SAĞLIK - 26 Eylül 2025 Cuma 18:04

Muş’ta "12. Uluslararası Onkoloji Günleri" başladı

A
A
A
Muş’ta "12. Uluslararası Onkoloji Günleri" başladı

Muş’ta düzenlenen "12. Uluslararası Onkoloji Günleri" başladı.


1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezi’nde Genç Birikim Derneği tarafından "Birlikte İyiyiz" temasıyla gerçekleştirilen etkinliğe, 18 farklı ülkeden akademisyenlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 400 katılımcı yer aldı. Program kapsamında "Onkoloji Hasta Yönetiminde Hemşirelik ve Destek Bakım" ile "Ürolojik Kanserler" başlıklı paneller düzenlendi. Etkinlikte konuşan Muş Valisi Avni Çakır, hayatın en zor dönemlerinde insana güç veren en önemli şeyin yalnız olmadığını bilmek olduğunu vurgulayarak, "Umudu yeşerten, kalpleri onaran, yaraları saran şey, gönül bağı, dayanışma ve kardeşliktir. İşte bugün burada, tam da bunun en güzel örneklerinden birine, gönüllere dokunan bir çalışmaya tanıklık ediyoruz. 2005 yılından bu yana amansız hastalıklarla mücadele eden kardeşlerimizin yanında dimdik duran, onların hem dert ortağı hem de en büyük destekçisi olan Genç Birikim Derneği, bugün 12. Onkoloji Günleri’ni bizlerle buluşturuyor. Bu dernek, yalnızca bir kurum değil, umutların yeşerdiği, moralin ve motivasyonun güç bulduğu bir gönül hareketidir. Muş, kadim tarihiyle, kültürel zenginlikleriyle ve değerli insanlarıyla her zaman birlik ve beraberliğin şehridir. İlimiz her alanda olduğu gibi sağlık alanında da ciddi gelişmeler kaydediyor. Özellikle son yıllarda hem il merkezimizde hem de ilçelerimizde gerçekleştirilen önemli sağlık yatırımları ve iyileştirmeler sayesinde sağlık hizmetlerimiz en üst seviyeye getirmeye çalışıyoruz. Şehrimizin her noktasına sağlık imkanlarını uzmanlaşmış hekimlerimizle vatandaşlarımız ile buluşması için büyük emek sarf ediyoruz" dedi.


Vali Çakır, İl Sağlık Müdürlüğü ve gönüllü kuruluşların sağlık alanında vatandaşların ayağına kadar giderek bilgilendirmeler yaptığını ifade etti. Çakır, ayrıca yurtiçi ve yurtdışından bilim insanlarının davet edilmesiyle Muş’un sadece doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda bilimsel buluşmaların merkezi haline geldiğini söyleyerek, "Bugün gelinen noktada, Genç Birikim Derneği’nin yalnızca sağlık alanında değil, gençlik çalışmalarıyla da ülkemize önemli katkılar sunduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Her yıl en az 100 gencimizin uluslararası deneyim kazanmasına vesile olunması, üstelik bu gençlerin önemli bir kısmını Muşlu gençlerin oluşturması, bizim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Burada özellikle ifade etmek isterim ki, dernek başkanımız Salih Yüce’nin kanseri yenerek bu yola ışık tutması, kendi mücadelesini başkalarının umuduna dönüştürmesi ve başka hayatları kurtarmak adına böyle bir gayretin öncüsü olması takdire şayandır. İnanıyorum ki Genç Birikim Derneği, bundan sonra da gönüllere dokunmaya, umutları yeşertmeye, hayatlara dokunmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.


Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce ise kendi yaşam öyküsünden örnekler vererek, geçmişte kansere karşı verdiği uzun ve zorlu mücadele sürecini paylaştı. Yüce, yıllar önce teşhis konulduğunda Türkiye’de onkoloji alanının henüz bugünkü kadar gelişmiş olmadığını ve bugün gelinen noktada ise tıp alanındaki ilerlemeler sayesinde Türkiye’nin onkoloji konusunda sayılı ülkeler arasında yer aldığını vurgulayarak, "1999 yılında yumuşak doku kanser tanısı konuldu. Tanı aldığım yıllara gelecek olursak aslında onkoloji bu kadar gelişmemişti. Ülkemizde de bu kadar gelişmemiş. Ve sadece Türkiye’de 25 onkoloğ olduğu yıllarda tedavi görmeye başladım. Gençtim, henüz 20 yaşındaydım. Hayata ve ileriye dönüp yapmak istediğim birçok iş vardı. Daha da önemlisi bir çocuğum vardı. 1 yaşın altındaydı o zaman. Ben kendimle hastalıkla mücadele ederken ölüme kadar her şeyi düşünüyordum ama çocuğuma kim bakacak diye bununla baş edemiyordum. Yaklaşık 3 yıl kemoterapi ve radyoterapi gördüm. Bugün geldiğimiz noktada gerçekten tıp onkoloji alanı o kadar gelişti ki artık ülkemiz sayılı ülkeler arasında yer alıyor. Bilim insanlarımıza ne kadar teşekkür edersek az kalır bu konuda" şeklinde konuştu.


2010 yılından bu yana Onkoloji Günleri’ne iştirak ettiğini belirten Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Toker Ergüder, tıp fakültelerinde öğrencilere teorik olarak aktardıkları halk sağlığı konularını Muş’ta sahada görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Onkoloji günlerinin ikincisinden beri katılıyorum. İlk buraya 2010 yılında geldim. Biz tıp fakültelerinde halk sağlığı derslerinde öğrencilerimize halk sağlığı derslerinde anlattıklarımızı gelip burada gözümle şahit olmak beni çok mutlu ediyor. Sonuçta biz sağlığı tanımlarken sadece hastalık yahut da sakatlığın olma değil. Bedenen, ruhen ve sosyal yönden iyilik hali diye tanımlarız. O yüzden de sağlığın en önemli yönlerinden biri de sosyal iyilik halidir. Yani böylece de insanların sağlık ve iyilik hali için farkındalıkları için Muş’ta çok önemli adımlar atılıyor" dedi.


Etkinlik, "Erken Tanı ve Genetik Taramalar" ile "Gençlerde Kanserin Artış Nedenleri" başlıklı panellerle sürdü.


Muş Valiliği tarafından hazırlanan "4 Mevsim Muş" tanıtım filmi ise salonda bulunan katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.


Etkinliğe, Muş Jandarma Komutanı Albay Özgür Özer, Muş Emniyet Müdürü Melih Kuzudişli, Muş Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, vali yardımcıları, 18 ülkeden ve birçok ilden akademisyenler, gönüllüler, hastalığı yenenler ve davetliler katıldı.



Muş’ta "12. Uluslararası Onkoloji Günleri" başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.