EKONOMİ - 03 Şubat 2018 Cumartesi 13:28

ÇAYKUR Genel Müdürü Sütlüoğlu "Organik tarıma geçişi engelleyen bazı kesimler var"

A
A
A
ÇAYKUR Genel Müdürü Sütlüoğlu "Organik tarıma geçişi engelleyen bazı kesimler var"

ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, organik tarıma geçişi bazı kesimlerin engellemeye çalıştığını söyledi.

ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, organik tarıma geçişi bazı kesimlerin engellemeye çalıştığını söyledi.


Bu sabah Ziraat Çay Bahçesi’ndeki işletmeleri kendilerine ait olan ’Çayla’da kahvaltılı bir basın toplantısı düzenleyen Sütlüoğlu, organik tarıma geçmek için yıllardır yapılan çalışmaları hatırlattı. Sütlüoğlu “Bölgemizde çeşitli alanlarda 22 firma yıllardır deneme yapmakta ve bu firmalar arasından 2-3 firmanın organik gübresi iyi sonuç verdi. Önceki yıl Tarım Bakanımız Faruk Çelik bu yıl için ’organik tarıma geçilecek’ sözünü vermişti. Her ne hikmetse birileri engel olmaya çalışıyor. Organik tarım demek çay bahçelerinin yeniden yenilenmesi demek. Tüm köylerimizdeki sularımız zehirlendi, topraklarımız zehirlendi, meyvelerimiz ve sebzelerimiz aynı durumda, bölgede kanser vakaları artmakta, kendi insanımız organik tarıma geçişi engellemeye çalışmakta” dedi.



’’Tarihimizde ilk kez özel sektör çay alımında bizi geçti’’


2017 yılında 525 bin ton yaş çay yaprağı aldıklarını belirten Sütlüoğlu “Tarihimizde ilk kez özel sektör bizim üzerimize çıktı ve 740 bin ton yaş çay yaprağı aldı. Bu bizim ve üreticimiz için iyi oldu. Taban fiyatın altında çay almayan özel sektöre üretici ilgi gösterdi. Yine 2017 yılında yüzde 63’lük bir artış ile 843 kilo tomurcuk çay aldık. Bundan beyaz çay ürettik. Geçtiğimiz yıl 106 bin ton kuru çay ürettik. 112 bin ton stok ile yeni yıla girdik, şu an stoklarımızda 84 bin ton çay var. 2017 yılında üreticimize toplam da 1 milyar 75 milyon TL ödedik. 2013 yılında piyasaya sürdüğümüz Dünya markası olan Didimizden 115 milyon Litre satış yaptık, bunun 8 milyon litresi yurt dışına satıldı. Şu an 110 ülkeye yakın satışımız devam etmekte” diye konuştu.



’’ Çay ruhsatları yenilenmeli’’


Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu çay ruhsatlarının Nisan ayına kadar yenilenmesi gerektiğine dikkat çekerek “Ruhsatlarını yenilemeyen üreticilerimiz hem bize hem de özel sektöre çay satamayacak. Üreticilerimizin bunu dikkate alması gerek. Önceki yıl 85 bin dekar alanda ruhsatlandırma yaptık. Üreticimiz yeni alanları çay bahçelerine açmakta” şeklinde konuştu.



’’Yeni fabrikalar yapıyoruz’’


İkizdere ve Çamlıhemşin ilçelerinde yeni fabrikalar yapılacağını ayrıca Fındıklı ilçesinde fabrika inşaatının devam ettiğini belirten Sütlüoğlu “Pazar Kirazlık fabrikamızı taşıyacağız. Bu fabrikanın yerine kongre merkezi yapılacak. Arhavi fabrikasını ise yeni aldığımız alana taşıyacağız. Yeni sezonda yine üreticilerimizin tüm çaylarına talip olacağız. Günlük işleme kapasitemiz 900 bin tonun üzerinde ve asla üreticiyi özel sektöre ezdirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.



’’Ardeşen’e Didi Fabrikası yapılacak’’


Ardeşen ilçesinde 116 dönüm arazi üzerinde Didi Fabrikası kurulacağını kaydeden Sütlüoğlu “ Burada kamulaştırılan bir alan var ve bu alan üzerinde hem su hem de Didi fabrikamızı kuracağız. Eskipazar ilçesinde özelden aldığımız bir fabrika var ve bunu hayata geçireceğiz” açıklamasında bulundu.



’’Sezonluk çay işçilerini 180 gün çalıştıracağız’’


Sütlüoğlu, sezonluk çay işçilerini 180 gün çalıştıracaklarını belirterek “Daha önce 120 ile 150 gün arasında işçimizi çalıştırıyorduk, şimdi ise 180 gün çalışma olacak, bu çalışmalar çeşitli alanlarda yaptırılacak. Hiç kimsenin ben oraya veya buraya çalışmam lüksü olmayacak. Çay bahçelerimizi yenilemeye bile bu işçilerimiz çalışacak” dedi.



"Çay Kanunu mutlaka çıklamalı"


Çay Kanunu’nun mutlaka çıkması gerektiğine vurgu yapan Sütlüoğlu, 2015 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker döneminde söz verildiğini ancak bir türlü çay kanununun çıkmadığını hatırlattı. Sütlüoğlu “ Önceki yıl Faruk Çelik bakanımız söz verdi, ancak yine olmadı, bu kanun mutlaka çıkmalı. Çay Kanunu kaçak çayın önüne geçilmesi ile birlikte birçok sorunun çözümü demektir” ifadelerini kullandı.



"Rize şekerinde deneme üretimine geçilecek"


Rize şekeri olarak adlandırılan ’Stevia" bitkisinden şeker üretecek fabrikanın 1-2 ay içinde bitirileceğini belirten Sütlüoğlu “Bazı bölgelerde tohum veya fidan dağıtımı yapacağız ve 50 ton kapasiteli Stevia ürünü deneme üretimine geçeceğiz, Stevia üretimi yapan 7 ülkeden biri olacağız” müjdesini de verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.