SAĞLIK - 07 Ocak 2020 Salı 15:13

Uzmanlardan verem uyarısı: “Güneş girmeyen eve verem girer”

A
A
A
Uzmanlardan verem uyarısı: “Güneş girmeyen eve verem girer”

İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof.

İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, dünyada çok sayıda insanı etkileyen ve yılda yaklaşık 1.5 milyon kişinin hayatını kaybettiği verem hastalığına dikkat çekti.


Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, güneşin ultraviyole ışınlarıyla verem mikrobunun kısa sürede öldüğünü ancak kalabalık, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamların bulaşma için en riskli ortamlar olduğuna dikkat çekti.



Hastalık eşyalardan bulaşmaz


Veremin tüberküloz mikrobu tarafından oluşan, genel olarak solunum yoluyla bulaşan ve akciğerleri tutan, tedavi edilmezse ölümcül olabilen önemli bir enfeksiyon hastalığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, şu bilgileri verdi:


“Mikrop içeren damlacıkların solunması ile sağlıklı bireylere hastalık bulaşır. Mikrop bulaşan insanların büyük çoğunluğunda aktif hastalık ortaya çıkmaz. Mikrop çok uzun süre insanların bünyesinde hastalık yapmadan ve ortadan kaldırılamadan kalabilir. Bu mikroplar zaman içinde vücut direnci düşen kişilerde sonradan hastalık oluşturabilir. Yaşlı, genel durumu bozuk bakım hastaları, vücut direncini düşüren diyabet ve kanser gibi hastalıkları olanlar veya ilaç kullanan hastalar risk altındadır. Güneşin ultraviyole ışınlarıyla verem mikrobu kısa sürede ölür. Kalabalık, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamlar bulaşma için en riskli ortamlardır. Kaşık, çatal, bardak, kıyafetler, havlu ve çarşaflar gibi eşyalarla bulaşma olmaz. Hastayla uzun süre aynı ortamda bulunan aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşları bulaşma açısından riskli olup, taramaya ve takibe alınmalıdır.”



Özellikle çocuklar ve yaşlılar risk altında


Verem tanısının rastlantı sonucu çekilen bir akciğer filmiyle konulabileceği gibi, kilo kaybı iştahsızlık, kanlı tükürme, inatçı balgamlı öksürük, gece terlemesi gibi şikâyetlerle de konulabildiğini söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, “Verem tanısı alan insanların yakın çevresi mutlaka taranmalıdır. Tanı konulmayan veya ilaçlarını düzgün kullanmayan hastalar büyük toplumsal risk içerir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar bulaşma açısından risk altındadır.” uyarısında bulundu.


Prof. Dr. Ali Kutlu, hastalığın tedavisiyle ilişkili ilk ilaçların 1944 yılında bulunduğunu ve veremin uzun süreli çoklu ilaç tedavisi gerektiren bir hastalık olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:


“Tedavisi en az 6 ay sürmek zorundadır. Günümüzde tedavisini düzgün ve yeterli süre alan hastaların yaklaşık yüzde 98’i iyileşebilmektedir. Ülkemizde ve dünyada yakın tarihe kadar verem tedavisinde büyük başarılar elde edilmiş olmasına rağmen verem ilaçlarına karşı son zamanlarda korkutan bir mikrobik direnç söz konusudur. Özellikle düzenli tedavi olmayan hastalarda ortaya çıkan çoklu ilaç direnci tedavi başarısını yüzde 50’lere kadar düşürebilmektedir. Karadeniz diğer bölgelere göre verem hastalığının daha yüksek oranda görüldüğü bir bölgedir. Bu sebeple şüpheli durumların mutlaka takip edilmesi ve ihmal etmeden sağlık kuruluşlarına müracaat edilmesi gereklidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.