YEREL HABERLER - 30 Nisan 2012 Pazartesi 15:22

TÜRK EОİTİM-SEN NEVŞEHİR ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA UОUR:

A
A
A
TÜRK EОİTİM-SEN NEVŞEHİR ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA UОUR:

Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Uğur, okullardaki güvenlik tedbirlerinin yetersiz olduğunu söyledi.
Türkiye Kamu-Sen`e bağlı Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Uğur, öğretmenlere yönelik saldırıların son günlerde hız kazandığına dikkat çekti. Öğrencilerin ve velilerin fiziki ve sözlü saldırılarına uğrayan öğretmenlerin can güvenliğinden yoksun olarak görevlerini yaptıklarını ve eli bıçaklı öğrencilerin, eli sopalı velilerin okullarda terör estirerek, öğretmenlerin can güvenliğini tehdit ettiklerini ifade eden Uğur, ``Öğrenci ve velilerin öğretmenlere uyguladığı şiddete karşı Milli Eğitim Bakanlığı`nın üç maymunu oynaması biz eğitimcilerde büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. Öğretmenler Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer`den kendilerine sahip çıkmasını ve öğretmenlere yönelik şiddete karşı önlem almasını beklemektedir. Ancak Bakan Dinçer`in öğretmenlere yapılan saldırılar karşısında sessiz kalması, ``˜Bakan Dinçer kimin Bakanı?` sorusunu akıllara getirmektedir. Şu anda karşımızda öğretmenlere yapılan şiddete karşı kılını bile kıpırdatmayan bir Milli Eğitim Bakanı bulunmaktadır. Bu durum eğitim camiası için büyük bir felakettir. Öğretmenlerin çalışma saatleri konusunda yanlış bilgiler vererek, kamuoyunu yanıltan açıklamalarıyla öğretmenleri rencide eden, onların haklarını korumak yerine, haklarını tırpanlayan Bakan Dinçer`in bugüne kadar sergilediği öğretmen düşmanı tutum daha ne kadar sürecek? Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer öğretmenlere yönelik şiddete karşı ne zaman harekete geçecek? `` dedi.
Öğretmenlerin öğrenci üzerindeki etkisinin azaltıldığını ve öğretmenlerin okulda etkisiz ve yetkisiz hale getirildiğini savunan Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Mustafa Uğur, okullarda disiplin yönetmeliklerinin çok yetersiz olduğunu ve Milli Eğitim Bakanlığı`nın ödenek ayırmamasından dolayı okullarda alınan güvenlik önlemlerinin eksik kaldığını kaydetti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Akdeniz’den balık yerine sandalye, lastik ve merdiven çıktı Hatay’ın Arsuz ilçesi Konacık Mahallesi’nde ‘Denizimize sahip çıkıyoruz’ etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte dalgıçlar tarafından denizden balık yerine sandalye, lastik ve merdiven gibi çok sayıda eşya çıkarıldı. Arsuz Su sporları ve Yelken Kulübü tarafından düzenlenen ‘Denizimize sahip çıkıyoruz’ etkinliği kapsamında Konacık barınağında hem kıyı hem de deniz altı temizliği yapıldı. Arsuz Konacık’ta bulunan barınakta yapılan su altı temizliğinde çıkanlar dalgıçları ve görenleri şaşırttı. Arsuz Su Sporları ve Yelken Kulübü Başkanı Altan Uzar, "Kulübümüzü 2023 yılında kurduk, daha önce su sporlarıyla uğraşıyorduk. Arsuz’da deprem sonrasında çocukların herhangi bir etkinlik olmadığı için biz su sporları yapalım dedik. Su altı sporları, su sporları, yelken sporları onun için küçük bir faaliyet başlattık. Bu temizliği geleneksel hale getirmeyi düşünüyoruz bilginiz var mı bilmiyorum ama denizler, dünya oksijeninin yüzde 80’inden fazlasını denizlerden sağlıyoruz. Otlardan, deniz bitkilerinden ve deniz canlarından sağlıyoruz. Bu lastikler diğer petrollerde, denizde çok uzun sürede yok oluyor. Bu yok olma sürecinde lastikler suda kaldığı sürece zehirlemeye devam ediyor. Onun için biz denizde bulunan lastikleri, diğer poşetleri, pet artıkları, petrol atıklarının hepsini temizleyerek gördüğünüz gibi dalgıçlar yordamıyla temizlemeye çalıştık. Bunu biz geleneksel hale getireceğiz Arsuz’da. Bundan sonrasında da Arsuz Çayı’nın içinde bir temizlik yapmayı planlıyoruz. Arsuz’da bir çay var biliyorsunuz balıkçı teknelerinin demirlendiği o çayda bir temizlik yapmayı planlıyoruz. Amacımız sadece küçük bir ateş yakmaktı yani bir farkındalık oluşturmaktı. Önemli olan bu lastikleri denize atmamak çünkü bunlar geri dönüşmüyor lastikler denizde kalıyor örnekle bunlar topluca düşüyor. Bir farkındalık oluştursak, bunlar denize atılmazsa temizliğe ihtiyacımız olmaz, önemli olan denizleri temiz tutmamız" dedi. Kulüpte dalgıç ve yönetim üyesi olan Akın Rıdvanoğulları ise, "Biz denizlerin kirlenmesini önlenmek amacıyla bir başlangıç yaptık denizlerimizi temizledik, fakat burada çok hayal kırıklığına uğradık. Lastiklerden çok burada tencere, tava, çaydanlık, bardak ve birçok şişeler bulduk. Buraya atılan bu atıklar hem canlıları etkiliyor hem de deniz kirliliğine sebep oluyor. Yine kulüp başkanımızın dediği gibi buradaki canlıların oksijenini engelleyecek bir sürü atık maddeler var ve biz bunların temizlenmesi için burada bir kıvılcım başlattık. Sağ olsun hem sahil güvenlik yetkilileri bizlere yardım ettiler hem de katılmak isteyen tüm dalgıç arkadaşlarımızı buraya davet edip büyük bir etkinlik yapmaya çalıştık. Denizi çöp olarak görüp atmaları bizi açıkçası şaşırttı, merdiven çıkması zaten bizi çok güldürdü. Biz yanlışlıkla atılmış diye düşünüyoruz, umarım öyledir inşallah bilerek atılmamıştır diye düşünüyoruz. Çaydanlıkların, tavaların, tencerelerin burada olması bizi açıkçası üzdü, ondan dolayı biz burayı temizlemek istedik, biz bir başlangıç yaptık umarım tekrarlanmaz diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Karabük Binlerce kişi İsrail’e tepki, Filistin’e destek için yürüdü İsrail’in Gazze ve Refah’a savaş uçakları ve topçu ateşiyle düzenlediği saldırılara tepki göstermek için binlerce kişinin katılımıyla Karabük’te yürüyüş düzenlendi. Filistin’e Destek Platformu tarafından Karabük’te binlerce kişinin katılımıyla İsrail’in Filistin’deki katliamlarına tepki göstermek için yürüyüş programı düzenlendi. Yenişehir Çamlık Caddesi’nde bir araya gelen vatandaşlar ilk önce güvenlik kontrolünden geçirildi. Daha sonra AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin, Ali Keskinkılıç, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, MÜSİAD Karabük Şube Başkanı Cengiz Ünal,siyasi parti temsilcileri ve binlerce kişinin katılımıyla başlayan yürüyüşte tekbirler getirilerek ‘Kahrolsun İsrail’, ‘Katil İsrail Filistin’den defol’, ‘Müslüman uyuma kardeşine sahip çık’ ve ‘Katil İsrail hesap verecek’ gibi sloganlar attı. Yürüyüş güvenlik önlemleri çerçevesinde Kemal Güneş Caddesi’nde sona erdi. Burada şehit düşen Filistinliler için Hafız Osama Mdookh tarafından Kuran-ı Kerim okundu. Daha sonra grup adına konuşma yapan İbrahim Şentürk, “217 gündür bütün dünyanın gözleri önünde işgal çetesi, ABD’nin de desteğiyle insanlık adına ne varsa yakıp, yıkıp, tahrip ediyor. Buna karşı ise Gazze halkı dünyanın şerefini kurtarmak için varoluş mücadelesi veriyor. Bizlerde bu direnişe destek vermek için 7 ayı aşkın bir süredir meydanlardayız. Kardeşlerimizin yalnız olmadığını dualarımızla, sloganlarımızla, açıklamalarımızla ve infaklarımızla bütün dünyaya ilan ediyoruz” dedi. “Dünyanın bütün güçleri bir araya geldi, imanlı Kassam Tugaylarını yıkamadı” “Gazze savaşı, tüm algıları, mevcut kavramları alt üst etti ve uluslararası yapıların işlevsizliğini gün yüzüne çıkarttı” diyen Şentürk, “Devasa haçlı ordusu karşısında Gazze’nin her yerinde müthiş bir şekilde direnen mücahitler tüm imkânsızlıklara ve yalnızlığa rağmen tarih yazmaya devam ediyorlar. Onlar mücadeleleri ve ödedikleri bedeller ile örnek bir duruş sergilemeye devam ediyorlar. Gazze’de katliam var ama aynı zamanda da izzetli bir direniş var. Aksa Tufanı, İsrail’in yenilmez denilen ordusunu ve istihbaratını yerle bir etti. Dünyanın bütün güçleri bir araya geldi ama bir avuç imanlı Kassam Tugaylarını yıkamadı. Gazze’deki direniş, imanın ne büyük bir güç olduğunu, batının bizlere sunduğu modern köleliğin karşısında sadece Allah’a kul olmanın ne büyük bir şeref olduğunu bizlere gösterdi” ifadelerini kullandı. Şentürk, “Bugün burada Karabük Filistin’e Destek Platformu olarak Gazze’de kardeşlerimize yapılan zulmü unutmamak, unutturmamak adına toplanmış bulunmaktayız. Gazze’yi gündemimizden düşürmeyelim. Bu soykırıma tepkimizi yaptığımız eylemlerle gösterelim. Dualarımızda kardeşlerimizi unutmayalım. Elimizden ne geliyorsa yapalım. Eli kalem tutanlar bu davayı yazsınlar. Hitabeti güçlü olanlar bu davayı konuşsunlar. Herkes bir şey yapsın ama asla sessiz kalmayalım. Çünkü sessizlik bu davaya yapılmış en büyük haksızlıklardandır. Çünkü sessizlik Gazze’deki küçücük yavruların ölümüne de susmaktır. Karabük Filistin’e Destek Platformu olarak buradan tekrar yüksek sesle ifade ediyoruz ki Mescid-i Aksa, Gazze ve tüm Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Program yapılan dua ile son buldu.
İstanbul Bilgi Evleri ve Gençlik Merkezi’nin 18’inci Kitap Okuma Yarışmasında ödüller sahiplerini buldu Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri ve Gençlik Merkezi’nin 18’incisini düzenlediği Kitap Okuma Yarışması’nda dereceye giren yarışmacılar ödüllerini aldı. Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri’nde kitap okumaya teşvik etmek için, ilkokul öğrencilerinden başlamak üzere ortaokul, lise öğrencileri ve yetişkinleri de dâhil edildiği ve bu yıl 18’incisi düzenlenen Geleneksel Kitap Okuma Yarışması’nın sınavı yapıldı. 7 bin 617 kişinin başvurduğu kitap okuma yarışmasında dereceye giren öğrenciler ödüllerini aldı. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleşen ödül törenine İstanbul Valisi Davut Gül, Zeytinburnu Kaymakamı Adem Uslu, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, öğretmenler ve öğrenciler ile vatandaşlar katıldı. “Bir görev anlayışı içinde yapıyoruz” Programda konuşan Belediye Başkanı Ömer Arısoy, “Biz bütün bunları büyük bir zevkle, memnuniyetle, tam bir görev anlayışı içinde yapıyoruz. Bu yarışmanın 18 rakamını bulmasını sağlayan Zeytinburnu’nda 1998’den bu tarafa aynı anlayışın belediyeyi yönetmesine izin veren büyük Zeytinburnu ailesine teşekkür ediyorum. 31 Mart’ta da bunu tekrarlayan büyük Zeytinburnu ailesine şükranlarımı arz ediyorum” dedi. “Kitap okumakta kitap okutmakta hayırlı bir iş” Programda konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, “Zeytinburnu kültür ve sanatla, parmakla gösterilen ilçelerimizden bir tanesi. Zeytinburnu’nda birçok güzel iş yapılıyor ama içlerinden en güzeli kültürle, sanatla ilgili edebiyatla ilgili yapılan işler. Hani derler ya hayırlı bir işin bir insana nasip olması, en büyük ödül. Kitap okumakta kitap okutmakta hayırlı bir iş. Bunun nasip olması hem öğrencilerimize hem velilerimize hem öğretmenlerimize hem organizasyonu yapanlara en büyük ödül” şeklinde konuştu. . Konuşmaların ardından dereceye giren yarışmacılar protokol üyeleri tarafından ödüllerini aldı. Yarışmanın birincilerine 20 bin, ikincilerine 16 bin, üçüncülerine 12 bin, dördüncülerine 8 bin, beşincilerine 6 bin TL ödül verilirdi. 6, 7, 8, 9 ve 10’uncu sınıflara 4 bin TL para ödülü verildi. İlk üç dereceye girenler ayrıca ailelerinden iki kişi ile birlikte Çanakkale Doğa ve Tarih Kampı’na gidebilecek.
İzmir Yeşil dönüşümün üç boyutu konuşuldu İzmir, WENERGY-Temiz Enerji Teknolojileri Fuarına ikinci kez ev sahipliği yapıyor. İlk iki gününde büyük ilgi gören WENERGY Expo’da gerçekleşen kongrede ise enerjideki yeşil dönüşüm; destekler, finans ve hukuk yönünden değerlendirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen WENERGY-2. Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı, sektör paydaşlarını, uluslararası alıcı ve yatırımcılar ile buluşturuyor. Fuarla birlikte düzenlenen kongrede de sektörün önde gelen isimlerinden akademisyenler, iş insanı ve enerji dünyası temsilcilerinin konuşmacı olarak yer alıyor. İzmir Ticaret Odası tarafından gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü İzmir Ticaret Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Tanyeri’nin yaptığı oturumda; KOSGEB İzmir Bölge Müdürü Dr. Levent Arslan, Vakıfbank Kurumsal Krediler Tahsis Yönetici Başkanı Doç. Dr. Şükrü Mete Tepegöz ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Afra Teren Gürlüler konuşmacı olarak yer aldı. Prof. Dr. Mustafa Tanyeri, yeşil dönüşümün üç ayrı boyutunu değerlendireceklerini belirterek, “Desteklerin yaygınlaştırılması konusu, İzmir Ticaret Odasının uzun zamandır önemli gündemlerinden biri. Programlarımızda ve stratejik planımızda dönüşüm içeren tüm kavramlar mevcut. Bunun içinde dijital ve yeşil dönüşüm de var. Türkiye’nin ve Avrupa’nın gündeminde bu kadar öneme sahip olan yeşil dönüşüme kayıtsız kalınmaması düşüncesinden hareket ederek KOSGEB de destek programlarını revize ederek farklı bir boyut ortaya koymaya devam ediyor” dedi. KOSGEB İzmir Bölge Müdürü Dr. Levent Arslan da, “KOSGEB olarak şuanda konuştuğumuz bu konuların tamamı için sunduğumuz finansal destekler var. Kurum olarak esnek yapıları, kolay adapte olma yeteneklerinden dolayı kobileri ön plana çıkarırız. Aslında tıpkı hedef kitlemiz gibi bizim de KOSGEB olarak değişim ve dönüşümlere kolay adapte olan bir yapımız var. Yeşil dönüşümdeki tanımlamayı işletmeler açısından yaptığımızda işletmelerin, çevresel performanslarını iyileştirmeleri, ürün ve hizmet başına tükettikleri enerjileri azaltmaları, kaynak verimliliği oluşturmaları ve kullandıkları enerjileri yeşil enerjiye dönüştürme ekseninde tanımlayabiliriz” şeklinde konuştu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Afra Teren Gürlüler ise “Yeşil mutabakat elimizdeki en temel veri ve biz de üniversiteler olarak buna dahil olmak, katkı sunmak konusunda çalışıyoruz. Şuan Avrupa Yeşil Mutabakat düzenlemesinin yanı sıra İklim Yasası da çıktı. Hukuk, bu konudaki mevzuatlar konusunda çalışmalar yapıyor. Bizim de ülke olarak kendi içimizde kapsamlı bir iklim yasasına ihtiyacımız var. Bu yıl eksikleri olmasına rağmen yine de bir yasa çıkacak. Çevre kirliliğini engellemediğiniz sürece yeşil dönüşüme geçemiyoruz. Tıpkı destek ve finans boyutu gibi bu işin hukuk boyutu çok kapsamlı ve önemli” diye konuştu. Vakıfbank Kurumsal Krediler Tahsis Yönetici Başkanı Doç. Dr. Şükrü Mete Tepegöz de, yeşil dönüşümün finansal boyutlarına değinerek, “Biz bu konuda, ekseriyetle Dünya Bankasından destek alıyoruz; ancak aldığımız desteğin kullanıldığı yer çok önemli. Verilen kredilerin çevresel ve sosyal etki analizini yapıyor ve raporlarımızın entegre olmasına dikkat ediyoruz” dedi.
Hatay Akdeniz’den balık yerine; sandalye, lastik ve merdiven çıktı Hatay’ın Arsuz ilçesi Konacık Mahallesinde ‘Denizimize sahip çıkıyoruz’ etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte dalgıçlar tarafından denizden balık yerine; sandalye, lastik ve merdiven gibi çok sayıda eşya çıkarıldı. Arsuz su sporları ve yelken kulübü tarafından düzenlenen ‘Denizimize sahip çıkıyoruz’ etkinliği kapsamında Konacık barınağında hem kıyı hem de deniz altı temizliği yapıldı. Arsuz Konacık’ta bulunan barınakta yapılan su altı temizliğinde çıkanlar dalgıçları ve görenleri şaşırttı. Arsuz su sporları ve yelken kulübü Başkanı Altan Uzar, “Kulübümüzü 2023 yılında kurduk, daha önce su sporlarıyla uğraşıyorduk. Arsuz’a deprem sonrasında çocukların herhangi bir etkinlik olmadığı için biz su sporları yapalım dedik. Su altı sporları, su sporları, yelken sporları onun için küçük bir faaliyet başlattık. Bu temizliği geleneksel hale getirmeyi düşünüyoruz bilginiz var mı bilmiyorum ama denizler, dünya oksijenin yüzde sekseninden fazlasını denizlerden sağlıyoruz otlardan, deniz bitkilerinden ve deniz canlarından sağlıyoruz. Bu lastikler diğer petrollerde, denizde çok uzun sürede yok oluyor. Bu yok olma sürecinde lastikler suda kaldığı sürece zehirlemeye devam ediyor. Onun için biz denizde bulunan lastikleri, diğer poşetleri, pet artıkları, petrol altlarının hepsini temizleyerek gördüğünüz gibi dalgıçlar yordamıyla temizlemeye çalıştık. Bunu biz geleneksel hale getireceğiz Arsuz’da. Bundan sonrasında da Arsuz Çayı’nın içinde bir temizlik yapmayı planlıyoruz. Arsuz’da bir çay var biliyorsunuz balıkçı teknelerinin demirlendiği o çayda bir temizlik yapmayı planlıyoruz. Amacımız sadece küçük bir ateş yakmaktı yani bir farkındalık yaratmaktı. Önemli olan bu lastikleri denize atmamak çünkü bunlar geri dönüşmüyor lastikler denizde kalıyor örnekle bunlar topluca düşüyor. Bir farkındalık oluştursak, bunlar denize atılmazsa temizliğe ihtiyacımız olmaz, önemli olan denizleri temiz tutmamız" dedi. Kulüpte dalgıç ve yönetim üyesi olan Akın Rıdvanoğulları, “Biz burada denizlerin kirlenmesini önlenmek amacıyla bir başlangıç yaptık denizlerimizi temizledik, fakat burada çok hayal kırıklığına uğradık lastiklerden çok burada tencere, tava, çaydanlık, bardak ve burada birçok şişeler bulduk. Burada atılan bu atıklar hem buradaki canlıları etkiliyor hem de burada deniz kirliliğine sebep oluyor. Yine kulüp Başkanımızın dediği gibi buradaki canlıların oksijenini engelleyecek bir sürü atık maddeler var burada ve biz bunları temizlenmesi için burada bir kıvılcım başlattık. Burada da sağ olsun hem sahil güvenlik yetkilileri bizlere yardım ettiler hem de katılmak isteyen tüm dalgıç arkadaşlarımızı buraya davet edip büyük bir etkinlik yapmaya çalıştık. Yani burada denizi çöp olarak görüp atmaları bizi açıkçası şaşırttı merdiven çıkması zaten bizi çok güldürdü. Merdivenin çıkması yani bizce yanlışlıkla atılmış diye düşünüyoruz ama umarım öyledir inşallah bilerek atılmamıştır diye düşünüyoruz. Çaydanlıkların, tavaların, tencerelerin burada olması bizi açıkçası üzdü, ondan dolayı biz burayı temizlemek istedik, biz bir başlangıç yaptık umarım tekrarlanmaz diye düşünüyoruz” İfadelerini kullandı.