ÇEVRE - 13 Haziran 2020 Cumartesi 14:31

Bakan Murat Kurum: “Haliç’teki görüntüler hepimizin içini sızlatıyor”

A
A
A
Bakan Murat Kurum: “Haliç’teki görüntüler hepimizin içini sızlatıyor”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul Haliç’in son görüntülerinin içler acısı olduğunu belirterek “Haliç’teki görüntüler hepimizin içini sızlatıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul Haliç’in son görüntülerinin içler acısı olduğunu belirterek “Haliç’teki görüntüler hepimizin içini sızlatıyor. Biz üniversitelerimizin de işbirliği ile mevcut bölgedeki kirliliği sebebini araştırıyoruz; Çıkan sonuçlara göre hareket edeceğiz” dedi.


Haliç için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirten Kurum “Eğer büyükşehir belediyemiz bir yatırım yapmama sürecine girerse Halicimizi kimsenin insafına bırakmaz gerekli yatırım yapmak için hep birlikte seferber oluruz” diye konuştu.


Trabzon’daki incelemelerinin ardından Rize’ye geçen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, dünyaca ünlü turizm merkezi Çamlıhemşin ilçesinin Ayder Yaylası’nda bakanlığının yaptığı çalışmaları yerinde inceledi. Bakan Kurum, incelemeler sırasında basın mensuplarının da sorularını cevapladı. İstanbul’un Haliç semtinde denizdeki kirliliği gösteren görüntülerin hatırlatılması üzerine Bakan Kurum “Çevre yatırımları süreklilik arz eden yatırımlar. Bu noktada bir çevre yatırımı yaparsınız, bunların içerisinde nüfus artar, bölgedeki yapılaşma artar, ilave yatırımlar yapmanız gerekir. Şimdi bu Haliç’teki görüntüler hepimizin içini sızlatıyor. Yani başta sayın Cumhurbaşkanımız ki hakikaten belediye başkanı olduğu dönemde çok önemli bu projeye ilişkin projenin içindeki o çöpü, çamuru başta Gaziosmanpaşa’daki bir alana deşarj ederek o bölgeyi gezilemez yürünemez denilen Haliçi gezilir, etrafında yürünebilir ve etrafında oturulabilir hale getirdi. Bu noktada gördüğümüz görüntüler içler acısı. Biz üniversitelerimizin de işbirliği ile mevcut bölgedeki kirliliği sebebini araştırıyoruz aynı Riva deresinde olduğu gibi. Çıkan sonuçlara göre de hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.


“Bu çerçevede büyükşehir belediyemizin sorumluluğundaki alanda büyükşehir belediyemizin yapması gereken yatırımları yapması çok önem arz ediyor” diyen Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu konuda kendisinin bakanlığımızdan bir isteği, yardım talebi varsa da biz bakanlık olarak tertemiz bıraktığımız Halici yine gelecek nesillere tertemiz bir şekilde götürmek, teslim etmek istiyoruz. Biz bakanlık olarak bu konuda her türlü işbirliğine hazırız. Belediyemizin gücünün etmediği yerde de her türlü yardımı yaparak Halici temiz tutmak durumundayız. Eğer bu noktada belediyemiz bir yatırım yapmama sürecine girerse de biz aynı Riva’da söylediğimiz gibi Halicimizi de kimsenin insafına bırakmaz, gerekli yatırım yapmak için hep birlikte seferber oluruz. Bu noktada yapılacak tespitleri bir bekleyelim görelim. O tespitler noktasında da inşallah sürecimizi işletiriz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.