EĞİTİM - 06 Mart 2019 Çarşamba 15:46

Rektör Bağlı İİBF’de ‘Çok Kültürlülük ve Birlikte Yaşamak’ üzerine konuştu

A
A
A
Rektör Bağlı İİBF’de ‘Çok Kültürlülük ve Birlikte Yaşamak’ üzerine konuştu

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen konferansta ‘Çok Kültürlülük ve Birlikte Yaşamak’ üzerine söyleşide bulundu.


İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen ve Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı’nın davetli konuşmacı olarak katıldığı konferansta; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Öcal, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Şükran Güngör Tanç ve Dr. Öğr. Üyesi Murat Demirel, akademik ve idari personel ile öğrenciler hazır bulundu. Konferansın açılışında konuşan İİBF Dekanı Prof. Dr. Mehmet Öcal, “Öğrencilerimizin akademik gelişimlerine ve kariyer planlarına ders dışında da katkı sunmak, kariyer planlarına destek olmak amacıyla planlamış olduğumuz konferanslarımızı her çarşamba günü gerçekleştirerek bir geleneğe dönüştürme amacındayız. Bundan sonraki haftalarda da çarşamba günleri, fakültemiz bünyesinde yer alan işletme, iktisat, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, uluslararası ticaret ve lojistik, bankacılık ve finans bölüm öğrencileri başta olmak üzere tüm üniversite personelimize hitap edecek konular için alanında yetkin konuşmacıları fakültemizde misafir etmeyi hedeflemekteyiz. İnsanoğlunun var olduğu günden beri cevap aradığı, ’birlikte yaşam’ sorunsalı, çağlar boyu süren bir arayışın, aynı zamanda her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir yolculuğun adı olmuştur. Kendi disiplinim olan uluslararası ilişkilerden bir örnek vermek gerekirse, disiplinin önde gelen araştırma sorularından bir tanesi yine ’birlikte yaşam sorunsalını’ yansıtmakta, en basit ifadeyle ’devletlerin nasıl birlikte var olacaklarını’ tartışmaktadır. Bu tartışmaların özünde yer alan insanın ise, yaradılışı gereği farklılıklarla bezenmiş olması, birlikte yaşam konusunda düşünürken toplumsal renklerin kaynaşmasını da ön plana çıkarmaktadır. Bu kapsamda, çok kültürlülüğün kadim geleneğine sahip bu Anadolu topraklarından, birlikte yaşam meselesini irdelemek, sadece içinde bulunduğumuz toplum için değil, dünyaya rehber olacak nice değerleri göz önüne serecektir diye düşünüyorum. Çıktığımız bu yolda bugün bize önderlik eden, öncelikle Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı’ya, kendisinin nezdinde tüm üniversite yönetimimize, sunmuş oldukları destek için, siz değerli misafirlerimiz önünde bir kez daha teşekkür etmek isterim” diye konuştu.



Rektör Bağlı: "Çok Kültürlülük ve Birlikte Yaşamak İnsanoğlunun Doğasında ve Tabiatında Vardır"


Tarihte ve günümüzde medeniyetleri ve toplumu oluşturan her bir bireyin farklılıklara sahip olduğuna değinen Rektör Bağlı, “Günümüzün en önemli probleminden birisi de birlikte yaşamak ve çok kültürlülüktür. Özellikle siyaset bilimin uğraştığı ve kendisine sorduğu ve sürekli cevabını aradığı en kritik problemlerin başında ‘Farklılıkların bir arada barış ve kardeşlik içerisinde yaşatılması nasıl mümkün olabilir?’ sorusudur. Bu günümüzün dünyasında gerek teknoloji, gerek ulaşım ve iletişim açısından bir okuma yaptığımızda, biz hiçbir şekilde tek tip insanlardan müteşekkil bir sosyolojiyle karşılaşamayız. Böyle bir gerçeklik yok. Yani her halükarda var olan yapılanmanın veya var olan sosyolojik durumun çeşitliliği kaçınılmaz tabii ve doğal bir durum olarak karşımıza çıkıyor. İnsanın doğasını ve serüvenini takip ettiğimizde, her bir bireyin kendine özgü bir dünyasının ve kendine özgü bir farklı anlayışının olduğunu, tek tipleşmenin insan varlığını tehdit eden bir dönüşüm olduğu hakikatini biliyoruz. Bu tek tip bir insan türünün teorik ve pratik olarak mümkün olmadığı gerçeğine baktığımızda dolayısıyla çeşitliliğin zorunlu ve tabii varlık olduğunu kabul ediyoruz” dedi. Rektör Bağlı devamında; “Tarihe baktığımızda ise bir çok örnek vermek mümkündür. Bunlar arasında bu coğrafyada yaşamış olan Roma İmparatorluğunda bütün farklılıklar büyük coşkuyla birlikte yaşama konusunda çok büyük bir örneklik teşkil edecek uygulamayı gerçekleştirmişlerdir. Yine aynı şekilde Osmanlı milletler sözleşmesi diyebileceğimiz ‘Milletler Topluluğu Sistemi’ ile, Hz. Peygamberimiz zamanında İslam’ın ilk anayasası olarak bilinen ‘Medine Vesikası’ ve devam eden sistemlerde Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar ve hatta kavimlerin farklı inanç ve kültürlere sahip olmalarına rağmen bir arada yaşamalarına imkan sağlanmıştır. Hatta bir ailede aynı sosyal çevreden, aynı ana-babadan gelen insanlar da bile farklılık vardır. Dolayısıyla bir ailede farklılık varsa demek ki farklılık doğal ve tabii varlık alanıdır. Zaten bütün kutsal metinlerde de bu farklılıklara özellikle bir kutsiyet vurgusu yapılmaktadır. Bu hem Yahudilikte ve Hristiyanlıkta hem de İslam’da aynıdır. Biz hukuka ve toplumsal değerlere dair birtakım sorumluluklarımız olduğunu da ayrıca biliyoruz. O halde hem farklılıkları korumak, hem de bu farklılıklarla birlikte yaşanılması bir zorunluluktur. Bütün farklılıkların ortak paydası da adalettir. Adaletin tesis edilmediği bir sistemde hiç kimse kendini güvende hissetmez“ ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından konferans, Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı’ya İİBF Dekanı Prof. Dr. Mehmet Öcal tarafından günün anısına plaket takdimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir GMKA destekliyor, bölge kadınları güçleniyor Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) bölgesindeki kadın girişimcileri destekleyerek yerel düzeyde üretkenliği artırıyor aynı zamanda kadın istihdamına da katkıda bulunuyor. GMKA’nın Kırsal Ekonominin Desteklenmesi Programı ile destek olduğu “Geçmişten Geleceğe Pamuk ve Yünün Mekikle Dansı” projesinde kadınlar yeni tezgahlar ile kurulan atölyede dokuma üretim kapasitesini artırdı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten GMKA, desteklediği proje ile Balıkesir Ayvalık’ta faaliyetlerini yürüten Kadın Emeğini Destekleme İşliği Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin ortak iş yapma kültürünü geliştirirken, geleneksel dokuma teknikleri ile el emeği ürünler üreterek somut olmayan kültürel mirası da yaşatıyor. Bölge kadınları üretime değer katıyor Bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılmasına katkı sağlama amacını güden proje ile kırsal alanda üretilen ürünlerin katma değerinin artırılması, kırsalda faaliyet gösteren üreticilerin örgütlenme kapasitelerinin geliştirilmesi ve ürün çeşitliliğini arttırarak daha fazla kadına iş olanağı sağlamak hedefleniyor. Eko sisteme zarar vermeyen ürünlerin üretilmesine ve kullanılmasına katkı sağlamak da projenin amaçları arasında yer alıyor. Kooperatif bu proje ile kurumsal kimlik oluşturmak, markalaşmayı başarmak, sedefli battaniye için coğrafi işaret alma konusunda girişimde bulunmak, aynı zamanda üretim süreçlerimizi kısaltarak verimi arttırmak, toptan satış kabiliyeti kazanmak, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlamak, kullanılan el eğirmesi kök boyalı yün sayesinde hayvancılığı desteklemeyi de amaç ediniyor. Artan kapasite ile birlikte kooperatif bünyesine daha fazla kadının katılması bekleniyor. Hedeflere güç birliği yaparak ulaşılacağı düşünülen projede, ülke kaynaklarını verimli kullanarak ve ekolojik sisteme zarar vermeyen sağlıklı malzemelerden üretilen ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarlarda yer alması bekleniyor. “Sürdürülebilir bir kalkınmaya ivme kazandırıyoruz” GMKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman, “Ajansımızın desteklediği projeler, kadın girişimcilerin güçlenmesine ve yerel ekonominin canlanmasına büyük katkı sağlıyor. Genel Müdürlüğümüzün de bu sene belirlemiş olduğu “Kadın İstihdamı” teması doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu projede de kadınların el emeği ürünlerini geleneksel dokuma teknikleriyle üretmelerine imkan tanıyarak kültürel mirasın yaşatılmasına ve ekonomik değer oluşturmasına katkı sağladığımız için mutluyuz. Bu projeler kırsal alandaki üreticilerin örgütlenmesini güçlendirerek kadınlara iş sunuyor ve ekolojik sürdürülebilirliği destekliyor. GMKA’nın kadın kooperatiflerini destekleme ve güçlendirme çabaları, bölgedeki kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlenmesine önemli bir katkı sağlıyor. Bu projeler ile bölge ekonomisine de katkıda bulunarak sürdürülebilir bir kalkınmaya ivme kazandırıyoruz” diye konuştu. GMKA ilan ettiği Kırsal Ekonominin Geliştirilmesi Mali Destek Programı ve Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı ile kooperatifler vasıtasıyla kadınların ortak iş yapma kültürünü geliştirmeye devam ederken Güney Marmara Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi Programı ile de kadın kooperatiflerinin kapasitelerini güçlendirmeye devam ediyor.
Balıkesir Gönen Belediyesi, Işık Caddesinde kapsamlı yenileme çalışmalarına başladı Gönen Belediyesi, şehrin önemli noktalarından biri olan Işık Caddesi’nde kapsamlı yenileme çalışmalarına başladı. Belediye Başkanı İbrahim Palaz, yapılan çalışmaların şehrin estetik ve işlevsel açıdan gelişimine önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Işık Caddesi’nde gerçekleştirilecek olan yenileme çalışmaları kapsamında, parke kilit taş yol yapım, orta refüj ışıklandırma ve yaya yolu genişletme gibi önemli adımlar atılacak. Bu çalışmaların, şehrin ana noktalarından birinin modern bir görünüme kavuşmasına ve vatandaşların güvenliği ve konforunu artırmasına yardımcı olması hedefleniyor. Belediye Başkanı İbrahim Palaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Gönen Belediyesi olarak, şehrimizin daha yaşanabilir bir yer haline gelmesi için kararlılıkla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Işık Caddesi’nde başlattığımız kapsamlı yenileme çalışmamızla, şehrimizin modern ve çağdaş bir görünüme kavuşmasını sağlayacağız. Yaptığımız her işte olduğu gibi, bu projede de halkımıza verdiğimiz sözleri yerine getirme gayreti içindeyiz. Söz verdiğimiz gibi, çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz." dedi. İbrahim Palaz’ın Başkanlığında Gönen Belediyesi, şehrin altyapısını güçlendirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için gerçekleştirdiği projelerle dikkat çekiyor.
Düzce Sanatseverlerle 8 Mayısta buluşacaklar Düzce Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Ayşe Taş Sanat Akademisi bünyesindeki Türk Sanat Müziği Korosu bahar konserine hazırlanıyor. Ayşe Taş şefliğindeki koro, 8 Mayıs’ta düzenleyeceği konserde sanatseverler ile buluşacak. Ünlü TRT koro şefi ve Türk Sanat Müziği’nin güçlü seslerinden Ayşe Taş’ın şefliğindeki Düzce Belediyesi Türk Sanat Müziği korosu, bahar konseri ile Düzceli sanatseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Düzce Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü bünyesinde Ayşe Taş’ın adıyla açılan Sanat Akademisi’nde, yine Ayşe Taş’ın öğreticiliğinde düzenlenen derslere katılarak eğitim alan kursiyerlerden oluşan koronun bu seneki ilk konseri 8 Mayıs’ta gerçekleştirilecek. Sanata gönül vermiş Düzcelilerden oluşan koro, konser hazırlıkları kapsamında Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde provalara başladı. Ayşe Taş şefliğindeki koro, iki bölümden oluşacak konserde Türk Sanat Müziğinin seçme eserlerini seslendirecek. “Seslerimiz ve eserlerimiz çok güzel” Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün vizyonu doğrultusunda kurulan ‘Ayşe Taş Sanat Akademisi’ ile şehrin kültürel ve sanatsal gelişimine katkı sunmayı hedeflediklerini ifade eden Ayşe Taş, akademi bünyesinde açılan ve her yaştan sanatsevere hitap eden kursta, nazariyat, sölfej ve usül öğretmeye gayret ettiklerini söyledi. Akademinin Eylül ayında yeni kayıtları almaya başlayacağını anlatan Taş, “Düzce’de böyle faaliyetlerin yapılması benim için çok önemli. Düzce’yi çok seviyorum. Bu anlamda ben Başkanımız Faruk Özlü’ye de böyle bir hizmet verdiği teşekkür ediyorum. Umarım bunu daha ileriye götürürüz. Arzum çocuklara yönelik enstrüman kursları düzenlemek ve halk müziği korosu oluşturmak. Müzik alanında eğitim gören üniversite ve lisedeki gençleri alarak, altyapılarını sağlamlaştırabilirsek çok iyi olacak. İleride inşallah bunları da yapmaya gayret edeceğiz. Biz çok mutluyuz. Çok güzel gidiyor çalışmalarımız. 8 Mayıs’ta bir konserimiz var. Seslerimiz ve eserlerimiz çok güzel. Halkımızın beğenisine sunacağız. Bizim yaptığımız işleri Düzce halkı hep beğendi. Bunu da beğeneceklerini ümit ediyorum. İnşallah halkımızı da mutlu ederiz” ifadelerini kullandı. 8 Mayıs Çarşamba günü saat 20.00’de Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.