EKONOMİ - 22 Ağustos 2025 Cuma 09:31

Anzer Balı’nda son 50 yılın en verimli hasadı gerçekleşti

A
A
A
Anzer Balı’nda son 50 yılın en verimli hasadı gerçekleşti

Bu yıl son 50 yılın en yüksek rekoltesinin gerçekleştiği dünyaca ünlü Anzer Balı’nın yeni fiyatı 6 bin TL olarak belirlendi.


Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı, çeşitli endemik bitki türleriyle eşsiz doğaya sahip Anzer Yaylasında üretilen Anzer balı, yapılan başvuru sonucunda 2021 yılı Şubat ayında coğrafi işaret almaya uygun görüldü. Coğrafi işaretine kavuşan Anzer balı hem yurt içinden hem de yurt dışından oldukça talep görüyor. Bal sağımını gerçekleştiren Anzerli üreticiler, sağdıkları ballarını tahlile gönderilmeleri için kooperatiflere teslim etmeye başladı. Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Anzer Yaylası’na yerleştirilen ballardan alınan numuneler de Anzerli üreticileri sevindirdi. Referans kovanlarına göre bu yıl üretim 3 kat artarak kovan başına ortalama 6,5 kilogram olarak belirlendi.


Bunun yanı sıra Anzer Balı’nın bu yıl ki satış fiyatı da belli oldu. Geçtiğimiz yıl 4 bin TL’den satılan Anzer Balı bu yıl 6 bin TL’den satışa çıktı.


Anzer’de bu yıl son 50 yılın en iyi bal rekoltesinin alındığını ifade eden Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Muzaffer Deniz "2025-2026 yılı Anzer Balı’nın kilogram fiyatı 6 bin TL olarak belirlendi. Bu fiyat artışına göre Bir kilo balın fiyatı 6 bin, yarım kilosu 3 bin, 250 gramlık balın fiyatı 1500 TL olarak belirlendi. Haziran ayında Anzer Yaylası’nda bir kar yağışı oldu. Karın hemen ardından üreticiler olarak bu yıl bal rekoltesinin çok düşeceğini düşünerek çok üzüldük ama yaylamızın yüksek rakımda olması sebebiyle karın hemen ardından sis ve duman geldi. Bu nedenle buz veya don olmadı. Buz olmamasıyla birlikte ise karın da yağması ile Anzer Yaylası’nda 2025-2026 yılında son 50 yılın en verimli yılı yaşandı" dedi.



"Kovan başına ortalama 6 buçuk kilogram bal üretildi"


Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslı Özkırım ve ekibinin Anzer Yaylası’nda referans olarak sağımını gerçekleştirdiği kovanları hatırlatan Deniz, bu kovanlardan alınan numunelere göre rekoltenin kovan başına ortalama 6,5 kilogram olduğunu gördüklerini dile getirdi. Deniz "Hacettepe Üniversitesi’nden Aslı Hocamız ve ekibi Anzer Yaylası’na gelerek bazı kovanları numune olarak almaktadır. O kovanlardan alınan ortalamayla 1 kovanın bal üretimi 6 buçuk kilogram olarak belirlendi. Yani Anzer Yaylası’nda ki 1 kovanda bu sezon ortalama 6 buçuk kilogram bal üretildi. Bu nedenle bu yıla son 50 yılın en verimli sezonu diyebiliriz. İnşallah Anzer Balı konusunda bu yıl tüm tüketicilerimize ulaşıp taleplerine karşılık verebileceğiz. Kooperatif olarak her yıl olduğu gibi bu yılda gerçek Anzer Balı’nı üreticilerimize ulaştırmaya çalışacağız" ifadelerini kullandı.



Coğrafi işaret tescili logosuna dikkat


Tüketicilerin Anzer Balı alırken Coğrafi İşaretli olmasına dikkat etmesi gerektiğini dile getiren Deniz "Anzer Balı’nda dikkat etmemiz gereken en önemli konu; Anzer Balı’nın Tarım Bakanlığı tarafından Coğrafi İşaretli, mühürlü, etiketli ve sertifikalı olmasıdır. Gerçek Anzer Balı’nın üzerinde Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün vurmuş olduğu ‘Coğrafi İşaret Tescili Logosu’ bulunmaktadır. Bu logo gerçek Anzer Balı’nda olmazsa olmaz bir husustur. Yine kapakta kazımalı bir kısım var. Bu kısmı kazıdığımızda seri numarasını yine kapak üzerinde bulunan karekodu okuttuğumuzda açılan siteye giriyoruz ve balımızın gerçek olup olmadığını buradan sorgulayabiliyoruz" diye konuştu.



"Diğer ballardan daha pahalı olduğu için istismar ediliyor"


Anzer Balı’nın pahalı bir bal olmasını fiyat bile bazı kötü niyetli insanların balı taklit ederek insanların sağlıklarıyla oynadığına dikkat çeken Deniz "Maalesef piyasa bazı özel ve şahıs firmalarının Anzer ibaresini kullanarak gerçek olmayan ballar Anzer Balı gibi satılmakta. Bu durum hem vatandaşımızı kandırmakta hem de bizim tüketicimizi mağdur etmekte. Gerçek Anzer Balı Hacettepe Üniversitesi’nde tahlili yapıldıktan sonra üzerine Coğrafi İşaret Tescili logosu vurulmaktadır. Bunun dışındakiler kesinlikle onaydan geçmemiş, gerçek Anzer Balı olmayan ballardır. Bu duruma tüketicilerimizin özellikle dikkat etmesini rica ediyoruz. Tekrar hatırlatmak gerekirse; Üzerinde Tarım Bakanlığı’nın Coğrafi İşaret Tescili Logosu olmayan balları almasınlar. Anzer Balı’nın fiyatı diğer ballara nazaran daha yüksek olduğundan bunun istismarı da çok olabiliyor. Sonuçta paranın bile sahtesi yapılabiliyor" şeklinde konuştu.



Anzer Balı’nda son 50 yılın en verimli hasadı gerçekleşti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Domenico Tedesco: "Bugün kötü oynadık" Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, Başakşehir karşılaşmasında sadece ilk 15 dakikanın hoşuna gittiğini belirterek, "Bugün kötü oynadık. İlk 15 dakika planladığımız her şeyi sahaya yansıtıyorduk. Girdiğimiz pozisyonları golü çevirmemiz gerekiyordu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda karşılaştığı RAMS Başakşehir ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, soruları yanıtladı. Dün oynanan Galatasaray-Samsunspor maçının sonucunu oyuncuların üzerinde bir etkisi olup olmadığıyla ilgili Tedesco, "Herhangi bir etkisi olmadı. Sadece kendi maçımıza odaklandık. Başakşehir maçına hazırlandık. Bugün kötü oynadık. Sadece ilk 15 dakika hoşuma gitti. Planladığımız her şeyi sahaya yansıtıyorduk. Girdiğimiz pozisyonları golü çevirmemiz gerekiyordu. 1-2 tane pozisyona girdik, bu pozisyonları gole çevirmeniz gerekiyor. Böylesine deplasmanda ilk golü bulmanız çok önemli. Golü bulamadığınız müddetçe rakibinin inancı artıyor" diye konuştu. "Değişiklikler sonrası takım daha iyi oyun sergilemeye başladı" Tedesco, Nelson Semedo’nun sakatlığının olumsuz etkilediğine vurgu yaparak, "Semedo sakatlığı bizim için darbe oldu. Oyuncular için etken oldu. Yanılmıyorsam onu 20. dakikada oyundan aldık. O oyundan çıktıktan sonra saha içindeki yapımızı kaybettik. İstediğimiz baskıyı yapamamaya başladık. Rakibimiz topa daha çok sahip olmaya başladı. Rakibimiz topa sahip olmayı seven bir takım. İkinci yarıda oyuncu değişikliği sonrası takım daha iyi oyun sergilemeye başladı. Takıma enerji geldi değişkiklikler sonrası. Bu periyotta golü bulduk. Böylesine kötü oynadığınız maçta ilk golü bulabiliyorsanız maçı kazanmalısınız" ifadelerini kullandı. "Elimizdeki forvetlerin gücüne inanıyoruz" İtalyan teknik adam, forvetlerin performansıyla ilgili görüşlerini şu sözlerle aktardı: "Bugünkü maçta çift forvet oynayarak başladık. Talisca ve Duran 9 numara olarak oynadı. İdmanda bu şekilde oynamak bize mesaj veriyordu. Plzen maçında bu sisteme dönmüştük. Bunu da zaman zaman düşünmeniz gerekiyor. Bunu deneyerek daha tehlikeli olabiliyor. Derbide de son anlarda çift forvete dönerek beraberlik golü bulmuştuk bence galip de gelebilirdik. Jhon ile Talisca aralarında iyi bir bağ olduğunu düşünüyorum. Bir oyuncuyu oynattığınız zaman hem avantaj hem dezavantaj olabiliyor. Duran öz güvenli döneminde. Benim için şiddetli baskı yapacak gücü henüz yok. Bunun için zamana ihtiyaç var. Bizim istediğimiz seviyeye gelebilmesi için. Youssef öz güveni yerinde değil ama çok fazla baskı yapıyor. Genel olarak ikisi de iyi forvetler. Bu sadece güncel bir durum. Biz elimizdeki forvetlerin gücüne inanıyoruz." "Yediğimiz golde bir kere daha ortayı durduramadık" Geldiği günden bu yana hakem hataları ve kararlarına ilişkin konuşmadığının hatırlatılması üzerine Fenerbahçe’de çalışan biri olarak yanıt vermesi istenirken Tedesco, "Ben Fenerbahçe’nin adamıyım. Bunu özgür, boşta bir insan gibi değerlendiremem. Bu durumda olduğum için şanslıyım. Fenerbahçe Teknik Direktörü olarak gurur duyuyorum. Bu durumu düşünmek için 1 saniye bile harcamam. Öne geçmiştik bugün maçı öldürebilirdik. Böylesine zorlu maçı kazanıp evimize mutlu gidebilirdik. Yediğimiz golde bir kere daha ortayı durduramadık. Uyanık olmamız, farkında olmamız gerekiyor. Ortaları durdurmamız gerekiyor. Bu akşamki maçı kazanmak mümkün olabilirdi" şeklinde konuştu. "Hakem bugün negatif enerjimi aldı" Tedesco, mücadelenin 4. hakemi Gürcan Hasova ile ilgili de konuşarak, "Hakemlerle ilgili bugün, 4. hakeme baktığınız zaman, ben saha içinde duygusal olabiliyorum. Kendisi maç boyunca her zaman bana karşı netti, adil ve centilmendi. Bu durum Avrupa’da bile normal değil. Asla kontrolünü kaybetmedi. Bütün pozisyonları net bir şekilde açıkladı. Harikaydı. Beni duygusal anımda sakinleştirdi. Negatif enerjimi aldı" değerlendirmesinde bulundu.
Sakarya 16 ilçenin muhtarları Sapanca Gölü için tek ses oldu: "Sanayinin değil yaşamın kaynağıdır" Sakarya ve Kocaeli’de yaşayan milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan ve her geçen gün çekilmeye devam eden Sapanca Gölü için Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları döviz ve pankartlarla tek ses oldu. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Her gün santim santim çekilen göl seviyesi kritik noktayı da geçerek 28.59 seviyesine düştü. Göldeki ciddi çekilme sebebiyle Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları ellerinde döviz ve pankartlarla gölün karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekmek gayesiyle bir araya geldi. "Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır" Muhtarlar adına konuşan Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, "Gölün doğal dengesi bozulmakta ve su seviyesi her yıl daha da düşmektedir. Bu durum hem bölgenin ekosistemini hem de yüzbinlerce insanın su güvencesini tehdit etmektedir. Sapanca Gölü sanayinin değil yaşamın kaynağıdır. Gölün taşıma kapasitesi üzerinde yapılan su kullanımı, bilimsel uyarılara rağmen devam etmektedir. Sapanca’nın suyu endüstriyel büyümenin, kısa vadeli çıkarların aracı olamaz. Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır ve korunması bir tercih değil zorunluluktur. Bizler, Sapanca Gölü’nün kuraklıktan, yanlış su politikalarından ve sanayi baskısından korunması için gölün su kullanımında şeffaflığın artırılmasını, sanayide göl suyunun kullanımının kısıtlanmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, ekosistemi tehdit eden uygulamaların durdurulmasını ve bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir bir su yönetim planı oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi. "Doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır" Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bugün ’Sapanca Gölü hepimizindir’ diyoruz; çünkü doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır. Bugün ’susarsak göl susar’ diyoruz; çünkü bu sessizliğin bedelini gelecek nesiller ödeyecek. Kamuoyunu, STK’ları, yetkili kurumlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı Sapanca Gölü’nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz."
Sakarya 16 ilçenin muhtarları Sapanca Gölü için tek ses oldu: "Sanayinin değil yaşamın kaynağıdır" Sakarya ve Kocaeli’de yaşayan milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan ve her geçen gün çekilmeye devam eden Sapanca Gölü için Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları döviz ve pankartlarla tek ses oldu. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Her gün santim santim çekilen göl seviyesi kritik noktayı da geçerek 28.59 seviyesine düştü. Göldeki ciddi çekilme sebebiyle Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları ellerinde döviz ve pankartlarla gölün karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekmek gayesiyle bir araya geldi. "Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır" Muhtarlar adına konuşan Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, "Gölün doğal dengesi bozulmakta ve su seviyesi her yıl daha da düşmektedir. Bu durum hem bölgenin ekosistemini hem de yüzbinlerce insanın su güvencesini tehdit etmektedir. Sapanca Gölü sanayinin değil yaşamın kaynağıdır. Gölün taşıma kapasitesi üzerinde yapılan su kullanımı, bilimsel uyarılara rağmen devam etmektedir. Sapanca’nın suyu endüstriyel büyümenin, kısa vadeli çıkarların aracı olamaz. Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır ve korunması bir tercih değil zorunluluktur. Bizler, Sapanca Gölü’nün kuraklıktan, yanlış su politikalarından ve sanayi baskısından korunması için gölün su kullanımında şeffaflığın artırılmasını, sanayide göl suyunun kullanımının kısıtlanmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, ekosistemi tehdit eden uygulamaların durdurulmasını ve bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir bir su yönetim planı oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi. "Doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır" Yıldız, "Bugün ‘Sapanca Gölü hepimizindir’ diyoruz; çünkü doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır. Bugün ‘susarsak göl susar’ diyoruz; çünkü bu sessizliğin bedelini gelecek nesiller ödeyecek. Kamuoyunu, STK’ları, yetkili kurumlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı Sapanca Gölü’nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
Mersin Seçer: "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent yapacağız" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü belirterek, "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz" dedi. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile eşi Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, 5 Aralık Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 91. yılı dolayısıyla düzenlenen programda, kentte görev yapan kadın muhtarlarla bir araya geldi. Eski Gülnar Oteli Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağında gerçekleşen programda, kadınların siyasette ve yönetimde güçlenmesinin önemine dikkat çeken Başkan Seçer, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının birçok ülkeden önce verildiğini hatırlatarak, bu adımın cumhuriyet tarihinin en önemli devrimlerinden biri olduğunu söyledi. Mersin’de belediye ve muhtarların bir aile gibi çalıştığının altını çizen Seçer, hizmet üretirken siyasi ayrım yapılmadığını, dilinin ise her zaman ’kardeşçe ve kapsayıcı’ olduğunu vurguladı. Mersin’in çok kültürlü yapısına değinen Seçer, kentin tüm renklerini barış içinde bir arada tutmayı önemsediklerini ifade ederek, belediyenin sosyal politikalara özel bir önem verdiğini belirtti. Kentte gelir dağılımındaki eşitsizliğe dikkat çeken Seçer, sosyal destek bütçesinin göreve geldiklerinden bu yana katlanarak arttığını söyledi. Evde Bakım, Evde Yemek, Mahalle Mutfakları, Halk Kart, ambulans ve onkoloji servisi gibi desteklerin devam edeceğini ifade eden Seçer, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik çalışmaların muhtarların katkısıyla daha etkili yürüdüğünü dile getirdi. "Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" Eğitimin önemine dikkat çeken Seçer, Büyükşehir Belediyesinin yıllık 120 -130 bin gıda kolisi desteği sunduğunu, kurs merkezlerinde yaklaşık 8 bin 500 öğrencinin eğitim aldığını aktardı. Muhtarlara ’Teksin Çağrı Merkezi’ni aktif kullanma çağrısında bulunan Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak muhtarlarla birlikte Mersin’i daha iyi noktalara taşımanın gayreti içinde olmaya devam edeceklerini belirten Seçer, "Herkes görevini gayet iyi yapıyor ve böyle çalışmaya devam edeceğiz. Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz. Mersin hızla daha güzel oluyor ve bundan sonra daha da güzel olacak. Mersin’e hem bizim hem de merkezi yönetimin yatırımları var. Havaalanı geldi, otoban tamir ediliyor, çok söylemiştik bunu, hummalı bir çalışma var. Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer de kadınların siyasette ve karar mekanizmalarında daha fazla yer alma zorunluluğuna vurgu yaptı. Muhtarların toplumdaki temsil gücünün önemine değinen Meral Seçer, kooperatifleşme konusunda kadın muhtarlara destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Programda söz alan kadın muhtarlar ise Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, Başkan Seçer’in yönetimiyle birlikte geçmişte var olan ’kadından muhtar olmaz’ algısının kırıldığını söyledi.