SAĞLIK - 20 Mart 2020 Cuma 14:25

87 yaşındaki hasta ’Debranching’ yöntemi ile hayata tutundu

A
A
A
87 yaşındaki hasta ’Debranching’ yöntemi ile hayata tutundu

Rize’de karın ve sırt ağrısı şikayetiyle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran İbrahim Hayat, şah damarlarının çıktığı bölge ile karın bölgesindeki aort damarlarında baloncuk, ’Debranching’ yöntemi ile yapılan başarılı operasyon ile sağlığına kavuştu.

Rize’de karın ve sırt ağrısı şikayetiyle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran İbrahim Hayat, şah damarlarının çıktığı bölge ile karın bölgesindeki aort damarlarında baloncuk, ’Debranching’ yöntemi ile yapılan başarılı operasyon ile sağlığına kavuştu.


Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ozan Karakişi, hastanede gazetecilere yaptığı açıklamada, İbrahim Hayat’ın acil servise karın ağrısı, sırt ağrısı ve prostat şikayetiyle başvurduğunu söyledi.


Hastanın yaşının yüksek olması nedeniyle açık ameliyat riskinin çok yüksek olduğu için kapalı yöntemle operasyonu planladıklarını belirten Karakişi, bunu yapabilmek için de şah damarlarına yakın olan baloncuğa stent takabilmek için başka bir ameliyat daha yapmamız gerektiğini, bunun içinde ’Debranching’ yöntemi ile ilk operasyonu yaptıklarını aktardı. Karakişi, öncelikle hastamızın kalpten çıkış bölgesinde beyine giden tüm şah damarlarına ve kol damarlarına suni damarla by-pass ameliyatını yaptıklarını kaydederek, "Bu işlemi de göğüs kafesini boylu boyuna yarmak yerine 5 santimlik küçük bir insizyondan yaptık. İkinci bir operasyonla kasıktan anjiografik yöntemle hem şah damarlarının olduğu bölgeye hem de karın bölgesinde bulunan baloncuk kısmına stent yerleştirerek, operasyonu başarı ile gerçekleştirdik" dedi.



"Hastamız içerisinde saatli bir bomba taşıyordu"


Bu tür ameliyatlarının istenmeyen olayların yaşanabileceği ve riskin çok yüksek olduğu büyük ameliyatlar olduğuna dikkat çeken Karakişi, ameliyat sonrası yoğun bakım sürecini de iyi şekilde atlatan hastanın şifayla taburcu edildiğini dile getirerek "Hastamız içerisinde saatli bir bomba taşıyordu. Hem beynine yakın noktada olan hem de karnındaki baloncuk büyümeye devam edecek ve bir noktadan sonra patlayacaklardı. Hastamız bu noktaya ulaşmış ve her an her yerde patlayabilir ve hayatını kaybedebilirdi. Erken dönemde tanısı koymamamız ve aşamalı olarak "Debranching’ yöntemi ile hastayı hayata tuttuğumuz için mutluyuz” ifadelerini kullandı.


Karakişi, tüm dünyada oldukça nadir görülen bu durumdaki hastayı başarıyla tedavi ve taburcu etmenin mutluluğunun her şeye değer olduğunu vurgulayarak, hastanelerinde, kalp nakli dışındaki diğer açık kalp ameliyatları, koroner by-pass, açık ve kapalı aort damar ameliyatları, kalp kapak değişimleri, varis, atardamar ve fistül ameliyatlarının başarıyla yapıldığını belirtti.



"Riskli bir ameliyattı"


Dr. Öğretim Üyesi Şaban Ergene ise Aort damarındaki balonlaşma ve yırtılmalar özellikle de beyine giden damarların çıktığı bölgeyi içeriyorsa kalp cerrahisinin en özellikli ve riskli ameliyatları olduğunu belirterek, "Beyni besleyen damarlar buradan çıktığından klasik (açık) ameliyatta çoğu zaman beyin ve hatta tüm vücut dolaşımı durdurulmakta, bu durumda hastaya çok ciddi riskler katmaktadır. Son zamanlarda geliştirilen hibrit aorta cerrahi yöntemi ile bu riskler azaltılmakta ve vücut dolaşımını durdurmak gerekmemektedir. Bu yöntemde işlem 2 aşamalı olmakta ve ilk aşaması debranching yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntemde hastanın beyni ve kolu besleyen damarlarına önce suni damar ile bypasslar yapılmakta. İkinci aşamada ise anjiyografi altında balonlaşan aort damarına kasıktan stent yerleştirilmektedir. 87 yaşındaki hastamıza ülkemizde sınırlı büyük merkezlerde uygulanan önce debranching yöntemini 5 santimlik küçük kesi ile uyguladık. İkinci seansta ise hem arkus aortasına hem de karındaki aort damarına stent yerleştirdik. Kısa süren sorunsuz yoğun bakım ve süreci ardından hastamızı şifa ile evine gönderdik” diye konuştu.


Hastayı şifa ile taburcu ettikleri için çok mutlu olduklarını belirten Ergene, hastamız tedavi için başta İstanbul’a bile gitmesine rağmen tekrar dönüp memleketinde ameliyat olmak istemesi ve bize güvenmesi bizi haliyle mutlu ettiğini söyledi.



Prostat şikayeti için başvurdu...


Prostat şikâyeti ile hastaneye başvurduğunu söyleyen İbrahim Hayat ise yaptığı açıklamada "Doktorların muayenesinden sonra gerçekleri öğrendik. Tedavi için hemen İstanbul başta olmak üzere büyük merkezlere başvurdum. Ameliyatımın zor olmasından dolayı kimse cesaret edip beni tedavi etmek istemedi. Bende memleketim de tedavi olmaya karar verdim. Çok şükür 15 gün üzerine bugün taburcu oluyorum. Bir yerde bir acı çektiğim yok. Bütün personelin gözlerinden öpüyorum. Allah hepsinden razı olsun" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Renault Duster görücüye çıktı Türkiye’de Renault markası altında yeni Renault Duster İstanbul’da gerçekleştirilen gecede görücüye çıktı. Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan yeni Renault Duster araç için Ümraniye’de tanıtım lansmanı düzenlendi. Renault Uluslararası Oyun Planı 2027” çerçevesinde, Türkiye’yi hem Avrupa pazarı hem de uluslararası ihracatta merkez haline getirmeyi amaçlayan en önemli adımı attı. Yıllardır Türkiye’deki SUV pazarının dinamiklerini belirleyen Duster, Renault markası altında yepyeni teknik donanımı, geliştirilmiş özellikleri ve dikkat çekici görünümü ile kullanıcılarıyla buluştu. Yeni Renault Duster, 25 Nisan’da İstanbul Ümraniye’de gerçekleştirilen lansman ile dünyada ilk kez Türkiye’de tanıtıldı. Bursa’da bulunan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan Yeni Renault Duster, hem Türkiye pazarına sunulacak hem de dünyanın çeşitli noktalarına ihraç edilecek. Mayıs ayı sonunda ön siparişe açılacak olan Yeni Renault Duster, 2024 yazında yollarda olacak. "Türkiye’nin Duster’ı, bizim Duster’ımız" Renault Duster tanıtım lansmanında konuşan Mais Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "Bu otomobil tamamıyla Türkiye’de üretilen Bursa Oyak Otomobil Fabrikalarında üretilen ürün. Bu zamana kadar biliyorsunuz, Dacia Duster modeliyle efsaneler oluşturduk Türkiye’de. Yıllık yaklaşık 17 bin ila 20 bin adet satışıyla, SUV segmentte kendi alanında pirincilikler taşıyan birçok ilde segment lideri, pazar lideri olan bu araç Türk halkı tarafından çok sevilen bir ürün oldu. Amacımız Renault markasıyla, bu rozet değişimiyle aynı başarıyı daha da arttırarak sürdürmek. Dacia Duster iken olan kasa, Renault Duster olduğunda yani bu rozet değişimi olduğunda büyük bir değişimden geçti. Tamamıyla yenilendi aracın kasası, görünümü, iç dizaynı, ergonomik özellikleri, dijital özellikleri. Çok önemli bir unsur, yüzde 20 geri dönüşümlü malzemelerden müteşekkil içi, iç dizaynı özellikle. Dolayısıyla birçok katma değeri de bünyesinde getiriyor. Her şeyden önce tabi bizim için en önemli olan bu, Türkiye’nin Duster’ı. Bu bizim Duster’ımız. Türkiye’de Bursa Oyak Renault’un otomobil fabrikalarında üretilen aracımız. Dolayısıyla başarılarımıza daha fazla başarılı katarak devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
Kayseri Başkan Palancıoğlu, Brüksel’de Avrupalılara hitap edecek Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Avrupa Birliği Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer’in daveti üzerine 29 Nisan’da düzenlenecek olan Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısı için Brüksel’e gidecek. Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiği için Başkan Palancıoğlu’nu tebrik eden AB Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer, Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığı çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu toplantının AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam edeceğini belirtti. Ayrıca program çerçevesinde düzenlenecek olan Genişleme Günü etkinliğinde Başkan Palancıoğlu, bir konuşma yaparak, toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin, katılımcılara hitap edecek. Antje Grotheer: “Palancıoğlu’nun Türkiye ile ilişkilerle ilgili bölgeler komitesi çalışma grubundaki mevcut rolü ve aktif katılımı, siyasi gelişmeler hakkında katılımcılara paha biçilmez bir fikir verecek” Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Grotheer, Başkan Mustafa Palancıoğlu’na gönderdiği davet mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başkan Palancıoğlu, Türkiye’de 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısını 29 Nisan sabahı gerçekleştirecek. Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığınız çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu Çalışma Grubu toplantısının amacı, AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam etmek olacaktır. Öncelikle AB-Türkiye ilişkilerinin mevcut durumunu yerel bir perspektiften ele alarak, hem AB-Türkiye Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Durumuna ilişkin yeni ortak Tebliğ’e hem de Türkiye’de 31 Mart 2024’de gerçekleşen yerel seçimlere odaklanacağız. Bu tartışmayı, Türkiye’de Şubat 2023’te yaşanan dramatik depremlerin ardından gösterilen dayanışmayı temel alarak, yerel ve bölgesel yönetimlerin doğal afet kurtarma ve hazırlık konusundaki rolüne ilişkin tematik bir oturum izleyecek. Çalışma Grubuna (ÇG) her zamanki gibi AB Üye Devletleri ve Türkiye’den yerel ve bölgesel düzeyde seçilmiş politikacılar katılacak. Bu Çalışma Grubu toplantısı, 30 Nisan’da ertesi sabah devam edecek olan Genişleme Günü etkinliği çerçevesinde düzenlenecek. Sizi etkinlikte konuşmaya ve toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin ilk tartışmasında katılımcılara hitap etmeye davet etmekten onur duyuyorum. Türkiye ile ilişkilerle ilgili Bölgeler Komitesi Çalışma Grubu’ndaki mevcut rolünüz ve aktif katılımınız, katılımcılarımıza en son siyasi gelişmeler hakkında paha biçilmez bir fikir verecektir. Çalışma Grubunun ana rolü, BK’nın bölgesel boyutun katılım sürecine dahil edilmesini artırmaya yönelik uzun süredir devam eden çabalarını güçlendirmek ve AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasında daha iyi bir siyasi diyalogu desteklemektir. Sizleri 29 Nisan 2024 tarihli Çalışma Grubu toplantısında görmeyi bekliyoruz. Saygılarımla.”
Kayseri Kayseri Bilim Merkezi’nden Kız Çocukları Günü’ne özel söyleşi Kayseri Büyükşehir Belediye bünyesinde faaliyetlerini yürüten Kayseri Bilim Merkezi, Uluslararası Bilişim Teknolojileri Kız Çocukları Günü’nde Yeşil Beceriler, Yeşil Meslekler ve Liderlik konulu söyleşi kapsamında lise öğrencilerini ağırladı. Türkiye’deki 6 TÜBİTAK destekli bilim merkezinden birisi olan Kayseri Bilim Merkezi’nin ev sahipliğinde 25 Nisan Uluslararası Bilişim Teknolojileri Kız Çocukları Günü, 2024 yılı Scientix STEM kariyerlerinde güçlü kadın rol modellerine duyulan kritik ihtiyacın altını çizmek için “Liderlik” temasıyla kutlandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın özel teşvik ve destekleri ile gençliğe, bilime ve teknolojiye önem veren Büyükşehir Belediyesi Kayseri Bilim Merkezi, öğrencilere ayrı bir özen göstererek, çalışmalarını ve etkinliklerini sürdürüyor. Bu kapsamda, Bilim Merkezi’nin ev sahipliğinde STEM alanlarındaki kariyerleri ve çalışmaları kutlamaya davet eden 2024 yılı Scientix STEM kariyerlerinde güçlü kadın rol modellerine duyulan kritik ihtiyacın altını çizmek için “Liderlik” temasıyla 25 Nisan Uluslararası Bilişim Teknolojileri Kız Çocukları Günü kutlandı. Düzenlenen programa katılan Scientix STEM Türkiye elçisi, UNESCO Yeşillendirme Eğitim Ortaklığı Üyesi ve Çocuklar için Masallarla STEM+A kitap yazarı Çelebi Kalkan, öğrencilerle bir araya geldi. Kayseri Bilim Merkezi, programda Yeşil Beceriler, Yeşil Meslekler ve Liderlik konulu söyleşide Erhan Ahmet İnci Kız Anadolu İmamhatip Lisesi öğrencilerini ağırlarken kız öğrenciler programdan dolayı Başkan Büyükkılıç ve Bilim Merkezi’ne teşekkür ettiler.
Manisa Kırkağaç’ın “Çakal Pideli Paça” yemeği tescil belgesini aldı Manisa’nın Kırkağaç ilçesindeki zengin mutfak kültürünün öne çıkan örneklerinden olan Çakal Pideli Paça yemeği tescil belgesini aldı. Kırkağaç Kavunu ve Topalak yemeğinin ardından Çakal Pideli Paça yemeği, Kırkağaç’ın 3. Coğrafi Tescil alan ürünü oldu. Daha önce Kaymakam Murat Büyükköse döneminde Kırkağaç Kaymakamlığınca Coğrafi Tescil Belgesi için Patent ve Marka kurumuna başvurusu yapılan yemek, patent kurumu tarafından ’Kırkağaç Çakal Pideli Paça’ adıyla tescillendi. Patent ve Marka Kurumu tarafından 15 Aralık 2023 tarih ve 163 sayılı bültende yayımlanan Kırkağaç Çakal Pideli Paça yemeği için üç aylık itiraz süresi sonunda herhangi bir itiraz olmadığı için, Patent Kurumu tarafından düzenlenen Tescil Belgesi’nin Kaymakamlığa teslim edildiğini belirten Kırkağaç Kaymakamı Zafer Oktay, “İlçemizde faaliyet gösteren Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği tarafından başlatılan ve yapılan çalışmalarla ilçemizin zengin yemek kültürü ön plana çıkarılmış ve Kırkağaç Gurme şehri olma yolunda önemli hamleler geçekleştirilmiş, bu konuda büyük bir özveri ile çalışan derneğimizin başkanı Cahit Uslu’ya ve onun nezdinde tüm dernek yönetimine ve AB Proje Ofis Koordinatörü Mustafa Tıpırtın’a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Daha önce de Kırkağaç Topalak yemeğimiz Patent ve Marka kurumu tarafından tescillenmişti, Kırkağaç Kavunumuz ile birlikte artık Kırkağaç’ın üç adet tescil almaya hak kazanan değeri bulunuyor, ayrıca Kırkağaç Kavununa Avrupa Birliği Coğrafi Tescil ile Kırkağaç Zeytinyağına yerel tescil için değerlendirme süreci devam ediyor, inşallah kısa sürede sonuçlanır” dedi.
İzmir Prof. Dr. Budak: "Dünyanın en yeşil ve sürdürülebilir üniversiteleri arasında ilk 100’deyiz" Ege Üniversitesi (EÜ)’nde düzenlenen Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Yaptığımız çalışmalar neticesinde üniversitemiz, Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralamasında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olduk" dedi. Dünyanın en yeşil üniversitelerinin sıralandığı ve Ege Üniversitesi (EÜ)’nin de ilk 100 üniversite içerisinde yer aldığı Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralaması, Türkiye’deki ve dünyadaki üniversiteleri çevre dostu uygulamaları hayata geçirme konusunda motive ediyor. Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayının açılış toplantısı ise Ege Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Fen Fakültesi Konferans Salonunda yapılan çalıştaya; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha, Greenmetric Veri, Sistem ve Bilişim Teknoloji Uzman Üyesi Dr. Ruki Harwahyu, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi; 1955 yılından bu yana Türkiye’nin dördüncü, bölgenin ilk ve en köklü üniversitesi olarak, bölgedeki üniversitelerin kuruluşlarında öncü ve garantör olmuş, tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesidir. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından hayata geçirilen Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon belgesini alarak Türkiye’de kurumsal olarak akredite edilen ilk devlet üniversitesidir. YÖK’ün Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı kapsamında Ege Üniversitesi, araştırma üniversiteleri arasında yer almaktadır. Hayata geçirdiği 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama ve Avrupa’nın en büyük kariyer fuarını yapan üniversitemiz, ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ ödülünü alan ilk ve tek devlet üniversitesidir. YÖK Milli Yenilik Ödülüne sahip bir devlet üniversitesidir” dedi. “Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesiyiz” Ege Üniversitesinde hayata geçirilen çevre dostu uygulamaları dile getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde, çevre bilincini yaşam felsefesi haline getirerek öğrencisinden çalışanına bir kültüre dönüştürdük. Yeşil yönetim, çevre dostu ulaşım, enerji yönetimi, iklim ve farkındalık, entegre atık yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında oluşturduğumuz komisyonlarımız, sürdürebilir bir üniversite için var gücüyle çalışıyor. 2018 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın doğa dostu üniversiteler vizyonu ve değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında pilot üniversite seçilen üniversitemizde sürdürdüğümüz çalışmaların sonucu olarak, 2020 yılında İzmir’de ‘Sıfır Atık Belgesi’ almaya hak kazanan ilk eğitim kurumu olduk. Yükseköğretim Kurulu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında imzalanan ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü’ kapsamında 10 pilot üniversiteden biri olarak seçildik. Üniversitemizde, sıfır atık Komisyonu kurarak ve Sıfır Atık Eylem Planı hazırlayarak sıfır atık sisteminin sorunsuz işlemesini sağladık. Eylem planımız kapsamında kampüsümüzün farklı noktalarına ‘Mobil Atık Getirme Merkezleri’ yerleştirdik. Kampüs metro girişi, diş hekimliği fakültesi ve tıp fakültesine yerleştirdiğimiz atık merkezlerinde; kağıt, cam, plastik, metal, elektronik atık, atık yağ ve atık pil üniteleri yer alıyor. Bu noktada atıkların bertarafı ve geri dönüşümü ile ilgili çalışmalarımızda önemli bir adımı atmış olduk. Kampüsümüz yemekhanesinden çıkan biyobozunur atıkların satın alınan kompost makinesi ile yüzde 60 oranında kedi-köpek mamasına, yüzde 40 oranında ise komposta dönüştürülmesini sağladık. 2023 yılında tüm kampüsümüz genelinde ISO 9001 Kalite Belgesi ve ISO 14001: Çevre Yönetim Sistemi sertifikasını almaya hak kazandık. Tüm bu yaptığımız çalışmalar neticesinde de greenmetric sıralamasında üniversitemiz 2016 yılında 337’nci sırada yer almaktayken, 2023 yılında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Bu durum üniversitemizi; Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, Ege Bölgesinde ise ilk sıraya yerleştirerek Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olmamızı sağladı” dedi. Prof. Dr. Budak, “Çalıştayımızda amacımız; ülkemizdeki üniversitelerin sürdürülebilirlik alanında dünya sıralamalarındaki başarılarının artırılması, iyi uygulama örneklerinin ülkemizdeki diğer üniversitelere örnek teşkil etmesi ve uluslararası rekabette güçlü bir ülke olabilmektir. Ayrıca çalıştay kapsamında Türkiye’deki üniversiteler birbirleri ile deneyimlerini paylaşacak ve sürdürülebilirlik alanında daha ileri adımlar atmaya teşvik sağlanacaktır. Çalıştayın verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu. “Greenmetric çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platform” ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal da, “GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralaması, 2010 yılında Endonezya Üniversitesi tarafından üniversite kampüslerinin sürdürülebilirlik uygulamalarını küresel ölçekte değerlendirme ve karşılaştırma amacı güden, tüm dünyadan prestijli üniversitelerin katılımını sağlayan ve çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platformdur. Tüm dünya çapındaki yükseköğretim kurumlarına açık olan bu platformda, her yıl, çeşitli ülkelerden birçok üniversite, Greenmetric tarafından altyapı, enerji ve iklim değişikliği, atıklar, su kaynakları, ulaşım ve eğitim gibi alanlarda değerlendirilmektedir” dedi. Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha ise Greenmetric sistemini ve değerlendirme kriterlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Nyoman Suwartha’ya teşekkür belgesi verdi. Ardından tüm üniversite yetkilileri tarafından UI Greenmetric Ağı üyelik anlaşması imzalandı. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, yaptıkları sunumlarda kendi üniversitelerinde gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini katılımcılarla paylaştı.