EKONOMİ - 14 Eylül 2017 Perşembe 16:33

Niğde 4. Tarım Fuarına 40 ilden 250 firma katıldı

A
A
A
Niğde 4. Tarım Fuarına 40 ilden 250 firma katıldı

Niğde düzenlenen Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk, Fidancılık, Seracılık, Tohumculuk, Çiçekçilik, süs Bitkileri , Park Bahçe ekipmanları , botanik, sulama Teknolojileri, bilgi teknolojileri, güneş enerji sistemleri, tohumculuk, patatescilik, Arıcılık, Meyvecilik ve Gıda Fuarının 4.

Niğde düzenlenen Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk, Fidancılık, Seracılık, Tohumculuk, Çiçekçilik, süs Bitkileri , Park Bahçe ekipmanları , botanik, sulama Teknolojileri, bilgi teknolojileri, güneş enerji sistemleri, tohumculuk, patatescilik, Arıcılık, Meyvecilik ve Gıda Fuarının 4.’sü törenle açıldı.


Fuarda konuşmacıların gündeminde Niğde’ye yeni bir fuar alanının kazandırılması ile ilgili görüşler paylaşıldı.


Ömer Halisdemir meydanında düzenlenen fuarın açılışına Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, AK Parti Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Hasan Özlü, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, Niğde Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşları ve davetliler katıldı.


Fuar alanının dar bir alanda yapıldığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuşmasında şunları söyledi; “Niğde Fuar alanına kavuşsun istiyorum. 4. fuar olarak bu kadar tecrübeyle bu yapılanmayı hoş bulmadım. Tarımla ilgili ülkemizde konuşulacak çok şey var. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin Ziraat anlamında Niğde’yi kalkındıracak diyorduk ama Üniversite fuarda yok. Bundan sonraki fuarlarda Üniversiteden katılımcılarla panel yapılsın ve Niğde tarımı ile ilgili düşünceler anlatılsın. Niğde’nin en önemli ürünü ile ilgili Patates birliği yok. Kendi arazilerimizi yok fiyatına sattık yabancılar gelip kendi ülkemizde kendi tarlamızın kölesi olduk. Tarımsal desteklerde de Niğde yapılanlarla yetinmesi daha fazlasını istesin. Çünkü Niğde insanı bu kurak çorak verimsiz arazinin üretken insanıdır.” dedi.


AK Parti Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen ise Niğde’de eleştirilerin çok olduğunu ifade ederek, Niğde’ye gelen 57 müteşebbise verilen yüzde 50 hibeli proje sonrasında hiçbir müteşebbisini teşekkür etmediğini söyleyerek tepki gösterdi. Özegen, “Niğde’de sulama alanında AK Parti iktidarları döneminde birçok gölet ve baraj yaptık. KOP’tan en çok proje desteği alan 2016 yılında 185 milyonla destek alan Niğde’dir. Geçmişte İPARD yok diye kendim eleştirmiştim. 2017 yılında gönderdiği 57 projenin tamamı destek almış bir il varmı, tamamı yaklaşık 68 milyon yüzde 50’si hibe kim aldı, aranızda oturan değerli çiftçilerimiz aldı. Niğde sürekli eleştiri yapıyor, eleştireceğiz onunla kamçılanacağız. Ama yapılana da çıkıp teşekkür etme erdeminde bulunacağız. 57 projede bir tane müteşebbis ne Valimize, ne bana teşekkür etmedi. Biraz da iğne çuvaldız işi yapalım. Veya farklı siyasi partilere soralım Tarıma bakanını arayıp Niğde’ye verdiğiniz destekler için teşekkür ederiz demedi.”dedi.


Niğde Valisi Yılmaz Şimşek ise Niğde’de tarıma bağlı ve tarıma dayalı sanayiyi geliştirme için çalışarak, ürünlerin katma değerini arttıracak yöntemlere yönelmek gerektiğini vurguladı. Şimşek, “İlimiz nüfusunun yarısına yakın bir kısmı Kırsal alanda yaşamaktadır ve bu oran Ülke ortalamasının 2 katıdır. Bunun başlıca nedeni ise İlimiz ekolojisi ve topoğrafyasının bitkisel ve hayvansal üretime uygun oluşudur. Bunun sonucu olarak da özellikle Patates, Elma, Kiraz, Lahana üretimi ile büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ön plana çıkmıştır. Nitekim (patates 1. lahana 2. Elmada 3.). Bu nedenle İlimizin en önemli sektörü tarım sektörüdür. 2016 yılında tarımdan elde edilen gayrı safi hasıla 3,1 milyar TL olup bu itibarla ilimiz Ülke sıralamasında 26. Sıradadır. Aynı zamanda kişi başına düşen gayrı safi tarımsal hasılada ise 5’dir. Amacımız önümüzdeki yıllarda daha üst sıralara çıkmak olmalı ve bunun için sektördeki tüm paydaşların tarımda verimliliği artırma ve maliyetleri düşürme, tarıma bağlı ve tarıma dayalı sanayiyi geliştirme için çalışarak, ürünlerin katma değerini arttıracak yöntemlere yönelmemiz gerekmektedir. Bu hususta devlet olarak bizlere düşen görevler olduğu gibi çiftçilerimiz, sanayicilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve üniversitemize de düşen görevler vardır. Tarım gibi önemli bir konuda ve büyük tarım potansiyeli olan ilimizde; sektörle ilgili tüm paydaşların bir araya geldiği böyle bir fuarın artık geleneksel hale gelmiş olması, ilimizdeki tarım üretimine ve tarımsal sanayiye verilen önemi göstermektedir. Ümit ediyorum k;i bundan sonraki yıllarda da bu fuarımız daha da geniş bir katılımla büyüyerek, gelişerek geleneksel olarak düzenlenmeye devam edecektir. İlimizde bu ilgi bu sahiplenme duygusu olduğu müddetçe bunun olacağına yürekten inanıyorum.”diye konuştu.


Konuşmalar sonrası fuara katılanlar kurdele keserek açılış gerçekleştirildi.


Fuar içerisinde kurulan firmalar ürünlerini tanıtarak katılımcı çiftçilere bilgiler verdiler.


40 ilden 250 firma katıldığı fuar Pazar gününe kadar açık kalacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.