YEREL HABERLER - 11 Ağustos 2017 Cuma 13:33

Altınordu Terminali ve Çikolata Park ihale ediliyor

A
A
A
Altınordu Terminali ve Çikolata Park ihale ediliyor

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Altınordu Terminali ve Çikolata Park’ın ihale edileceğini söyledi.

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Altınordu Terminali ve Çikolata Park’ın ihale edileceğini söyledi.


Başkan Enver Yılmaz, ulaşımdan içme suyu ve kanalizasyon yatırımlarına, spor tesislerinden sosyal tesislere kadar birçok alanda sürdürülen yatırımlarla ilgili bilgi verdi. Başkan Yılmaz, projelerin planlanan doğrultuda ilerlediğini ve yılsonuna kadar özellikle alt yapıdaki çalışmaların büyük oranda tamamlanacağını kaydetti. Bir yandan altyapı çalışmalarını hızla sürdürürken planlanan projelerin tamamlanması veya başlanması için sıkı bir çalışma yürüttüklerini belirten Başkan Yılmaz, Altınordu ilçesinde daha önce ihalesi iptal edilen yeni terminal için ihale hazırlıklarının başladığını belirtti. Yılmaz, “Altınordu Terminali yeniden projelendirilmiş olup, 22 bin metrekare alan üzerine inşa edilecek. 30 milyon TL’lik proje ihale edilerek 2019 yılında hizmete sunulacak” dedi.


Kabadüz ilçesi Çambaşı Yaylası’nda yapımı süren Çambaşı Kayak Tesislerinin bu yıl açılacağını aktaran Yılmaz, “Projemizin fiziki olarak yüzde 90’ı tamamlandı. Büyükşehir Belediyemiz tarafından çevre düzenlemesi de yapılan kayak tesisimiz bu yıl hizmete sunulacak. Bu zamana kadar 40 milyon TL’ye yakın kaynak aktarımı yapılan projeye 3-4 milyon TL daha harcama yapılacak” açıklamasında bulundu.



Çikolata Park ihalesi yeniden


Gülyalı ilçesinde daha önce projesi iptal edilen Çikolata Park için yeni proje hazırlanacağını vurgulayan Yılmaz, “Projesi yenilenen yatırımımız kapsamında; içerisinde restoran, 1 adet 100 kişilik nikah salonu, 1 adet 200 kişilik nikah salonu, çok amaçlı salon, seyir terası, çocuk oyun grupları, fitness alanı, giyinme odaları, 8 adet satış birimi, futbol, basketbol ve voleybol sahası ve bay-bayan-engelli tuvaleti bulunan Çikolata Park Gülyalı ilçemize kazandırılacak. 10 milyon TL’yi bulacak yatırımla yeni projenin ihalesi gerçekleştirilecek” diye konuştu.



TOKİ ve AVM’nin durumu


Karşıyaka spor tesislerinde çalışmalarımız aralıksız sürdüğünü, çim sahalardan birinin 10 gün içerisinde hazır olacağını kaydeden Başkan Yılmaz, halen inşaatına süren TOKİ konutlarının durumunu görüşmek üzere önümüzdeki hafta TOKİ ile bir araya geleceklerini söyledi. Yılmaz, Halen yüzde 60 seviyesine gelen 311 konutluk projenin lansmanını kamuoyuna ne şekilde yapılacağını TOKİ ile gerçekleştirecekleri görüşme sonrası duyuracaklarını belirtti.


Eski Büyükşehir Belediye binasının bulunduğu alanda inşa edilecek ve Belediyenin kasasından tek kuruş çıkmadan yılda 10 milyon TL gelir elde edecekleri AVM Projesi için 15 Ağustos tarihinden itibaren hafriyat işlemlerine resmi olarak başlanacağını ve 2019 yılında hizmete gireceğini kaydeden Yılmaz, Fatsa Cumhuriyet Meydanı Projesi’nde ise yıkılacak bir bina kaldığını belirtti.



Alt yapı Kasım ayında bitiyor


Halen 207 noktada yol çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Yılmaz, “Büyükşehir Belediyemiz, yüksek kesimlerdeki bazı ekiplerini ayın 20’sinden sonra sahil kesimine kaydıracak. Çalışmalarımız kapsamında bu zamana kadar 404 km yolu sıcak asfaltla buluşturduk. Yılsonuna kadar bu yılki hedefimizi de yüzde 90 seviyesine getireceğiz. Altınordu ilçemizde sürdürülen AB Altyapı Projesi yüzde 80 seviyesine getirildi. Kasım ayı gibi projemizin yüzde 100 seviyesine getirilmesi amaçlanıyoruz” bilgisini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.