SAĞLIK - 04 Ocak 2021 Pazartesi 13:57

Dr. Mustafa Kadir Toktaş: “Kötü protez, yanak ısırmasına ve ağız kanserine yol açabilir”

A
A
A
Dr. Mustafa Kadir Toktaş: “Kötü protez, yanak ısırmasına ve ağız kanserine yol açabilir”

Diş Hekimi Mustafa Kadir Toktaş, kötü yapılmış bir protezin ağız içinde bir bölgeye vurarak o bölgede “Yanak ısırması” olarak adlandırılan dokunun travma görmesine, travmanın devamı halinde de ağız kanserine yol açabileceğini söyledi.

Diş Hekimi Mustafa Kadir Toktaş, kötü yapılmış bir protezin ağız içinde bir bölgeye vurarak o bölgede “Yanak ısırması” olarak adlandırılan dokunun travma görmesine, travmanın devamı halinde de ağız kanserine yol açabileceğini söyledi.


Yanak ısırmasının devamlı bir hale geldiğinde yanak içerisinde bulunan yumuşak dokuda zedelenmelere, enfeksiyon nedeniyle de kapanmayan yaralara yol açabileceğine dikkat çeken Toktaş, "Bazen kötü yapılmış bir protez, ağız içinde bir bölgeye vurur ve o bölgedeki dokunun travma görmesine neden olur. Travmanın devam etmesi de ağız kanserine yol açabilir. Keskin ve sivri dişler genellikle yanak ısırmasına yol açar. Sert bir şey yerken veya dişler hızla kapatıldığında yanağın iç kısmı dişlerin arasına sıkışabilir. Bu da yanak ısırması dediğimiz durumun ortaya çıkmasına yol açar” şeklinde konuştu.


Yanak ısırmasının diğer nedenleri arasında sıklıkla yer alan bir unsurun da 20 yaş dişleri olduğunu kaydeden Toktaş, "20 yaş dişleri genel olarak çene içinde öne ya da arkaya doğru çıkarlar ve bu nedenle yanağınızın 20 yaş dişinizle diğer dişlerin arasında sıkışma oranı yükselir. Yanak ısırmasının diğer nedenleri arasında stres, dış gıcırdatma, çene yapısında olan bozukluklar, kas bozuklukları sayılabilir" ifadelerini kullandı.


Yanak ısırması devamlı bir hale geldiğinde yanak içerisinde bulunan yumuşak dokuda zedelenmelere, enfeksiyon nedeniyle kapanmayan yaralara yol açabileceğini belirten Toktaş, bu yaraların yemek yemeyi veya bir şeyler içmeyi güçleştirebildiğini kaydederek şöyle devam etti;


"Bu yüzden sürekli olarak yanak ısırması durumuyla karşı karşıyaysanız hekiminize en kısa sürede danışmanız ve yardım almanız gerekmektedir. Tedavi prosedürü genellikle 20 yaş dişlerinin törpülenmesi veya çekimi gerekir. Ağız kanseri çok tehlikeli bir hastalıktır. Yanak ısırığı varsa, çocuk sürekli dilini ısırıyorsa ağız kanserine zemin hazırlanır. O doku zamanla kanserli hücreye dönüşebilir. Bu kanser türü genelde erişkin yaşlarda çok sık görülüyor. Ancak son zamanlarda özellikle çocuklarda, ağız hijyeninin iyi olmaması, 20 yaş dişlerinin farklı yöne doğru sürmesi, ortodontik sorunlar, yanak ve dil ısırıkları gibi sebeplerle bu rahatsızlık daha çok görülmeye başladı. Hastalığın tespitinde ağız muayenesinin çok iyi yapılması lazım. Ağızda bir bulguya rastlanırsa patolojik tetkik yapılmalıdır. Baş boyun bölgesinde kan dolaşımı çok hızlıdır. Lenf düğümleriyle ve kan dolaşımıyla kanser boş boyuna çok hızlı yayılır. Bu kanserin tedavisi de çok zordur. 20 yaş dişlerinin ve ağızdaki tüm dişlerin aynı titizlikle değerlendirilmesi gerekmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da 90 milyon liralık kaçak oto yedek parçası ele geçirildi İstanbul’da polis ekipleri tarafından oto yedek parça kaçakçılarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, piyasa değeri 90 milyon lirayı bulan 5 bine yakın kaçak yedek parça ele geçirildi. Operasyonda 8 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Müdürlüğü ekipleri, yurda kaçak yollarla getirilen otomobil yedek parçaların Bayrampaşa, Bakırköy, Gaziosmanpaşa, Bahçelievler ve Zeytinburnu ilçelerinde bulunan depo ve işyerlerinde saklanarak piyasaya sürüldüğü bilgisine ulaştı. Kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen soruşturma çerçevesinde harekete geçen polis ekipleri, Türkiye’ye çeşitli gümrük kapılarından sokulduğu öğrenilen binlerce yedek parçanın saklandığı adresleri tek tek tespit ederek işyeri ve depolara dün peş peşe baskın düzenlendi. 90 milyon liralık kaçak oto yedek parça ele geçirildi Polis ekiplerinin düzenlediği zincirleme operasyonda haklarında yakalama kararı bulunan 8 şüpheli gözaltına alındı. Baskın yapılan adreslerdeki aramalarda ise piyasa değeri yaklaşık 90 milyon lirayı bulan farklı marka ve modelde 269 araç direksiyonu ve 4 bin 477 oto yedek parçası ele geçirildi. Yurda kaçak yollarla sokulan ve yüklü miktarda vergi kaybına neden olan yedek parçalara emniyet tarafından el konulurken, yakalanan şüpheliler hakkında “5607 Sayılı Kanuna Muhalefet” suçundan işlem başlatıldı. Parça kaçakçıları, gözaltına alındıktan sonra ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Şüpheliler ile ilgili yürütülen tahkikat işlemleri devam ederken, ele geçirilen oto yedek parçaları İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’nde bulunan yerleşkesinde sergilendi.
Konya Çocuklarının büyüdüğü çay ocağında şimdi çocuklarının yardımcısı oldu Konya’da yaklaşık 23 senedir çaycılık yapan ve çocuklarını yanında büyütüp evlendiren 67 yaşındaki Adnan Uyan, çalışmayı çok sevdiğini belirtirken, şimdilerde ilerleyen yaşına rağmen çay ocağında çocuklarına yardım ediyor. Konya’da doğup büyüyen Adnan Uyan (67), 20 yıl önce tarihi İplikçi Camisinin arka sokağında çay ocağı açtı. 5 çocuğunu çay ocağında büyüten Uyan, şimdilerde ise 1 oğlu ve 2 torununa yardım etmek için her gün sabah erken saatlerde çay ocağını açıyor. Gelen müşterilerin siparişlerini alan Adnan Uyan, daha sonra elindeki telsizi ile torununa haber veriyor. Torunu ise siparişleri hazırlayıp müşterilere servis ediyor. Gücü yettiği sürece, ömrünün sonuna kadar mesleğini devam ettirmek isteyen Uyan, mesleğini çok sevdiğini ifade etti. “Çocuklarım beni hiç bırakmadı” Hayata esnaf olarak atıldığını ifade eden Adnan Uyan, “20-23 senedir çaycılık ile uğraşıyoruz. Burayı 2008 yılında açtım. Benim 4 oğlum, 1 de kızım var. Hepsi evlendirdim. 16-17 torunum var. Çocuklarım beni hiç bırakmadılar. Halen bir oğlumla birlikte çalışıyoruz. Tüm çocuklarımı bu işi yaparak büyüttüm. Burada evlendiler” dedi. “Buraya gelen öğrenciler okulları bitse de dayılarını terk etmez” Kahve ile çay ocağı arasındaki farkı anlatan ve kendilerinin çay ocağı işlettiğini anlatan Adnan Uyan, “Kahve ile çay ocağı arasında fark var. Biz çay ocağı işletiyoruz. Kahve dediğimiz zaman işin içine oyun girer. Bizim çay ocağında çay başta olmak üzere meyve suyu da sıkarız. Müşteri ne istiyorsa çocuklarım ile birlikte ona göre hizmet etme gayreti içindeyiz. Gençlerimiz dayı olarak tanırlar beni. Dayının yeri olarak bilirler. Üniversite ve lise öğrencileri olsun yıllardır buraya gelirler, giderler. Buraya gelen öğrenciler okulları da bitse dayılarını terk etmezler. Devamlı yolları düştüğü zaman da muhakkak çaylarını içerler. Sohbetlerimizi yaparız birlikte, dertlerimizi dinleriz. Onlar gelirler çaylarını içerler, ücretlerini öderler, dayıların da dualarını alırlar” şeklinde konuştu. “Burada çocuklarıma yardımcıyım” Çocuklarının patronu değil sadece yardımcısı olduğunu ifade eden Adnan Uyan, “Ben burada çocuklarıma yardımcıyım. Buraya geliyorum hem sohbet hem muhabbet hem vakit geçirme bakımından benim için çok güzel bir şey. Gelen dostlarımızla hasbihal ediyoruz. İnşallah ömrümüz yettiğince çalışır, gücümüz dermanımız kesilirse belki o zaman ticareti bırakırız. Çünkü ben işimi severek yapan bir insanım” diye konuştu.