KÜLTÜR SANAT - 10 Ekim 2019 Perşembe 10:11

Geleceğin çömlek ustaları marifetlerini gösterdi

A
A
A
Geleceğin çömlek ustaları marifetlerini gösterdi

Ordu’nun Ünye ilçesinde bulunan özel bir kreşin çocukları geleceğin çömlek sanatçıları olma yolunda ilk adımı atmaya başladı.

Ordu’nun Ünye ilçesinde bulunan özel bir kreşin çocukları geleceğin çömlek sanatçıları olma yolunda ilk adımı atmaya başladı.


İlçenin Atatürk Mahallesi’nde bulunan özel bir kreşin çocukları, 9 yıldır çömlek ustalığı yapan Ayşe Atalay ile tanıştı. Şaşkın bakışları arasında kil ile yapılan değişik şekilleri gören minikler, geleceğin çömlekçileri olma yolunda ilk adımı atmış oldular.


Yaklaşık 21 öğrenci ile değişik şekillerde çömlek sanatını anlatmaya çalışan usta Ayşe Atalay, "Biz çömlekçilik mesleğine hem sanat anlamında hem de geçmişten günümüze yansıtmak amacıyla devam ediyoruz. Beni bu mesleğe iten tek etken ise 5. sınıfa giden çocuğum oldu. Ufak yaşta geçirdiği rahatsızlıktan dolayı doktor oyun hamuru oynamasını tavsiye ettik. Bizde evde alınan hazır hamurlar ile oynamaktansa buna benzer oyun araçları gibi hamur çalışması anlamında çömlek işine başladım. Tabii, çömleğin ilk maddesi kil olduğu için çocuğumda kil ile oynamaya devam etti. Bu da benim için meslek haline geldi. Yaklaşık 9 sene önce başladığım bu meslekte geçmişten günümüze gelen çeşitli tabak yada ortaya koyabileceğimiz eserleri ön plana çıkarıyoruz. Tabii, şimdiki zamana baktığımızda usta çırak ilişkisi kalmadığından dolayı çömlek ustası yetişmiyor" dedi.



"Çok dikkat çok hastalık getirir"


Toplum genelinde çocukların sıfır mikropla yaşadığını söyleyen çömlek ustası Ayşe Atalay, "Aileler çocuklarımızı şu anda sıfır mikropla yaşatıyor. Elimizde bir ıslak mendil sağa ya da sola koşuşturuyoruz. Çocuklarımız bırakın kirlensin veya bir yerlere dokunmasını sağlayalım. Bu kadar temiz olmak bence çok iyi bir şey değil. Bu çocuklarımız şu an büyüme evresindeler. Onların gelişimi açısından miniklerimizin kirlenmeleri gerekiyor. Çok dikkat çok hastalık getirir. Bırakın çocuklar özgürlüklerini biraz olsun yaşasın. Çocuklar alışveriş merkezlerinde yada dışarıda istedikleri oyuncakları almak yerine onları toprakla yada kille buluşturarak istediklerini yapsınlar. Bunlar araba yada dinozorda olabilir. Çünkü onların hayal dünyası ancak böyle gelişebilir" diye konuştu.


Kreşin Müdür Şaduman Küney ise, "Zaten kreş olarak bu tür etkinliklerimize yer vermeye devam ediyoruz. Çocukların hem kabiliyetlerini hem de öz güvenlerini etkiliyor. Bu etkinlik çalışmalarımız kreşimizde 2,5 yaş ile 6 yaş arasında etkili oluyor. Çünkü okul öncesi fiziksel gelişimlerinin yanında zihinsel gelişimlerini de etkiliyor" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa 17 Bin üyeli Bal-Göç’te Fahriye Vatansever Ağca değişim için aday Türkiye’nin en güçlü göçmen örgütlenmelerinden biri olan, yaklaşık 17 bin üyeli BAL-GÖÇ Derneği, uzun süredir yaşanan yönetim tartışmaları ve düşük katılımlı genel kurullarla gündemde. Dört dönemdir aynı isim tarafından yönetilen derneğin, bugün kendi tabanında dahi güven kaybı yaşadığı ifade edilirken Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, BAL-GÖÇ’ün 20. Genel Kurulu’nda "demokrasi, şeffaflık ve birlik" vurgusuyla başkanlığa adaylığını açıkladı. 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçle Türkiye’ye gelen bir Balkan Türkü olan Ağca, on binlerce üyeye sahip bir derneğin genel kuruluna yalnızca birkaç bin kişinin katılmasının camiada ciddi bir kopuşa işaret ettiğini belirtti. Adaylık sürecinde üyelik başvurularının bekletildiği, aidatını ödeyen üyelerin hazirun listelerine alınmadığı ve kongre takviminin daraltıldığı yönündeki iddiaların ise demokratik işleyişi zedelediğini ifade etti. Ağca, seçilmesi halinde genel kurullarda aidat şartının kaldırılacağını, yönetimin şeffaf, hesap verebilir ve ulaşılabilir hale getirileceğini, gençleri ve kadınları merkeze alan yeni bir yapılanma kurulacağını ve genel başkanlık görevine iki dönem sınırı getiren tüzük değişikliğinin ilk toplantıda gündeme alınacağını açıkladı. Kardiyoloji uzmanı ve akademisyen olan Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Amacımız; BAL-GÖÇ’te zedelenen güveni yeniden inşa etmek, derneği üyeleriyle birlikte ayağa kaldırmak ve Balkan göçmenlerini hak ettikleri güçlü, saygın ve birleştirici yapıya yeniden kavuşturmaktır."