TEKNOLOJİ - 17 Eylül 2024 Salı 20:46

Ertuğrul Fırkateyni şehitleri 134’üncü yılında anıldı

A
A
A
Ertuğrul Fırkateyni şehitleri 134’üncü yılında anıldı

Ordu’nun Ünye ilçesinde Türk-Japon Dostluğu ve Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri Derneği tarafından, 134 yıl önce fırtınaya yakalanarak batan Ertuğrul Fırkateyni’nde şehit olan denizciler için anma töreni düzenlendi.


Japonya’dan dönüş yolunda 134 yıl önce fırtınaya yakalanarak batan Ertuğrul Fırkateyni’nde aralarında 9 Ünyelinin de bulunduğu 550 denizci şehit olurken, 69 denizci yaralı olarak kurtulmuştu.


Türk-Japon Dostluğu ve Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin anıta çelenk sunmasıyla başlayan programda şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunularak Japon ile Türk milli marşları çalındı.


Programın açılışında konuşan Türk-Japon Dostluğu ve Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri Derneği Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu, “Ertuğrul şehitleri törenine son kez katıldığımı ifade etmeliyim. Bu anıtı kurduk ve yaşatılmasını size bırakıyoruz. Bu anıt sadece Ünyeli şehitleri değil, tüm Karadenizli ve ülkedeki Ertuğrul gazi ve şehitlerini temsil eden Türkiye’nin tek, Ünye’nin ise biricik uluslararası anıtıdır. Coşkulu tören düzenlemek benim için artık çok zorlaştı. Geçmişi düşünmek bana acı veriyor. Bilimde yaptığım çalışmalar dünya tıp literatüründe ebediyen kalacak şekilde yazılmıştır” dedi.


Programda konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, “Sait hocamızın çok özel bir yeri var. Bu projenin başından beri içindeyiz. Yeri tahsis ettik ve milli emlakten aldık. Belli bir zaman içinde sahipliği noktasında süresini uzatacağız. Projeyi biz yapacağız. Oradaki konuyu Sait hocamızla görüşeceğiz. Hem tarihin değişik boyutlarını ele alırız hem de böyle güzel bir yerde dostluğu gerçekleştiririz. Bu, aynı zamanda Türk-Japon dostluğunu somut güzel bir şekilde ortaya çıkaracaktır” diye konuştu.


Ünye Kaymakamı Ayhan Işık, “Bu Anıt, Japonya’nın Yokohama Limanı’ndan 15 Eylül 1890’da ayrıldıktan sonra Kushimoto açıklarında tayfuna yakalanan ve 16 Eylül 1890’da kayalıklara çarparak batan Ertuğrul Fırkateyn’de şehit olan Türk denizciler anısına 2014 yılında yaptırılmıştır. Bu anıt Türkiye’de yapılan ilk ve tek anıttır. Elim kazada yaralıları kurtarmaya çalışan Kuşimoto köylülerinin gayretleri, şimdiye kadar devam eden ve daha da güçlenen Türk-Japon dostluk ilişkilerinin temelini oluşturmuştur. Ertuğrul Fırkateyninkinde şehit olan denizcilerimize ve Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, kardeşlerimize ise minnet duygularımızı hepinizi saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.


Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı ise, “Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. 1889 yılında fırkateyn İstanbul’dan yola çıkıyor. Sait hocamız bunu dolu bir şekilde anlattı. 1890 yılında geri dönüşte 550 askerimizin şehit, 69 askerimizin yaralı olarak çıktığı bir durum. Kıymetli hocamızın anıtın ve çevresinin oluşumunda çok ciddi katkıları vardır. Gelecek programlarda da hocamızla birlikte olacağız. Gençlerin de bu işi taşıyacaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından Türk-Japon Dostluğu ve Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri Derneği Başkanı Sait Kapıcıoğlu tarafından Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı’ya yüksek hizmet beratı verildi. Program Haysiyet Anıtı, Hümanizm Anıtı, A. Mert Kapıcıoğlu Anıtı ile geçitli eserlerin şehitler anıtlarının açılmasıyla sona erdi.



Ertuğrul Fırkateyni şehitleri 134’üncü yılında anıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de hırsızlar, girdikleri evin sahibini bıçaklayarak öldürdü İzmir’in Konak ilçesinde, hırsızlık amacıyla girdikleri evde 81 yaşındaki adamı göğsünden bıçaklayarak öldüren 5 şüpheli şahıs polis ekiplerince yakalandı. Olay, dün gece saat 22.30 sıralarında Lale Mahallesi 3582 Sokak üzerinde bulunan bir apartman dairesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 2 şüpheli şahıs apartmana arka bahçe kısmından giriş yaparak Erdinç Kavut’un (81) bulunduğu daireye girdi. Yatak odasında şüphelilerle karşı karşıya gelen Kavut, hırsızlar tarafından göğsünden bıçaklandı. Olay sırasında evde bulunan Kavut’un eşinin sesini duyan çevre sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde, ağır yaralanan Erdinç Kavut’un olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Kavut’un cenazesi, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis ekiplerince yürütülen incelemelerde, hırsızlık amacıyla eve giren şüphelilerin olay sonrası ikametten bazı gıda ürünlerini alarak kaçtıkları, dışarıda araç içerisinde bekleyen diğer şüpheliyle birlikte olay yerinden uzaklaştıkları tespit edildi. Cinayet Büro Amirliği ekiplerince yürütülen çalışma sonucunda, olaya karıştığı belirlenen A.M.S., H.E., R.T., H.A. ve H.A. isimli 5 şüpheli kıskıvrak yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Gaziantep TÜRGEV’in "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi tamamlandı Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) tarafından hayata geçirilen "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi kapanış programıyla tamamlandı. Gençlik ve Spor Bakanlığı destekleriyle, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) koordinatörlüğünde hayata geçirilen, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından gençlerin yaşadığı derin psikososyal etkileri hafifletmeyi ve toplumsal dayanıklılığı artırmayı hedefleyen "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi, 10 ay süren kapsamlı faaliyetlerin ardından kapanış programı ile tamamlandı. Afetten etkilenen 14-29 yaş arası gençlerin psikososyal iyi oluş hallerini güçlendirmeyi amaçlayan proje kapsamında psikososyal destek eğitimleri, bireysel rehberlik hizmetleri, sanatsal ve sağaltım etkinlikleri ile sosyal faaliyetler gerçekleştirildi. Proje süresince doğrudan 813, dolaylı olarak bin 320 gence ulaşıldı. Psikososyal destek eğitimleri kapsamında 4 ana başlık altında, 18 farklı grupta toplam 144 oturum düzenlendi. "Temel hedefimiz, geçici müdahalelerin ötesine geçerek kalıcı bir iyileşme sağlamak" Programda konuşan TÜRGEV Genel Müdürü Selim Gençal, programın hedeflerini açıklayarak, "Depremin ardından gençlerin fiziki şartlarıyla birlikte hayata tutunma duyguları da derinden etkilenmiştir. Bu süreçte gençlerin desteklenmesinin toplumsal iyileşme açısından temel bir ihtiyaç olduğu görülmüştür. Hayata geçirilen bu proje, gençlerin yaşadıkları travmayı sağlıklı biçimde anlamlandırabilmelerini ve geleceğe dair umutlarını yeniden inşa edebilmelerini desteklemek amacı taşımaktadır. Temel hedefimiz, geçici müdahalelerin ötesine geçerek kalıcı bir iyileşme sürecine eşlik etmektir" dedi. "Farklı illerde de uygulanabilecek bir gençlik destek modeli ortaya çıktı" Gerçekleştirilen proje ile afet sonrası dönemlerde farklı illerde de uygulanabilecek bir gençlik destek modeli ortaya çıktığını söyleyen Gençal, "TURGEV olarak bu süreçte ’ne yapıldı’dan ziyade, sahada neyin değiştiğine odaklandık. Kuruluşundan bu yana gençliği merkeze alan bir vakıf olarak, çalışmayı masa başında değil, doğrudan sahada ve gençlerle birlikte şekillendirdik. On ay boyunca uygulanan süreci yakından takip ettik, elde edilen sonuçları şeffaf biçimde değerlendirdik. Bu çalışmanın sonunda, afet sonrası dönemlerde farklı illerde de uygulanabilecek bir gençlik destek modeli ortaya çıktı" ifadelerini kullandı. Sahada karşılaşılan tablo ile ilgili konuşan Gençal, "Gaziantep’te gençlerin yüksek bir dayanıklılık potansiyeline sahip olduğu gözlemlenmiştir. Uygun destek sağlandığında bu potansiyelin kısa sürede karşılık bulduğu sahada net biçimde ortaya çıkmıştır. Çalışmalara katılan gençlerin kendilerini ifade etme, sosyal hayata yeniden katılma ve geleceğe dair umut kurma becerilerinde belirgin bir güçlenme kaydedilmiştir" ifadelerine yer verdi. "500 gence doğrudan, yaklaşık bin gence ise dolaylı olarak ulaşılmıştır" Gaziantep’te yürütülen çalışmalar kapsamında 500 gence doğrudan, yaklaşık bin gence dolaylı olarak ulaşıldığını söyleyen Gençal, "Sahadaki değişim açık ve gözlemlenebilir düzeyde ortaya çıkmıştır. Sürecin başında içine kapanık olan birçok gencin zamanla iletişime geçmeye ve paylaşımda bulunmaya başladığı gözlemlenmiştir. Gaziantep’te yürütülen çalışmalar kapsamında 500 gence doğrudan, yaklaşık 1000 gence dolaylı olarak ulaşılmıştır. Sosyal katılımın arttığı, özgüven duygusunun güçlendiği sahada net biçimde kaydedilmiştir. En güçlü gösterge ise gençlerin "yeniden yapabilirim" duygusunu yeniden kazanmaları olmuştur" şeklinde konuştu. "İyilik Halini Arttır, Gençliği Güçlendir projemizi kapanış programı ile taçlandırdık" Gençlik ve Spor Bakanlığı Proje Koordinatörü Sevda Aktaş, düzenlenen programda emeği geçen herkese teşekkür ederek, "Gençlerin psikolojik dayanıklılığını güçlendirmeyi, iyilik hallerini desteklemeyi ve sosyal hayata daha güçlü katılımlarını teşvik etmeyi amaçlayan. bakanlığımız destekleriyle Türkiye Gençlik ve Eğitimi Hizmet Vakfı tarafından yürütülen İyilik Halini Arttır, Gençliği Güçlendir projemiz yıl boyunca devam eden çalışmaların ardından kapanış programı ile taçlandırılacaktır. İyilik haline arttı. eden çalışan Projede emeği olan Türkiye Gençlik ve Eğitimi Hizmet Vakfı yöneticilerine, tüm proje eğitimi, proje ekibine ve siz değerli katılımcılara, ayrıca proje koordinatörü Elif Hanım’a, bakanlığım ve şahsım adına ayrı ayrı teşekkür ederim" şeklinde konuştu. "Bu çalışmaların deprem bölgesinde ciddi ve önemli anlamda etkileri var" Bu çalışmaların deprem bölgesinde ciddi ve önemli anlamda etkileri olduğunu aktaran TÜRGEV Eğitim Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Semanur Yavan Batçı, "Gençlik ve Spor Bakanlığımızın İyilik Halini Artır Gençliği Güçlendir Projesi ile afetten etkilenen gençlerimizin 14-29 yaş arası gençlerimize psikososyal destek sunmak için aslında bir araya gelmiştik. Bu çalışmaların deprem bölgesinde ciddi ve önemli anlamda etkileri olduğunu hepimiz biliyoruz. Saha araştırmaları ve ihtiyaç analizleri kapsamında ise saha gözlemlerini yerel kamu, kurum ve kuruluşların milli eğitimle birlikte yaptığımız iş birlikleriyle okullarımızda yaptığımız rehberlik servislerinden aldığımız verilerle birlikte çalışmalarımızı hazırladık.. Elde edilen veriler sonucu psikososyal destek çalışmalarımızın, konu başlıklarımızın, içeriklerimizin, hedef kitlelerimizin ihtiyaçlarını uygun şekilde şekillendirdik. Projede doğrudan 500 öğrenciye ulaşmak ve onların hayatlarında bir iz bırakmak gibi hedefimiz vardı. 500 öğrenci, 813 öğrenciyle birlikte tamamlandı. Dolaylı olarak bin öğrenciye ulaşmak istediğimiz genç sayımızı bin 320 öğrenciyle tamamladık" diye konuştu.
Kayseri Vatandaşı dolandıran 30 kişi tutuklandı Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 2025 yılında yapılan çalışmalarda; vatandaşları dolandırdığı tespit edilen 366 şüpheliye işlem yapılırken 30 şüpheli tutuklandı. Edinilen bilgiye göre Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği görevlilerince; 2025 yılı içerisinde meydana gelen Dolandırıcılık- Nitelikli Dolandırıcılık ve Güveni Kötüye Kullanma olayları ile ilgili olarak yıl boyunca yapılan çalışmalar neticesinde; kendilerini polis, savcı, asker vb. kamu görevlisi olarak tanıtarak vatandaşları korku ve paniğe sevk edip hesaplarına para gönderimi sağlayan, alım-satım sitelerinde sahte ilanlar oluşturarak vatandaşları dolandıran, yedek parça satışı yaptığını iddia ederek vatandaşlardan para talep edip karşılığında ürün göndermeyen toplam 366 şüpheliye adli işlem yapıldı. Bu şüphelilerden 30’u; çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklanarak cezaevine teslim edildi. ’Güveni Kötüye Kullanma’ suçuna konu şüpheliler ise yakalanarak bahse konu 8 adet araç ruhsat sahiplerine teslim edildi. Yapılan çalışmalarda toplam 16 milyon 500 bin TL paranın dolandırıcıların hesaplarına bloke koyularak hesaplarına aktarması engellenerek vatandaşların mağduriyeti önlendi. Öte yandan il genelinde, vatandaşların yoğun olarak bulunduğu yerlerde yapılan bilgilendirme faaliyetleri kapsamında yaklaşık 25 bin kişi, dolandırıcılık konularında bilgilendirildi.
İzmir Dünya genelinde her üç dakikada, bir kadına yeni meme kanseri tanısı Prof. Dr. Merve Gürsoy Bulut, ülkemizde her yıl yaklaşık 20 bin kadının meme kanseri tanısı aldığını söyledi. Hastaların önemli bir bölümünün premenopozal (menopoz döneminden yaklaşık 2 ila 6 yıl önceki dönem) dönemde tanı aldığını belirten Prof. Dr. Bulut, "Bu da genç kadınlarımızın tarama ve muayeneleri ihmal etmemesi gerektiğini gösteriyor" dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Meme Radyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Merve Gürsoy Bulut, meme kanserinin kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olduğunu vurgulayarak çarpıcı uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Bulut, dünya genelinde her 3 dakikada bir kadına yeni meme kanseri tanısı koyulduğunu, her 11 dakikada bir kadının ise bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini vurguladı. Bulut, bu tabloyu değiştirecek tek şeyin "erken tanı" olduğunu kaydetti. "Risk faktörlerini bilin, gecikmeyin" Prof. Dr. Bulut, meme kanserine yol açan risk faktörlerinin çok çeşitli olduğunu, bu faktörlerinin bilinmesinin erken tanı için önemine dikkat çekti. Risk faktörlerini, "Cinsiyet ve yaş, ailede meme kanseri öyküsü, doğurganlık özellikleri, sosyoekonomik durum, fazla kilolu olmak, sigara ve alkol kullanımı" olarak sıralayan Bulut "Risk faktörü olmayan kadınlar da meme kanseri olabilir. Bu nedenle tarama herkese gerekiyor" diye konuştu. Türkiye’de genç meme kanseri oranı daha yüksek Türkiye’de yılda yaklaşık 20 bin kadına meme kanseri tanısı konduğunu hatırlatan Prof. Dr. Bulut, Türkiye’de genç yaşta görülen meme kanseri oranlarının Avrupa ve ABD’ye göre daha yüksek olduğuna işaret etti. Dünya genelinde hastaların büyük bölümünün menopoz sonrası dönemde tanı aldığını, ülkemizde ise meme kanserlerinin önemli oranının premenopozal dönemde görüldüğünü vurguladı. Bulut genç kadınların tarama ve muayenelerini ihmal etmemeleri gerektiğini kaydetti. Erken tanı ölüm oranını yüzde 40 azaltıyor Öte yandan, meme radyolojisi uzmanı Prof. Dr. Bulut, meme kanserine bağlı ölümlerin mamaografi sayesinde yüzde 40’a kadar azaltılabildiğini bildirdi. Prof. Dr. Bulut, "Erken tanı sayesinde süt kanallarını aşmayan (in situ kanser) ya da 2 cm’den küçük, ele gelmeyen tümörleri yakalayabiliyoruz. Bu hem yaşam süresini uzatıyor hem de tedavi başarısını artırıyor" açıklamasında bulundu. 40 yaşından sonra her kadının yılda bir kere mamografi çektirmesi gerektiğini hatırlatan Bulut, bu konuda kadınların bilinçli olması ve ihmalkar davranmaması gerektiğini ifade etti. Mamografinin düşük doz radyasyon içerdiğini ve sanıldığı gibi ağrılı bir işlem olmadığını belirten Prof. Dr. Bulut, kadınların tarama programlarına katılmasını istedi. Bulut, "Her 8 kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanıyor. Ayda bir kendi kendine muayene, yılda bir doktor kontrolü ve 40 yaşından sonra düzenli mamografi bunları ihmal etmeyin. Erken teşhis hayat kurtarır" dedi.