EKONOMİ - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 11:24

Varto’da genç çiftçi, kiraladığı ahır satılınca hayvanları ile birlikte dışarıda kaldı

A
A
A
Varto’da genç çiftçi, kiraladığı ahır satılınca hayvanları ile birlikte dışarıda kaldı

Muş’un Varto ilçesinde 3 yıl önce “Genç girişimci “projesi kapsamında devletin verdiği 5 büyükbaş hayvanla çiftlik kuran Murat Akbal, kiraladığı ahır sahibi tarafından satılınca 13 hayvanıyla birlikte dışarıda kaldı.

Muş’un Varto ilçesinde 3 yıl önce “Genç girişimci “projesi kapsamında devletin verdiği 5 büyükbaş hayvanla çiftlik kuran Murat Akbal, kiraladığı ahır sahibi tarafından satılınca 13 hayvanıyla birlikte dışarıda kaldı.


Muş’un Varto ilçesi Hürriyet Mahallesi’nde yaşayan ve 3 yıl önce Tarım ve Orman Bakanlığınca gerçekleştirilen ”Genç çiftçi” projesinden yararlanarak 5 büyükbaş hayvanla yaşadığı mahalleye ahır kiralayarak çiftlik kuran Murat Akbal (28), hayvan sayısını 3’e katladı. Genç çiftçi, hayvanlarından elde ettiği süt, kaymak ve yoğurt gibi ürünlerinin satışını yaparak, hem geçimini sağlıyor, hem de sevdiği işi yapıyor. Çiftlik kurmayı, akrabalarının tavsiyesi üzerine karar verdiğini belirten Akbal, ’’Projeye başvurdum. Sağ olsun devlet, bana 5 büyükbaş hayvan hibe etti. Bir hayvanım öldü 3 yıl içerisinde 1. yılda 9 tane hayvanım oldu. 2. yılında bu hayvanlarım 14’e çıktı. 3. sene hayvan sayım 19 çıktı. Bir ineğim öldü. 5 tane danam ise erkek olduğu için sattım. Kalan hayvanlarıma saman aldım. Şimdilik elimde 13 tane hayvanım var. Bunlar sigortalı ve bunları satmayacağım. Hayvan sayımı 3’e katladım. 3 yıl içerisinde toplamda benim 19 hayvanım oldu. Bu hayvanlarımı satmayıp sayısını fazlalaştırmaya çalışacağım. Zamanla sürü yapacağım. Devletimize bu desteklerinden dolayı teşekkür ederim. Bu destekler, şehirlere göçün önünü kesmiş oluyor. Elde ettiğim süt, yoğurt ve kaymak gibi ürünleri satarak geçimimizi sağlıyorum. Ben daha öncesinde genç çiftçi projesinden yararlandığım da hayvan barınağım yoktu. Gençtim ama işsizdim. Hayvan barınağını (ahırı) kiralamıştım. Ancak kira sözleşmem bitmeden önce hayvan barınağı sahibi ahırını ve arsasını sattı. Şimdilik hayvan barınaksız kaldım. Kendi mağduriyetimi önleme açısında ben yetkililerle görüştüm ama bir çare bulamadım” dedi.


Mahallede ahır yapacağı ile ilgili belediyeye durumu bildirdiğini ifade eden Akbal, “İlçe merkezinde ahırın yapılmasına müsaade edilmeyeceğini tarafıma söylendi. Oysaki Varto’nun neresine bakarsanız bakın devlet destekli projelerin birçoğu yapılmış vaziyettedir. Hatta mahallede bile şu an kırsal kalkınma ve diğer projelerin hayvan barınakları mevcuttur. Kış gelmeden hiç olmazsa yetkililerce tarafıma bir arazinin tahsis edilmesini istiyorum. Şimdilik yazdır hayvanları dışarıda bağlıyorum. Komşularım sağ olsun beni idare ediyorlar. Kış olursa hayvanlarım dışarıda kalır. Ben hayvanları satıp ahır yapsam bu sefer hayvan alamam. Ama arsa veya bir ahır yapacak kadar bir arazi geçicide olsa tarafıma verilse iki tane hayvanımı satar ahırı yaparım en azında borçlanarak ta yaparım. Sıkıntımın giderilmesi konusunda yetkililerin sesimi duymalarını istiyorum. Bu konuda mağdurum hayvanlarımın satışını yapmak istemiyorum. Hayvanlarımı seviyorum. İşimden memnunum. Ahır yapmam konusunda yetkililerin bana destek vermelerini talep ediyorum. Üretimi ve üretmeyi seviyorum’’ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.