EKONOMİ - 08 Nisan 2022 Cuma 15:09

Niğde’de üniversitede silisyum kütük üretiliyor

A
A
A
Niğde’de üniversitede silisyum kütük üretiliyor

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde üretilen 6N saflıkta silisyum kütükler güneş enerji panellerinde kullanılacak.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde üretilen 6N saflıkta silisyum kütükler güneş enerji panellerinde kullanılacak.


Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, 21 Şubat’ta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın açılışını yaptığı laboratuvarda, dünya genelinde enerjinin kullanılması ve birbirine dönüştürülmesinin çok fazla önem arz ettiğini belirtti. Dünyadaki en büyük enerji kaynaklarından güneş enerjisini değerlendirmek için silisyum saflaştırması yaptıklarını ifade eden Uslu, "Silisyumun saflaştırılmasıyla ’ingut’ dediğimiz silisyum kütüğünü üretiyoruz. Bundan sonra ki süreçte yerli ve milli güneş hücrelerimizi, panelimizi yapacağız. Buradaki amacımız yerli ve milli olması. Tek taraflı güneş hücrelerinde yüzde 22, çift taraflılarda yüzde 23 verimliliğe ulaşmak istiyoruz. Şu anda da buna yaklaştık. Bu yapıdaki kütüğümüz tek kristal bir yapı. Üniversitemiz, Türkiye’de silisyum kütüğünü yapan tek kamu kurumu" dedi.



"Önemli bir Ar-Ge merkeziyiz"


Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Seyhan ise laboratuvarda, projenin ilk aşaması olan 6N saflıkta n/p tipi silisyum kütükler üretim sisteminin kurulumunun tamamlandığını söyleyerek, projenin ikinci aşamasında ise silisyum kütüğünün güneş hücrelerinde kullanılabilmesi için ince şekilde dilimlenmesinin yapılacağına dikkat çeken Seyhan, bu kütüğün 180 mikron kalınlığında ince dilimler haline getireceklerini söyledi. Dilimlenen kısımlar üzerine kimyasal desenlendirme yapacaklarını dile getiren Seyhan, "Laboratuvarımızın diğer tarafında güneş hücresi dediğimiz yarı iletken aygıtları üretiyoruz. Güneş hücrelerinin bir araya getirilmesiyle de paneller oluşuyor. Esas güneş enerjisindeki teknoloji, aslında hücre ve bu kısımda. Bir sonraki aşamasında bunu planlıyoruz. Projemizin üçüncü aşamasında ise kumdan başlayarak saflaştırma yapacağız. Projeyi bitirdiğimizde silisyum değer zincirinin tamamının bir üniversitede, kamu kurumunda çalışıldığı bir merkez haline geleceğiz. Buradaki teknolojinin Türkiye’de olması bizim için çok önemli ve bir kamu kuruluşunda olması büyük önem arz ediyor. Merkezimiz sayesinde hammaddeyi buradan sağlamış olacağız, merkezimizde var olan güneş hücresi altyapısı ile de yüksek verimli güneş hücreleri üreteceğiz, daha sonra bunlar panellere dönüşecek. Önemli bir Ar-Ge merkeziyiz. Bölgedeki ve ülkedeki güneş hücresi üreten fabrikalarla ortak çalışmalar yapabileceğiz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.