POLİTİKA - 17 Eylül 2018 Pazartesi 14:06

AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Dolaşmaz, “15 Temmuz FETÖ Darbesi 60 darbesi ile aynı kalemden çıktı”

A
A
A
AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Dolaşmaz, “15 Temmuz FETÖ Darbesi 60 darbesi ile aynı kalemden çıktı”

AK Parti Nevşehir Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Dolaşmaz, 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleşen darbenin izdüşümlerinin incelenmesiyle, 15 Temmuz 2016 tarihindeki alçak FETÖ darbe girişiminin aynı kalemden çıktığının anlaşıldığını belirtti.

AK Parti Nevşehir Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Dolaşmaz, 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleşen darbenin izdüşümlerinin incelenmesiyle, 15 Temmuz 2016 tarihindeki alçak FETÖ darbe girişiminin aynı kalemden çıktığının anlaşıldığını belirtti.


AK Parti Nevşehir Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Dolaşmaz, AK Parti Genel Merkezi İnsan Hakları Başkanlığı tarafından hazırlanan Türk Demokrasi tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Başbakan Adnan Menderes ve dönemin bakanları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın, 27 Mayıs darbecileri tarafından pervasız bir şekilde idam edilmelerinin 57. yıldönümü nedeniyle hazırlanan basın açıklamasını, Gül Bahçe önünde kamuoyuna açıkladı.


Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Edip Avşar, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Ayşe Bilgiç, İl Genel Meclisi Başkanı Süleyman Özgün, Kaymaklı Belediye Başkanı Halit Elma, Kavak Belediye Başkanı Celal Yiğit, Göre Belediye Başkanı Mustafa Topçu, Göreme Belediye Başkanı Nuri Cingil ile AK Parti İl ve Merkez İlçe ,Kadın ve Gençlik Kolları yöneticilerinin de katıldığı basın açıklamasında konuşan AK Parti Nevşehir Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Dolaşmaz, 27 Mayıs Darbesi’nin Türkiye’de, ileriye dönük toplumsal, siyasal, hukuksal, kültürel ve ekonomik anlamda tamir edilmez tahribatlara yol açtığını dile getirerek şöyle konuştu: “ 27 Mayıs darbesi ile yasalara aykırı biçimde Anayasa, ihtilal figüranlarına bağımlı hale getirilmiş ve zincirleme anti demokratik müdahalelerin önü açılmıştır. Devam eden zaman zarfında Türk siyasi tarihinde kapanmayan yaraların açılmasına neden olan; darbeler, e muhtıralar, askeri kalkışmalar ve müdahaleler demokrasiyi defalarca kesintiye uğratmıştır. Millet egemenliğinin ilk kez cunta egemenliği altına alınmaya çalışılmasının yanı sıra 27 Mayıs Darbesi’ni diğer darbelerden ayıran en acı olay ise Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş Baş Vekili Adnan Menderes’in idam edilmesidir. 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin izdüşümleri incelendiğinde 15 Temmuz alçak FETÖ Darbe Girişimi’nin aynı kalemden çıktığı anlaşılmaktadır. Merhum Menderes, fabrikalar, yollar, barajlar, köprüler ve daha pek çok teknik ve mimari projeyle dönemin Türkiye’sine çağ atlatmıştır. Dini yasaklamaların ve zulümlerin telafisine girişerek ilk önce Türkçe okunan ezanı aslına döndürmüştür. Hem düşünce hem de ibadet özgürlüğünün önünü açan; insan odaklı hamleleriyle milletin takdirini kazanan merhum Adnan Menderes ve çalışma arkadaşlarının çığır açan bu icraatları bazı çevreleri rahatsız etmeye başlamıştır. Asılsız iddialarla itham edilen seçilmiş hükümete yönelik başlatılan algı operasyonuyla darbeye ortam hazırlanmıştır.” dedi.


MENDERES VE ARKADAŞLARI VESAYETÇİ VİCDANIN İNSAFINA BIRAKILDI


Dolaşmaz basın açıklamasında vesayetçi vicdanın insafına bırakılan Menderes ve arkadaşlarının duruşmalar boyunca cesur ve vakur duruşlarından asla taviz vermediğine vurgu yapan Dolaşmaz “ Seçilmiş hükümetin silah zoruyla görevden alınmasıyla; Başbakan, kabine üyeleri, milletvekilleri keyfi dayanaklarla tutuklanarak yasadışı karar merciinde vesayetçi vicdanın insafına bırakılmıştır. Milletten ve adaletten uzak şekilde kurulan mahkemede 11 ay süren duruşmalar boyunca cesur ve vakur duruşundan taviz vermeyen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, savunma yapmalarına dahi izin verilmeyen yargısız infazla hukuk dışı muameleye maruz kalmıştır. Mahkeme heyetinin kayda geçen “Sizi buraya tıkayan kuvvet böyle istiyor” gerekçesiyle haklarında verilen hükmü bile öğrenemeyen Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu darağacına çıkartılmıştır. ”ifadelerini kullandı.


MENDERES VE ARKADAŞLARI BU MİLLETİN GÖNLÜNDE SONSUZA KADAR YAŞAYACAK


Dolaşmaz, basın açıklamasının son bölümünde vesayetçi zihniyetin Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki aziz milletimiz tarafından silinip sürüldüğüne dikkat çekerek şöyle konuştu: “ 17 Eylül 1961 günü Türk milletinin iradesini küçümseyen vesayetçi zihniyeti tarih silip süpürmüştür. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde aziz milletimiz, 15 Temmuz gecesi darbe zihniyetini bir daha geri dönmemek üzere ortadan kaldırarak tarihin seyrini değiştirmiştir. Anadolu topraklarında ezan okunduğu sürece aziz hatırası yaşayamaya devam edecek olan Adnan Menderes ve arkadaşları, milletimizin gönlünde sonsuza dek şerefli bir davanın şehitleri olarak tarihe geçmişlerdir. Bu vesileyle demokrasi şehitlerimiz merhum Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını rahmet ve minnetle yad ediyoruz 17 Eylül 1961 tarihinde gerçekleşen bu menfur olayı yeniden lanetliyor, Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’ya Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.