KÜLTÜR SANAT - 07 Mayıs 2022 Cumartesi 17:22

Genç yazara imza buluşmasında yoğun ilgi

A
A
A
Genç yazara imza buluşmasında yoğun ilgi

Ordu’nun Ünye ilçesinde Türkiye’nin en genç yazarlarından birisi olan Dilara Keskin, kitapsever okuyucularıyla imza gününde bir araya geldi.

Ordu’nun Ünye ilçesinde Türkiye’nin en genç yazarlarından birisi olan Dilara Keskin, kitapsever okuyucularıyla imza gününde bir araya geldi.


İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü okuyan ve çocukluk yıllarından başladığı kitap yazarlığı hayallerine devam ederek dokuzuncu kitabını çıkarmaya hazırlanan genç yazar Dilara Keskin, Ünye’de bir kırtasiyenin organize ettiği programda genç okuyucularıyla buluştu.


Özellikle farklı duyguları kitaplarına aktararak, birbirinden farklı konuların kitaplarında işlendiğini ifade eden Yazar Dilara Keskin, iletişimin en önemli unsurunun okumak olduğunu ifade ederek herkesi kitap konusunda okumaya davet etti.



“Dokuzuncu kitabıma hazırlanıyorum”


Çocukluk yıllarından başladığı yazarlık hayallerini devam ettirerek son çıkaracağı dokuzuncu kitabına hazırlandığını ifade eden genç yazar Dilara Keskin, “Ben çocukluk yıllarımdan itibaren yazmaya başladım ancak kitaplarım ise lise yıllarımdan itibaren çıkmaya başladı. Şu ana kadar basılmış yedi kitabım var. Son olarak sekizinci kitabımı çıkardım. Herhangi bir aksilik olmazsa dokuzuncu kitabımı çıkarmayı düşünüyorum. Kitaplarımı yazarken okurlarıma, sahneye, o anki atmosfere kitaplarımı yazarak konusunu oluşturuyorum. Bir hayal üzerinden veya bir duygu üzerinden kitaplarımı yazmıyorum” dedi.



“İletişimin önemli maddesi okumaktır”


Okumanın her yerde önemli olduğuna dikkat çekerek iletişim konusunda insanların en önemli unsurunun yine okumak olduğunu söyleyen Dilara Keskin, “Sosyal medyaya en çok genç bir kesim hakim olduğu için gençlerimizde kendilerine yakın olan genç yazarları tercih ediyor. Bizler de bunun dışarıdan bakıldığında farkındayız ve hoşumuza gidiyor. Bu yüzden onlarda daha çok ilgi gösteriyor ve merak ediyorlar. Kitaplarımın konusunda her bir duyguya mutlaka yer veriyorum. İnsanlarımıza okumak denildiğinde çok basit bir şey gibi algılanıyor ancak normal hayatta yolda yürürken veya bir insanla konuştuğumuzda kendimizi ifade etmek adına okumaya ihtiyaç duyuyoruz. Kısacası bir insanla iletişimin asıl önemli maddesi ise okumaktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler Kütahya’da İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek amacıyla, Kütahya Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından oturma eylemi düzenlendi. Zafer Meydanı’ndaki stantta bir araya gelen platform üyeleri, Filistin’deki katliamın derhal durdurulmasını istedi. KÜSİDAP adını basın açıklamasını Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, "7 Ekim’den beri, 7 aydır Gazze’de bir katliam yaşanıyor. Bu katliama ilişkin KÜSİDAP olarak, sivil toplum kuruluşları olarak 7 aydır hemen hemen her gün bir eylem yapmaya çalışıyoruz. En azından bilinçlendirme, halkımızda farkındalık oluşturma anlamında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu manada yürüyüşler yaptık, burada stantlar kurduk, imza kampanyaları düzenleyip Cumhurbaşkanlığımıza kadar imzaları ilettik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu andan itibaren neler yapabiliriz diye düşündük. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden itibaren burada stant kurduk. Stantta bir Gazze görüntüsü vermeye çalıştık" diye konuştu. Oturma eylemine vatandaşların da destek vermesini isteyen Ceyhun, "KÜSİDAP’la yaptığımız toplantı sonrasında, burada her gün bir oturma eylemi planladık. Bu eylemde her gün başka bir sivil toplum kuruluşu burada oturma eylemi düzenleyeceğiz. Biz tüm halkımızı bu eyleme destek vermeye çağırıyoruz. Sonuçta ‘ne yapılıyor ?’ diye düşünmesin kimse. Şu anda Amerika’da, Kolombiya Üniversitesi’nde ve diğer üniversitede yaşanan faaliyetleri biliyorsunuz, planlı faaliyetler değil. Birkaç öğrenciyle başladı fakat şu anda tüm Amerika’yı Avrupa’yı sarmış durumda ve İsrail bundan son derece rahatsız. Kütahya’mızda bir faaliyet olsun, burada insanlar bilinçlendirilsin diye şehrin göbeğinde böyle bir oturma eylemi planladık. Herkesi bu oturma eylemine desteğe çağırıyoruz. Tabi daha farklı eylemlerimizle bu işgal devam ettiği sürece, katliam devam ettiği sürece sivil toplum kuruluşları olarak bunu gündeme taşımaya devam edeceğiz. Rabbim inşallah en kısa zamanda Filistin’deki katliamı durdursun, oradaki kardeşlerimize Filistinli kardeşlerimize zafer ihsan etsin" ifadelerini kullandı.
Bursa ANASİAD’tan işbirliği ve dayanışma çağrısı Türkiye’de iş hayatında emeğe saygı duyulan, gelir adaletine dayanan ve sosyal hakları güvence altına alan çağdaş bir çalışma hayatının tesis edilmesi gerektiğini belirten Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’de iş hayatının daha iyi standartlara kavuşturmak üzere kayıt dışılıkla mücadele eden, insana yakışır işi ve iş sağlığı-güvenliğini önceleyen bir anlayışın hâkim olması gerektiğini ifade eden ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de işi ve istihdamı birlikte koruyan ve arttıran bütüncül politikaları hızla hayata geçirmek gerektiğini belirtti. Tüm dünyada çalışma hayatının dinamiklerinin dijital teknolojilerle beraber değiştiği bir süreç yaşandığını ifade eden Hakan Birkan, bu sürecin insan odaklı ve toplumsal refahı öncelikleştirerek yürütmek gerektiğini belirtti. Bu çerçevede, eğitim ile istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi, başta kadınlar ve gençlerin istihdama katılımının artırılması gerektiğini ifade eden Genel Başkan Birkan şunları da söyledi; "Kadın-erkek tüm bireylerin eşit fırsatlarla insana yakışır işlere ulaşması, katma değeri yüksek nitelikli işlerin çoğaltılması önemli. Bunun yanı sıra tüm çalışanların yetkinlik ve becerilerini geliştirmek üzere kaynak ayrılması kritik önem taşıyor. Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğini ve dayanışmayı temel almalıyız. Çalışma barışının gereği olarak işçi-işveren-devlet arasında yapıcı sosyal diyalog mekanizmasının sürekliliğini sağlamalıyız. Tüm çalışanların ve emeğiyle değer katan herkesin ’1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlu olsun."