GENEL - 13 Ocak 2021 Çarşamba 10:35

Pandemide bozulan televizyonlar tamircilerin yüzünü güldürdü

A
A
A
Pandemide bozulan televizyonlar tamircilerin yüzünü güldürdü

Korona virüs tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasında evde kalan vatandaşlar için vazgeçilmez hale gelen televizyonların bozulması tamircilerin yüzünü güldürürken, vatandaşları da ikinci bir televizyon almaya yöneltti.

Korona virüs tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasında evde kalan vatandaşlar için vazgeçilmez hale gelen televizyonların bozulması tamircilerin yüzünü güldürürken, vatandaşları da ikinci bir televizyon almaya yöneltti.


Çin’in Wuhan kentinde başlayıp kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs, Türkiye’de 2020 Şubat aylarında görülmeye başladı. Sağlık Bakanlığı tarafından virüsün yayılmasını önlemek amacıyla ülke çapında alınan korona virüs tedbirleri kapsamında uygulanan kısıtlamalar nedeniyle vatandaşlar zamanlarının büyük bir kısmını evlerinde geçirmeye başladı. Televizyon da vatandaşlar için vazgeçilmez bir hal alırken gece saatlerine kadar çalıştırılan televizyonlar çok ısınmadan dolayı bozulmaya başladı. Bu durum televizyon tamircilerinin yüzünü güldürürken vatandaşları ise ikinci bir televizyon almaya yöneltti. Pandemi döneminde iş yükünün arttığını belirten televizyon tamircisi Bekir Esen, vatandaşları gün içerisinde televizyonlarını dinlendirmeleri konusunda uyarıda bulundu.



“Pandemi döneminde televizyon tamircilerinde iş yoğunluğu var”


Pandemi sürecinde televizyonların bozulma oranının arttığını ifade eden Bekir Esen, “Pandemi döneminde yani 2020 Şubat ayından itibaren televizyonların bozulma oranı ile pandemi öncesinde bozulma oranları arasında farklılık var. İnsanların evde olmasından dolayı televizyonlar daha da çok bozulmaya başladı. Bundan dolayı televizyon tamiri arttı. Evlere ikinci televizyonlar alınmaya başlandı. Herkes evde olduğu için televizyonlar çok izleniyor. Buna bağlı olarak televizyonlar bozulabiliyor. Bozulan televizyonları da vatandaşlar tamir ettirmek zorunda kalıyor. Pandemi sürecinde bütün televizyon tamir eden arkadaşlarımızda da iş yoğunluğu var” dedi.



“Evdeki bir televizyon bugün 15-20 saat çalışabiliyor”


Televizyonların bozulmaması için ara ara dinlendirilmesini konusunda vatandaşlara uyarıda bulanan Esen, “Havaların çok ısınması ve televizyonların çok çalışmasından dolayı bozuluyor. Evdeki bir televizyon bugün 15-20 saat çalışabiliyor. Genelde televizyonlar sabah açılıyor. Gece geç saatlere kadar televizyonlar çalışıyor. Sonuçta içindeki elektronik aksamlar deformasyon geçirebiliyor. Bundan dolayı televizyonların bozulması normaldir. Televizyonların bozulmaması için ara ara dinlendirmemiz gerekiyor. Ortalama 5 saat çalışan bir televizyon 1-2 saat kadar kapatılıp dinlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 48 saat uykusuz maraton Düzce Üniversitesi ve Düzce Teknopark iş birliğiyle düzenlenen ve 3 gün süresince zorlu bir iş fikri yarışmasına sahne olan Girişimcilik Maratonu 2024, gerçekleştirilen ödül töreni ile sona erdi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Düzce Üniversitesi Rektörü ve Düzce Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nedim Sözbir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Düzce Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Resul Kara, sanayiciler, davetli konuklar ile Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri, mentörler ve öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Resul Kara, bilim ve teknolojinin geldiği son noktada, eski düşünce tarzlarının değiştiğini ve evrildiğini, gençlerin günümüz teknolojisinin ihtiyaçları ve düşüncelerine yön verir hale geldiğini ifade etti. Disiplinler arası çalışmanın önemi üzerinde duran, farklı bilim alanlarından kişilerin bir araya gelerek, farklı disiplinlerdeki bilgileri bir araya getirerek sistemler kurduğunda, katma değeri yüksek ürünlerin ortaya konulabildiğini dile getiren Prof. Dr. Kara, Girişimcilik Maratonu ile genç girişimcileri bir takım halinde birlikte üretmelerine aracılık ettiklerini sözlerine ekledi. Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, Girişimcilik Maratonu’ndaki deneyim ve atmosfer sayesinde tüm adayların kazandığına ve geleceğe hazırlanma noktasında donanımlı hale geldiğine dikkat çekti. Girişimci gençlerin; iş fikirlerinin geliştirilmesi, projeye ve ürüne dönüştürülmesi aşamalarını yakından görmelerinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Rektör Sözbir, Türkiye Yüzyılı’nda ve teknoloji üretiminde bu tür organizasyonların değerli olduğunu belirterek sponsorlara ve destek sunanlara teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir tarafından etkinliğe sponsor ve destek olan kurumlara, eğitmenlere ve kişilere plaket ve teşekkür belgeleri takdim edildi. Plaket takdimi sonrasında finale kalan 15 takımın sunumlarına geçildi. 48 saatlik uykusuz maraton sürecinde, eğitmenlerce verilen eğitimler ve mentorlerin destekleriyle yenilikçi iş fikirlerini bir iş modeline çeviren ve olgunlaştıran öğrenciler, jüri önünde ödülleri kazanabilmek için birbirleriyle rekabete girdi. Jüri değerlendirmesi sonucunda; Mülaim fikri birinci olarak 75.000 TL ödülün sahibi oldu. Jamrone fikri 50.000 TL ile ikincilik ödülü kazanırken, Ayas fikri ise 3. lük derecesiyle 25.000 TL ödüle layık görüldü. Ödül kazanan takımlar, geleceğin başarılı girişimcileri olarak; iş fikirlerini hayalden öteye taşıyarak hayata geçirme, fikirden şirkete uzanan bir deneyim yaşama olanağı elde etti.
Bursa 671 yıldırdır bu kazanlar kaynıyor Bursa’da köylüler tarafından yılda bir kez pişirilen yemek için binlerce kişi köye akın etti. 671 yıldır devam eden gelenek bu yıl da bozulmadı. Bursa’nın Keles ilçesi Sorgun köyü sakinleri atalarından kalma yüzlerce yıllık geleneği ilk günkü gibi yaşatıyor. Her hıdırellezde "bolluk ve bereket getirsin" diye köylüler tarafından sadece bu köye özel 13 çeşit bakliyat kullanılarak ’Dede aşı’ isimli yemek pişiriliyor. Tüm köy sakinleri imece usulü kazanlarda tonlarca ’Dede aşı’ herkes tarafından çok seviliyor. Kazanlarda pişen bu yemek için herkes köye davet ediliyor. Bu yıl 671 defa pişen bu asırlık lezzetler için şehir içi ve dışından binlerce kişi köye ziyarette bulundu. Köye gelen misafirlere köyün gençleri tarafından ’Dede aşı’ yemeği servis edildi. Yemeğin ardından bolluk ve bereket için dua edildi. Yemeği yiyen misafirler Sorgun köyü sakinlerine misafirperverlikleri için dua etti. Atalarından miras kalan bu geleneği bu yıl 671’incisini gerçekleştirdiklerini ifade eden Sorgun Köyü Dernek Başkanı Muharrem Ulutaş, "Bu gelenek bize atalarımızdan miras, köyümüzde yetişen 13 çeşit bakliyattan dede aşı dediğimiz yemeği yaparak köyümüze gelen misafirlere ikram ediyoruz. Sadece köyümüzde pişen bu yemeğin ünü il sınırlarını aştı. Köyümüze şehir içi ve dışından binlerce misafir geldi. Gelen misafirlerimizi en güzel şekilde ağırladık. Misafirler yaptığımız etkinlikten çok memnun kalarak ayrıldı. Seneye de 672’incisini yapacağımız hayrımıza herkesi bekleriz" dedi.