GENEL - 10 Eylül 2018 Pazartesi 14:09

Niğde’de Tonumculuk Kongresi düzenlendi

A
A
A
Niğde’de Tonumculuk Kongresi düzenlendi

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) işbirliği ile Uluslararası Katılımlı Türkiye 6.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) işbirliği ile Uluslararası Katılımlı Türkiye 6. Tohumculuk Kongresi Niğde’de başladı.


Kongrenin açılış konuşmasına yapan Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Çalışkan: “Dışa bağımlı olmayan tam bağımsız güçlü bir ülke olabilmek için daha çok ve daha kaliteli üretmenin ne kadar önemli olduğunu daha çok iyi anladığımız bu günlerde bu kongre ile bir kez daha gündeme taşıyacağız. Son yıllarda tarım teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak tohumluk sadece tarımsal bir girdi değil teknoloji kullanarak elde edilen yüksek ekonomiye sahip sürdürülebilir gıda üretimi için stratejik konumda olan bir ürün haline gelmiştir. Bu alanda tohumculuk alanında daha farklı bilgi üretimi arge ve nitelikli insan kaynağına ihtiyaç olduğu aşikardır. Kongremize Türkiye’deki 23 üniversite 12 kamu araştırma kurumu 9 özel sektör olmak üzere toplam 180 kişi katılım göstermiştir. 9 farklı ülkeden 19 araştırıcı kongreye katılmıştır” dedi.


Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Özkan Kayacan da şunları dedi: “Ülkemizde tohumculuk sektörü 1925’li yıllarda ilk defa çalışmaya başlamış fakat 1963 yılına kadar maalesef ortada fazla bir sonuç yok. Tohumculuk kanunu çıkarılmış şartlar gereği 3 tane özel sektör var o dönemlerde. O yıllarda Avrupa’daki ülkelere baktığımızda özel sektörü güçlü bir şekilde tohum ürettiğini görüyoruz. 1980’li yıllara kadar fazla bir üretim yoktu. 1980 -2000 arasında yüzde 20 civarında şirket 2000’li yıllardan sonra 850 civarında tohumculuk firması şuanda Türkiye’de üretim yapmaktadır. Tohumculuk niye önemli. Bilim alanında siz ürünü arttıramadığınız sürece siz bu milletin karnını doyuramazsınız. Bunun en kolay yolu da tohumculuk sektöründeki gelişmeler olacaktır. Bu gelişmeleri ortaya koymak, bir güç istiyor bir sermaye istiyor, bir para istiyor. Bunun yanında bilimsel bir akıl istiyor. Bu bilimsel akıl dünyanın her yerinden daha fazla bu millette var. Bu miller neler yapabileceğini her zaman gösterdi ve gösterecektir. Yine bakanlığımız bünyesindeki Patates araştırma enstitüsü gecen sene 8 tane yeni çeşidimizi ülkemiz tarımına kazandırdı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu Niğde adına çok önemliydi bakanlık adına çok önemliydi ülke adına çok önemli. İnşallah yeni çeşitlerimiz hep birlikte göreceğiz. Atak helikopteri ne ise insansız hava aracımız ne ise ürettiğimiz yerli ve milli tohumlar o demektir. Ülkenin bağımsızlığı sizin ne kadar tohum ürettiğiniz ile alakalıdır”


Niğde Valisi Yılmaz Şimşek ise: “ülkemiz, coğrafi konumu, geniş arazileri ve iklim çeşitliliği nedeni ile birçok tarım ürünü bakımından oldukça elverişli bir bölgedir. Buna ek olarak tarımsal üretim yine ülke ekonomisi bakımından yadsınamaz bir öneme sahiptir. Biyolojik ve kültürel çeşitliliğin temeli ve tarımsal üretimin ilk halkası ise tohumdur.


1970’lere kadar dünyada tohum ticareti 10 milyar dolar civarında bir pay alırken, günümüzde dünyada kullanılan tohumun ticari değeri 45 milyar dolara ulaşmıştır. Dünya toplam tohumluk ticaretinde ülkemizin aldığı pay ise yüzde 1,7 oranındadır.


Tohumun stratejik öneminin farkında olan gelişmiş ülkeler son 40 yılda tohumculuk sektöründe Ar-Ge konusunda önemli yatırımlar yapmaktadır. Ülkemizde bu konuda önemli çalışmalara imza atılmaktadır. Bunun da en yakın örneği yalnızca Niğde’de bulunan Patates Araştırma enstitümüzdür. Enstitümüz tarafından 2005 yılından beri yürütülen ıslah çalışmaları sonucu ilk kez 8 yerli patates çeşidinin tescil ettirilerek ülke tarımına kazandırmıştır. Tarım, ülkemizde olduğu gibi tüm dünya ülkelerinde stratejik bir üründür. Özellikle dünya nüfusunun 2050 yılına kadar on milyar olacağını göz önünde bulundurursak tarım sektörünün önemi giderek artacaktır. Tabi ki buna orantılı olarak kaliteli üretim, kaliteli yerli ve milli tohum olmazsa olmazlardandır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi yerli tohum üretmek, yerli tank, yerli uçak üretmek kadar önemli bir görevdir. Bu düsturla hareketle yerli tohum alanında kendi ihtiyaçlarımızın tamamını karşılamakla kalmamalı, dünyanın da en önemli üreticisi haline gelmek için var gücümüzle çalışmalıyız” dedi.


Kongre 10-13 Eylül arası Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde devam edecek.


Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongreye Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, Niğde Ak Parti Milletvekilleri Yavuz Ergun, Selim Gültekin, Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Bu kez sulama kanalında obruklar oluştu Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan toprak kanal olarak devam eden Çarşamba kanalı içerisinde 3 ayrı obruk oluştu. Obrukları inceleyen Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çevredeki vatandaşların çok yakınına gelmemelerini, başka yerlerde de çökmeler olabileceğini, dikkatli olunmasını ve kanal içerisine girilmesi gerektiğini söyledi. Yağışların azlığı ve kuraklık Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası’nda ise başta Çumra ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda iklim değişikliği ve şuursuz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinde geçtiğimiz aylarda 20 metreye kadar düşüşler kayıtlara geçti. Kayıt dışı kullanılan kuyuların takibi yapılamaması ve vahşi sulama sonrası yer altı su kaynaklarında 50 metreye kadar çekilme meydana gelirken, ovanın kuzey bölgesinde ise 400 metreye kadar açılan kuyulardan su çıkmadığı belirlendi. Konya’nın Çumra ilçesi bulunan Çarşamba kanalı olarak bilinen Çumra Sulaması Ana İletim Kanalı olan Apa Alemdar İsale Kanalının 3 farklı noktasında obruk oluştu. Çökmeyi fark eden mahalle sakinleri durumu yetkililere bildirdi. Yapılan ihbar üzerine olay yerine DSİ Konya 4. Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Oluşan obrukların incelenmesi ve önlem alınması için güvenlik önlemleri alındı, Apa Barajından su çıkışı düşürüldü. Gökhüyük, Doğanlı ve Dineksaray Mahalleri yakınlarında oluşan obruklarda incelemelerde bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Bölge içerisinde zaten şu anda içinde bulunduğumuz alan İnsuyu formasyonu dediğimiz formasyonun olduğu bölge. Bu İnsuyu genellikle suyla karşılaştığı zaman çözünebilir nitelikte birimlerden oluşuyor. Buradaki kanal aslında Çarşamba çayının güzergahı üzerinde Çarşamba Çayı’nın olduğu yerde toprak kanal şeklinde devam ediyor. Uzun geçen kurak geçen kış mevsiminden sonra sular geldiği zaman da tabii ki alttaki Çarşamba çayının altındaki gevşek tutturulmuş malzeme içerisindeki çatlaklar biraz daha genişlemiş ve alttaki boşluklara doğru hareket etmiş. Bu alttaki zaten var olan boşluğun üstteki malzemenin taşınması taşınamaması sonucu çökmesini gösteriyor. Yani bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden birisi. Bu havza içerisinde bu tarz çöküntüler özellikle yağışlardan sonra meydana geliyordu. Yoğun yağışlardan sonra burada da su akışıyla meydana gelmiş olması benzer bir görüntüyü ortaya çıkarıyor" dedi. Çevre halkına uyarılarda bulunan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, "Çevredeki vatandaşlar incelemek için de olsa çok yakınına gelmesinler. Zira çatlakların devamı var. Daha güneydeki göçüklerde aynı şey var. O yüzden şu anda zaten Devlet Su İşleri konuya müdahale ediyor. Bunlar doldurulduktan sonra belki buraya gelinebilir. Tabii vatandaşlar, bunun dışında başka yerlerde de çökmeler olabilir kanal içerisine girmemelerini öneririz. Bu bölge içerisinde biz Konya AFAD İl Müdürlüğüyle birlikte yürüttüğümüz proje çerçevesinde çalışmalarımızı tamamladık ve duyarlılık haritamızı oluşturduk. Burası yüksek duyarlı alanlardan bir tanesi ve bölge içerisinde zaten yakınlarda hemen en eski obruklardan birisi olan Gökhüyük Obruğu bulunuyor. Gökhüyük obruğunun dışında bölgede Çumra Apa bölgesi obrukları vardı geçmişte. Dolayısıyla bura da obruk açısından en azından potansiyel arz eden bir yer. Dolayısıyla burada obruk oluşumuyla ilgili, doğal şartları değiştirme şansımız yok ama kullanımıyla ilgili bir takım önlemler alınabilir" diye konuştu.
Aydın Başkan Tetik: "Nazilli esnafının sorunlarını biliyoruz” Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Dursun Öztunç ve yönetimi, Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunurken, Başkan Tetik Nazilli esnafının sorunlarını bildiklerini gerekli desteğe vermeye çalışacaklarını kaydetti. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından mazbatasını alır almaz vatandaşlarla iç içe olan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunan misafirlerini makamında ağırlamaya devam ediyor. Son olarak Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Dursun Öztunç ve yönetimi ile bir araya gelen Tetik, ilçenin yerel ekonomisinin mihenk taşı olan esnafların kalkınması ve gelişmesi için gerekli desteği vermeye hazır olduklarını dile getirdi. Nazilli’nin ekonomik anlamda çok güçlü olduğunu ve bu potansiyelin iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Tetik; “Esnafımızın sorunlarını biliyoruz. Onların derdi bizim derdimiz. Hazırladığımız projelerle Nazillimizin ekonomik gücünü ortaya çıkaracağız. Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifimizle istişarelerde bulunduk. Taleplerini dinledik. Gerekli notlarımızı aldık. Nazik ziyaretlerinden dolayı başkanımıza ve kıymetli yönetimine teşekkür ediyorum” dedi. Misafirperverliklerinden dolayı Başkan Tetik’e teşekkür eden Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Öztunç, Nazilli Belediyesi ile her zaman koordineli bir şekilde çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi.