EKONOMİ - 22 Mart 2019 Cuma 09:13

Fındığın başı 3 zararlıyla tehlikede

A
A
A
Fındığın başı 3 zararlıyla tehlikede

Türkiye ekonomisin bel kemiği olan fındık, yeşil kokarca, külleme hastalığı ve fındık kurdu zararlarıyla tehlike altında.

Türkiye ekonomisin bel kemiği olan fındık, yeşil kokarca, külleme hastalığı ve fındık kurdu zararlarıyla tehlike altında. Hastalılardan dolayı yüzde 40’lık bir rekolte düşüşünün yaşandığı fındıkta, zarar 1 milyar doları bulabilir.


Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan, tarım denilince akla ilk gelen tarım ürünleri arasında yer alan fındık, 3 zararlıyla mücadele ediyor. Türkiye’nin, dünya fındık üretimindeki payı gerilerken, önceden üretilen yıllık yaklaşık 800 bin ton rekoltede yaklaşık yüzde 40’lık bir düşüş yaşanıyor. Yeşil kokarca, fındık kurdu ve küllemeden dolayı tehlike altında olan fındık bahçelerinde yaşanan düşüş nedeniyle, yıllık 1 milyar dolar kayıp yaşanabiliyor.


Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy, Türkiye ekonomisinin, tarımsal ekonominin, tarımsal ihracat ekonomisinin bel kemiği ve lokomotifi olan fındığın tehlike altında olduğunu söyledi. Şensoy, ortalama 3 milyar dolar gibi bir parayı ihracatıyla ülke hazinesine koyan, yüzde 10’undan fazla getirisi olan ve otomotiv sektörünü ile yarış eden fındığın, "Tek başına kasamıza koyanla yarış edebilen tek ürün olan fındık şuan üretildiği coğrafyamızda çok büyük bir sıkıntıda. Bu sıkıntının sebepleri coğrafyamızda yeşil kokarca, külleme hastalığı ve fındık kurdu zararlarıyla beraber bunlar pik seviyeye ulaşmıştır” dedi.



“Zarar son 2 yıldır giderek artıyor”


Yeşil kokarcanın Gürcistan üzerinden Hopa’dan coğrafyaya giriş yaptığını, çok büyük ölçüde de fındığa zararları olduğunu ifade eden Şensoy, “Bunu hep birlikte gözledik. Bu zararları sadece fındıkta değil, bölgemizde çay ve kiviye de zarar verdiği tespit edilmiştir. Fındık kurdu zararı da görünen yüzüyle bahçelerimizde fındık tarımında büyük bir tarıma yol açmaktadır. Fındık kurdu ile mücadeleyi bizim özellikle fındık bölgemizde sahil ve orta kuşak dediğimiz bölge üreticileri, bölgelerinde fındık kurdu olmadığını düşünerek, fındık kurdu ile mücadele dönemindeki ilaçlama yapmaktan kaçınıyor. Ancak son 2 yıla baktığımızda fındık kurdunun zarar oranı çok yükselmiştir. Üreticilerimize devamlı olarak mücadele etmelerini söylüyoruz. Şuan fındık kurdunun da bölgemizde yapmış olduğu zarar boyutu çok yüksektir” şeklinde konuştu.



"Külleme hastalığı, fındığın kendisinde de görülüyor, bölgeyi yoğun olarak tedirgin ediyor"


Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy, külleme tehlikesinin giderek yaygınlaştığını ve bölgede ciddi zararlara yol açtığını belirterek, “Teknik elemanlar olarak bizleri en çok tehdit eden hastalık külleme hastalığıdır ve bir mantardır. Bu hastalık, yaklaşık 5 yıl önce coğrafyamızda kendini göstermiştir. Önceden yapraklara kendisini gösteriyordu ama şuan fındığın kendisinde zarar olarak görünüyor. Yeni doğan çotanaklarda da rastlanıyor. Oransal olarak fındık bölgemizi çok yoğun olarak tehdit ve tedirgin eden, kalite ve niceliğini büyük ölçüde düşüren bir hastalıktır” ifadelerini kullandı.



“Rekolte neredeyse yarı yarıya düştü”


Rekoltenin, önceki yıllara göre neredeyse yarı yarıya düştüğünü dile getiren Şensoy, şöyle konuştu:


"Biz istiyoruz ki üreticilerimiz çok hassas davransınlar. Zamanı geldiğinde hastalık ve zararlılar ile mücadele etsinler. Şuan bahsettiğimiz hastalılardan dolayı ürün kaybı yaklaşık yüzde 40 civarındadır. Önceden 700-800 bin ton ülke genelinde fındık rekoltesinde görürken, şuan rekolteler 400-500 bin ton aralığına düşmüştür.”



“Zarar 1 milyar dolar”


Şensoy, “Bu saydığımız üç zararlının yanında diğer hastalıklarla beraber yapılan hesaplamalar yaklaşık yüzde 40 ürün eksilişine sebep olmaktadır. Bununda yaklaşık olarak fındığın kilogram değeri ile hesapladığımızda yaklaşık 1 milyar dolara tekabül etmektedir. Bu rakam hem ülke ekonomisi hem de bölge ekonomisi olarak bizleri sarsmaktadır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.