SAĞLIK - 30 Haziran 2020 Salı 15:56

Diyetisyenden korona virüsü sürecinde sağlıklı beslenme önerileri

A
A
A
Diyetisyenden korona virüsü sürecinde sağlıklı beslenme önerileri

Ordu’nun Fatsa ilçesinde görev yapan Diyetisyen Zülal Yılmaz, korona virüs (Kovid-19) salgınında insanların bilinçsiz alışveriş yaptıklarını belirterek, sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekti.

Ordu’nun Fatsa ilçesinde görev yapan Diyetisyen Zülal Yılmaz, korona virüs (Kovid-19) salgınında insanların bilinçsiz alışveriş yaptıklarını belirterek, sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekti.


Özel Meditech Hastanesi Diyetisyeni Zülal Yılmaz, tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan korona virüs salgınında bazı insanların bilinçsiz bir şekilde alışveriş yaparak, dengesiz beslenebildiklerini ifade etti. Zor bir dönemden geçildiğini ve atlatılan karantina süreci ile normalleşme sürecinde insanların sağlıklı beslenmenin önemine değinen Diyetisyen Zülal Yılmaz, sağlıklı beslenmenin en başında bilinçli alışverişin geldiğini ifade etti.



“Alışveriş listesi çok önemli”


Yaz aylarının gelmesiyle birlikte insanların fazla kilolarından kurtulmak için diyet arayışlarına girdiğini anlatan Yılmaz, “Normalleşme sürecinde olsak da tehlike hala devam ediyor. Markette daha az zaman geçirmek ve gereğinden fazla besin alıp israf etmemek için alışveriş listesi yapmak çok önemli. Öncelikle taze sebze meyveleri sepetimizden eksik etmeyelim ve çeşitli olmalarına da dikkat edelim. Tam tahıllı ekmekler, süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri mutlaka sepetimizde olsun” dedi.



Paketli gıdalarda dikkat edilmesi gerekenler


Diyetisyen Zülal Yılmaz, paketli hazır gıdaların satın alınmadan önce bazı dikkat edilmesi gereken hususlara değinerek, şu ifadelere yer verdi:


“Paketi elimize aldık önceliğimiz son kullanma tarihi veya tavsiye edilen tüketim tarihine bakmak. Basitçe karşılaştırdığımızda, son kullanma tarihi besinleri bozulmadan önce tüketebileceğimiz son tarih, tavsiye edilen tüketim tarihi ise besinin besleyiciliğinin en iyi olduğu son tarih. Bu tarihten sonra besleyicilik azalır ve besin bozulabilir. İki tarihinde geçmemiş olması önemli. Bir sonraki adım içindekileri okumak. Bu bölümde yazılış sırası ürünün içinde bulunma miktarlarına göre belirlenir. Önce yazılanlar en fazla bulunanlar. İçeriğin daha sade ve bildiğiniz besinlerden oluşmasına dikkat edin.”



Gıdaların üzerindeki yazılar aldatabilir


Hazır gıdalar üzerindeki bazı yazıların insanları aldatabileceğine de dikkat çeken Özel Meditech Hastanesi Diyetisyen Zülal Yılmaz, “Bir ürünün üzerinde şekersiz yazıyor diye sağlıklı olduğunu düşünüp hemen sepete atmayın. İçeriğini okuyup fruktoz şurubu, mısır şurubu, rafine şeker gibi eklenmiş şekerlerin veya aspartam gibi tatlandırıcıların olmamasına dikkat edin. Light ibaresi de aynı şekilde yanıltıcı olabilir. Yağ miktarları azaltılmış ürünlere ilave şeker veya tatlandırıcı eklenmiş olabilir. Aynı zamanda içeriğin de trans yağ veya diğer bir adıyla hidrolize yağ yazmamasına da dikkat edin. Tuz veya sodyum içeriği düşük ürünleri tercih edin. Monosodyum glutamat içeren besinlerden uzak durun. Lif vitamin mineral içeriği yüksek besinleri tercih edin” ifadelerine yer verdi.



Enerji ve besin öğesi kısmı incelenmeli


“Enerji ve besin öğesi kısmını incelediğimizde ise verilen değerlerin bir porsiyon için mi, 100 gram için mi yoksa tüm paket için mi verilmiş olduğuna mutlaka kontrol edin” diyen Diyetisyen Zülal Yılmaz, “Besinlerin saklama koşullarına da mutlaka dikkat inceleyin. Muhafaza etmekte zorlanacağınız ürünleri tercih etmeyin. Son olarak virüsün bulaşma riskini azaltmak için marketlerde mutlaka tek kullanımlık eldivenler ve maskeler kullanın” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Sahte güneş gözlüğünde görme kaybı tehlikesi Sahte güneş gözlüklerinin gözde katarakt oluşmasına sebep olduğunu ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, katarakt oluşumun ise görme azlığına hatta görme kaybına kadar ilerleyebileceğini belirtti. Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini belirten uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını öneriyor. Yaz aylarının gelmesiyle beraber güneş ışınlarının etkisini daha da hissettirdiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken birtakım özelliklere dikkat edilmesi gerekiyor. Alacağımız güneş gözlüğü mutlaka optikçiden olmalı. Özellikle artık giyim mağazalarında, kıyafet mağazalarında satılan ya da işporta dediğimiz dış merkezde satılan sahte güneş gözlükleri de olabiliyor. Bu tarz durumlara düşmemek için öncelikle mutlaka bir optikçiden güneş gözlüğü almalıyız. Güneş gözlüğü alırken temel iki özelliğe dikkat etmeliyiz. Birinci özellik Ultraviyole 400 koruma olmalı bunu optikçiye belirtmeliyiz. İkincisi ise CE sertifikası olmalı. Bu sertifikanın önemi Avrupa standartlarında üretilmiş camlar demektir. Mutlaka optikçiye belirtip alacağımız güneş gözlüğünün sertifikasını sorup buna göre alışveriş yapabiliriz" dedi. "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok" Güneş gözlüğü alırken hangi renk alınması, nasıl bir tercih yapılması gerektiğinin sıkça sorulduğunu ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok. Kahverengisi, siyahı, grisi, yeşili UV 400 koruma olduktan sonra hepsi gözü korur. Sadece hastaların görüş kaliteleri, kontrast duyarlılıkları değişebilir. Ama göze gelen zararlı ışınları hepsi engelleyecektir. Polarize olan güneş gözlükleri güneş yansımalarını daha çok azaltır, görüş konforu sağlar ama polarize olmayan bir güneş gözlüğü de UV 400 korumayı içeriyorsa sizi yeterince güneşten koruyacaktır" şeklinde konuştu. "Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir" Sahte güneş gözlüklerinin güneş ışığından, UV ışınından koruyuculuğunun olmadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hiç gözlük takmasak bile gözümüz doğal mekanizma olarak güneşe çıktığımızda göz bebeğimizi küçültür ve bizi zararlı ışınlardan korumaya çalışır. Ama sahte bir güneş gözlüğü taktığımız zaman etrafı karartacağı için göz bebeğimiz büyür gözümüzün içine daha çok güneş ışınları girer. Bu sefer koruyucu özelliği olmadığı için birtakım hasarlara neden olur. Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir. Kornea dediğimiz gözün yüzeyinde ışık reaksiyonları oluşturabilir, kızarıklıklara ve yaralara neden olabilir. O yüzden sahte bir güneş gözlüğü, uygun olmayan bir güneş gözlüğü alacağımıza hiç almamak veya hiç kullanmamak daha iyi bir seçenek olacaktır" diye konuştu. "Görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir" Güneş gözlüğünün sahte olmasının katarakt gelişimine neden olabileceğini ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Katarakt gelişimine ve görme azlığına sebep olur. Tam olarak körlük diye ifade etmesek de görme kaybına neden olabilir. Özellikle yaşlı hastalarda sarı nokta hastalığı dediğimiz görme kaybına neden olan hastalığın ilerleyişini hızlandırabilir ayrıca gözün yüzeyinden koruyuculuğu olmadığı için yüzeye gelen ışıklar gözün yüzeyinde yara yapıp yine görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir. Bu yüzden mutlaka optikçiden alınmış kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmalıyız. Sahte güneş gözlüğünü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" Uzun yıllardır gözlük sektöründe olan Optisyen İbrahim Acaz da güneş gözlüğü alırken camların kalitesinin çok önemli olduğunu, göz sağlığını koruması gerektiğini söyledi. Gözlüğün mutlaka optikçiden alınmasını gerektiğini ifade eden İbrahim Acaz, "Tüm optikçiler orijinal gözlük alır. Sertifikalı, garanti belgeli gözlükler alır. Dışarda satılan ürünler veya başka yerde satılan ürünler, kıyafet mağazaları gibi farklı yerlerdekiler genelde sertifikasız oluyor. Ürünlerin modelleri güzel ama camları kalitesiz oluyor. Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" şeklinde konuştu.