- 19 Mayıs 2022 Perşembe 15:00

Ünye’de 19 Mayıs coşkusu

A
A
A
Ünye’de 19 Mayıs coşkusu

Ordu’nun Ünye ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 9 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesinin 103’ncü yıldönümü coşkuyla kutlandı.

Ordu’nun Ünye ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 9 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesinin 103’ncü yıldönümü coşkuyla kutlandı.


İlçe genelinde lise, ortaöğretim çocukları başta olmak üzere 7’den 70’e bayrağını alan herkes sabahın erken saatlerinden itibaren kutlamaların yapıldığı Cumhuriyet Meydanı’nda yerini aldı. Ünye Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Aydın Kuyumcu tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti.


Havanın yağışlı olmasından dolayı ilçe kapalı spor salonunda devam eden programda konuşan Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Genç, “Milletimizin tüm onur ve asaletiyle büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliğinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcı olan 19 Mayıs 1919 Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınızı 103’üncü yılında en samimi duygularımla kutlarım. Atalarımızın başlatmış olduğu bu kutlu yürüyüş, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Çanakkale’den ise büyük taarruza süre gelen bir destandır. Alparslan’dan Osman beye, Fatih’ten Mustafa Kemal Atatürk’e tarihte onurla direnen, dinini töresini koruyan şanlı bir ecdadın torunlarıyız. Anadolu’da bin yıldır canıyla ve kanıyla mücadele veren varlığını sürdüren tek millet Türk Milleti’dir. Bu topraklar tarihin en şerefli milletinin mirasıdır. Bu emanetlerimizle son nefesimize kadar muhafaza ederek gençlerimizle yarına taşıyacağız” dedi.


“Bütün umutların tükenmeye başladığı bir dönemde tarih sahnesine Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ‘ya istiklal ya ölüm’ ifadesiyle Türk Milleti kendi makûs tarihini tersine döndürmeyi başararak esaret altında kutsal vatan topraklarımızı ilelebet işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir” diyen Genç, tüm gençlerin bayramını tebrik etti.


Programda gençler tarafından günün anlamına ilişkin şiirler okunurken, öğrencilerin yaptıkları jimnastik görüntüleri Ordu Valisi Tuncay Sonel tarafından tebrik edildi.


Programda, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında derece alan ve 13-15 Mayıs 2022 tarihleri arasında Bulgaristan’da yapılan Wushu Avrupa Şampiyonasında Türkiye’yi başarıyla temsil ederek şampiyon olan wushu sporcularının gösterileri ise ilgiyle izlendi. Wushu milli sporcularına ve Wushu Federasyonu İcra Kurulu Başkanı Abdurrahman Akyüz’e hediyelerini Vali Tuncay Sonel, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ile birlikte takdim etti.


19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 103’ncü yıldönümü kutlama programı çeşitli etkinlikler ile devam ederek son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.