EĞİTİM - 13 Mart 2019 Çarşamba 09:29

NEVÜ’de ‘Milletin Sesi Mehmet Akif Ersoy’ konulu panel düzenlendi

A
A
A
NEVÜ’de ‘Milletin Sesi Mehmet Akif Ersoy’ konulu panel düzenlendi

İstiklal Marşı’nın TBMM tarafından kabulünün 98.

İstiklal Marşı’nın TBMM tarafından kabulünün 98. yıldönümü ve Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinlikleri kapsamında Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ)’de ‘Milletin Sesi Mehmet Akif’ temalı panel düzenlendi.


NEVÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen, üniversitenin akademik ve idari personel ile öğrencileri katıldığı program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından panelin moderatörlüğünü de yürüten Doç. Dr. Günil Özlem Ayaydın Cebe’nin açılış konuşmasıyla başladı.


Cebe konuşmasında “12 Mart 1921 tarihinde kabul edilen İstiklal Marşı’mız, 1923 yılında ilan edilecek olan hürriyetimizin henüz ilan edilmediği, bağımsızlık savaşının halen devam ettiği, adeta korkunç bir ortamda bize bir devlet olma bilincini aşılayan, bir millet olduğumuzu hayal ettiren en önemli metin olup, bugün de bu işlevini sürdürmeye devam etmektedir. İçerdiği kavramlarıyla, ebedi yönüyle günümüzde bu coğrafyada çeşitli halkları bir arada tutan ve birleştiren en önemli metnimizdir İstiklal Marşı. Bu metin sayesinde bağımsızlık savaşı hız kazanmış ve kazanılmıştır. Aynı zamanda bu metin bir hak arayışıdır. Çünkü ‘Hakkıdır, Hakk’a Tapan Milletimin İstiklal’ diyen bir metindir. Buradaki ‘Hak’ hem inancı vurgular, hem de hak arayışını vurgulamaktadır. Tabi ki bu metnin, düşünceleriyle, davranışlarıyla ve tarzıyla bizlere yol gösteren çok sırada dışı bir şairi var. Bu da milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’dur. Onu da bu vesileyle bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi.


Panele konuşmacı olarak katılan Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Tuğrul Balaban, Mehmet Akif Ersoy’un hayatını ve şiirlerinden yola çıkarak fikirlerinden söz etti. Balaban “Akif, edebiyat tarihi araştırmalarında üzerinde en fazla durulan sanatkarlardan biri olmakla birlikte, yaşadığı devri ve bu devre ait siyasi ve sosyal hayatı tüm yönleriyle şiirlerine konu almıştır. Akif’in Türk edebiyatında en fazla okunan şiir kitabı olma özelliğine sahip Safahat’ı 1911-1933 yılları arasında yayınlanan yedi kitaptan oluşmuştur. Bu eseri incelendiğinde tüm şiirlerin üç ortak paydada toplanabildiği görülür. Bunlardan ilki ‘İnsandır’ ki, kendi benliğinden ve gücünden haberdar olması ya da haberdar edilmesi gerektiği noktasında dikkatlere sunulur. Ayrıca bu insanda hangi kültüre, hangi millete ve hangi dine mensup olursa olsun, her türlü sıfattan, her türlü özellikten öte ‘İnsan’ olabilmenin temel kıstasları aranmıştır. Safahat’taki bahsedilen diğer hususlardan ikincisi cemiyet ve üçüncüde de dış ülkelerle olan ilişkilerdir” diye konuştu.


Milli mücadele içerisinde Mehmet Akif’in rolü ve İstiklal Marşı’nı yazma öyküsüne değinen Arş. Gör. Dr. Murat Gür, “Milli mücadele başladığında Mehmet Akif, işgal altındaki İstanbul’da Sebilürreşad dergisindeki yazıları aracıyla halka ümit, sabır ve cesaret aşılamaya çalışmaktadır. İstiklal Marşı’nı yazmayı kabul eden Akif’in Tacettin Dergâhında adeta dünya ile ilişkisini kestiğini söyleyen şairin halini yine bu dergahta kalan Konya Milletvekili Hafız Bekir Efendi bize ‘Üstat bir gece birden uyanır. Kağıt arar, bulamayınca kalemiyle yattığı yer yatağının yanındaki duvara marşın ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım’ mısrası ile başlayan kıtasını yazar. Ben sabah namazına kalktığımda üstadı çakısıyla duvardaki yazısını kazırken gördüm’ diye anlatır. 17 Şubat 1921 tarihinde Sebilürreşat Dergisinin ilk sayfasında ‘Kahraman ordumuza’ ithaf edilerek yayınlanan şiir, 26 Şubat tarihinde meclis görüşmelerine taşınır ve şiirin basılarak milletvekillerine dağıtılması kararlaştırılır. 1 Mart 1921’de başkanlığı Mustafa Kemal tarafından yapılan meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı konusu ayrıntılı olarak tartışılır ve 12 Mart 1921’de mecliste yapılan türlü tartışmalardan sonra çoğunluğun oyuyla ‘İstiklal Marşı’ milli marş olarak kabul edilir.


Mehmet Akif, içinde yaşadığı dönemin hakikatini birçok aydından daha önce idrak etmiş ve eserlerinde bunu ifade etmiştir. O yalnızca eserleri ve eserlerindeki gelecek tahayyülü ile değil, kendi yaşantısı ile de gençliğe ve gelecek nesillere model bir şahıs olmuştur. İdealist bir düşünce ve sanat adamı olarak toplumun birçok sorununa değinen Akif, milli bilincin uyandırılması için durmadan çalışmıştır. Onun mücadelesini ve düşüncesini anlamak için eserleri tekrar tekrar okunmalı ve yeniden dikkatle gözden geçirilmelidir” diye konuştu.


Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinden hareketle eğitim ve öğretimin önemine değinen Arş. Gör. Dr. Aydan Ener Su ise, “Pratik ve yaşama uygun bir eğitim anlayışını savunan Mehmet Akif’e göre toplumdaki gerilemenin, pek çok sıkıntının temel nedeni eğitime gereken önemin verilmemesinden kaynaklanmaktadır. Akif, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak, ilimler asrını yakalayabilmek için ilk adımın ilme doğru atılmasını ve bu adımın da mahalle mektebi ile olacağını belirtir.


Akif’e göre ilim, müminin yitik malıdır. Onu nerede bulursa almalıdır. Sanatın ve ilmin milliyeti yoktur. Bu yüzden batının bilim, teknik ve sanatını almak gerekmektedir Ancak bu Batı’yı her yönüyle taklit etmek, orada ne varsa almak anlamına gelmemelidir. Çünkü bu her milletin iyi tarafları olduğu gibi kötü özellikleri de vardır. Akif, batının yalnızca ilim ve sanatının alınmasını, bunları alırken de kendi kültürümüzün, değerlerimizin kılavuz olmasını, aksi hâlde selâmetin mümkün olmayacağını belirtmiştir” diye konuştu.


Panel, konuşmacıların katılımcıların sorularını cevaplaması ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.