ASAYİŞ - 09 Temmuz 2025 Çarşamba 13:45

Ordu’daki olayların aydınlatılma oranı yüzde 99.9’a ulaştı

A
A
A
Ordu’daki olayların aydınlatılma oranı yüzde 99.9’a ulaştı

Ordu Valisi Muammer Erol, ildeki olayların aydınlanma oranının yüzde 99.9’a ulaştığını söyledi.


Valisi Muammer Erol, valilik toplantı salonunda düzenlenen toplantı ile İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülen faaliyetlerin, 2025 yılının ilk 6 ayındaki asayiş, narkotik, siber suçlar, terör, kaçakçılıkla mücadele ve göçmen kaçakçılığı başta olmak üzere asayiş ve güvenliğin sağlanması noktasında yürütülen çalışmalarla ilgili bilgileri paylaştı.



2024 ve 2025 yılının ilk 6 ayının kıyaslamaları: Suç oranları azaldı, aydınlanma oranı yüzde 99.9’a ulaştı


Vali Erol, 2024 ile 2025 yılının ilk 6 ayı kıyaslandığında suç oranlarda azalma olduğunu ve olayların aydınlanma oranının ise yüzde 99.9’a ulaştığını belirterek, "Kişilere karşı işlenmiş 10 önemli suç kategorisinde, ilimiz genelinde 2024 yılı ile 2025 yılı ilk 6 ayı kıyaslandığında konut dokunulmazlığının ihlali yüzde 11.8, kasten öldürme yüzde 60, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma yüzde 6.5, kişilerin huzur ve sükununu bozma yüzde 23.7, cinsel taciz yüzde 31, hakaret yüzde 32, çocuğun cinsel istismarı yüzde 36.6, kasten yaralama yüzde 2.6 ve tehdit olayları yüzde 8 oranında azalmıştır. Cinsel Saldırı suçu 2024’te 26 iken, 2025’te 30 olay meydana gelmiştir. 2024 yılı ile 2025 yılı ilk 6 ayı kıyaslandığında olay sayılarında yüzde 10.4 azalış meydana gelmiştir. 2024 yılı haziran ayında olayları aydınlatma oranı yüzde 99.8, 2025 yılı Haziran ayında ise yüzde 99.9’dur. Mal varlığına karşı işlenen 9 önemli suç kategorisinde, ilimiz genelinde 2024 yılı ile 2025 yılı ilk altı ayı kıyaslandığında; otodan hırsızlık yüzde 14.3, motosiklet hırsızlığı yüzde 50, evden hırsızlık yüzde 34,4, iş yerinden ve kurumdan hırsızlık yüzde 23.9, dolandırıcılık yüzde 17.3 oranında azalmıştır. Yağma (gasp) suçu 2024’te 26 iken, 2025’te 27 olay, oto hırsızlığı 2024’te 4 iken, 2025’te 5 olay meydana gelmiştir. 2024 yılı ilk 6 ayı ile 2025 yılı ilk 6 ayı kıyaslandığında olay sayılarında yüzde 19.9 azalış meydana gelmiştir. 2024 yılı haziran ayında aydınlatma oranı yüzde 96.1, 2025 yılı haziran ayında ise yüzde 96.5’tir Yapılan çalışmalarda hapis cezasına göre aranan bin 197 şahıs yakalanmış, ifade için aranan 3 bin 89 şahıs hakkında işlem yapılmıştır" dedi.



Kaçakçılık ve asayiş olaylarında 27 tutuklama


Meydana gelen asayiş olaylarında ve yapılan çalışmalarda 182 adet tabanca, 94 adet av tüfeği, 82 adet kurusıkı tabanca ve 4 adet uzun namlulu tüfek olmak üzere toplamda 362 silahın ele geçirildiğini, 408 şahıs hakkında işlem yapıldığını belirten Vali Erol, "2025 yılı ilk altı ayında yapılan 211 operasyonda 336 şahıs hakkında işlem yapılmıştır. 27 şahıs tutuklanmış, 11 şahıs ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, yapılan operasyonlar sonucu bin 704 paket sigara, 5 bin 114 adet muhtelif kaçak emtia, 12 adet sahte para, 22 adet tabanca, bin 393 adet fişek, 366 litre alkollü içki, bin 857 kilogram tütün, 279 adet belge, 125 adet muhtelif kazı malzemesi, 191 adet çek-senet, 133 adet tarihi eser ve 5 milyon 873 bin 400 adet makaron ele geçirilmiştir" ifadelerine yer verdi.



Uyuşturucu ile mücadele çalışmaları: 103 şüpheli tutuklandı


Uyuşturucu ile mücadele çalışmaları hakkında bilgiler paylaşan Vali Erol, "2025 yılı ilk 6 ayında imal ve ticaret kapsamında 83 operasyon gerçekleştirilmiş, 103 şahıs tutuklanmış, 33 şahıs ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak suçları kapsamında 606 operasyon gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda 2 kilo 279 gram esrar, 11 gram kokain, 11 kilo 689 gram metamfetamin, 719 gram bonzai, 138 gram skunk, 1 kilo 338 gram bonzai hammaddesi, 2 gram amfetamin, 10 kök kenevir, 4 bin 337 adet sentetik hap, 268 adet ecstasy ve 3 adet captagon olmak üzere toplamda 16 kilo 176 gram ve 4 bin 608 adet uyuşturucu maddesi ele geçirilmiştir" diye konuştu.



Siber suçlarla mücadele


2025 yılı ilk 6 ayında siber suçlarla mücadele kapsamında ise, bin 825 asayiş, 50 terör, 2 güvenlik, 22 siber, 9 narkotik, 4 kaçakçılık ve diğer 20 konularında suç unsuru tespit edilen toplam bin 953 şahıs ve hesap hakkında işlem yapıldığını kaydeden Vali Erol, "Siber suçlar kapsamında terörle iltisaklı 50 şahıs tespit edilmiş, ödeme, yasadışı bahis ve bilişim suçları kapsamında yapılan 8 operasyonda 4 şahıs tutuklanmış, ayrıca çevrimiçi çocuk istismarı kapsamında 11 operasyon gerçekleştirilmiş, 3 şahıs tutuklanmıştır" ifadelerine yer verdi.



Trafik denetimlerinde 771 bin 663 araç denetlendi


2025 yılı ilk 6 ayında trafik denetimleri hakkında bilgi veren Vali Muammer Erol, "771 bin 663 araç denetlenerek 87 bin 760 araca, 4 bin 230 ticari taksi denetlenerek 455 taksiye, 7 bin 243 okul servisi denetlenerek 274 servise işlem yapılmıştır. Ayrıca 5 bin 746 araca çakar denetimi yapılarak 4 araca da işlem gerçekleştirilmiştir. İlimiz genelinde alınan tüm tedbirlere rağmen 2025 yılının ilk 6 ayında 5 vatandaşımız kaza yerinde hayatını kaybetmiştir" şeklinde konuştu.



Ordu’da geçici koruma altında olan 790 Suriyeli göçmen var


2025 yılı ilk 6 ayında göçmen kaçakçılığıyla mücadele kapsamında açıklamada bulunan Vali Erol, ‘Geçici Koruma’ altında olan 790 Suriyeli göçmen bulunduğunu, düzensiz göçle mücadele kapsamında 40 operasyon gerçekleştirildiğini ve 2023 Aralık ayı ile 2025 Haziran ayı arasında 3 bin 530 göçmene kimlik denetimi yapılarak, 10 düzensiz göçmenin tespit edildiğini de sözlerine ekledi.



Ordu’daki olayların aydınlatılma oranı yüzde 99.9’a ulaştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.