KÜLTÜR SANAT - 28 Nisan 2018 Cumartesi 15:50

Geleneksel Ekmek Ödüllü Şiir Yarışması’nda dereceye girenlere ödülleri verildi

A
A
A
Geleneksel Ekmek Ödüllü Şiir Yarışması’nda dereceye girenlere ödülleri verildi

Osmaniye’de 21.

Osmaniye’de 21. kez düzenlenen Geleneksel Uluslararası Ekmek Ödüllü Şiir Yarışması’nda ödüller verildi.


Osmaniye Belediyesi Kent Müzesi Şor Odası’nda düzenlenen programa, çok sayıda şiir sever katıldı.


Törende konuşan Osmaniye Ozanlar Şairler Yazarlar Derneği (OŞYAD) Başkanı ve organizasyonun Genel Koordinatörü Mustafa Bardak, bu yıl yarışmaya 22 ilden 172 şiir ile toplam 113 şairin katılım gösterdiğini söyledi.


Yarışmada ’Pera’da Bir Kış Masalı’ adlı şiiri ile Antalya’dan katılan Serpil Kaya birinci oldu. Osmaniye’den Ali Köşker ise ’Çocukluğumdaki Kuşlar’ adlı şiiri ile ikinci olurken, yarışmaya Şanlıurfa’dan katılan Mustafa Sade ’Bir Hüznün Manzumesi’ adlı eseri ile üçüncülüğü elde etti.


İlk üç derece ile Osmaniye’de sanat ve kültür alanında isim yapmış 16 kişi adına plaket ve çeşitli hediyeler verildi. Ayrıca yarışmaya müracaat eden tüm katılımcılara ekmek, kalem, kitap, karanfil, yerfıstığı anahtarlığı ve katılım belgesi takdim edildi.


Ödül törenine AK Parti Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu, Osmaniye Belediye Başkan Vekili Hayrettin Aslan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Torun, Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman, ÇUHADER Başkanı Melahat Çelik, Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Mehmet Çakmak ile çok sayıda davetli katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber. Bu yıl 15.’si düzenlenen dünyanın ilk uluslararası Cami Yapı Ekipmanları fuarı dün kapılarını ziyaretçilerine açtı. Yerli ve yabancı çok sayıda katılımcının yer aldığı fuar da en çok ilgiyi ise depremde minare yıkılmalarının önüne geçecek olan çelik konstrüksiyon ve fiber kaplamalı minare görüyor. Türkiye’de yaşanan 6 Şubat depremlerinin ardından 11 ilde birçok cami yıkıldı veya hasar aldı. Bunların birçoğunda minarelerin yıkılması ve camilere hasar vermesi sonucunda gerçekleşti. Ortalama 30 metre yüksekliğinde yapılan betonarme minarelerin ağırlığı takriben 150 ton civarında oluyor. Bu da yıkıldığı esnada hem camilere hem de yakının da bulunan ev ve insanlara zarar veriyor. Konu üzerine araştırma yapan bir firma minare yapımında artık çelik konstrüksiyon üzerine fiberglass kaplama tekniğini kullanıyor. Hem bu şekilde minarelerin muhtemel bir deprem anında yıkılmasının önüne geçiliyor hem de minare ağırlığını 150 tondan 8 tona indiriyor. Konuyla ilgili açıklama yapan firmanın yetkilisi Salih Karadağ, “Biz yaklaşık 20 yıldır betonarme minare yapmaktayız. Son 2 yıldır beton görünümlü fiberglas sistemine geçtik. Depreme daha dayanıklı içinde ki çelik konstrüksiyonun dışında ki görseline varıncaya kadar bu sistemde devam etmekteyiz. Bu sistemin depreme dayanıklı olduğunu belirledik. Betonarme minare ve fiber minare arasında ki en büyük fark ikisi arasında ki ağırlık farkıdır. 30 metre yüksekliğinde bir minarenin ortalama ağırlığı 150 ton civarındayken fiber minare de bu ağırlık 8 ton civarında. Deprem de betonarme minarelerin yıkılmasıyla birlikte camiler yıkıldı veya bu minarelerin üzerlerine düşmesi sonucu insanlarımız da hayatını kaybetmişti. Fiber minaremiz de ise bu olay ortadan kalkmış oluyor. Minarelerimiz çelik olduğu için depremde yıkılmaz en kötü senaryoda üzerine bir şey dahi düşse yıkılmak yerine demiri eğilir. Aynı minare betonarme olarak yıkıldığında 150 ton ile yerde şiddetinde bir deprem etkisi oluştururken bunun kendi ağırlığı 8 ton olduğu için bir sıkıntı oluşturmayacak” açıklamasında bulundu. Hat sanatını ecdadımızın bıraktığı yerden devam ediyor Fuar’da ayrıca hat sanatı noktasında da sergilenen ürünler özellikle yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hat sanatının camilerin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu belirten Müslüm Korkutata, “Hat sanatı camilerimizin vazgeçilmez unsuru ecdadımızın bıraktığı yerden bunu geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kulvarda çok iyi sanatkarlar yetiştirdi ülkemiz. Hem ülke için de hem de ülke dışında bu konuda çok iddialı durumdayız. Medeniyet eski dönemler de camilerin mabetlerin ekseninde gelişiyordu. Osmanlı İslam’ın uzun süre sancaklığını yaptı bayrağını taşıdı. Camilerimiz bu işin sembolü halindeydi. Günümüzde de camilerimiz aynı fonksiyonda roller üstlenmiş durumda” dedi.