EKONOMİ - 19 Temmuz 2021 Pazartesi 09:46

Başkan Özmen, birliğin faaliyetlerini anlattı

A
A
A
Başkan Özmen, birliğin faaliyetlerini anlattı

Muş Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) Başkanı Mehmet Salih Özmen, 7 üyeyle başladıkları birliğin şimdi 4 bin 200’ü aşkın üyesi bulunduğunu belirterek, “Bugün Malazgirt ve Bulanık ilçelerimizin aldığı destekler yaklaşık 20 il ve ilçelerinin toplamından daha fazladır” dedi.

Muş Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) Başkanı Mehmet Salih Özmen, 7 üyeyle başladıkları birliğin şimdi 4 bin 200’ü aşkın üyesi bulunduğunu belirterek, “Bugün Malazgirt ve Bulanık ilçelerimizin aldığı destekler yaklaşık 20 il ve ilçelerinin toplamından daha fazladır” dedi.


Muş’un Malazgirt ilçesinde bir dizi temaslarda bulunan Başkan Salih Özmen, bir otelde gazetecilerle buluştu. Muş’ta hayvancılığın gelişmesinde üreticilere her alanda destek olduklarını ifade eden Başkan Özmen, amaçlarının kaliteyi artırmak ve üreticiye kazanç sağlamak olduğunu kaydetti. Muş ve ilçelerinde hayvan üreticilerinin geçmiş yıllarda sahipsiz olduğunu belirten Başkan Özmen, “Üreticilerimiz yıllarca sahipsiz bırakıldı. Bizler Muş’ta birliğin kurucularıyız. Sahipsiz kalan Muş üreticisine sahip çıkmak için var gücümüzle çalıştık. Birliğimizi kendi imkanlarımla 2004’te kurduk ve sıfırdan başladık. O zaman birliğimizin bir kalemi yazı yazacak bir defteri yoktu. 7 üye ile başladık. Sonra 100 üyeye çıkardık. Şu an ise 4 bin 200’ü aşkın üyemiz var. Şu an Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun en aktif birliğidir ve Türkiye genelinde ise 10 sıradayız. Bizler bu birlik sayesinde hizmeti üyelerimizin ayağına getirdik. İlçelerimize şube açtık, veteriner verdik, araçlar aldık. Şu an sahada çalışan 10 aracımız var. Bu araç sayısı hiçbir birlikte yoktur. Suni tohumlamaya önem verdik” dedi.


Merkez birliğine de uya olduklarını dile getiren Başkan Özmen, “Muş Damızlık Birliği eşittir; Van, Erzurum, Diyarbakır, Siirt ve Mardin. Ayrıca merkez birliğini de üyeyiyiz. Orada da yaptığımız çalışmaların dergileri çıkıyor. Bizlerin yaptığı tüm icraatlar meydandadır, açıktadır. İsteyen herkes yaptığımız faaliyetleri internet ortamında görebilir. Tüm personelimiz ile 7/24 saat üreticilerimizin hizmetindeyiz. Şu anda personel sayımız 40 ile 41 arasındadır. Bu sayı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da hizmet veren birliklerin toplamının iki katıdır. İlimiz ve ilçelerimizin tek gelir kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Bunun üzerinde önemle durmamız lazım. Bizim tek hedefimiz önce üyelerimiz kazansın, sonra birliğimiz kazansın. Birliğimizin büyümesi üyelerimize kazandırmaktan geçiyor. Bugün Malazgirt ve Bulanık ilçelerimizin aldığı destekler yaklaşık 20 il ve ilçelerinin toplamından daha fazladır. Bu söylediklerimin tüm detayları bakanlığımızın sitesinde mevcuttur. Ayrıca Ankara Damızlık Birliği sitesinde de vardır. Artık her şey çok açıktır. Eskisi gibi bir sistem yoktur. Birliğimizin yaptığı tüm çalışmalar kayıt altındadır” ifadelerini kullandı.


Başkan Özmen, Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığından 2 milyon makine ekipman desteği aldıklarını dile getirerek, “Yine aynı DAP’tan 2 milyona da 7 köyümüzde süt soğutma merkezleri kurduk. Ayrıca Malazgirt’in de içinde bulunduğu 30 köyümüz içinde müracaatımızı yaptık. Projemiz geçmiştir. Çok yakın zamanda da hayata geçecektir. Şu an Türkiye’de Ziraat Bankası Genel Müdürlüğüne proje için çağırdığı 8 ilin içindeyiz. Bizleri çağırmalarının tek sebebi, yoğun bir şekilde çalışmamız. Ziraat Bankası bizlere destek verecek, bin baş düve besleyeceğiz. İlk yıl 500 adet olacak sonra bu sayı bine kadar çıkacak. Allah nasip ederse süt sağım makineleri vereceğiz. Bunun yanında taş toplama makineleri ile katı gübreleme makinesini de vereceğiz. Bu makineleri alacak çiftçilerimiz kullanıp tekrar birliğimize geri getirecekler. İhtiyacı olan çiftçilerimiz gelip birliğime müracaatla alabilecekler” diye konuştu.


Başkan Özmen, son iki yılda Muş Damızlık Birliğinin 3 bin 500 ile 4 bin işletmeye toplamda 70 ile 80 bin buzağı ödemesi yapıldığını da dile getirerek, şöyle devam etti:


“Para olarak son iki yılda ödenen destek 40 milyon TL yaptı. Süt ödemeleri hariç. Yine en önemli projelerimizden biri olan, üniversitemizin de öncülük ettiği ‘Bölgesel Kalkınma Amaçlı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Programı Hayvancılık Projesi’nin dört ana başlığından birisi olan ‘Yetiştirici Örgütü Aracılığı ile Çiğ Sütün Soğuk Zincirde Toplanması ve Pazarlanması’ faaliyeti çerçevesinde Üçsırt, Keçidere, Bostankent, Alagün, Mescitli, Tandoğan ve Üçdere köyleri ile Sungu beldesinde toplam 377 kadın çiftçiye yerinde eğitim verildi. Kadın çiftçilerin yoğun ilgi gösterdiği eğitime, rektör yardımcımız ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Karadağ, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Hayvansal Üretim ve Teknolojileri Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Onur Şahin, Dr. Öğretim Üyesi Özer Kurt, Araştırma Görevlisi Sezen Tayam ve Öğretim Görevlisi Önder Bayram Çoban’ın yanı sıra Muş Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği personeli katılım gösterdi. Bu projemizi ilçelerimizde de devam ettirmeyi düşünüyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.
Adana Yavru sazan balığı üretimi sağımla başladı Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Su Ürünleri Üretim İstasyonu’nda yeni balık yetiştirme sezonunun ilk adımı atılarak anaç balıklardan sağım yapıldı. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü kullanımından bir süre önce Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne devri yapılan Adana Su Ürünleri Üretim İstasyonu’nda yavru sazan balıkları yetiştirmek için anaç sazan balıklarından sağım yapıldı. Üretim İstasyonunun kuluçkahane kısmındaki mini havuzlara bir gün önce alınan ve sağım için hazırlanan anaç balıklardan yumurta sağımını yapan İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, yeni üretim sezonunda hedeflerinin 10 milyon yavru sazan balığı üretmek olduğunu söyledi. Yavru balık üretiminin Türkiye genelindeki farklı su ürünleri üretme istasyonunda gerçekleştiğini ifade eden Kökçüoğlu, "Geçen yıl 10 milyon adet yavru sazan balığı elde ettik. Bunları bizim ildeki göl ve göletlere bıraktık ayrıca bize bağlı olan çevre illere dağıtımını yaptık ve o illerdeki göl ve göletlere bırakılmasını sağladık. Bu yıl yeni sağım dönemi başladı. 10 milyon yavru sazan balığı üreterek iç sularımıza bırakmayı ve su ürünleri sektörümüzde sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlıyoruz. Tüm bunları yaparken il müdürlüğü olarak su ürünlerine yönelik denetim çalışmalarımız da devam ediyor" dedi. Farklı büyüklükte 9’u beton, 10’u toprak 19 adet yavru ve anaç balık havuzunun yanı sıra 32 adet beton nakliye havuzlarının yer aldığı istasyonda, teknik personellerce sağımı yapılan balık yumurtaları daha sonra dölleme işleminden geçiriliyor. Dölleme yapılan yumurtalardan 72 saat sonra larva balıklar çıkmaya başlıyor. Yumurtadan çıktıktan sonra özenle bakımları yapılan larva balıklar, bir süre mini havuzlarda beslendikten sonra istasyon içerisindeki toprak havuzlara alınarak 5-6 santimetre büyüklüğe gelene kadar bakılıyor ve daha sonra göl ve göletlere salınmak üzere çevre illere gönderiliyor. Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Su Ürünleri Üretim İstasyonunda geçen yıl üretimi yapılan 10 milyona yakın sazan balığı başta Adana olmak üzere Konya, Kahramanmaraş, Mersin, Nevşehir, Kayseri, Osmaniye, Kırşehir, Hatay, Aksaray, Karaman, Niğde illerine gönderilerek buradaki göl ve göletlere bırakıldı.