muş" buluşmasına eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Muş Milletvekili ve 1. Sıra adayı Mehmet Emin Şimşek, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya, Memur-Sen Muş Şube Başkanı Fehmi Kuzey Vurar, 11 hizmet kolu başkanı, partililer ve Memur-Sen üyeleri ile aileleri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Muş İl Başkanı Fehmi Kuzey Vurar, Mayıs 2018 tarihinden itibaren Memur Sen’in Muş’ta 6 bin 385, Türkiye genelinde ise 1 milyonu aşan üye sayısı ile kendisine en yakın konfederasyonun üç katı üye sayısına ulaştığını söyledi. Vurar, "Memur-Sen’imizin bu günlere gelmesinde emeği geçenlere, başta kurucumuz olan Mehmet Akif İnan Bey’den, yaşayan veya ahirete intikal etmiş olan arkadaşlarımızdan Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. Hayatta olan ve emekli olmuş büyüklerimizle birlikte üyelerimize Allah sıhhat ve afiyet versin" dedi.
Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya da, Memur-Sen’in bir iyilik ve kardeşlik hareketi olduğunu ifade ederek, "O bakımdan mutlaka iyilik adına, doğruluk adına, hak adına, hukuk adına gereğini yapmak zorundadır. O bakımdan bugün iftar sofrasında bir aradayız. Ama o yıllara büyük başarılar, büyük zaferler sığdırdık. Bu örgütlülüğümüzle, bu birlikteliğimizle, bu kardeşlik ruhumuzla birliğimizi, dirliğimizi muhafaza ederek yeni kazanımlara, yeni zaferlere inşallah hep birlikte imza atacağız. Biz buraya gökten zembille gelmedik. Tabiri caizse iğne ile kuyu kaza kaza buralara geldik. Akif İnan ve arkadaşları ve şimdi milyonlara ulaşan her bir mensubumuzun akıttığı terle buraya getirdik" ifadelerini kullandı.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini hatırlatarak, "Türkiye şu anda çok önemli iç ve dış tehditlerle karşı karşıyadır. Şimdi sizlere bir soru sorsam, Almanların Türkleri, Türkiye’yi sevmesini bekler misiniz? Fransızlar, Hollandalılar Türkleri severler mi, Türkiye’yi severler mi? Hele hele bu eşkıya Amerika, Türkiye’yi sever mi bunlar? Önce 17-25 Aralık, arkasından 15 Temmuz ve 15 Temmuz’da evvelallah Türkiye’yi çökertemeyip, sizlerin göstermiş olduğu dirençle bunlar kovulunca, bunlar gerçek yüzlerini gösterdiler. Bunlar güçlü bir Türkiye istemiyorlar, bunlar Türkiye’nin güçlü liderini istemiyorlar. Bunlar Türkiye’nin birlik beraberliğini, ekonomik gücü olmasını istemiyorlar. Bunlar istiyorlar ki eski Türkiye olsun, devlet başkanları veya başbakanlar dışarıdan yönetilir olsun ve Türkiye bölünsün parçalansın, gitsin IMF’nin yanında IMF’den borç para alsın, emir alsın. Evvelallah sizler buna izin vermeyeceksiniz. Sizlerin önemli bir sorumluluğu var" dedi.
"Ben 17-25 Aralık’ı kan davam kabul ediyorum"
17-25 Aralık’ta Türkiye’nin ihracatını 3,5 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkardığını kaydeden Çağlayan, "Bu kardeşinizin suçunun ne olduğunu biliyor musunuz? 17-25 Aralık’ta ben Türkiye’nin ihracatını sadece İran’a 3,5 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkardım. Eğer bu suçsa şeref duyuyorum suç işlemekten. Bu alçak Amerika ve bunun taşeronu FETÖ terör örgütü, bu sümüklü salyalılar, bunların taşeronluğunu yaparak Türkiye’nin istikrarına göz diktiler. Ben 17-25 Aralık’ı kan davam kabul ediyorum. Ama sizler bu ülkeyi seviyorsanız hiçbir kuşkum yok, sizler bu kardeşinizi seviyorsanız hele hele Muşlu kardeşlerim bana sahip çıkıyorsanız bu dava sizlerin de kan davasıdır eğer kabul ederseniz. Allah yolunda olanlar hiçbir şeyden korkmazlar. Biz kadere iman ettik, kendilerinden emin oluruz. Biz hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğini kabul ettik, boynumuzu eğeriz. Ama şimdi öyle bir dönemdeyiz ki, öyle bir dönemden geçiyoruz ki yine dışarıdaki şer cephesi ve içeride şer ittifakı güya aklınca Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtirmeyecekler. Avucunuzu yalarsınız avucunuzu. Bu millet istikrarı istiyor, bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyor, Allah için seviyor. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan da bu ülkeyi, bu milleti seviyor. Bu millet ben inanıyorum ki 24 Haziran seçimlerinde sadece Tayyip Erdoğan değil, aynı zamanda AK Parti’yi de meclise en güçlü şekilde gönderecek. Güçlü meclis, güçlü başkan, güçlü parlamento ve güçlü hükümeti oluşturacak Allah’ın izniyle" ifadelerini kullandı.
"Halkımız 24 Haziran’da bu yıkım ekibini sandığa gömecek ve orada yıkacak"
24 Haziran’ın sadece sıradan bir seçim olmadığını ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu:
"24 Haziran seçimleri sadece gidip sandığa oy vereceğiniz seçim değil. Ya 16 yıldaki kazanımlarımızı artarak devam ettireceğiz, bunu en iyi bilen, en iyi hisseden Memur-Sen üyeleridir. Ya da Türkiye’yi yeniden karanlığa götüreceğiz. Bunların ağzında en ufak bir icraat duydunuz mu? Ya Marmaray’ı yıkmaya kalkarlar ya da Avrasya Tüneli’ni yıkmak isterler ya köprüleri yıkmak isterler. Evvelallah bunlar yıkım ekibi. Ama ben inanıyorum ki bizim milletimiz ve Muş halkımız inşallah 24 Haziran’da bu yıkım ekibini sandığa gömecek ve orada yıkacak Allah’ın izniyle."
Yapılan konuşmaların ardından dualar edilip, ezanın okunmasıyla yemeğe geçildi.
