EKONOMİ - 09 Ocak 2019 Çarşamba 10:07

‘Sayılı Gün’ çayları Türkiye’deki cezaevlerine ve adliyelere gönderiliyor

A
A
A
‘Sayılı Gün’ çayları Türkiye’deki cezaevlerine ve adliyelere gönderiliyor

Rize’nin Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu, mahkumlar tarafından paketlenen ’Sayılı Gün’ markası adı altında Türkiye’deki ceza infaz kurumlarına ve adliyelere çay satıyor.

Rize’nin Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu, mahkumlar tarafından paketlenen ’Sayılı Gün’ markası adı altında Türkiye’deki ceza infaz kurumlarına ve adliyelere çay satıyor.


2016 yılının ekim ayında Rize’nin Kalkandere İlçesi’nde hizmete giren Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu içerisinde kurulan çay paketleme fabrikasıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan Ceza İnfaz Kurumları ve Adliyelere adını ‘Sayılı gün’ koydukları çayları satmaya başladı.


290 hükümlünün kaldığı Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu yaklaşık 500 bin TL bütçe ile kurduğu çay paketleme fabrikasında önce işlenerek paketlenmeye hazır kaliteli çaylar büyük çuvallarla alınıyor. Kurum içerisinde kurulan laboratuvarda tahlil edilen çaylar daha sonra ayrılmış oldukları sınıflara göre harmanlanmaya başlanıyor. Harman edilen çaylar daha sonra hükümlüler tarafından paketlere doldurularak, paketlerin ağızları sıcak yapıştırma makineleri ile kapatılarak dışarıdan gelecek olası tehditlere karşı korunuyor. Daha sonra üzerine yapıştırılan bandrollerin ardından kolilere yerleştirilerek sipariş verilen kurumlara gönderilmek üzere yola çıkartılıyor. Hazırlanan ürünler kurumlara gönderilmeyle kalmayıp Kalkandere Açık Ceza İnfaz kurumuna yakınlarını ziyarete gelen vatandaşların görmesi için ziyaretçi alanına kurulan stantta ve adliyenin içerisinde bulunan satış reyonlarında sergilenerek tüketiciler ile buluşturuluyor.


Toplam 80 hükümlünün çalıştığı çay paketleme tesisinde hijyen ve atölye oryantasyon eğitimlerinin yanı sıra iş güvenliği eğitimi de veriliyor. Hükümlüler bu eğitimlerde aldıkları sertifikalarla paketleme fabrikasında çalışabiliyor.


Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki hükümlüler Çay Paketleme Tesisi haricinde 8 değişik iş kolunda faaliyetlerini sürdürebiliyor. İnşaat, kantin, misafirhane, terzi, berber, çay paketleme satış mağazası, çay ocakları, temizlik iş kolunda çalışmalar yaparak meslek öğrenme faaliyetlerine devam edebilirken ayrıca oluşturulan hobi atölyelerinde de boş kalan zamanlarını değerlendirme fırsatı yakalayabiliyor.


‘Sayılı gün’ isimli çayları ayda ortalama 60 ton yılda ise 700 ton olarak paketlenerek ceza infaz kurumlarına sevkiyat yaptıklarını dile getiren Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mustafa Çayır “Çayın ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklular için büyük bir önemi var. Hükümlüler için hasret, özlem, sevgi anlamı taşıyan ‘Sayılı Gün’ çayımızı çay paketleme tesisimizde paketleyerek tüm Türkiye’ye gönderiyoruz. 500 bin TL maliyetle kurduğumuz tesisimizden 2018 yılında bir buçuk milyon TL kar elde ettik. Tesiste elde edilen gelirle tutuklu ve hükümlülerin meslek ve sanat öğrenmeleri için yeni atölyeler açıyor, yeni üretim alanları oluşturuyoruz “ dedi.



Çay önce hükümlülerin testinden geçiyor


‘Sayılı gün’ ile özel bir lezzet yakaladıklarını ve çayı önce hükümlülerin test ettiğini dile getiren Çayır “Çay satışlarımızdan karımız her geçen yıl artıyor. Ürün çeşitliliğini artırarak herkesin isteklerini karşılamaya çalışacağız. 5 olan ürün yelpazemizi 10’a çıkartmayı planlıyoruz. ’Sayılı Gün’ çayımızda özel bir lezzet yakaladık. Üretimde çalışan hükümlülerin çoğu çayın içinden gelmiş kişiler, onlarla beraber bu çayı üretiyoruz. Çoğu tesiste var olan tadım ünitesi var. Bizim tadım ünitemiz hükümlülerimiz. Ürettiğimiz çayların tadına hükümlüler bakıyor, önce onlar test ediyor. Beğendikten sonra sevkiyatı yapıyoruz. Beğenmedikleri çayları göndermiyoruz” ifadelerini kullandı.


Çay paketleme fabrikasıyla olduğu gibi bütün ceza infaz kurumlarında asıl amacın hükümlülerin meslek öğrenmesi olduğunu sözlerine ekleyen Çayır “Hükümlülerimizi yaş, eğitim öğretim durumu, mesleki, bedensel ve zihinsel yetenekleri ile çalışma istekleri yönünde değerlendirerek mesleği olanların mesleklerini geliştirmeleri mesleği olmayan istekli hükümlüleri de meslek sahibi olmaları yönünde gruplandırarak durumlarına uygun iş imkanı sağlıyoruz. Atölyeye almadan önce eğitim servisimizde hijyen eğitimi, iş güvenliği ve atölyede oryantasyon eğitimine tabi tutuluyorlar. Ardından üretime başlıyorlar. Hükümlüler çalıştıkları her gün için ücret alarak, ayda 250- 300 TL gibi bir gelirleri oluyor. Bu gelirle ceza infaz kurumu içerisindeki ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Ayrıca meslek hastalığı ve iş kazalarına yönelik sigortaları da yapılıyor” şeklinde konuştu.


‘Sayılı Gün’ isimli çayların harmanlanmasında görevli olan Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu Sorumlu Baş Memuru ve aynı zamanda Ziraat Mühendisi olan Ömer Lütfi Ayan ise “Harmanlama bölümünde farklı sınıf çayların belli oranlarda karıştırılarak özel bir tat elde etmeye özen gösteriyoruz. Rize yöresinden elde edilen kuru çayları kendi formülümüzle harmanlayarak çayımızı üretiyoruz” ifadelerini kullanırken, çay tesisinde görevli personellerden Rizeli İnfaz Koruma Memuru Ahmet Uzun ise “Bu bölgenin çocuğu olduğum için her bölgenin farklı aromada çaya sahip olduğunu biliyorum. Aldığımız farklı bölgelerin çaylarını burada harmanlayarak özel çayımızı ortaya çıkartıyoruz. Çok kaliteli ve beğenilen bir çayımız var ve bunu karşılığını da görüyoruz. Kalitemizi bozmadan özel harmanımızla üretimimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



"Hükümlülük bitince mesleğim olacak"


Hükümlü olarak kaldığı Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda ’Sayılı Gün’ çayı üretiminde çalışan Hüseyin Arı 1 yıldır açık cezaevinde kaldığını ve bu tesisin sayesinde bir meslek sahibi olduğunu da dile getirerek “Açık cezaevine geldiğimde eğitimleri tamamlayarak çay paketleme tesisinde çalışmaya başladım. Rizeliyim ancak daha önce çay tesisinde çalışmadım. Çay paketleme sürecini burada öğrendim. Bu sayede burada hem vakit geçiriyorum hem de meslek öğreniyorum. Özgür olunca da çalışacağım bir mesleğim olacak. Çalışmamız karşılığında da ücret alarak ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Bize bu imkanı sağlayanlara teşekkür ediyorum” dedi.


2 aydır Kalkandere Açık Ceza İnfaz Kurumunda kalan Barış Çepni ise “Çay bahçesinde çalıştım ama paketleme işi yapmamıştım. Bizim buradaki zamanımızı verimli geçirmemiz için çok önemli bir proje hayata geçirilmiş. Aldığımız ücrette bize katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya duyurdu: İstanbul’da düzenlenen "Mahzen-33" operasyonlarında 16 gözaltı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’da düzenlenen "Mahzen-33" operasyonları ile suç örgütü üyesi 16 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucunda, İstanbul’un Beşiktaş, Esenyurt, Sultangazi, Gaziosmanpaşa ve Pendik ilçelerinde "Mahzen-33" operasyonları düzenlendi. Operasyonda, yağma, iş yeri kurşunlama, çok sayıda silah bulundurmak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, uyuşturucu imalatı ve ticareti, tehdit ve hakaret suçlarına karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 16 şahıs yakalandı. Operasyonlar neticesinde, 1 adet el bombası, 1 adet AK-47 uzun namlulu silah, 2 adet ruhsatsız tabanca, muhtelif miktarda uyuşturucu madde ve 1 adet çalıntı motosiklete el konuldu. İçişleri Bakanı Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımda, “22-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan 16 şüphelinin, Pendik ilçesinde 25 Nisan tarihlerinde eylemde kullanacağı değerlendirilen patlayıcı mühimmat ile yakalandığı, Beşiktaş ilçesinde iş insanının tehdit edilmesi eylemini yaptıkları, Esenyurt ilçesinde 22 Nisan tarihinde gerçekleştirilen kıraathane, kafe, terzi, börekçi araç ve ikamet kurşunlanması olmak üzere 7 ayrı iş yeri kurşunlama eylemlerini gerçekleştirdikleri, Gaziosmanpaşa ilçesinde 24 Nisan tarihinde kişiyi kaçırma, hürriyetinden yoksun kılma eylemini yaptıkları tespit edildi. Operasyonları gerçekleştiren Kahraman Polisimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle” ifadelerini kullandı.
Eskişehir ESTÜ’den UNESCO kürsüsü başarısı Eskişehir Teknik Üniversite’si (ESTÜ) “Çevre Planlama ve Yönetiminde Coğrafi Bilgi Teknolojileri” başlıklı UNESCO Kürsüsü başarısı ödülünü aldı. Eskişehir Teknik Üniversite’sinde Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü öğretim elemanlarından Prof. Dr. Sayın Saye Nihan Çabuk’un başkanlığını, Doç. Dr. Sayın Gordana Kapla’nın da eş başkanlığını yaptığı “Geographical Information Technologies (Remote Sensing and Geographical Information Systems) in Environmental Planning and Management” (Çevre Planlama ve Yönetiminde Coğrafi Bilgi Teknolojileri) başlıklı UNESCO Kürsü önerisi verildi, ülkedeki yükseköğretim kurumları tarafından yapılan birçok başvuru arasından UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından desteklenmeye layık görülen 2 başvurudan biri oldu. Kürsü, coğrafi bilgi teknolojilerinin yardımıyla iklim değişikliği, afetler ve kentleşme gibi konulara odaklanarak doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesine yönelik bilgi, eğitim ve farkındalık kazandırmayı hedeflediği ifade edildi. Lisansüstü seviyede konuyla ilgili verilecek dersler, vaka temelli çalışmalar, projeler, yayınlar, çalıştaylar, saha ziyaretleri ve konferanslar gibi bir dizi etkinlikle desteklenmesi planlanan kürsü, 4 yıllık bir süreyi kapsadığı projede belirtildi. Ekolojik planlama ve tasarım uygulamaları yoluyla günümüzün sorunları arasında yer alan afetlere karşı dirençlilik sağlanması kapsamında kişilere yetkinlik kazandıracak olan proje, sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşılmasına katkı sağlamak üzere ve UNESCO stratejik hedeflerine uyum kapsamında oluşturulan Çevre Planlama ve Yönetiminde Coğrafi Bilgi Teknolojileri Kürsüsü, ekolojik planlama ve tasarım uygulamaları yoluyla günümüzün en önemli sorunları arasında yer alan afetlere karşı dirençlilik sağlanması kapsamında kişilere yetkinlik kazandıracak. Kürsünün uluslararası ve ulusal destekçileri arasında Zagreb Üniversitesi, Samangan Üniversitesi, Lyon Üniversitesi, Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi, Tipaza Üniversitesi, Al al-Bayt Üniversitesi gibi yükseköğretim ve araştırma kurumlarının yanı sıra, ESRI ABD, ESRI Türkiye, Başarsoft Uganda, Cybertech, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, Tasarım ve Planlama Akreditasyon Derneği gibi kuruluşlar da projede bulunduğu söylendi. UNESCO Kürsü programı, uluslararası üniversiteler arasında iş birliğini geliştirmek amacıyla bilgi paylaşımı ve ortak çalışmalar yapmasını amaçlanan projede ilk kez 1992 yılında başlatılan UNESCO Kürsü programı, uluslararası üniversiteler arasında iş birliğini geliştirmek amacıyla bilgi paylaşımı ve ortak çalışmalar yapmasını amaçlıyor. UNESCO Kürsüleri, üniversitelerle bağlantı kurarak ve üniversitelerarası iş birliğini teşvik ederek bilgiyi sınırlar ötesine taşıyabilme sayesinde, UNESCO’nun tüm yetki alanlarındaki araştırma, eğitim ve program gelişimini ilerletmekte. 2023 yılı Kasım ayı itibariyle dünya çapında 120 ülkede 850 UNESCO Kürsüsü ve UNITWIN ağı kurulmuş olup 1993-2024 yılları arasında Türkiye’den sadece 18 üniversitede UNESCO Kürsüsü oluşturulduğu belirtildi.