ÇEVRE - 12 Temmuz 2019 Cuma 13:52

Fabrikanın bacası mahalle halkını canından bezdirdi

A
A
A
Fabrikanın bacası mahalle halkını canından bezdirdi

Rize’nin Kalkandere ilçesinde bulunan Çaykur’a ait Taşçılar Çay Fabrikası’nın ısıtma kazancının bacasından çıkan kara dumanlar mahalle halkını canından bezdirdi.

Rize’nin Kalkandere ilçesinde bulunan Çaykur’a ait Taşçılar Çay Fabrikası’nın ısıtma kazancının bacasından çıkan kara dumanlar mahalle halkını canından bezdirdi.


İddiaya göre İlçeye bağlı Taşçılar Mahallesi’nde bulunan Çaykur’a ait Taşçılar çay fabrikasının kazan kısmı özelleştirildi. Özel bir firma tarafından işletmesi alınan kazanı ısıtmak için ise kömür yakılıyor. Yaktığı kömür ise bacanın filtreli olmaması nedeniyle köy halkının sağlığı ve sosyal yaşantısını olumsuz yönde etkiliyor. Bacadan ara ara çıkan siyah dumanlar hem çevre kirliliğine neden olurken hem de bölgede yaşayan insanların evlerinin çıkan kurum nedeniyle kirlenmesine sebep oluyor. Bölge halkı fabrikadan çıkan duman nedeniyle evlerinin kapılarına dahi çıkamadıklarını dile getirerek yetkililerden yardım talep ediyor.


Fabrikanın kazan kısmının özelleştirilmesi ile ilçede duman sıkıntısının başladığını dile getiren Ahmet Özkan “Fabrikamızın orijinal bacası duruyor onu kullanmıyorlar, özel şirkete devredildikten sonra küçük bir baca yapıldı. Bundan öyle bir duman çıkıyor ki, bütün mahallemiz rezillik içerisinde. Hanımlar evlerine çamaşır asamıyor, biz çay kesemiyoruz, eldivensiz bir şey yapamıyoruz. Doğayı mahvediyor. İnanılmaz devasa bir kirlilik oluyor burada. Mahalleli oalrak biz çok şikayetçiyiz bundan, çok rahatsızlık duyuyoruz. Sağlığımız ile oynuyorlar. Bacamız var orada ama onu kullanmıyorlar. O kullanılsa, o tamamen filtreli, yeni yapılanda filtre olmadığı için çok acayip bir kirlilik veriyor” ifadelerini kullandı.


KOAH hastası olan Muzaffer Aksoy ise evin içerisinde bile maske ile gezmek zorunda kaldığını, evinin kapısında oturamadıklarını dile getirerek “Bu halimi görüyorsunuz, ne şekilde olduğumu daha söylememe gerek yok. Maskeyle dolaşıyoruz evin içerisinde. Şuan duman hiç yok, ama aslında öyle yanıyor ki imkanı yok öyle duman olamaz. Yazık günahtır yani bu halkın nedir çektiği. Evin içerisinde maske takıyorum, kapı pencere açamıyoruz. Dışarıda oturup kahvaltı yapamıyoruz. Koah, astım hastasıyım, yetkili kişilere bildirdik ama arayan soran olmadı. İnşallah bundan sonra böyle olmaz” şeklinde konuşurken, eşi ise bacadan çıktıktan sonra yağan kurum nedeniyle çamaşır bile asamadıklarını dile getirerek “Çamaşır asamıyoruz, balkonlarda gezemiyoruz. Öyle zaman oluyor ki kömürden ayaklarımızın izleri çıkıyor anında. 1 kez küreğe koydum da götüreyim dedim bunu fabrikaya da bir görsünler. Çare olmuyor buna hiç bir şey. Odalarımıza giremiyoruz, küçücük bir delikten içeriye giriyor. Durumumuz iyi değil” dedi.


Köyde yaşlıların mağdur olduğunu, nefes bile alamadıklarını dile getiren Süleyman Tosun isimli köy sakini ise “Annem 70 yaşında her sabah kalkıp kapıları süpürüyor simsiyah, çamaşır asamıyoruz simsiyah, her yer simsiyah oluyor. Şuan en düşük hali yani. Şikayetçiyiz bu durumdan. Yaşlılarımız var, babam astım hastası o da nefes alamıyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.