EĞİTİM - 01 Kasım 2019 Cuma 11:07

NEVÜ’de ‘İslam Bilim Tarihi’ konulu panel düzenlendi

A
A
A
NEVÜ’de ‘İslam Bilim Tarihi’ konulu panel düzenlendi

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) tarafından düzenlenen “Prof.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) tarafından düzenlenen “Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Haftası’ etkinlikleri kapsamında ‘İslam Bilim Tarihi’ konulu panel düzenlendi.


NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezi Damat İbrahim Paşa Salonunda düzenlenen panele; Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Mardin Artuklu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya, NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ertan Özensel ve Prof. Dr. Fatma Karipcin, NEVÜ Genel Sekreteri Nihat Çavuşoğlu, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.


Panel öncesi, Prof. Dr. Fuat Sezgin etkinlikleri kapsamında NEVÜ Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mesut Gün ve Türkçe Eğitimi dördüncü sınıf öğrencileri ile Tiyatro Kulübü öğrencilerinin katkılarıyla hazırlanan Fuat Sezgin ve üzerinde çalıştığı İslam Alimleri ile ilgili sunum gerçekleştirildi.


İslam Bilim Tarihi Konulu Panel


Sunum gösterisinin ardından oturum başkanlığını Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar’ın yaptığı ve Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan ile Mardin Artuklu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın konuşmacı olarak katıldığı ‘İslam Bilim Tarihi’ konulu panele geçildi.


Panelin açılışında konuşan Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, “Fuat Sezgin, hayatı boyunca çok fazla kamuoyunun önüne çıkma heveslisi olmayan, özellikle çok eski çağların bilim adamlarının seçmiş olduğu sessiz, sakin, ilimle uğraşan ve sürekli iş üreten değerli bir hocamızdı. Bugün burada sayısız eserleri olan büyük bir alimden, bilim adamından ve filozoftan bahsediyoruz. Her şeyden önce sadece İslam bilim tarihçisinden değil genel bilim tarihçisinden bahsediyoruz. Hocamızın Almanca olarak yazmış olduğu ilk makalelerine baktığımızda kendisinin sadece bilim tarihi konusunda Müslümanların, Arapların veya İslam Tarihinin ortaya koymuş olduğu bilim hakkında değil, Yunan, Roma gibi tüm bilim tarihi hakkında bilgili biri olduğunu görüyoruz. İslam dünyası olarak hocamızın eserlerinden öğrendiğimiz çok şeyler var. Hocamız bir söyleşisinde ‘Müslümanlar ilimler tarihindeki muazzam yerlerini bilmedikleri veya yanlış bildikleri için, Avrupalılar karşısında büyük bir aşağılık duygusu içindeler. Benim amacım; onlara atalarının ilimler tarihindeki muazzam yerlerini göstermek ve öğretmektir’ der. Çünkü bu aşağılık duygusu hocamıza göre, bu Batının bizlerin zihnine nakşettiği bir söylem. Ama hocamızın mücadele ettiği aslında bizim zihinlerimize taktığımız zincirler” diye konuştu.


Panele konuşmacı olarak katılan Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan İslam alimlerinin ve bilim insanlarının tarih boyunca ortaya koyduğu icat ve eserleri sunum eşliğinde katılımcılar ile paylaşarak bunlar hakkında bilgiler verdi. Aslan, “Dünya medeniyetinin bir bütün olduğu dönemde Batının belli bir tarih seyrine baktığımızda bu tarih seyri içinde 800-850 yılı atıp ondan sonra bir tarih yazdığını görüyoruz. Rahmetli hocamızın da ifade ettiği gibi, madem dünya medeniyetler ile bir bütün o aradaki dönemler de doludur. Avrupa’nın karanlık çağı olan Orta Çağ dönemi İslam tarihi için altın çağıdır. Bizim medeniyetimizdeki olması gereken, özellikle gençlerin kendilerine olan güvenlerini kazanma noktasında mücadele etmesidir. Fuat Sezgin hocamızın “İslam’da Bilim ve Teknik ‘ kitabını alıp baktığınızda geçmişimizde neler var neler yok bunları bildikçe insanın güveni daha çok artıyor. Hocamız bu kitabında müzedeki 800 eserin neler olduğunu bizlere anlatıyor. Hocamız bu kitabında, o Batının 800-850 yıllık yok saydığı bizim sahip olduğumuz bilimimizin köşe taşlarını anlatıyor. Bize Batılılar yıllarca sahip olduğumuz ve bilim insanlarımızın daha önce bulup ortaya çıkardıklarını kendileri bulmuş gibi lanse etti. İşte rahmetli hocamız bunların tarihini ve kimlerin bularak ortaya çıkardığını bizlere aktarmakta. Geleceğimiz olan siz değerli gençlerimizin de bunları bilmesi ve öğrenmesi gerekiyor. Nasıl ki hocamız 93 yaşına rağmen 12-13 saat çalışıyordu sizlerden de beklentimiz zamanınızı çalışarak geçirmenizdir. Geleceğin büyük Türkiye’sini kurmak için çok çalışmamız şart” diye konuşma yaptı.


Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ise konuşmasında “Fuat Sezgin hocamız hep İslam medeniyetini Batıya tanıtma gayreti içerisinde olmuştur. 1960’dan ölümüne kadar Avrupa’ya bunları anlatabilmek için önemli çalışmalar ortaya koydu. Hem Almanya’da hem de İstanbul Gülhane Parkındaki müzede 800 alet yaptırmak suretiyle bu aletlerin Müslüman alimler tarafından önce ortaya konduğunu, bu teknolojinin İslam dünyasında ortaya çıktığını arkasından yavaş yavaş 12.-13. ve 14. yüzyıllarda Batı tarafından okunmaya başladığını ispatlamıştır. Ve Batı bunu artık kabul etmek zorundadır ve kabul etmiştir de. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda İslam alimlerinin yaptığı çalışmalarla Avrupa medeniyetinin kaynağı Bağdat’taki İslam medeniyetidir. Bu artık Avrupalı bilim adamları tarafından da kabul edilmektedir” dedi.


Panel, panelistlerin konuşmalarının ve katılımcıların sorularını cevaplamalarının ardından NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı’nın, Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, Mardin Artuklu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya’ya plaket takdimiyle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.