GENEL - 18 Aralık 2017 Pazartesi 15:01

Ordu’da sendikalardan öğretmen cinayetine protesto

A
A
A
Ordu’da sendikalardan öğretmen cinayetine protesto

Son günlerde öğretmenlere yapılan saldırıları ve şiddet olayları Ordu’da tüm sendikalar tarafından protesto edildi.

Son günlerde öğretmenlere yapılan saldırıları ve şiddet olayları Ordu’da tüm sendikalar tarafından protesto edildi.


Ordu Lisesi önünde tüm sendikaların katılımıyla gerçekleştirilen protestoda yapılan basın açıklaması ile son dönemde öğretmenlere karşı yapılan saldırı ve şiddet olaylarına sert tepki gösterildi. Tüm öğretmenleri temsilen öğretmen Mustafa Aybastı’nın okuduğu basın açıklamasında, öğretmene yönelik şiddet vakalarının artık sıradanlaştığını, gazetelerin üçüncü sayfa haberleri arasına girmeye başladığına dikkat çekildi.


Neredeyse her gün öğrenci ya da veli tarafından sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalan bir öğretmen haberiyle karşılaşıldığı belirtilen açıklamada, en son İzmir Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen’in iki öğrencisi tarafından tüfekle vurularak öldürüldüğü hatırlatılarak, bu olayın şiddet ve nefretle kınandığı belirtildi.



“Artık yeter”


Açıklamada şöyle denildi:


“Öğretmene uygulanan şiddet olayları vuku bulduğunda, sorumluluğun birlikte üstlenilmesi gerektiğine inandığımız için bugün hep beraber aynı alanda buluştuğumuzu tüm özellikle ifade ediyoruz. Tüm sendikalar olarak meslektaşlarımıza, öğrencilerimize ve geleceğimize sahip çıkacağımızı; üstümüze düşen yükümlülüğü sonuna kadar alacağımızı ve tek vücut olarak hareket ettiğimizin özellikle altını çiziyoruz. Artık yeter. Öğretmene ve kamu çalışanlarına yönelik şiddet hadiseleri üzerine ciddi idari ve hukuki tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Şiddet vakaları konusunda önleyici ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirecek mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmelidir. Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin etkin hale getirilmesi, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlemlerinin alınması vs. gibi düzenlemelerin yanı sıra hepsinden öncelikli olarak öğretmenlerin itibarının artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Öğretmene verilen değer hususunda öğrenci ve ailelerin bilinçlendirilmesi, öğretmene şiddet vakalarının önünün alınması anlamında gözden kaçırılmaması gereken hususların başında gelmelidir. Tekraren çağrıda bulunuyoruz. Artık sabırlar tükendi. Özelde öğretmene, genelde kamu çalışanlarına yönelik şiddet vakalarını önleyebilmek için bahsi geçen mevzuat düzenlemeleri için hemen, hiç vakit geçirmeden, derhal harekete geçilmelidir. Buradan ilan ediyoruz; şiddet konusunda gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılması için bizler her türlü desteğe hazırız. Yeter ki şiddet olayları son bulsun, yeter ki okullarda yalnızca eğitim-öğretim konuşulsun, yeter ki artık huzur hakim olsun. Ayrıca medya kuruluşlarının öğretmenlerimizin itibarını rencide edici haberlerden kaçınmaları, öğretmene saygı ve değeri öne çıkaran yayınlara öncelik vermelerinin de öğretmene şiddet olaylarının önlenmesi anlamında katkısı olacağını da hatırlatmak istiyoruz. Şu hususun da dikkatlerden kaçırılmamasını özellikle belirtiyoruz: Biz öğretmenler, öğrencilerimiz için varız. En büyük sevinç ve gurur kaynağımız, öğrencilerimizin başarı ve mutluluğudur. İzmir’deki gibi münferit hadiseler üzerinden öğrencilerimize karşı duyduğumuz sevgi ve sahiplenme hissiyatımızdan kimse şüphe etmesin. Buradan ailelere de çağrıda bulunuyoruz. Çocuklarınız, çocuklarımızdır. Onları daha güzel bir geleceğe hazırlamak için en az sizler kadar istekli olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Takdir edersiniz ki, eğitim, okul, aile ve çevre ile bütün olarak yürütülen bir süreçtir. Sizden tek arzumuz; öğrencilerimizle aramızda oluşturduğumuz sevgi ve saygıya dayalı beraberliğimize katkı sağlamanızdır. İzmir’de kaybettiğimiz Ayhan Kökmen başta olmak üzere hayatını kaybeden tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, şiddete maruz kalmış meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyor, öğretmene şiddeti lanetlediğimizi kararlılıkla ifade ediyor ve bir daha benzeri hadiselerle kamuoyuna gündemine gelmemeyi diliyoruz. Unutmayalım; öğretmene sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır.”


Basın açıklamasına sendika temsilcileri, sendika üyesi öğretmen ve kamu çalışanları ile siyasiler ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, şube müdürleri de katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Yağışlar barajların seviyesini yükseltti Türkiye’nin önemli su potansiyeline sahip kentlerinden Van’da yağışların etkisiyle barajlar tamamen doldu. Van ve çevresinde son yıllarda kuraklığın çok fazla hissedildiği bölgelerde mart ayı yağışları yüzleri güldürdü. Bu yıl mart ayındaki yağışlar 87 milimetre olarak ölçülürken 2003 yılında Mart ayındaki 84 milimetrelik yağış rekoru da kırıldı. Son 10 yıldır barajların yüzde yüz dolmadığı kentte, bu yıl mart ayı yağışları son 21 yılın rekorunu kırarak yüz güldürdü. “Yağışların bol olması hemen barajlardaki doluluk oranı kendini gösterdi” Geçtiğimiz yıllarda yağışların az olması sebebiyle Van Gölü havzasında bulunan barajlarda ciddi anlamda su kaybının yaşadığını ifade eden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Özellikle kışın bol kar yağışı ve ilkbahar ayında yağışların fazla olmasıyla beraber havzadaki barajların doluluk oranının arttığını görüyoruz. Bu çok sevindirici bir durum. Çünkü havzadaki akarsulardaki en büyük sorunlardan birisi debilerin düzensiz oluşu. Kış mevsiminde debiler yüksek, suya ihtiyaç olduğumuz dönem yaz mevsiminde debilerde ani bir düşüş meydana geliyor. Akarsuların üzerinde kurulan barajlar suyu depo ederek yaz mevsiminde ihtiyaç duyduğumuz suyu saklıyor. Yağışların bol olması hemen barajlardaki doluluk oranı kendini gösterdi. Özellikle Van Gölü’nün güneyindeki Zernek Barajı. Yine Karasu Çayı üzerinde kurulan Sarımemet Barajı, Sıhke Göleti ve Erciş ilçesinde bulunan Koç Köprü Barajı doluluk oranları son yılların en yüksek seviyesine ulaştığını görüyoruz. Bu durum uydu görüntülerinde de yansımış durumda. Uydu görüntülerine baktığımız zaman geçen yıllarla kıyaslanmayacağı kadar barajların doluluk oranının arttığını görüyoruz. Suyumuz bol diye bir durum söz konusu değil. Çünkü önümüzdeki aylarda yağışlar kesildiğini, buharlaşmanın artığını göreceğiz. Bu sebepten dolayı suyu idareli kullanmamız lazım. Çünkü Van Gölü’ne dökülen akarsular yalnızca tarımsal sulama için değil, gölden üremek için göç eden inci kefallerini de ilgilendiriyor. Ümit ediyoruz ki son 3-4 yıldır sağlıklı bir şekilde gerçekleşmeyen inci kefallerinin üremesi bu sene sağlıklı bir şekilde gerçekleşir. Van Gölü’ndeki inci kefali stoğunda olumlu olumlu bir katkı sınar.
Erzurum Erzurumlu Eşref amca son hakkında muradına erdi Erzurum’da yaşayan Eşref Karslı, köy minibüsünün artık hizmet vermemesi üzerine kursa kayıt yaptırdı ve azimle ehliyet sınavını son hakkında geçti. Erzurum’a 30 kilometre uzaklıkta Pasinler ilçesi Kevenlik köyünde hayvancılık yapan Eşref Karslı (76), bu yaşına kadar hiç araç sürmedi ve ehliyet almaya ihtiyaç duymadı. Ancak köyden kent merkezine hizmet veren minibüsün seferlerinin kaldırılması üzerine ehliyet ve sonrasında araç almak artık onun için bir mecburiyet oldu. Yazılı da üçüncü, direksiyonda dördüncü hakkında geçti Köy minibüsü ya da eş-dostla Erzurum şehir merkezine geldiğini anlatan çiçeği burnundaki sürücü belgesi sahibi Eşref Karslı, çok mutlu olduğunu ifade ederken, "Köyümüzün minibüsü hizmet vermemeye başlayınca böyle bir ihtiyaç ortaya çıktı. Ben de 76 yaşında olmama rağmen gelip ehliyet kursuna yazıldım. Benim için zordu ama azimle çalıştım. Yazılı sınavın üçüncüsünde, direksiyon sınavının ise sonuncusunda kazandım. Hocalarım sağ olsun eğitim sürecinde çok üzerime titredi. Ehliyetimi aldıktan sonra inşallah sıra araba almaya gelecek. Herkese dikkatli ve kazasız sürüşler diliyorum" dedi. Eşref Karslı’nın kurs kaydı için kendilerine müracaat ettiğinde yaşından dolayı ilk etapta şaşırmalarına rağmen derslerdeki azmi ve ilgisinin görülmeye değer olduğunu ifade eden direksiyon eğitmeni, "Eşref amcanın gayreti ve sabrı herkese örnek olacak cinsten. Son sınavda başarılı olması bizi sevindirdi" şeklinde konuştu.
Gaziantep GAÜN’de “Dünya Astım Günü” toplantısı düzenlendi Gaziantep Üniversitesi(GAÜN) Çocuk Hastanesi’nde “Dünya Astım Günü” dolayısıyla bilgilendirme toplantısı düzenlendi. GAÜN Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantısı GAÜN Çocuk Hastanesi seminer salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda astımla ilgili bilgiler veren Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Keskin, “ Dünya Astım Günü olması dolayısıyla bugün astımı konuşmak, bu konuya farkındalık kazandırmak için bir araya geldik. Astım, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan kronik bir akciğer hastalığıdır. Astım tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir” dedi. Prof. Dr. Özlem Keskin sözlerine, “Astımda tanı ve tedavi çok önemli. Tanıyı koyalım ki tedaviyi sağlayabilelim. Astım bakıldığında nadir görülen bir hastalık değil. Dünyada astım tanısı alan 335 milyon kişi söz konusu. Ülkemizde ise bu sayı 4 milyon. Ülkemizde her 12-13 erişkinden birinde, 7-8 çocuktan birinde astım tanısı söz konusu. Astımı görme sıklığı ise yıllar içerisinde giderek artıyor. Her yıl astıma bağlı olarak 455 bin ölüm yaşanıyor. Aslında astıma bağlı ölümler önlenebilir ölümlerdir. Bu ölümlerin tanının ve tedavinin yetersiz olduğu düşük- orta gelirli ülkelerde meydana geldiğini görüyoruz. Astım farkındalık günlerini bu nedenle çok önemsemekteyiz. Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği astımla ilgili tedavi rehberleri geliştiriyor. Bugünü kutlarken de her sene bir slogan üretiyor. Bu senenin sloganı ‘Astımda Eğitim Güçlendirir.’ Astımda eğitim çok önemli. Astım hastalarımızı eğitirsek düzenli, uzun süreli koruyucu tedaviye uyumun arttığını görmekteyiz. Böylelikle hastalığı kontrol altına alabiliyoruz. Durum böyle olunca ölüm riskini de azaltmış oluyoruz" şeklinde konuştu. Toplantıda, Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, Astım tedavisindeki zorluklar, Uzman Dr. Gaye İnal; Astımda eylem planı, Uzman Dr. Mahmut Cesur ise, Astımda inhaler ilaç kullanım eğitimi hakkında bilgiler verdi. Astımla ilgili bilgilendirici konuşmaların yapıldığı toplantıda sunumların ardından katılımcıların soruları yanıtlandı. Toplantıya çok sayıda sağlık personeli ve astım tanısı alan çok sayıda hasta katıldı.