EKONOMİ - 11 Kasım 2024 Pazartesi 10:17

Anzer Balı kilosu 4 Bin TL’den satışa çıktı

A
A
A

Dünyaca Ünlü Coğrafi İşaretli yeni sezon Anzer Balları kilosu 4 bin TL’den satışa çıktı.

40’ı endemik olmak üzere 400’ü aşkın çiçek türünden 2 bin 300 rakımdaki Anzer Yaylası’nda üretimi gerçekleştiren Anzer Balları’nın sağım işlemleri tamamlanarak Hacettepe Üniversitesi’ne tahlile gönderildi. Tahlilden olumlu sonuçla gelen ballar ise Rize Arıcılar Birliği’nin dolum tesislerinde 250 gram, 500 gram ve 1 kilogramlık kavanozlara konularak satışa hazır hale geldi. Bu yıl kilogram fiyatı 4 Bin TL olarak belirlenen Anzer Balı’nın 500 gramı 2 Bin, 250 gramı ise 1000 TL’den alıcı bulacak. Diğer ballara nazaran rekoltesi düşük olan Anzer Balı için yurt dışından da oldukça fazla talep olsa da bal satışında öncelik ön siparişi alınan yerli ve hastalar olacak.

2024-2025 yılının ballarının Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi’ndeki tahlillerinin tamamlandığını kaydeden Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Muzaffer Deniz tahlilden gelen balların dolumunun gerçekleşip satışına başladığını dile getirerek “2024 ve 2025 sezonu için Anzer Yaylası’ndaki üretim sezonumuz bitmiş olup Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Bölümüne gönderdik. Ballarımız analizden 25 Ekim itibariyle Hacettepe Üniversitesi’nden geldiler. Ballarımızın ilk posta dolumunu şu anda Rize Arıcılar Birliği’nde yaptık ve satışımıza başladık. Bu yılki Anzer Balımızın 1 kilogram fiyatı 4 Bin, yarım kilosu 2 bin lira, 250 gramlık Anzer Balı fiyatımız da 1000 TL olarak belirlenmiştir” şeklinde konuştu.

Avrupa’da Anzer Balına yoğun ilgi

Azner Balı’nın bir çok yurt dışı ülkesinden de tapel gördüğünün altını çizen Deniz “Balımız coğrafi işaretli, seri numaralı orijinal bir üründür. Tabii ki Anzer Balı diğer ballar gibi çok fazla miktarda olan bir bal değil. Bu anlamda Anzer Balı’na şu anda çok yoğun bir şekilde talep olduğunu görmekteyiz. Son yıllarda bilhassa Arap ülkelerinden ülkemize turizm amaçlı gelen turistler, yine Avrupa ülkelerinden bilhassa Almanya, İsviçre, İngiltere, Fransa gibi ülkelerden Anzer Balı’nı bildikleri için, değerli bir bal olarak bildikleri için yurt dışı taleplerimiz de olmaktadır. Hatta Singapur’dan, Japonya’dan bile Anzer Balı talebi olduğunu görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Öncelik yerli ve hasta siparişleri

Yurt dışından talep çok olsa da Anzer Balı’nda önceliğin ön sipariş veren hastalar olduğuna dikkat çeken Deniz “Bizim ilk tercihimiz ülkemizdeki ön siparişte bulunan hasta olan insanlar. Önceliği onlara vererek, Anzer Balı’nı ilk onlara göndereceğiz. Tabii ki bizim burada önceliğimiz ilk önce hastalara olacaktır. Öncelikle ön sipariş verilen siparişler ilk etapta gönderilecek” dedi.

Hasan Fehmi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Özel harekatın çalınan binlerce mühimmatında FETÖ şüphesi İl Emniyet Müdürlüğü, Özel Harekat Şubesinin 250 el bombası ve 270 bin mermisinin çalınarak satılmasıyla ilgili 5’i polis 1’i avukat 7 kişi tutuklandı. Tutuklanan bir polis memurunun FETÖ iltisakı sebebiyle KHK ile ihraç edilip, sonra mahkeme kararı ile göreve döndüğü belirlendi. Başka tutuklanan bir polisin ise FETÖ bağlantısı yüzünden, özel harekat şubesinden uzaklaştırıldığı öğrenildi. Adana Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde 250 el bombası ve 270 bin merminin ortadan kaybolması ile ilgili yeni iddialar ortaya çıktı. Depodan sorumlu özel harekat polisi O.K., iddiaya göre, borsada büyük miktarda para kaybetti. Borcunu kapatmak için depodaki mühimmat ve silahları FETÖ ile bağlantılı olduğu için 2023 yılında KHK ile ihraç edilen polis Y.Y.’ye sattı. Y.Y., mühimmat ve silahları Mersin Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi’nde görevli Z.T.M. adlı kadın başkomisere devretti. Başkomiser Z.T.M. ise Mezitli Devriye Ekipler Amirliği’nde görev yapan ve FETÖ ile bağlantılı olduğu öne sürüldüğü için 2024 yılının Mart ayında özel harekattan uzaklaştırılan eşi A.M. ve Baygara çetesinin avukatı olduğu öne sürülen M.Y. ile birlikte bir cephanelik dolusu mühimmatı av bayisine sattı. Zimmetlerindeki bomba ve mermiler, eğitimlerde fazladan zayiat olarak gösterildi. Polislerin, daha sonra bu mühimmat ve bazı silahları suç örgütlerine sattığı ortaya çıktı. “100 el bombası binlerce mermi hala kayıp” Yapılan operasyonda 139 el bombası, 2’si Glock, biri Colt marka olmak üzere 55 tabanca, 3 otomatik tabanca, 2 av tüfeği, 7621 değişik çaplarda fişek, 200 şarjör, 17 balistik yelek, 5 elektroşok, 40 biber gazı, 23 bıçak, 3 çelik plaka, 2 balistik kask parçası, 22 kabza kapağı ele geçirildi. Ele geçen malzemelere göre özel harekata ait 100 el bombası ve 255 bin fişek halen kayıp. Çalınan el bombaları ve fişeklerin kime satıldığı ve şu an nerede olduğu emniyet güçleri tarafından araştırılıyor. Mühimmatın büyük çoğunluğu, çete avukatının ofisinde ele geçirildi. Polis, operasyonlarda, bir avukat ve kadrolarında görevli polislerde dahil 11 şüpheliyi gözaltına aldı. “7 şüpheli tutuklandı” Emniyet müdürlüğündeki işlemlerin ardından adliye sevk edilen şüphelilerden Y.Y., M.Y., E.T., A.M., O.K., A.K. ve K.B. tutuklandı. 4 şüpheli ise adli kontrol ile serbest kaldı. “Valilik çeteye satıldığını yalanladı” Adana Valiliği, Emniyet Müdürlüğü’nün deposundan mühimmat çalınmasıyla ilgili 11 şüphelinin gözaltına alındığını, 7 kişinin tutuklandığını, çalınan mühimmatın Baygaralar silahlı suç örgütüne satışına ilişkin ise herhangi bir delile henüz ulaşılamadığını, açıkladı. Çete avukatının yazıhanesinde ele geçirilen el bombaları ve mermiler adli emanete yollandı.
Erzurum Kotanlı; “Her insan bir engelli adayıdır” Demokrat Büro Çalışanları Sendikası (DEB-SEN) Genel Başkan Yardımcısı Fatih Ayberk Kotanlı, çağımızda ülkelerin gelişmişlik düzeyinin, engellilerin eğitimine bütçeden ayırdıkları payla ve istihdam politikalarıyla ölçüldüğünü söyleyerek, “Türkiye’de engelli vatandaşlarımızın eğitim ve istihdam sorunu ötelenmeye devam ediyor” dedi. Fatih Ayberk Kotanlı, Her insanın bir engelli adayı olduğunu belirterek, “Kaldırımda yürürken başımıza düşebilecek bir tuğla ya da yolda yürürken sorumsuz bir sürücünün yaptığı hata sizin hayatınız boyunca bir engelli olarak yaşamanıza sebep olabilir. Yani engelli olmak hiç kimsenin kendi tercihi değildir. Bu yüzden engelli insanlara karşı bakışımızı bu gerçeği dikkate alarak şekillendirmeliyiz. Toplum olarak bir yanlışımız da engelli insanları eksik ya da acınacak kimseler olarak görmektir. Oysa hiçbir engelli başkaları tarafından acınılmayı beklememektedir. Engellilerin diğer insanlardan beklediği tek şey onları anlamak ve durumlarına saygı göstermektir. Onları anlamak ise empati kurabilmek ile mümkün olur. Kendinizi onların yerine koyarak bir engellinin hayatını diğer insanlar gibi rahatlıkla sürdürebilmesi için çevrenin nasıl olması gerektiğini düşünmeniz çevreyi buna göre düzenlemeniz yeterlidir” dedi. Genel Başkan Yardımcısı Kotanlı açıklamasını şöyle sürdürdü; “Şunu unutmamak gerekir ki çoğu engel doğuştan değil yaşarken insanların başına gelmiştir. Ve hiç kimsenin de bir dakika sonrasına garantisi yoktur. Başımıza gelebilecek bir kaza bir anda tüm hayatımızı değiştirebilir. Sağlığı yerinde iken engelli insanların yaşamını hiç aklına getirmeyenler bir anda kendini bu yaşamın içerisinde bulduğunda büyük psikolojik sorunlar yaşayabilir. Bu yüzden hepimiz bir engelli adayı olduğumuzu unutmamalı ve onları anlamaya gayret göstermeliyiz. Engelli olmak, bir tercih değil hayatın bize getirdiği bir sınavdır. Bazıları doğuştan engelli oluyor, bazıları da hayatın içinde yaşanan kazalar veya hastalıklardan sonra engelli olabiliyor. Bunu bir eksiklik olarak görmemeliyiz. Çünkü hayat devam ediyor ve yaşama tutunmak gerekir. Bana göre en büyük engel sevgisizliktir. Dolayısıyla yüreğinde sevgi olmayanlar dönüp kendilerine bakmalıdır.” Kotanlı açıklamasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 26. Maddesine göre, tüm bireylerin kendi kişiliğini geliştirmesi yönünde eğitim almalarının gerekliliği ile herkesin hakkı olan eğitimden engelli vatandaşların da en iyi şekilde yararlanması için gerekli yasal ve idari düzenlemeler bir an önce yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.