GENEL - 19 Eylül 2017 Salı 12:36

MİDDER Başkanı Gökkuş’tan Gaziler Günü mesajı

A
A
A
MİDDER Başkanı Gökkuş’tan Gaziler Günü mesajı

15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği Niğde Şube Başkanı Ali Gökkuş, 19 Eylül Gaziler günü nedeni ile ilgili açıklamada bulundu.

15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği Niğde Şube Başkanı Ali Gökkuş, 19 Eylül Gaziler günü nedeni ile ilgili açıklamada bulundu.


Şanlı tarihimizde şehitlik ve gazilik onurunun her zaman her şeyin üstünde tutulduğunu belirten Gökkuş, "Her Türk’te bu onura ulaşmak için vatanı, milleti, bayrağı, milli marşı, soydaşları ve kutsal değerleri için savaşır. Bu yüzden hain pusular ile öldürülen yaşamlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Acımadan namertçe arkadan uzanıyor katillerin eli gencecik bedenlere, kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile mahşerde yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu topraklarda.’’ dedi.



’Öleceksek adam gibi ölelim’


15 Temmuz gecesinde Türk Milletinin zalime ve haine korku, düşmana güven verdiğini ifade eden Gökkuş, açıklamasının devamında şunları söyledi; "Türk milleti bunun en güzel örneğini 15 Temmuz 2016 gecesi hain FETÖ’cülere karşı tarihi bir destan yazarak göstermiştir. Bu destan zalime ve haine korku, dosta ise güven vermiştir. ’Öleceksek adam gibi ölelim’ diyenler o gece ölüme meydan okuyarak adeta ölümü korkutmuşlardır. Başkomutanın emrine uyup ölüme yürüyenler, Türk milletinin demokrasisine darbe vurulamayacağını bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Vatanımızın bağımsızlığı, bölünmez bütünlüğü ile milli birlik ve beraberliğimizin bekası uğruna üstün fedakarlık göstererek canı ve kanı pahasına göğsünü siper etmiş gazilerimiz için 19 Eylül Gaziler Günü bizim için ayrı bir önem arz etmektedir. Aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi Türk milleti olarak her zaman sevgi ve saygı ile anmaktayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyor, gazilik mertebesi ile şereflenmiş gazilerimize ise sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana "Sanayi" temalı resim yarışması sonuçlandı Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Sanayi" temalı resim yarışması sonuçlandı. Yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri törenle verildi. Yatırımcısına sorunsuz ve kesintisiz hizmet sunan örnek bir sanayi bölgesi olmasının yanı sıra başta eğitim olmak üzere sosyal ve kültürel faaliyetleriyle de sosyal bir OSB olarak kente değer katan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin Seyhan Salonu’nda düzenlenen ödül töreni şenlik havasında geçti. Öğretmenler, öğrenciler ve velilerin yoğun katılım gösterdiği ödül töreni, saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı’nın okunması ve ardından sanayi tanıtım filminin izlenmesiyle başladı. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, çocukların eğitiminin önemine dikkati çekti. Başkan Sütcü, köklü bir sanayi geçmişi bulunan ve sanayinin geliştiği ilk kentler arasında yer alan Adana’da, sanayi bilincinin küçük yaşlardan itibaren gelişmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “Sanayi Temalı Resim Yarışması” na katılan tüm öğrenciler ve onları teşvik eden öğretmenlerini kutladı. Sanayi olmadan kalkınmanın olamayacağından söz eden Başkan Sütcü, üretim, istihdam ve ihracatın önemine vurgu yaptı. Konuşmasında öğrencilere de seslenen Başkan SÜTCÜ, AOSB olarak gelecek nesillerin eğitimini önemsediklerini belirterek, salonu dolduran öğrencilere nasihatlerde de bulundu. SÜTCÜ, şöyle devam etti: “Herkes doktor, mühendis, mimar olacak diye bir kaide yok. Memleketimizin her meslek grubundan insana ihtiyacı var. Sevgili gençler; sizler de ilgi duyduğunuz alanlara yönelin. Biz ailelerin zaman zaman çocuklarımızı kendi istediğimiz mesleklere yönlendirme gibi alışkanlığımız var ancak, bu doğru değil. Çocuklar başarılı olacaklarına inandıkları ve de hepsinden önemlisi sevdikleri meslekleri icra etmeli.” Adana İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erdal SEVİM ise sadece bir sanayi bölgesi değil aynı zamanda sosyal ve kültürel faaliyetlerle öne çıkan AOSB’nin tüm yöneticilerine gelecek nesillerin eğitimine dair düzenledikleri bu yarışma için teşekkür etti. AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar da sanayi bölgelerinin bulunduğu bölgeye faydalarının, çocuk yaşlarda fark edilmesini sağlamak amacıyla başlattıkları yarışmanın bu yıl 6’ncısını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Akpınar, bu yıl 726 eserin yarıştığını ve hepsinin birbirinden değerli olduğunu belirterek, katkı sunan jüri üyeleri ile yarışmaya destek veren İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri yetkililerine teşekkür etti. Konuşmanın ardından yarışmanın jüri üyelerine AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir SÜTCÜ tarafından teşekkür plaketi, yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri ise AOSB Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Kara, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erdal Sevim, Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürü Celal Kavak ile Sarıçam İlçe Milli Eğitim Müdürü Uygar İnal tarafından verildi. AOSB Seyhan Salonu’nda düzenlenen törenin ardından fuaye alanında yarışmacıların eserlerinden oluşan sergi büyük bir beğeni ile gezildi. Plaketin yanı sıra para ödülü kazanan yarışmacılar ile okulları şöyle: İlkokul Kategorisinde, 1’inci Öykü Naz Yılmaz (İnönü İlkokulu) 2’nci Zehra Nisa Sarı (Sarıçam Bilim ve Sanat Merkezi) 3’ncü Hasan Eymen Yıldırımcı (Sarıçam Bilim ve Sanat Merkezi) Mansiyon: Defne Tanrıverdi (Ticaret Borsası İlkokulu) Ortaokul Kategorisinde, 1’nci Ali Nadir Gülen (Yüreğir Bilim ve Sanat Merkezi) 2’nci Zehra Yılmaz (TOKİ Şehit Bahattin Kalaycı Ortaokulu) 3’ncü Şeyma Yılmaz (Saniye Özaltın Ortaokulu) Mansiyon: Meryem Mirdesli (Fatih Rüştü Zorlu Ortaokul
Konya Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santralinde üretime başlandı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi’nin enerji verimliliği ve çevre koruma faaliyetleri kapsamında yaptığı çalışmalarından biri olan Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde enerji üretimine başlandı. Selçuklu Belediyesi tarafından Bağrıkurt Mahallesi’nde 45 bin metrekare alan üzerine yapımı tamamlanan Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santralinde elektrik üretimi başladı. Hem doğa dostu olan hem de ekonomiye katkı sağlayan santral üretilen enerji sayesinde Selçuklu Belediyesini kara geçirirken belediye tarafından vatandaşa hizmet verilen alanların da elektrik ihtiyacını yüzde 90 oranında karşılayacak. 500 wattlık 7 bin 250 adet paneli bünyesinde bulundurarak Selçuklu’ya enerji anlamında değer katan ve yıllık toplamda 5 milyon 760 bin kW gücünde elektrik üretilecek olan tesisle birlikte, Hizmet Binası ve Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nde de kurulan güneş enerjisi santralleriyle yıllık toplam 6 milyon 847 bin 500 kW elektrik üretimi yapılmış olacak. Yine yeşil bina statüsünde olan Yeni Nesil Şehir Kütüphanesi de 60 KW’lık enerji üretimi ile katkı sağlıyor. Selçuklu Belediyesi tarafından yapımı süren Türkiye’nin ilk Yeşil Sertifikalı (LEED) Sporcu Yetiştirme Merkezi de hizmet vermeye başladığında kendi enerjisini üreterek hem doğaya hem de ekonomiye katkı sağlayacak. “Enerji alanında da örnek çalışmalara imza atıyoruz” Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak adına gayret gösterdiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Günümüzde enerjinin ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz ve mevcut enerjiyi en verimli şekilde kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu konuda yaptığımız en önemli çalışmalardan bir tanesi de GES Projelerimiz. Belediye olarak enerjimizi üretmek ve tasarruf sağlamak, aynı zamanda doğayı korumak için bu çalışmaları yapıyoruz. Belediye hizmet binamızın çatısında başlattığımız GES projesini bir üst kademeye taşıyarak Tropikal Kelebek Bahçemiz ve Yeni Nesil Şehir Kütüphanemizde bu çalışmayı sürdürdük. Türkiye’de birçok ilke sahip örnek bir yatırımımız olan Sporcu Seçme ve Geliştirme Merkezimiz de bittiğinde GES özelliği ile kendi kendine yeten yeşil binalarımızdan bir tanesi olacak. Bu projelerimizden şu an en kapsamlısı olan Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santralleri ile belediye tesislerimizin yüzde 90 oranında enerji ihtiyacını karşılıyoruz. Bu proje sayesinde aynı zaman yıllık 85 bin 600 ağacın kesilmesi ve 4 bin 534 ton CO2 salınımı da engelliyoruz. Ayrıca projede üretilen elektrik 2 bin 283 hanenin yıllık elektrik ihtiyacına denk geliyor. Günlük 20 ile 30 bin Türk Lirası değerinde elektrik üretimi yapan tesisimizde hava şartları değişkenliğine göre aylık ortalama 1 milyon Türk Lirası değerinde elektrik üretimi sağlıyoruz” dedi.
Konya Karatay’da 50 bin metrekarelik Ahmet Çalık Parkı’nın 4. etabı tamamlandı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan ve trafik kazasında vefat eden Konyasporlu futbolcu Ahmet Çalık’ın adının verildiği park etap etap büyümeye devam ediyor. 2022’de meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Konyasporlu milli futbolcu Ahmet Çalık’ın ismi, Karatay Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan bir parka verilmişti. Parkın 31 bin metrekarelik ilk üç etabı tamamlanarak vatandaşın hizmetine açılmıştı. Toplamda 5 etaptan oluşacak olan parkın 4. etabı yürütülen yoğun çalışmalar sonucunda tamamlandı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Ahmet Çalık Parkı’nı ziyaret ederek hem çalışmaları inceledi hem de parkta vakit geçiren vatandaşlar ve çocuklarla bir araya geldi. “Şehrimizin güzelliğine yeni güzellikler katıyoruz” Ahmet Çalık Parkı’nın etap etap büyümeye devam ettiğini ifade eden Başkan Hasan Kılca; Fetih Caddesi’nden Yeniceler Caddesi’ne kadar uzanan ve toplamda 50 bin metrekarelik hattın tamamlandığında Konya’nın en büyük yeşil kuşaklarından biri olacağını vurguladı. Karatay için gayretle ve samimiyetle çalıştıklarını ifade eden Başkan Kılca, “Karatay’ımızı mahalle mahalle, cadde cadde, sokak sokak dolaşıyor, hemşehrilerimizin taleplerine göre hizmet üretiyoruz. Mahallelerimize sağlık tesisleri, parklar, okullar kazandırıyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızı aksatmadan büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Ahmet Çalık Parkı projemiz de bunlardan birisi. Parkımız yaklaşık 50 bin metrekare büyüklüğünde ve 5 etaptan oluşuyor. Şu ana kadar parkımızın 4 etabını tamamladık. 1 etabımız kaldı. Burayı bitirdiğimizde hemşehrilerimiz Fetih Caddemizden doğrudan Adliye bölgesindeki Yeniceler Caddesi’ne kadar yeşil bir doku içerisinde yürüyüş yapabilecek, hoşça vakit geçirebilecekler. Çocuklarımız ise yeni nesil oyun ve eğlence gruplarıyla keyifli vakitler geçirecekler. Yeşil kuşak parkımız uzun yıllar şehrimize hizmet edecek. Büyük parklarımızın birçoğuna Kafe Karatay şubemizden birisini konumlandırıyoruz. Ahmet Çalık Parkımızda da Kafe Karatay’ın bir şubesi bulunuyor. Bizler çok çalışarak şehrimizin güzelliğine güzellik katmaya devam edeceğiz” dedi.
Aksaray Vasiyeti bayrak olan şehidin babası her yeri bayrakla donatıyor Suriye’de teröristlerin askeri araca tanksavarla saldırısı sonucu 3 Haziran 2021’de şehit düşen Aksaraylı Uzman Çavuş Şahin Sarılmaz’ın babası Şenol Sarılmaz çay bahçesi işletmeciliği yaparak oğlunun vasiyetlerini sürdürmeye çalışıyor. 20 günlük evliyken Suriye Afrin’de teröristlerin askeri araca tanksavarla hain saldırısı sonucu şehit düşen Aksaraylı Uzman Çavuş Şahin Sarılmaz’ın (24) babası ve 55 gün sonra Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgülü PKK ile girilen çatışmada şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Sergen Güçlüer’in dayısı olan Şenol Sarılmaz (60), kaymakamlık tarafından tahsis edilen çay bahçesinde hem geçimini sağlıyor hem de oğlunun vasiyetlerini yerine getiriyor. Ihlara beldesindeki Ihlara Vadisi girişinde bulunan çay bahçesinde işletmecilik yapan Şenol Sarılmaz bayrak sevdalısı olan oğlu için her yeri Türk bayrağıyla donatıyor. Şehit oğlunun askerlik süreci boyunca öğrencilere burs verdiğini ve beldedeki fakir ailelere para göndererek yardımcı olduğunu şehit düştükten sonra öğrendiğini belirten baba Sarılmaz, çay bahçesi işletmeciliğinden kazandığı gelirin bir kısmını da ihtiyaç sahibi ailelere yardım için ayırıyor. “Onun vasiyeti bayraktı” Şehit oğlunun bayrak sevdalısı olduğunu belirten baba Şenol Sarılmaz, “Oğlum keskin nişancıydı. 3 Haziran 2021’de Suriye Afrin’de şehit oldu. 55 gün sora da yeğenim Kuzey Irak’ta çatışmada şehit oldu. Benim oğlumun yapmak istediği tek şey vardı. Askerliği boyunca 3-4 çocuğa burs veriyormuş, kasaplara para yollarmış, ’Fakirlere et yollayın’ dermiş. Bunları hep sonradan öğrendik. Bankadan hesap dokümanını istediğimde, düğün yapılmış para göndermiş, birinin ihtiyacı olmuş para göndermiş, hep buna çalışmış. Düğün yaptım, 20 gün kaldı ve gitti bir daha da dönmedi. Onun vasiyeti bayraktı. Bayrak sevdalısıydı. Ben de birçok bayrak astım ama oğlum bayrak meraklısıydı. Ben de elimden geldiği kadar her yeri bayrakla donatıyorum” dedi. Önce inşaat işlerinde çalıştığını belirten baba Şenol Sarılmaz, “Allah razı olsun burayı biz kaymakamlıktan ihale ile aldık. Ufak tefek burada çalışıyoruz, geçimimizi buradan sağlıyoruz. Çoluğa çocuğa ufak tefek katkımız oluyor. 1 oğlum, 2 kızım var, torunlar var. Onlara yardımcı oluyorum elimden geldiği kadar. Ben önce inşaatçıydım, inşaatlarda çalışıyordum. Boya işleri yapıyordum, Şahin de yanımda çalışıyordu. Sonra askere gitti. ’Baba ben kalacağım’ dedi. Vatan bayrak sevdalısı olunca da kalmıştı” diye konuştu.
Adana Doç. Dr. Alıcı: "Yılda 200 bin kişiye inme iniyor" Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, şah damarındaki tıkanma ile gelişen ve halk arasında “inme” olarak bilinen hastalığın yaşlanan nüfusla birlikte önemli bir sağlık sorunu haline geldiğini ve yaşlanan nüfusla birlikte her geçen yıl artış gösterdiğini bildirdi. Alıcı, “beynin bir bölgesine giden dolaşımın birkaç dakikadan daha fazla kesilmesiyle bölgedeki beyin hücrelerinin tahrip olması sonrasında hastada gelişen görme, konuşma, vücudun belli bölgelerinde hareket ya da his kaybı durumu” olarak tanımlanan inmenin her yıl yaklaşık 200 bin kişide görüldüğünü ifade etti. İnme hastalığında risk faktörlerinin genetik etkenler ve ilerleyen yaş dışındaki büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Gökhan Alıcı, “Tütün mamulleri ve alkol gibi zararlı alışkanlıklar damarlarda plak oluşumunu artırdığından inme risk faktörleri arasında ilk sıralarda yer alıyor” dedi. Hipertansiyon, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, yüksek kolesterol, fiziksel aktivite eksikliği, hareketsiz yaşam ve bunun doğal sonucu olan obezitenin diğer risk faktörlerini oluşturduğunun altını çizen Doç. Dr. Alıcı, yağ, şeker ve tuz oranı yüksek beslenme alışkanlığının da inme riskini artırdığını ifade etti. Şah damarı tıkanıklığı denince en çok korkulan durumun inme olduğunu belirten Alıcı, “Beyin dokusunun nörolojik sisteminde kalıcı ya da geçici olarak fonksiyon bozukluğunun en önemli nedenini şah damarı tıkanıklığı oluşturuyor. Ülkemizin yaklaşık 85 milyon nüfusunun her yıl 200 bin’inde inme vakası görülüyor” uyarısında bulunarak, şöyle devam etti: “İskemik inme yani temel olarak damarın tıkanmasına, kan akımının iletilmesinde yetersizlik olmasına bağlı inme gelişmesi durumudur. Toplumda gelişen inmelerin yaklaşık yüzde 80’i iskemiye, yaklaşık yüzde 20’si de başta hipertansiyon olmak üzere çeşitli nedenlerden kaynaklanan kanamaya bağlı olarak gelişmektedir. Beyne pıhtı atması olarak ifade edilen durum şah damarındaki tıkanmadan kaynaklanmaktadır.” Damar tıkanıklığı yapan her şeyin şah damarını da tıkadığını belirten Alıcı, “Damarlar her yerde aynı, yani aynı risk faktörleri geçerli. Yaşın ilerlemesi, şeker, tansiyon, sigara, erkek olmak, ailede damar hastalığına yatkınlık ve yüksek kolesterol. Tedavide bunları modifiye ediyoruz. Yani tıkanmaya yol açan nedenleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Yapacağımız tedavi eşlik eden risk faktörlerine göre değişiyor” dedi. Doç. Dr. Gökhan Alıcı, eskiden belli bir yüzdenin üzerinde tıkanıklık varsa hastayı felç bırakmışsa bunların tek tedavi yönteminin ameliyat olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: “Oysa artık stentleme işlemi yapıyoruz. Tıkalı yere stent yerleştirip pıhtı atmaması için orayı stabilize ediyoruz. Eğer hastadaki darlık yüzde 60’ın üzerinde değilse risk faktörlerini ortadan kaldırıyoruz. Rutin taramayı herkese önermiyoruz ancak, hastanın çok fazla risk faktörü bir arada ise anjiyo ya da ilaçlı tomografi ile oradaki darlığın seviyesini ölçebiliyoruz.” Doç. Dr. Alıcı, aniden gelişen inme vakalarındaki belirtilere de dikkati çekerek, şu uyarılarda bulundu: “Yüz, kol veya bacakta vücudun tek tarafında görülen his ve güç kaybı, bilinç bulanıklığı, konuşmada zorlanma ya da hiç konuşmama, dengesiz yürüme, yutkunma güçlüğü, tek gözde ya da her iki gözde gelişebilen görme kaybı, ani başlayan baş ağrısı ve baş dönmesi inme belirtisi olabilir. Bu nedenle hastaların bu tür belirtilerde vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalarını tavsiye ediyoruz.” İnmeden sonra tam iyileşmenin mümkün olup olmadığının da halk arasında en fazla yöneltilen sorular olduğunu belirten Doç. Dr. Alıcı, “İnme tedavisi görüp normal hayatına dönen çok sayıda hasta bulunmakla birlikte, burada belirleyici unsur beyindeki hasarın derecesidir. Erken tanı ve hızlı müdahale ile beyindeki hücre hasarının ilerlemesini önleyebiliyoruz” dedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2023 yılında açıklanan verilere göre, 2020 yılında 507.938 kişi hayatını kaybetti. Ölümlerin 183.109 (%36)’unun nedeni kalp damar sistemi hastalıklarından kaynaklandı. Aynı yıl inmeden ölüm kaydı sayısı 35.880 olup tüm ölümlerin %7,2’i ve kalp damar hastalıkları kaynaklı ölümlerin %19,6’sına karşılık geliyor. Bu veriye göre 2020 yılında her on beş dakikada bir Türk insanı inme nedeniyle kaybedildi.