POLİTİKA - 14 Mayıs 2022 Cumartesi 16:33

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu eser ne dağların ne denizlerin bizim hizmet azmimizin önünde duramayacağını işaretidir”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu eser ne dağların ne denizlerin bizim hizmet azmimizin önünde duramayacağını işaretidir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize-Artvin Havalimanı’nın eser ve hizmet siyasetlerinin son örneği olduğunu belirterek “Bu eser ne dağların ne denizlerin bizim hizmet azmimizin önünde duramayacağını işaretidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize-Artvin Havalimanı’nın eser ve hizmet siyasetlerinin son örneği olduğunu belirterek “Bu eser ne dağların ne denizlerin bizim hizmet azmimizin önünde duramayacağını işaretidir” dedi.


Ordu-Giresun Havalimanı’nın ardından deniz dolgusuna yapılan Türkiye’nin ve Karadeniz Bölgesi’nin 2. havalimanı olma özelliğine sahip Rize-Artvin Havalimanı bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, BBP Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile çok sayıda bakanın katılımıyla hizmete açıldı. Çok sayıda Rizeli açılışı hem havalimanı içerisinde oluşturulan alanda hem de havalimanını gören yamaçtaki çay bahçelerinden takip etti.


Açılış töreninde konuşan Azerbaycan İlham Aliyev, 2. Karabağ Savaşı’nda Türkiye’nin verdiği desteğe vurgu yaparak savaşın son dakikasına kadar Suşa şehrine bayrak çekilene kadar Türkiye’nin kendilerine destek verdiğini ve Azerbaycan halkının bu desteği asla unutmayacağını söyledi. Aliyev “Biz dünya çapında iki dost ülkeyiz. Hem dost, hem kardeşiz, hem de resmen müttefikiz. Ben ilk kez Rize’ye geldim. Uçakla gelirken pencereden burayı izlerken yanımdakilere ‘Burası cennete benziyor’ dedim. Ben bugün kardeşimin memleketindeyim. Rize Türk dünyasına benim kardeşim Recep Tayyip Erdoğan’ı bahşetmiştir. Yaşasın Rize yaşasın, Türkiye yaşasın, yaşasın Türkiye-Azerbaycan birliği” ifadeleri ile konuşmasını tamamladı.


Ardından kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Partisi Mustafa Destici olmak üzere açılışa katılan herkese teşekkür etti. Erdoğan, Rize-Artvin Havalimanı’nın eser ve hizmet siyasetlerinin son örneği olduğunu belirterek bu havalimanının sıradan bir havalimanı olmadığını vurguladı. Erdoğan, “Dünyada deniz üzerinde inşa edilen toplam 5 havalimanı bulunuyor. Bunun açılışını yapmakta olduğumuz Rize-Artvin ile birlikte ikisi ülkemizdedir. Böylece ülkemizdeki havalimanı sayısını 26’dan 57’ye çıkardık” diye konuştu.



"Bu uçaklar boş gidip giderse bu ne Rize’ye ne Artvin’e yakışır"


Yaklaşık 5 yılda 4,4 milyar TL yatırımla tamamlanan Rize-Artvin Havalimanı’nın 3 bin metrelik pisti, yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli terminali ve destek üniteleri ve diğer birimleri ile gurur verici bir eser olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak şuanda uçaklarımız boş gelip gidiyor. Şimdi buradan Rizeli ve Artvinli hemşehrilerime sesleniyorum. Bu uçaklar boş gidip giderse bu ne Rize’ye ne Artvin’e yakışır. Şuanda gerek uçak sayısı gerekse tüm bu maliyetler bir şeyi ortaya koyuyor. Demek ki Rizeli, Artvinli hemşehrilerim bu uçakları doldurmalı ki ona göre de bu gidiş gelişler çok daha farklı bir şekilde devam etsin. Havalimanımızdaki binalar giriş kapısından kulesine kadar tüm mimarisi bölgemizin özelliklerine uygun şekilde tasarlanmış ve yapılmıştır. Bu eser ne dağların, ne denizlerin bizim hizmet azmimizin önünde duramayacağının işaretidir. Doğu Karadeniz’in zorlu coğrafyasında inşa ettiğimiz Rize-Artvin Havalimanı komşumuz Gürcistan’ın ulaşımını da kolaylaştıracaktır. Bu havalimanı insanımıza vakitten yakıta trafik kazalarından, emisyon azaltımına kadar pek çok alanda katkı sağlayacaktır. Bu topraklar, Rize-Artvin artık bir uçak bileti mesafesindedir. ‘Sen orada, ben burada. Biraz yakın olalım, dal ile asma gibi birbirine sarılalım, gel ha böyle gel ha böyle bu yana. Bir şey diyeyim sana, sevdan öldürdü beni oy kül oldum yana yana’ Artık Rize-Artvin’de türküler ayrılık değil kavuşma üzerine muhabbet üzerine söylenecek” şeklinde konuştu.



“Artık hiç kimsenin eğitim için sağlık hizmeti için geçim derdi için başka yerlere gitmesine gerek kalmadı”


Konuşmasını “Artık hiç kimsenin eğitim için sağlık hizmeti için geçim derdi için başka yerlere gitmesine gerek kalmadı” diyerek sürdüren Erdoğan “Hatta gurbette sıla özlemi ile yaşayan vatandaşlarımızın geri dönmesi için gereken her şeyi hazırladık. Böylece bölgemizin asırlık derdi olan göç sorununun çözümü yolunda ihtiyaç duyulan imkanları sağlamış olduk. Bu altyapının üzerinde tarımdan, ticarete eğitimden turizme her alanda bölgemizin sahip olduğu potansiyeli değerlendirmek artık sizlerin de elindedir. Karadeniz insanın çalışkanlığı, kabiliyeti, azmi, yenilikçiliği bu imkanlarla bir araya geldiğinde şurada değil Türkiye’nin ufkunu açacak, geleceğini şekillendirecek işler başarılacağına inanıyorum. Ülkemizin 4 bir yanında emeğiyle gayreti ile becerisi ile hem kendi hayatını kazanan hem yaşadığı yere katkı sağlayan kabına sığamayan Karadenizlileri yakışan budur. Baba ata topraklarını ihya etmek için hareket geçen her kardeşimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. İnşallah bölgemiz büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin 2053 vizyonumuzun evlatlarımıza miras bırakacağımız aydınlık geleceğin lokomotiflerinden biri haline dönüşecektir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ecmel Faik Sarıalioğlu: “TFF yönetiminin bir an önce görevden alınması lazım” İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu, mevcut TFF yönetiminin bazı 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para ödediklerini belirterek, mevcut yönetimin bir an önce görevden alınması gerektiğini söyledi. İstanbul ekibinin başkan yardımcısı Bayram Saral ise olağanüstü kongre çağrısıyla verilen imza sayısının 136 olduğunu duyurdu. Trendyol Süper Lig ekiplerinden İstanbulspor’da kulüp başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ile başkan yardımcısı Bayram Saral, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) olağanüstü kongre çağrısıyla başlatılan imza süreci ve TFF’nin konuyla ilgili açıklamaları hakkında basın toplantısı düzenledi. İstanbul’da bir otelde yapılan basın toplantısında ilk olarak söz alan İstanbulspor Başkan Yardımcısı Bayram Saral, şu ana kadar toplanan noter onaylı imza sayısının 136 olduğunu duyurdu. Yakın zamanda imza sayısının 150-200’e ulaşacağını aktaran Saral, “Bugün itibarıyla imza sayımız 136’yı bulmuş durumda. Bu imzaların hepsi noter tarafından gönderilmiştir. Dolayısıyla statünün 29. maddesinde düzenlenen olağanüstü genel kurul için yeterli sayı şu an aşılmış durumdadır. Mehmet Büyükekşi’nin kamuoyunu yanıltmak için yaptığı açıklamalar mesnetsizdir. Bu sayılar devamlı da artmaktadır ve yakın zamanda 150-200’ü bulacaktır. Olağanüstü genel kurulun 60 günde önce olamayacağı iddiası da doğru değil. 29. maddede yönetim kurulu tarafından en geç 30 gün içinde toplantı yapılır ibaresinde, 30 günü en geç süre olarak belirlemiştir. Bu konu emredici bir hukuk kuralı değildir. 15 günlük süre bir genel kurul yapılması için yeterlidir. Haziran ayının ilk haftası bu seçim yapılır. İyi niyetli bir federasyon ve yönetim kurulu, bu seçimi yetiştirebilir” diye konuştu. “TFF’nin görevi bırakması noktasında tüm kulüpler ittifak halinde” Çoğu kulübün TFF yönetiminin görevi bırakması konusunda ortak düşüncede oluğunun altını çizen Bayram Saral, “Biz azınlık değiliz. Kulüplerin bu imza süreci içerisinde aldığı tavra gelirsek, Süper Lig Kulüpler Birliği çatısındaki hemen hemen bütün kulüplerin ittifakıyla biz bu yola girdik. Burada federasyonun, olağanüstü genel kurulla görevi bırakması noktasında tüm kulüpler ittifak halinde. Sadece mesele, bazı kulüp başkanlarımız haklı gerekçelerle imza veremeyeceklerini söylediler. Biz kendilerine teşekkür ettik. Bazı kulüpler de 18 Temmuz tarihini yeterli görerek imza vermekten imtina etmişlerdir. Çok büyük çoğunluk ise alınan tarihin samimi olmadığı düşüncesiyle imza sürecine devam etti” diye konuştu. Saral, ayrıca mevcut yönetimle alakalalı olarak, “Siz Türk futbol tarihinin hiçbir döneminde bu kadar başarısız bir federasyon gördünüz mü? Cevabı ben vereyim, hayır. Siz, futbol tarihinin hiçbir döneminde 4 büyük kulüp dahil futbolun bütün bileşenlerinin aynı fikir altında toplandığı başka bir dönem gördünüz mü? Hayır” dedi. “Galatasaray da federasyonun gitmesini istiyor” Açıklamasında Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un imza sürecine dair yaklaşımlarına da yer veren Bayram Saral, “İmza sürecinde Fenerbahçe ve Beşiktaş, imzalarını 7 delege bazında verdiler. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, ilk günden beri federasyonun gitmesi gerektiğini bildirmişti. O da 18 Temmuz tarihini uygun bir tarih görerek imza vermekten imtina etmiştir. Kendisine saygı duyuyorum. Galatasaray da bu süreci başlatanlardan. Onlar da federasyonun gitmesini istiyor. Son dönemeçte bize gerekli desteği vermedi. Bundan sonraki süreçte bize destek olacaklarını düşünüyorum. Diğer kulüpler de bize bu süreçte destek verdi. İmza vermeyenlere de en ufak bir sitemimiz yok. Onlar da federasyonun gitmesini istiyor. Federasyonun gitmesini istemeyen tek bir kulüp bile yok” ifadelerini kullandı. TFF bünyesindeki bazı yönetim kurulu üyelerinin alt liglerdeki kulüplere baskı yaptığı yönünde çıkan haberlerle ilgili olarak ise Saral, “Bu iddialar bizim kulağımıza geliyor. Sadece federasyonun aşağı liglerdeki takımların mevcut durumunu kullanarak kulüplere baskı yaptığı yönünde gelen duyumlar var. Teyide muhtaç bilgiler tabii ki. Doğru olup olmadığını biliyoruz. Bunun yolu, baskı yapılan kulüplerin cesurca bunu açıklamasıdır” şeklinde konuştu. Sarıalioğlu: “Bu durumun tek sebebi Mehmet Büyükekşi’dir” Mevcut TFF yönetiminin görevden ayrılması için elinden geleni yapacağını söyleyen İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşanan bu süreci konuşmadığını belirtti. Mehmet Büyükekşi ve yönetimini eleştiren Sarıalioğlu, “Cumhurbaşkanımızın işi bitmiş de bunlarla mı uğraşacak. Yeteri kadar yoğunluğu var zaten. Futbolun bu kadar kötü olmasının en çok kendisine kaybı var. 5-6 takımın ilk 11’ini bize çok iyi saydığını bildiğimiz bir Cumhurbaşkanımız var. Daha ne kadar futbol dibe vurabilir ki? Onun ismini kullanarak çok yanlış şeyler ifade eden insanlar var. Bu işin bu duruma düşmesini kendisi asla istemez. Bu duruma düşmesinin tek sebebi Mehmet Büyükekşi’dir. 14-15 yönetim kurulu üyesi var, her biri yöneticilik yapmış insanlar. Bir tanesinde bile bir şeyin sorumluluğu yok. Tek kişiyle bu iş olmaz. 15-20 tane danışman almış, bir tanesinin bile futbolla alakası yok. Federasyonun en iyi hukukçularını işten çıkarmış. 80 kişiyi işten çıkarıp 120 kişiyi işe almış. Bir saltanat kurmuşlar ve bunun peşine takılmış gidiyorlar” açıklamasını yaptı. “TFF yönetiminin bir an önce görevden alınması lazım” TFF yönetiminin bazı 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para ödediklerini belirten Sarıalioğlu, “9 tane 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para vermişler. 2. Lig kulüplerine 500 bin, 3. Lig kulüplerine 400 bin TL para vermişler. Baskı yaptıkları çok kulüp var, ben biliyorum ama kulüplerin izni olmadan bunları paylaşamam. Bunların görevden bir an önce alınması lazım. Bunlar 18 Temmuz’daki seçimi de yapmayacaklar. Asla pişman olacağım bir şey söylemiyorum. Sonuna kadar da ne gerekiyorsa yapacağım, neye mal olursa olsun. Bunlar buradan gidecekler. Yatacaklar, kalkacaklar beni rüyalarında görecekler” ifadelerini kullandı. “İmzalar sahte ise noterlerimiz de sahte demektir” Başkan Sarıalioğlu, TFF’nin şu ana kadar toplanan geçerli 94 imza olduğunu açıklaması üzerine ise, “136 delege bizzat imza verdi. İmzalar sahte ise noterlerimiz de sahte demektir. Bu kadar basit. O çıkıyor bunun altından. Öyle bir şey olabilir mi? Adam kimliğiyle gidiyor, imza atıyor. Biz sadece geri çeken 1-2 kulübün adını duyduk. Aradım kendilerini, ‘İmzanızı geri mi çektiniz?’ dedim. ‘Benim haberim yok, genel sekreterime sorayım, ben herhangi bir evraka imza atmadım’ dedi. Diyelim ki 136 imzanın hepsi imzasını geri çekti. Ne fark eder, bunları ben mi yolladım? İnsanlara zorla bir şey mi yaptırdık, kafalarına silah mı dayadık?” diye konuştu.
Ankara TBMM’de Fransa’nın Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına yönelik tezkere kabul edildi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen tezkereyle Fransa Ulusal Meclisi’nin Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararı kınandı. TBMM Genel Kurulu’nda, Fransa Ulusal Meclisi’nin 29 Nisan 2024 tarihinde kabul ettiği Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına karşı Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un imzasıyla verilen tezkerede şu ifadelere yer verildi: “Fransa Ulusal Meclisi tarafından 29 Nisan 2024 tarihinde kabul edilen, hukuki ve tarihi temelden yoksun, önyargılara dayanan Asuri ve Keldanilerle ilgili kararı esefle ve şiddetle kınıyoruz. Kendi sömürgeci ve kanlı geçmişleriyle gerçek anlamda yüzleşemeyenlerin ülkemize karşı hasmane bir tutumla gündeme getirdikleri mesnetsiz iddialarının bir karşılığı yoktur. Tarihin siyasi saiklerle tahrif edilmesini en güçlü şekilde reddediyoruz." Parlamentoların, tarihten düşmanlık çıkarmak yerine, ülkeler ve halklar arasında dostluk ve işbirliğini geliştirmesi, mevcut ve gelecek nesiller için daha barışçıl bir dünya oluşturmaya gayret etmesi gerektiği vurgulanan tezkerede, "Başka ülkelerin tarihi konusunda karar almak, başka ulusları yargılamaya kalkmak parlamentoların görevi değildir. Parlamentolar kendilerini tarihçilerin ve yargıçların yerine koyamaz. Bu gerçekleri bir kez daha hatırlatarak, art niyetli, haksız ve hukuksuz bu kararı en güçlü şekilde kınıyor, Fransa Ulusal Meclisi ve diğer mercileri, dostluk ve müttefiklik ruhu ile uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmeye davet ediyoruz” denildi.