SPOR - 19 Ağustos 2019 Pazartesi 10:29

Türkiye’de ilk ‘Satranç Boks’ şampiyonası Niğde’de yapıldı

A
A
A
Türkiye’de ilk ‘Satranç Boks’ şampiyonası Niğde’de yapıldı

‘Soğuk Ekvator’ adlı bir Fransız çizgi romanından ismini alan Satranç Boksu Türkiye Şampiyonası Niğde’de yapıldı.

‘Soğuk Ekvator’ adlı bir Fransız çizgi romanından ismini alan Satranç Boksu Türkiye Şampiyonası Niğde’de yapıldı.


Ocak ayında Niğde’de kurularak faaliyetlerine başlayan Satranç Boks Federasyonu, yeni trend olarak yaygınlaşmaya başlayan Satranç Boksu Türkiye Şampiyonası’nı Niğde’nin Altunhisar ilçesinde gerçekleştirdi. 8 ilden 100 sporcunun katıldığını şampiyonada derece alan sporcular 11-15 Aralık tarihlerinde ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan dünya şampiyonasında ülkemizi temsil edecekler. İki ayrı disiplinin bir araya geldiği Satranç Boksu 5 raunt üzerinden oynanıyor. Satranç boksuna sporcular ilk olarak 3’er dakikalık periyotlar halinde ringde satranç oynayarak başlıyor. 3 dakikanın ardından rakip mat edilirse sporcu yarışı kazanıyor ancak satranç oyununda bir sonuç elde edilmezse aynı ringde sporcular bu kez boks maçına geçiyor. Dünyada ilk kez 2003 yılında Berlin’de federasyonu kurulan Satranç Boksu 14 ülkede resmi olarak yapılıyor.


Sporcuların hem zekalarını hem de fiziksel güçlerini kullanmak zorunda olduğu sporla ilgili bilgi veren Türkiye Satranç Boksu Federasyon Başkanı Köksal Arıkan, Satranç Boksunu strateji kurabilme ve cesaretli olmak olarak tanımladı. Arıkan, "Satranç boksu bizle beraber dünya üzerinde 14 ülkede resmi olarak yapılan bir spor branşı. Türkiye’de biz federasyonu Ocak ayı itibari ile kurduk ve şu anda faaliyetlerimizi yerine getiriyoruz. Türkiye Şampiyonasını düzenledik ve burada şampiyon olan sporcularımız da 11-15 Aralık tarihlerinde Antalya’da yapılacak olan dünya şampiyonasına katılacaklar. Dünya Şampiyonası’na yaklaşık 14 ülke katılacak Türkiye olarak bu yarışa ev sahipliği yapacağız, gururluyuz" dedi.


Satranç boksunun zeka, fiziksel güç, strateji ve cesaret istediğini söyleyen Arıkan, "Satranç zeka ağırlıklı boks ise biraz daha fiziksel gücün ön planda olduğu bir spor branşıdır. Aynı zamanda zeka gücü, fiziksel güç, cesaret ve strateji gerektiren bir spor dalıdır satranç boksu. Sporcularımız hem zeka hem fiziksel güç kullanacaklar aynı zamanda da strateji kurabilme yeteneğine sahip olacaklar. Zekasını ve fiziksel gücünü aynı anda doğru şekilde kullanabilmeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.