GENEL - 21 Temmuz 2018 Cumartesi 00:17

Kentlerin Tarihi Ünye’de konuşuldu

A
A
A
Kentlerin Tarihi Ünye’de konuşuldu

Türkiye’de tarihi mirasları korumak adına 2000 yılında kurulan Tarihi Kentler Birliği’nin toplantısı Ordu’nun Ünye ilçesinde başladı.

Türkiye’de tarihi mirasları korumak adına 2000 yılında kurulan Tarihi Kentler Birliği’nin toplantısı Ordu’nun Ünye ilçesinde başladı. 20-21 Temmuz tarihleri arasında devam edecek "Tarihi Kentler Birliği Buluşması" birçok belediye başkanın katılımıyla gerçekleşti. 460 üye belediyesi bulunan Tarihi Kentler Birliği üyesi belediyeler özellikle kentlerde tarihi mirasların yeniden gün yüzüne çıkarılması ve korunması adına çalışmalar yürütüyor. Birliğe 2005 yılında üye olan Ünye Belediyesi hem tarihi geçmişi hem de yine tarihi mirasları ile üye kentler içerisinde dikkat çeken şehirler arasında yer alıyor.


“Ünye’nin tarihini gün yüzüne çıkarıyoruz”


Ünye Belediyesinin ev sahipliği yaptığı buluşmada açılış konuşmasını gerçekleştiren Ünye Belediye Başkanı Ahmet Çamyar, "Tarihi Kentler Birliği 22 Temmuz 2000 tarihinde bu ülkenin tarihine gönül vermiş olanların kurmuş olduğu kuruluştur. Başkanımız Erdoğan Bilenser başkanlığında kurulan sonrasında 2004-2011 tarihlerinde bakanlık da yapan Mehmet Özhaseki sonrasında ise Samsun eski Büyükşehir Belediye Başkanı devam ettirdiği ve şimdiki konuğumuz Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımız Nihat Çiftçi başkanımıza bu konuda destek verdikleri için teşekkür ediyorum. Son zamanlarda ilçemizi tanımak amacıyla gerçekleştirdiğimiz ’Yeşilin Gölgesine Mavinin Ötesine’ diyerek bugün tarihimizle yeniden buluşmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sadece deniz, ağaç ve havası ile ilçemizi insanların tanımasından ziyade tarihi olarak da hatırlayacağından şüphemiz yoktur. Bugün Kültür Vakfı ile beraber yürüttüğümüz çalışmalarımızı gün yüzüne çıkartıyoruz" dedi.


“Gerçek eserler toplumda barışla olur”


Zengin geçmişi ve tarihe sahip olan değerlerin dokusuna zarar vermeden ortaya çıkaran Ünye Belediyesini tebrik eden Ünye Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, "Bir ilçe insanları doğası kadar tarihini korumak adına da çalışmalar yapması gerekmektedir. Geleneksel toplumdan modern topluma geçiş sürecinde, geleneklerimizi yıkmak ve onların yaptığı eserleri yıkmak olarak algıladık. Bizler modern toplumu geleneklerimizle barıştırdığımızda gerçek eserlerimizi o zaman gün yüzüne çıkarmaya başlayacağız. Biz toplum ile barışık yaşadıkça o zaman gerçek eserlerimizi ortaya çıkaracağız" diye konuştu.


“Kültür gönüllüsü 460 belediye ile aile olduk”


Gaziantep Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Asıl Güzelbey, " 2000’li yıllarda bir gurup kültür gönüllüsü tarafından kurulan bu gün ise 460 belediyenin birlikteliği ile büyük bir aile olduk. Bu işin mimarisi Metin Sözen hocamıza teşekkür ediyoruz. Bir ilçenin en büyük mimarı o şehrin tarihi dokularıdır. Bugün birçok il ve ilçe sadece kültür turizm ve tarihiyle ayakta duruyor" şekilde konuştu.


“Şehirler tarihleri ile miras bırakır”


Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Nihat Çiftçi, "Bugün şehirlerimizde baktığımızda, yaşadığımız topraklar üzerinde birçok mirası geçmişte bıraktığımızın farkında olmalıyız. Şehirler tarihleri ile bizlere birer miras bırakır. Ancak bu mirasları yarınlarımıza taşıyarak gelecek nesillerimize anlatabilme çabası içerisinde olmalıyız. 460 üyemiz ile tarihi eserlerimizin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynuyoruz. Tarihlerimizi ortaya çıkararak şehirlerimizin gerçek yüzünü ortaya çıkarıyoruz." dedi.


Ordu Vali Yardımcısı Ekrem Ballı, "Belediyelerimizin tarihi kentlere sahip çıkması açısından gerçekleştirilen bu kuruluşta emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Tarihini geçmişinde bırakan bir ilçenin geleceği sadece taş ve toprak yığını olur. Bizler istiyoruz ki insanlarımız tarihi ile beraber yaşamasını ve tarihi değerlerini ortaya çıkarmasını destekliyoruz" diye konuştu.


“Yerel yönetimi olmayan bir yerde demokrasi olmaz”


Tarihi Kentler Birliği Onursal Başkanı ve Çevre Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı’nın Kurucusu Metin Sözen, "Tarihi Kentler Birliği Avrupa tarihi kentler birliğinin en çalışkan birliğidir. Bizler en zor koşullarda en çok kültür mirasına sahibiz. Ünye’nin sokaklarında dolaştığımda insanlarımızın değerlerini ve ilçesine sahip çıktığını gördüm. Yerel yönetimi olmayan bir yerde ne demokrasi olur, nede çocuklar o ilçede okur. Bir kentin sokaklarını dolaştığınız zaman günaydın demiyorsanız, bir esnafınızla çay içmiyorsanız hepsinden önemlisi tarihinizi konuşmuyorsanız geleceğiniz kötüdür demektir. Yerel yönetici ile tarihin gelmiş geçmiş en önemli insanları o gitsin de ben kalayım diyorsa o şehir asla kültürle bağdaşamaz." dedi.


Tarihi Kentler Birliği toplantısına ayrıca il ve ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program sonunda "Kentlerin Tarihine 18. Yıl" ismine özel pasta kesildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.