ASAYİŞ - 24 Eylül 2024 Salı 18:24

Minik Miray’ın hayatını kaybettiği kazada öğretmen hakim karşısına çıktı

A
A
A
Minik Miray’ın hayatını kaybettiği kazada öğretmen hakim karşısına çıktı

Ordu’da, ‘uyum haftası’ kapsamında okuluna giden birinci sınıf öğrencisi Miray Arslan’a, kullandığı cip ile çarparak hayatını kaybetmesine yol açan okulun beden eğitimi ve spor öğretmeni, hakim karşısına çıktı.


Altınordu ilçesi Saray Mahallesi’ndeki Gazi İlk ve Ortaokulu’nda 2 Eylül 2024 tarihinde meydana gelen olaya ilişkin, okulun Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Banu Kaya’nın yargılamasına, Ordu 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Öğretmen Banu Kaya, sanık sıfatı ile katıldığı duruşmaya, tutuklu bulunduğu Efirli E Tipi Cezaevi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS’ ile bağlanırken, müşteki sıfatıyla anne Eda ve baba Yakup Arslan ile Miray’ın ailesi, taraf avukatları ve sanık avukatı hazır bulundu.



“Aracın sensörleri hiçbir şekilde uyarı vermedi”


Öğretmen Banu Kaya duruşmada verdiği ifadesinde, aynı okulda 13 yıldır öğretmen olarak görev yaptığını söyledi. Olay günü kendi aracı ile okula gittiğini, okulun raylı demir kapısının açık olduğunu söyleyen Kaya, “Okulun girişinde farklı bir araç park halinde idi. Kapıdan içeriye girdiğimde aracın sensörleri hiçbir şekilde uyarı vermedi. Bu esnada camlar kapalıydı, klima açık radyo ise kapalıydı. Sürgülü kapının alt raylarından geçiş yaptığım sırada araç tümsekten geçiş yaptığımı belli edecek kadar sarsıldı. Aracımı park ettim, kapıyı açtığımda yerde Miray’ı gördüm. o esnada bağrışma sesleri duydum. O esnada fenalaştım, bayıldım beni çay ocağına götürmüşler, gerisini hatırlamıyorum” dedi.


Beraat talep eden öğretmen Banu Kaya, okuldaki öğretmenlerin, idarecilerin ve personellerin de okul bahçesine araç park ettiğini, başka park alanı olmadığını ileri sürerek, aleyhine olan hususları kabul etmediğini belirtti.



“Sandığın kullandığı araç hızlıydı”


Duruşmada müşteki sıfatıyla ifadesi alınan anne Eda Arslan, öğretmen Banu Kaya’nın hızlı araç kullandığını iddia ederek, “Olay günü uyum haftası kapsamında okulun ilk günü idi. Saat 08.30 sıralarında kızım Miray ile okulun bahçesinde idik. Kızımın sınıf öğretmeni henüz gelmemişti. Kızımın dersi saat 08.40 da başlayacaktı. Miray o sırada hem ablası hem arkadaşları ile bahçede oyun oynuyordu. Bende o sırada bahçede idim. Sanığın kullandığı araç hızlı idi. Okulun giriş kapısına geldiği sırada sağa doğru manevra yaptı. Kızım o sırada sırtı kapıya dönük vaziyette çömelmiş miydi tam olarak netleştiremiyorum. Sanık hızlı bir şekilde bahçe içerisine giriş yaptığı aracı ile kızımın üzerinden geçti. Aracın ön tekerliğinin kızımın üzerinden geçtiğini net olarak görmedim. Ancak araç kızıma çarptığı için araca doğru yöneldiğim sırada aracın arka tekerlerinin kızımın üzerinden geçtiğini gördüm” dedi.



“Kızıma çarptığını dahi fark etmedi”


Anne Eda Arslan, şunları söyledi:


“Yanına gittiğimde çok yaklaşamadım. Kızım kanlar içinde yerde idi. Toparlanıp 112’yi aradım. Telefonla konuşamadım. Okulun karşısındaki dükkan sahibine telefonu verdim. Sanık kızıma çarptığını dahi fark edemeyerek yoluna devam ederek aracını servis araçlarına ayrılan yere park etti, sanıktan şikayetçiyim.”


Baba Yakup Arslan ise mahkemede verdiği ifadesinde olay günü Giresun ilinde köyde olduğunu, eşinin telefonundan gelen çağrı üzerine olayı öğrendiğini, hastaneye gittiğinde ise bir süre sonra kızının hayatını kaybetti bilgisini aldıklarını belirterek, şikayetçi olduklarını söyledi.


Duruşmaya tanık olarak katılan Dilek A., olay günü kendi kızını da okula getirdiğini, kendi kızının da Miray ile aynı sınıfta olacağını söyledi. Olaydan hemen önce yüksek bir araç motor sesi duyduğunu, arkasını döndüğünde öğretmen Banu Kaya’nın hızlı bir şekilde okul bahçesine giriş yaptığını, aracın çocuğa çarparak, sonrasında ise arka lastiğinin çocuğun üzerinden geçtiğini söyledi. Tanık Dilek A., “Sonrasında öğretmen olay yerine geldi, sonrasında ortalık kalabalıklaştı” diye konuştu.


Duruşmada savcılık mütalaasında, sanığın asli kusurlu olduğu, ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçunu işlediği sunularak bahse konu yerde küçük yaşta çocukların bulunabileceğini öngörecek durumda olması, bahçe girişi ile kazanın gerçekleştiği alanda kot fark ‘bilinçli taksirler ölüme neden olma’ suçunu işlediği ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi sunuldu.


Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.



Olayın geçmişi


Altınordu ilçesi Gazi İlk ve Ortaokulu’nda 2 Eylül tarihinde meydana gelen olayda, uyum haftası kapsamında ilk kez okula giden birinci sınıf öğrencisi Miray Arslan’a (7), okul bahçesindeki demir kapının önünde okulun Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Banu Kaya 52 BK 790 plakalı Mercedes GLB 200 marka cipi ile çocuğu fark edemeyerek çarpmış, cipin altına kalan ve ağır yaralanan Miray Arslan, kaldırıldığı Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti. Olayın ardından gözaltına alınan öğretmen Banu Kaya, emniyetteki işlemlerinin ardından bugün sabah saatlerinde sevk edildiği hakimlikçe tutuklanmıştı.



Minik Miray’ın hayatını kaybettiği kazada öğretmen hakim karşısına çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.