YEREL HABERLER - 18 Nisan 2016 Pazartesi 13:33

Belediye İş-Sendikası Şube Başkanı Yusuf Karaca'nın Başarısı

A
A
A
Belediye İş-Sendikası Şube Başkanı Yusuf Karaca'nın Başarısı

Niğde’de taşeron işçiler için yaşanan sendikal mücadelenin kahramanlarından biri olarak gösterilen Belediye-İş Sendikası Niğde Şube Başkanı Yusuf Karaca, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde çalışan taşeron işçilerin sendikalaşma yolunda ki haklı mücadelelerinde başarıya ulaşmalarında önemli rol oynadı.
Belediye İş Sendikası Niğde Şube Başkanı Karaca’nın göreve geldiği günden beri her zaman emekçinin yanında olması ve işçilerle içi içe bulunması sorunların çözümüne büyük katkı sağlıyor. Sendikasına bağlı bulunan bütün üyelerini kasaba kasaba, ilçe ilçe ziyaret ederek sorunların ve isteklerin tespitini bizzat kendi, yerinde yapıyor.
Başarılı çalışmalarına her gün bir yenisini ekleyen Belediye İş Sendikası Niğde Şube Başkanı Karaca, Niğde’de sendikacılık alanında çıtayı yükseltiyor
Belediye-İş Sendikası Niğde Şube Başkanı Yusuf Karaca, sendika üyesi tüm işçilerin haklarının takipçisi olduğu gibi, büyük bir sendikacılık cesareti de göstererek, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde çalışan taşeron işçilerinde sendikalı olmasını sağladı. Bir buçuk yıl süren haklı davalarında ki hukuki mücadelelerinde taşeron işçilere destek olan ve sendikal haklarını kazanmalarına katkısı olduğunu belirten işçiler, Şube Başkanı Yusuf Karaca’ya teşekkür ettiler. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde çalışan taşeron işçiler; "Belediye-İş Sendikası Şube Başkanımız Yusuf Karaca’ya ne kadar teşekkür etsek azdır. Taşeron işçiler olarak sendikal haklarımızdan mahrum bir şekilde sürdürdüğümüz çalışma hayatımızı, kendisinin girişimleriyle hukuki olarak kazanmış bulunuyoruz. Bu mücadelemizde Belediye-İş Sendikası Niğde Şube Başkanımız Yusuf Karaca’nın emeği büyüktür. Her zaman biz çalışanların yanında olmuştur. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır" şeklinde konuştular.
Başkan Karaca’nın girişimleriyle yapılan sözleşmeden doğan maaş farklarını alan işçiler, Belediye-İş Sendikası Niğde Şube Başkanı Yusuf Karaca’ya teşekkür ederek engelli olan bir gence akülü tekerlekli sandalye hediye ettiler.
Sendikalı taşeron işçilerinin maaş farklarından doğan para nedeniyle aralarında topladıkları yardımla böyle bir girişim yapmalarından çok etkilendiğini dile getiren Belediye-İş Sendikası Niğde Şube Başkanı Yusuf Karaca; "Kadirşinas üyelerimizin teşekkür etme şekli bile bir başka güzel. Üyelerimiz haklı mücadelelerinde kazandıkları sözleşmeden doğan maaş farklarından topladıkları parayla engelli arkadaşlarımızın önemli bir ihtiyacını karşıladılar. Asıl takdire şayan bu davranışı gösteren arkadaşlarımızdır. Ben taşeron işçisi üyelerimize teşekkür ediyorum. Tabiiki bu kapsamda Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Sayın Harun Turan’a da çok teşekkür ediyorum. Bizlere her zaman destek olup kanunun gerektirdiği tüm işlemleri yerine getirmiştir. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde çalışan taşeron işçilerimizde sözleşmeleri hayırlı olsun. Allah kazançlarını bereketli kılsın. Bu davranışın örnek bir davranıştır. Bir kardeşinin ihtiyacını karşılayanın Allah’ta bir ihtiyacını karşılar." dedi.
Türkiye’de İlklerden Biri Olan Toplu İş Sözleşme Hakkı Kazanan Taşeron İşçiler Niğde’de
Programa Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürü Harun Turhan, Belediye- İş Sendikası Niğde Şubesi Başkanı Yusuf Karaca, taşeron işçiler katıldı. Belediye-İş Sendikası Niğde Şubesi Başkanı Yusuf Karaca yaptığı açıklamada; "Buradaki işçi kardeşlerimiz, Türkiye genelinde ilk toplu iş sözleşmesi yapan ve geçmişe dönük sözleşmeden doğan maaş farklarını alan taşeron işçiler arasında yer alıyor. Niğde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde çalışan 30 tane taşeron temizlik işçisi 25.02.2015 tarihi itibari ile sendikamıza üye oldular. Yaklaşık üç buçuk aylık bekleyişten sonra 6. ayda yetki belgeleri geldi. Çıkarılan yönetmelik esas alınarak adım adım tüm istenilenler yerine getirildi. Tabi anlaşma mümkün olmadı. Daha sonra söz konusu Toplu İş Sözleşmesi yüksek hakem kuruluna gönderildi. 12. ayın sonlarına doğru hakem kurulundan gelen sözleşmede aylık net 250 tl civarı fiyat artışı ve birçok sosyal hak elde edildi. Toplu iş sözleşmesi kuruma ödenmesi ve uygulanması için Belediye-İş Sendikası olarak tarafımızdan gönderildi. 4 aylık bekleyiş sonunda kanun ve yönetmelikler gereği çalıştıkları kurum ücretlerini geriye dönük ödedi. İşçiler aldıkları bu paradan kendi aralarında yardım toplayarak 1 adet akülü engelli sandalyesi aldılar. Kendilerine duyarlılıklarından dolayı tekrar teşekkür ederken, sözleşme aşamasında kendi kurumunun ve işçi kardeşlerimizin haklarının korunması konusundaki duyarlılığından dolayı Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürümüz Sayın Harun Turhan’a da sendikamız ve taşeron işçilerimiz adına ayrıca teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
Belediye-İş Sendikasına üye taşeron işçilerin toplu iş sözleşmesi yapabilmeleri ve bu sözleşmeyle önemli kazanım elde etmeleri için başlattıkları mücadelenin meyvelerini almaya başladıklarını da ifade eden Sendika Şube Başkanı Karaca, bu uygulamanın Türkiye genelindeki tüm taşeron işçiler için de emsal teşkil edebileceğini de ifade etti.
Düzenlenen programa katılan Niğde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Harun Turhan ise "Taşeron olarak kurumlarında çalışan ve Türkiye’de ilk kez toplu iş sözleşmesi yapan taşeron işçiler arasında yer alan çalışanlarımızın göstermiş olduğu duyarlılığa teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce’de sokak hayvanları emin ellerde Düzce Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi; yaralı, hasta ve evsiz can dostlara sahip çıkıyor. Teşhis ve tedavi noktasında ihtiyaç duyulan tüm donanıma sahip olan merkezde, kontrolsüz üremenin kontrol altına alınması amacıyla 2024 yılının ilk 4 ayında 564 kısırlaştırma işlemi yapılırken, 2 bin 261 kedi ve köpeğin tedavisi gerçekleştirildi. Düzce Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, sahipsiz hayvanların refahı ve sağlığı için çalışıyor. Sokak hayvanlarının tüm cerrahi işlemlerinin gerçekleştirildiği 4 yataklı ameliyathane, eczane, laboratuvar, görüntüleme odası, yoğun bakım ve ameliyat sonrası bakım ünitelerinin bulunduğu merkez, 4 veteriner hekim, 3 tekniker ve yardımcı personellerle birlikte yaralı, hasta ve evsiz tüm can dostlara sahip çıkıyor. 2019 yılında faaliyete geçen tesiste; 80 tekli kafes, 40 yarı açık çoklu kafes, 3 adet 40 metrekare açık kafesin yanı sıra, 2 bin metrekare açık sosyal yaşam alanı bulunuyor. 5 yıllık süreçte kontrolsüz üreme popülasyon dengesinin kontrol altına alınması amacıyla 8 bin 725 köpek ile 667 kedi kısırlaştırması yapan merkez, 25 bin 711 tedavi, bin 293 sahiplendirme yaptı. 2024 yılının ilk 4 ayında ise 564 kısırlaştırma işlemi yapılırken, yaralı 2 bin 261 sokak hayvanının tedavisi gerçekleştirildi. Tedavi, bakım, aşılama, kayıt ve rehabilitasyonu tamamlanan 61 köpek ise sahiplendirildi. 2 ekip sahada görev yapıyor ALO 153 Beyaz Masa’ya gelen ihbarlar üzerine harekete geçen 2 saha ekibi, öncelik durumuna göre, yaralı, hasta ve kısırlaştırılması gereken hayvanları alarak merkeze getiriyor. İlk olarak genel kontrolü yapılan hayvanların, semptomları doğrultusunda röntgen çekimi, kan tahlili ve vood lambası (deri hastalıklarının teşhisinde kullanılan cihaz) ile muayenesi gerçekleştiriliyor. Dahiliye ile ilgili tüm ekipmanlara sahip olan laboratuvar, teşhis ve tedavi noktasında veteriner hekimlere geniş bir perspektif açarken, sağlam adımlarla ilerlenmesine imkan sağlıyor. Hastalığı ile ilgili net bir teşhis konulduktan sonra, hayvanların tedavi süreci başlıyor. Tedavisi bitip, tamamen iyileşen hayvanlar ise kısırlaştırma operasyonuna alınıyor. Kimliklendirme işlemi yapılarak, çip ve küpesi takılan, aşıları yapılan hayvanlar, iyileşmelerinin ardından 5199 sayılı kanun gereği alındığı yere tekrar bırakılıyor. 7 gün 24 saat aktif çalışan ve ilçelere de hizmet veren merkezde, can dostların bakımları ve beslenmeleri düzenli olarak yapılıyor. Ziyaretçiler ile can dostların yakın temas ve bağ kurabilmelerine imkan sağlamak üzere yeni oluşturulan 2 bin metrekare büyüklüğündeki sosyal ve serbest yaşam alanında ise sahiplenilmeyi bekleyen küçük ırklar misafir edilecek. Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, hafta içi her gün 12.00-14.00 saatleri arası ziyaret edilebiliyor.
Gaziantep GAÜN’de 4 yeni program açılıyor Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, İstanbul Teknik Üniversitesi Ayağazağa Yerleşkesi’nde düzenlenen Yapay Zeka, Dijitalleşme ve Büyük Veri Toplantısı’nda üniversitelerde yeni bölüm ve programların açılacağını duyurdu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelerde yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında 21 lisans, 50 önlisans olmak üzere toplam 71 programın açılacağını belirterek, bu programların bu yılki ÖSYM Kılavuzu’na dahil edileceğini açıkladı. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, GAÜN’de yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında 4 yeni programın açılacağını söyledi. Rektör Prof. Dr. Özaydın, “Bilgi ekonomisinin zorunlu kıldığı bu bölümlerin üniversitemizde açılmasına izin veren YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkür ederim” dedi. GAÜN’de, Ön - Yüz Yazılım Geliştirme, Arka - Yüz Yazılım Geliştirme, Robotik ve Yapay Zeka ile İmalat Yürütme Sistemleri programları açılacak. Toplantıya, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Hüseyin Karaman, YÖK Üyesi Prof. Dr. Burhaneddin Sandıkçı, GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın ile yeni programların açılacağı diğer üniversitelerin rektörleri katıldı.
Ankara Yeni müfredatta matematik dersi için yapılacak değişiklikler belli oldu Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) internet sitesi üzerinden yaptığı paylaşım ile matematik dersi için müfredatta yapılan değişiklikleri duyurdu. MEB, matematik derslerinde ’Algoritma-Bilişim’in ön planda tutulacağı müfredat değişikliğini internet sitesi üzerinden yapılan yazılı açıklama ile duyurdu. MEB kamuoyunun görüşüne sunulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredat taslağında, matematik ve algoritma-bilişim ilişkisi matematik öğrenme ve öğretme süreçlerine hizmet edecek şekilde kurgulandı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde, matematik alan becerileri ilkokul, ortaokul ve lise düzeyini kapsayan ve süreç bileşenleri ile modellenebilen beceriler dikkate alınarak belirlendi. Yeni müfredatta yer verilen 5 matematik alan becerisi, "matematiksel muhakeme", "matematiksel problem çözme", "matematiksel temsil", "veri ile çalışma" ve "veriye dayalı karar verme", "matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma" olarak planlandı. Matematik dersi öğretim programları hazırlık sürecinde ilkokul, ortaokul ve lise komisyonları Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bütüncül yapısı gereğince birlikte çalıştı. Öncelikle "sayılar", "geometri" ve "istatistik ve olasılık" konularının ilkokuldan liseye kadar ilişkisel ve tutarlı bir biçimde nasıl yerleştirilmesi gerektiğine odaklanıldı. Sonrasında komisyonlar yatayda çalışarak düzeyin matematik öğrenme hedeflerine ilişkin içerikleri belirledi ve bu içeriklere ilişkin tema düzenlerini oluşturdu. Bu sayede, örneğin ortaokul matematik dersi öğretim programında işlemsel yönüyle öğrencileri zorlayıcı içerikler ortaöğretime taşındı ve bu sayede ortaokul düzeyinde daha kavramsal ilişkilere yer verildi, disiplinler arası ilişkileri destekleyecek içerik ve yaklaşımlar daha çok ön planda tutuldu. Yapılan yazılı açıklamada, ilkokul, ortaokul ve lise müfredatına dair değişiklikler, ayrıca limit ve türevin kapsamlı bir şekilde işleneceği belirtilerek şu ifadeler yer aldı: "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde yeni hazırlanan ilkokul matematik müfredatında, öğrenme hedefleri tahmin, zihinden işlem ve prosedür şeklinde devam eden öğrencinin matematiksel muhakeme gücünü ve düşünme becerilerini öğretme-öğrenme uygulamalarını öne çıkaran bir aşamayla verildi. Daha önceki programlarda ayrı ele alınan 4 işlemden, toplama çıkarma bir arada toplamsal durumu vermek; çarpma ve bölme bir arada çarpımsal durumu vermek için ilişkisel olarak verildi. Mevcut öğretim programında sezgisel karşılaştırma toplama ve çıkarma işleminden sonra verilirken yeni öğretim programında sezgisel karşılaştırma 4 işlemden önce verilerek öğrenenlerin 4 işlem becerileri ile alakalı öğrenme hedefleri arasında köprü kurmaları sağlandı. Ayrıca yeni program çocuklardaki sayı hissi ve sayı kavramının gelişimi dikkate alınarak tasarlandı. Yeni öğretim programının öğrenme hedefleri, ilkokul öğrencilerinin geometrik düşünce düzeylerinin görsel düzeyde olmasından dolayı buna göre yapılandırıldı. Bu kapsamda gelişimsel süreç dikkate alınarak parça-bütün ilişkisi ön plana çıkarıldı ve öğrencilere farklı nesne modelleri ile nesnelerin geometrisinin kavratılması amaçlandı. Öğretme öğrenme süreci daha somut bir yapıda ilerletildi ve öğrencilerin algılayabildikleri geometrik cisimlerden yola çıkılarak şekillerin anlamlandırılması hedeflendi. Veriye dayalı araştırma temasında bilim ve teknolojinin de artmasından dolayı ilkokul 1. sınıftan itibaren istatistiksel araştırma sürecinin tüm adımları kullanıldı. Olasılık konusu da çocukların bilişsel ve duyuşsal özellikleri dikkate alınarak basitten karmaşığa doğru ilkokul 4. sınıftan itibaren verilmeye başlanarak ortaokuldaki olasılık gerektiren içeriklere temel oluşturuldu. Programda, içerik çerçevesinde yapılan sadeleştirmeler kapsamında, ilkokul 1. sınıfta öğrencilerin birinci sınıfta güçlük yaşamaları nedeniyle ’kesirler, zaman, sıvı ölçme, standart ölçme araçları ile işlem süreçleri, takvim okuma’ konuları 1. sınıftan kaldırılarak ikinci sınıftan itibaren verilmeye başlandı. İlkokul 3. sınıfta Romen rakamları öğrenme hedefi olarak verilmedi, zaman ölçme ile ilgili olarak öğretme-öğrenme uygulamalarına yansıtıldı. Sütun grafiği 5. sınıfa aktarıldı, alan ölçme tamamen ilkokuldan kaldırıldı. 4. sınıftaki ışın doğru parçası düzlem konuları 5. sınıfa aktarıldı. İlkokul 1. sınıflara, şipşak (nokta sayılama) sayma, şekil örüntüleri, kodlama ve algoritma aktiviteleri eklendi. İlkokul 3. sınıflara algoritma eklendi. İlkokul 4. sınıflara, denk kesir ve günlük yaşamda karşılaşılan olasılık durumları eklendi. Tema içerikleri ve öğrenme hedefleri öğrencilerin gelişim düzeyi dikkate alınarak, öncüllük-ardıllık, ön koşul ilişkisi gibi matematik disiplinin gerektirdiği ilkeler göz önünde bulundurularak yapılandırıldı. Ortaokul matematik dersi öğretim programı geliştirilirken, parçalanmış kazanım yapısından çıkılarak bütüncül bir içerik yapısına geçildi, başta matematik alan becerileri olmak üzere bütünleşik beceriler, değer, okuryazarlık, eğilim, sosyal-duygusal beceriler odaklı bir program anlayışı benimsendi. Program, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verebilme üst düzey becerilerinin gelişimini de destekleyecek şekilde tasarlandı. Bu bağlamda programda işlemsel yönüyle öğrencileri zorlayıcı içerikler ortaöğretime taşındı, disiplinler arası ilişkileri destekleyecek içerik ve yaklaşımlar ön planda tutuldu. Örneğin, köklü ifadelerle işlemler ortaöğretime taşındı fakat köklü ifadeler bağlamında gerçek sayılar kümesinin anlamlandırılmasına ortaokulda önem verildi. Lisede büyük öneme sahip olan fonksiyon kavramına doğru ve doğrusal oran kavramlarının bir devamı niteliğinde 8. sınıftan itibaren yer verilmeye başlandı. Matematiksel kavramlar ilişkilendirilerek hemen her sınıf düzeyinde araç ve teknolojiden yararlanıldı; veri biliminin ve veri ile çalışma becerisinin gerçek yaşamda, bilim ve teknolojide artan öneminden ötürü, istatistik ve olasılık konularına daha fazla ağırlık verildi. Dijital çağın gereksinimleri doğrultusunda, öğrencilerin algoritmik düşünme becerilerini geliştirmek amacıyla matematiksel içeriklerle ilişkili algoritma konusu da programa eklendi. Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programı, çağın bilimsel gelişmeleri ve beceri temelli program yaklaşımı doğrultusunda yeniden şekillendirildi. Öğrenciler için işlemsel yükü fazla olan, anlamlı öğrenmelere hizmet etmeyen ve programın genel amaçları doğrultusunda ortaöğretim düzeyinde ihtiyaç duyulmayan içerikler gözden geçirildi, bazıları çıkarılarak yerine yenileri eklendi. Bu bağlamda, matematik ve algoritma-bilişim ilişkisi ilk defa bu programda, matematik öğrenme ve öğretme süreçlerine hizmet edecek şekilde kurgulandı. İstatistik konuları ’veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme becerisi’ bağlamında yeniden ele alındı ve programdaki yeri önemli oranda artırıldı. Sayılar, cebir ve fonksiyonlarla ilgili konular, fonksiyonlar merkeze alınarak yeniden tasarlandı. Disiplinler arası bağlamda fonksiyonların değişimleri inceleme ve problem çözme aracı olma boyutları ön planda tutuldu. Soyut, sembolik ve işlem odaklı bir şekilde ele alınan kümeler ve mantık konuları diğer konulara entegre edilerek yeniden yapılandırıldı. Kümelerle ilgili işlemlerin yanı sıra mantık bağlaçları ve niceleyicilerin matematiksel dil ve sembolizm içindeki yeri ve öneminin fark edilip etkin şekilde kullanımı ile öğrencilerin matematiksel doğrulama ve ispat yapma becerilerinin aşamalı şekilde gelişimini sağlayacak bir program geliştirildi. Geometride araç ve teknoloji kullanımı öne çıkarıldı, muhakeme ve problem çözme temelli dinamik bir geometri öğretimi hedeflendi. Mevcut haliyle bir hesaplama aracından öteye geçmeyen oldukça sınırlı ve işlem odaklı şekilde sunulan integral kavramına yer verilmedi, değişimin matematiğinin temel araçları olarak limit ve türev konuları daha kapsamlı şekilde ele alındı. Türevle ilgili yorum ve çıkarımlara problem çözme odaklı bir yaklaşımla yer verildi. İntegral kavramının programlardaki yeri süregelen revizyon çalışmaları ile önemli oranda daraltılmıştı ve mevcut haliyle anlamlı bir öğrenme gerçekleşmediği ve diğer ortaöğretim derslerinde de integral kavramının kullanılmadığı görüldü. Yeni Ortaöğretim Matematik Programında nicelikler arası değişimleri incelemenin temel araçları olarak limit ve türev kavramları ön plana çıkarıldı. Bu kavramlara beceri odaklı bir yaklaşımla önceki programlardan daha kapsamlı şekilde yer verildi. Lisede, halihazırda oldukça sınırlı ve işlem odaklı şekilde sunulan integral kavramına yer verilmedi, limit ve türev kavramları daha kapsamlı şekilde ele alındı. Yeni programda 4 yıl boyunca değişimlerin incelenmesi odaklı bir yaklaşım ortaya konuldu. Bu yaklaşımın üniversitedeki analiz dersleri için sağlam bir temel oluşturacağı ve sonraki eğitim ve kariyer yaşantılarında ihtiyacı olacak öğrencilerin integrali de tam anlamıyla öğrenebilecekleri öngörüldü."