GENEL - 03 Eylül 2019 Salı 17:34

4 bin 500 ton toprak taşındı, istinat duvarının altında kalan araçlara hala ulaşılamadı

A
A
A
4 bin 500 ton toprak taşındı, istinat duvarının altında kalan araçlara hala ulaşılamadı

Rize’de şiddetli yağış nedeniyle bir binanın istinat duvarının çökmesi sonucu 3 araç toprak altında kaldı.

Rize’de şiddetli yağış nedeniyle bir binanın istinat duvarının çökmesi sonucu 3 araç toprak altında kaldı. 26 saatte ortalama 15 ton toprak taşıyan kamyonlarla 300 sefer gerçekleştirilmesine rağmen toprak altında kalan araçlara ulaşılamadı.


Rize’de etkili olan şiddetli yağış sonrası Boğaz Mahallesi’nde bir binanın istinat duvarının çökmesi sonucu 3 araç toprak altında kalmıştı. Toprak kütlesinin kaldırılması için Rize Belediyesi tarafından çalışma başlatıldı. 300 kamyon ile ortalama 4 bin 500 ton toprak çıkartılmasına rağmen araçlara henüz ulaşılamadı. Araç sahiplerinin ise toprağın altından araçlarının nasıl çıkacağına ilişkin meraklı bekleyişi devam ediyor.


Aracını park ettikten 1 saat sonra olayın yaşandığını dile getiren araç sahibi Zafer Ekşi, duvarın çöktüğü alanın çocukların oynadığı alan olduğunu ve bu nedenle yağmur yağdığı esnada çökmesinin herkesi sevindirdiğini ifade etti. Ekşi, “Aracımı park ettim ve 1 saat sonra da bu olayı yaşadık. Allah’tan arabayı park ederken böyle bir durum yaşanmadı. Can kaybının olmaması bizim için sevindirici bir durum. Bu olayın yağmur esnasında olması çok iyi oldu çünkü herkes evinde duruyordu. Yağmurdan sonra hemen güneş açtı ve çocuklar güneşte dışarıya çıkıyor. O esnada yaşanmış olsaydı çok daha büyük bir sıkıntı yaşayabilirdik” dedi.



Tehlikeyi bile bile park etmiş


Duvarın yağmurda çökme ihtimalinin olduğunu bildiğini ve aracını oraya nasıl park ettiğini anlamadığını dile getiren Ekşi, “Duvarın yağmurlardan sonra çökme tehlikesi olduğunu bizde biliyorduk. Özellikle benim aklıma sürekli gelirdi ama nasıl olduysa ben arabayı oraya park ettim” ifadelerini kullandı.


Temizleme çalışmalarının devam ettiğini ama halen araçlara ulaşılamadığını sözlerine ekleyen Ekşi, “Araç kaskoluydu zaten o nedenle herhangi bir zararım olmadı. İsterseniz kasko da olmasın, arabalar hep gitsin, yeter ki can kaybı olmasın. Ciddi bir malzeme var 2 gündür malzeme çıkartılıyor ama hiç ilerleme yok, araçlar halen toprak altında. Yani 300 değil bin 500 kamyon çıkacak gibi de görünüyor. İnşallah yağmurda yağmaz bu malzeme bir an önce toparlanır” şeklinde konuştu.



"Aracımın kağıt gibi çıkmasını bekliyorum"


Aracının toprağın altından kağıt gibi çıkacağını düşündüğünü belirten Ekşi, “Şu an arabayı bir kağıt olarak düşünüyorum. Bende merak ediyorum tonlarca ağırlıktaki malzemenin altında kalan araçlar nasıl oluyor. Bu herhalde bir örnek olacak” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Simit fiyat tarifesinde Ticaret Bakanlığı’nın onayı zorunlu hale getirildi Tacir ve sanayiciler tarafından üretilen mal ve hizmetlerin azami fiyat tarifelerinin düzenlenmesi hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre simit fiyatlarına ilişkin olumlu görüşü Ticaret Bakanlığı verirse fiyatlarda artış yapılabilecek. Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ayrıntıları şöyle: “Tarifeler, yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayıyla yürürlüğe girer. Tarifelerin tespitinde ilgili meslek komitesinin görüşü alınır. Meslek komitesi en geç onbeş gün içinde görüşünü bildirmek zorundadır. Ancak, simit ile 4/1/2012 tarihli ve 28163 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde tanımı yapılan ekmeğe ilişkin tarifenin belirlenmesi aşamasında yönetim kurulu; onbeş gün içinde Ticaret İl Müdürü ve Tarım ve Orman İl Müdürü ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği, tarifeyi düzenleyen oda ve ilgili belediyenin temsilcilerinden oluşan heyetin değerlendirmesini alır. Heyetin değerlendirmesi ve ilgili meslek komitesinin görüşü de dikkate alınarak yönetim kurulunca oluşturulan ekmek tarifesine ilişkin teklif, Ticaret Bakanlığının olumlu görüşünün alınmasından sonra yapılacak ilk toplantıda meclisin onayına sunulur. Ancak, Bakanlık tarafından olumsuz görüş bildirilmesi durumunda, heyetin toplanmasına gerek olmaksızın gerekçeleri ile birlikte yönetim kurulunca hazırlanan yeni tarife talebi, yeniden Bakanlığın görüşü alındıktan sonra meclisin onayına sunulur.”
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”