GENEL - 25 Eylül 2019 Çarşamba 09:41

Devlet Arşivleri Başkanlığından Muşlu öğrenciye kitap

A
A
A
Devlet Arşivleri Başkanlığından Muşlu öğrenciye kitap

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığınca Muş’un Hasköy ilçesinde yaşayan ve özellikle tarih ile siyaset konularına büyük ilgi duyan gelişim bozukluğu hastası 8.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığınca Muş’un Hasköy ilçesinde yaşayan ve özellikle tarih ile siyaset konularına büyük ilgi duyan gelişim bozukluğu hastası 8. sınıf öğrencisi Bilal Kaymak’a gönderilen kitaplar, Başkan Uğur Ünal’ın kaleme aldığı mektupla birlikte öğrencinin eline ulaştı.


Hasköy ilçesindeki Anadolu İmam Hatip Lisesinde öğrenim gören 8. sınıf öğrencisi Bilal Kaymak, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığınca kendisine gönderilen kitapların heyecanını yaşıyor. Kaymak’ın özelikle tarihi konulara yönelik ilgisini canlı tutmak ve geliştirmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile iletişime geçen Sümeyye Halime Gül’ün girişimleri sonucu öğrenci için kurum yayınlarından oluşan kitap ve Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal’ın mektubu okula ulaştı. Mektupta yer alan duygu dolu satırları sınıf arkadaşlarına okuyan Kaymak’ın mutluluğu yüzünden okundu.


Sınıf arkadaşlarıyla birlikte kitapları inceleyen Kaymak, kaynaklar için Sümeyye öğretmene ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal’a teşekkür etti.


Süreçle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Sınıf Öğretmeni Sümeyye Halime Gül, Bilal’i keşfetme sürecinin aslında çok zor olmadığını belirterek, “Bilal’le konuşurken bir anda dünya tarihinden, Türkiye’nin önemli dönüm noktalarından bahsedebiliyor. Dolayısıyla da siz onunla konuştuğunuz zaman bazen de bilmediğiniz şeyleri de keşfedebiliyorsunuz. İşte aslında yola çıkış hikayemiz buradan başladı. Özelliklede tarih söz konusu olduğunda belge merkezli öğrenme son derece önemli bir rol oynuyor. Biz de ‘ne yapabiliriz’ diye düşündük ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerine bu durumu ilettik” dedi.


Bilal’in bir çeşit gelişim rahatsızlığı olduğunu hatırlatan Gül, “Bilal’i gördüğünüz zaman şunu da rahatlıkla görebilirsiniz; bu kadar araştırmaya, öğrenmeye ve bilmeye meraklı bir öğrenci gerçekten nadir bulunur. Çünkü çok ince detaylarına kadar bazı şeyleri araştırdığını görebiliyoruz. İşte tamda bu noktada Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleriyle iletişime geçtik. Onlarda bizi kırmadılar ve bu süreçte bize Bilal için kitap gönderdiler. Aynı zamanda bizi çok daha sevindiren ve onurlandıran bu noktada birde Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal’ın Bilal için özel olarak kaleme aldığı mektubu oldu. Mektup, içerik olarak Bilal’e gönderilmiş olsa da içerdiği her kelimeyle ve anlatımıyla aslında bütün gençlere, hatta bütün ülke insanımızı ilgilendiren satırlara yer veriyor. Dolayısıyla burada bir teşekkürü borç biliyorum. Özellikle de sürecin başından sonuna kadar bizi yalnız bırakmayarak özellikle de araştırma ve bilime değer verilmesi noktasındaki ümidimizi yeşerttiği için, bizleri bu anlamda güçlendirdiği için Başkanımız Uğur Ünal’a ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a çok teşekkürlerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.



“Tarihe çok ilgim var”


Tarihe çok ilgisinin olduğunu ve öğretmeninin kendisi için Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığından kitap getirttiğini ifade eden Bilal Kaymak da, “Öğretmenim Devlet Arşivleri Başkanlığı ile iletişime geçti ve bana kitaplar getirtirdiler. Bölgemize ait çok güzel tarih kitapları gönderilmiş. Bu açıdan Başkan Uğur Ünal’a teşekkür ederim. Bundan sonra okulda ve evde bu kitapları okuyacağım ve tarihimi geliştireceğim. Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal bana özel olarak bir mektup göndermiş. Mektubu okuyunca hem duygulandım hem de çok sevindim. Benim en büyük hedefim, okuyup siyaset bilimcisi olmaktır” diye konuştu.


Okul Müdürü Yunus Yalçın ise, “Öğrencimiz Bilal Kaymak, öğretmenimiz Sümeyye Halime Gül’ün Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivler Başkanlığı ile irtibata geçmesi neticesinde öğrencimize kaynak kitaplar gönderilmiş. Gönderilen kitaplar bizim bölgemizin tarihi ile ilgili belge niteliğinde kaynak kitaplar. Bu kitaplar için özellikle Cumhurbaşkanımıza, Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal Beye çok teşekkür ederiz. İnşallah sadece bizim öğrencimiz Bilal değil, tüm öğrencilerimiz bu kaynaklardan yararlanır, çünkü çok değerli ve çok temel kaynaklardır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.