- 09 Temmuz 2021 Cuma 13:24

Ordu’da ‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’ devreye girdi

A
A
A
Ordu’da ‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’ devreye girdi

Ordu’da deprem ve doğal afetlerde sismik dinleme yapabilen, kaza zedelere ulaşmada kolaylık sağlayan ve bölgedeki itfaiye ekipleri arasında tek olan ‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’ devreye girdi.

Ordu’da deprem ve doğal afetlerde sismik dinleme yapabilen, kaza zedelere ulaşmada kolaylık sağlayan ve bölgedeki itfaiye ekipleri arasında tek olan ‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’ devreye girdi.


Elazığ ve İzmir’de yaşanan depremlerde ve Giresun’da yaşanan sel felaketinde yaptığı etkin arama kurtarma çalışmaları ile birçok yaralının kurtarılmasına ve yaraların sarılmasına vesile olan Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, bünyesinde bulunan Arama ve Kurtarma Ekibi’nin elini güçlendirecek bir çalışma gerçekleştirdi.


Ülke genelinde yaşanan deprem ve doğal afetlerde görev alan personelin daha etkin ve verimli çalışması amacıyla enkaz altında canlı aramak için geliştirilmiş ‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’ itfaiye bünyesine kazandırıldı.



Enkaz alanında test edildi


Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na kazandırılan ‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’ için itfaiye ekipleri tarafından tatbikat yapıldı. Düzenlenen tatbikatta test edilen cihaz gösterdiği performansla Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Arama Kurtarma Ekibi’nden tam not aldı.


Yapılan çalışmayı yerinde takip eden Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Yusuf Çınkıl, itfaiye teşkilatına kazandırılan cihaz ile Arama Kurtarma Ekibi’nin hızlı müdahale kabiliyetinin artacağını belirtti.



Hassas cihaz


‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’nın teknik özelliklerine değinen ve en hassas sesleri bile algılama kabiliyeti olduğuna dikkat çeken Daire Başkanı Çınkıl, sözlerine şöyle devam etti:


“Arama kurtarma ekiplerinin en büyük yardımcısı olan sismik dinleme cihazları, kısa süreli sessizlikte göçük altındaki canlıların tüm hareketlerini algılayarak afetzedelerin yerinin tespit edilmesine imkan sağlıyor. Yeri tespit edilen depremzedeler için ise vakit kaybetmeden kurtarma operasyonu başlatılıyor. Göçük altındaki boşluklarda, şaftlarda ve aralıklarda kalmış yaşayan kişilerin ürettiği sinyaller sesli olarak algılamak mümkün oluyor. Katı madde ile iletilen ses, sensörler vasıtası ile alınmaktadır. Sensörler duvar, tavan, taban, kriş gibi katı maddeler üzerine yerleştirilerek dinleme yapılır. Özellikle sıhhi tesisat boruları sesi çok uzak mesafelere taşır. Oldukça hassas olan sismik-akustik sensörler, hayatta kalan afetzedelerin dokunma, tırmalama, vurma sesleri ile hayatın en ufak bir işaretini bile algılayabilmektedir. 6 adet dinleme sensörü ile 60 metrelik alana kurulum gerçekleşebilir. 1 adet ses aktarım hoparlörü ile 10 metrelik kuyu, göçük ve ya enkazda kazazede ile sesli iletişim kurulma imkânı sağlamaktadır. Son 5 dakikalık dinlemeyi kaydetme özelliği ile tekrar dinleme imkânı da sunmaktadır. Ortam seslerini filtreleyerek, sensörlere yoğunlaşmayı mümkün kılan ve teşkilatımızın deprem ve doğal afetlerde elini güçlendirecek olan ‘Sismik Akustik Dinleme Cihazı’ Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’ne hayırlı olsun.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Uzmanlardan ’kene’ uyarısı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde görev yapan Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, havaların ısınması ile birlikte kenelerden bulaşan KKKA virüsü tehdidine dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Halk arasında bilinen adıyla kene ısırması olan Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığı, Türkiye’de özellikle kırsal kesimlerde kentlere oranla daha fazla görülüyor. Vakalarda yanlış müdahale sebebiyle KKKA ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi izler ile kendisini gösterebiliyor. “Doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı” Kene ısırığına maruz kalan birine panik yapmadan doğru müdahalede bulunulmasının önemine dikkat çeken Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, "Halk sağlığını ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi de kenedir. Kene bir parazittir. Bu parazit daha çok Nisan ve Eylül aylarında toprak ve hayvancılıkla uğraşanlarda daha çok görebildiğimiz bir parazit türüdür. Kene, daha çok hayvanlarda emdiği virüsü insana taşıyor, taşınan virüs belirli bir zamanda sonra bir takım ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kene bir insanı ısırdıktan sonra 12 ila 24 saat gibi bir süre geçmiş olması gerekiyor ki virüs bulaşmış olsun. Isırığa maruz kalan bir kişi öncelikle endişelenmeli ve kene doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı. Sigara ile yakmak, üzerine alkol dökmek, keneyi yakmak bunlar kesinlikle yanlış olan yöntemlerdir. Kırsal bölgede yaşayan ve kenenin ısırdığı bir kişi ne yapacağını bilmiyorsa ya pense ya da bir ipi daire şeklinde keneye geçirerek yavaşça keneyi endişelenmeden çıkaracağız. Kene çıkarma esnasında endişelendirilir ve de sıkıştırılırsa patlama durumunda sıçrayan virüs ciddi sorunlara neden olabilir” dedi. "Elbise tercihine dikkat edilmeli” Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elbise tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Zengin, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın vücutlarında açık yer olmamalı. Çalışırken, çorap ve çizme giymelerinin yanı sıra eldiven kullanımı önemlidir. Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olabiliyor, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riskinden dolayı kene ısırması önem arz etmektedir. Isırma sonrası hızlıca çıkarılmalı ve kontrollerin yapılması önerilmektedir" diye konuştu.
Hatay Köpek saldırısından kaçarken ayağını kıran çocuk, yaşadıklarını anlatı Hatay’ın Samandağ ilçesinde köpek saldırısına uğrayan 14 yaşındaki kız çocuğunun, saldırıdan kaçarken ayağı kırıldı. Olay anı güvenlik kamerasına yansırken, çocuk yaşadığı korku dolu anları anlattı. Olay, Samandağ ilçesi Değirmenbaşı Mahallesi’nde meydana geldi. 23 Nisan akşamı kuzenleriyle dışarıya çıkan 14 yaşındaki Zeynep Açar, yolun karşısında duran köpeğin saldırısına uğradı. Köpeğin üzerlerine doğru koştuğunu gören Açar, köpekten kaçarken yere düştü ve ayağını kırdı. Köpeğin kızlara saldırma ve Açar’ın kaçarken ayağını kırılma anları güvenlik kamerasınca kaydedildi. Kızı köpek saldırısına uğradıktan sonra konuşan Mithat Açar, yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyor. “O korkuyla ve can havliyle koşarken ayağımı çarptım ve kırıldı” Köpekten kaçtığı esnada ayağına kütüğe çarptığını belirten 14 yaşındaki Zeynep Açar, “Kuzenlerimle akşam yürüyüş yapmak istedik. Yolun karşısında bir köpek vardı. Köpeğe herhangi bir kışkırtma yapmamamıza rağmen üstümüze doğru koşmaya başladı. Biz de o korkuyla ve can havliyle kendimizi koşarken bulduk. Ben de o sırada ayağımı kütüğe çarptım. O esnada ayağım kırıldı. Şu an ayağımda hala ağrılarım var. Yürüme sürecim 2 ay sürebilir. Sokak köpekleri hakkında gerekenlerin yapılmasını istiyorum” dedi. “Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin” Kızının yolda giderken köpek saldırısında uğradığını ifade eden Mithat Açar, “Geçen Çarşamba günü kızım ve kuzenleri yolda giderken akşam saatlerinde bir köpeğin saldırısına uğradı. Kızım köpekten kaçmaya çalışırken yolda duran kütüğe ayağa takılarak yere düşünce ayağı kırılıyor. Kızım bir köpek saldırısına uğradığını söyledi. Çevrede çok köpek var ama kızıma bir köpek saldırdı. Bir köpeğin saldırısı da yeterli oluyor. Yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyorum. Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin. Yetkililerden bir çözüm bulmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.